Cumali Akgül, Iğdır‘ın Suveren Köyü’nde 1985 yılında doğmuştur.
Cumali Akgül, Survivor 2018 yarışmasına katılabilmek için Iğdır‘dan İstanbul’a 50 günde 1500 km yürüdü ve yürüyüşünü Ekim 2017 ayında tamamladı. Beyazıt Öztürk’ün “Beyaz Show” adlı programına davet edildi, orada Acun Ilıcalı, Cumali Akgül’ü Survivor’a aldığını açıkladı. Acun Ilıcalı ‘Bu kadar yolu bizim programımız için yürümesi önemli. Ancak tüm Survivor’a katılmak isteyenler bir yerden bir yere mi yürüsün. Böyle de bir çıkmaza girdik. Kendisiyle tanıştım zaten dünya iyisi bir kardeşimiz. Bir daha yürüyen kimseyi kesinlikle almamayı garanti ederek Cumali’yi Survivor’a almaya karar verdik” dedi.
Cumali Akgül, evli ve dört çocuk babasıdır.
10 Şubat 2018 tarihinde Acun Ilıcalı’nın Tv8 kanalında başlayacak olan “Survivor 2018 All Star” yarışmasında ünlüler kadrosunda Adem Kılıçcı, Damla Can, Hakan Hatipoğlu, Hilmi Cem İntepe, Merve Aydın, Murat Ceylan, Nagihan Karadere, Nihat Doğan, Sahra Işık, Sema Aydemir, Turabi Çamkıran, Ümit Karan olacak.
“Survivor 2018 All Star” yarışmasında gönüllüler kadrosunda ise Cumali Akgül, Birsen Bekgöz, Ramazan Kalyoncu, Gizem Kurtulan, Melih Özkaya, Yağmur Banda, Ecem Karaağaç, Nevin Yanıt, Anıl Berk Baki, Funda Alkayış, Gamze Aksu, Marcus olacak.
Kaynak:Biyografi.info
2007 yılında 17 yaşında iken Best Of Bursa’ adlı güzellik yarışmasına katılıp birinci oldu ve güzellik tacı taktı. Ardından 2008 yılında da Miss Kemer International adlı güzellik yarışmasına katıldı ve orada da birinci oldu. Daha sonra katıldığı Miss Turkey yarışmasında ilk 10’a kalmayı başarmıştır.
Tuğçe Kurşunoğlu, LG ve özdilek reklamlarında oynadı.
2013 yılında yönetmenliğini ve senaristliğini Selçuk Aydemir’in yaptığı “Düğün Dernek” adlı komedi filminde Resepsiyon görevlisi karakterini canlandırırken; Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin, Devrim Yakut, Barış Yıldız, Zerrin Sümer, Sinasi Yurtsever, İnan Ulaş Torun, Erol Aksoy (oyuncu), Kemal İnci, Emel Sayın, Sırrı Süreyya Önder, Burak Satıbol, Tuğçe Kurşunoğlu, Açalya Samyeli Danoğlu, Binnur Kaya ile beraber oynadı.
2016 yılında yönetmenliğini Tarkan Karlıdağ’ın yaptığı “Yeter” adlı dizide Ebru karakterini canlandırırken Pelin Karahan, Yurdaer Okur, Wilma Elles ile birlikte rol aldı.
Filmleri ve Dizileri :
Oyuncu :
2016 – Yeter (Ebru) (TV Dizisi)
2016 – Olaylar Olaylar (Beren) (Sinema Filmi)
2015 – Düğün Dernek 2: Sünnet (Oteldeki kız) (Sinema Filmi)
2015 – Azazil 2: Büyü (Aylin) (Sinema Filmi)
2015 – Ayrılsak da Beraberiz (TV Dizisi)
2014 – Kocamın Ailesi (İpek) (TV Dizisi)
2014 – Pişt (Sinema Filmi)
2013 – Herşey Yolunda Merkez (TV Dizisi)
2013 – Düğün Dernek (Resepsiyon görevlisi 1) (Sinema Filmi)
2012 – İşler Güçler (Serpil) (TV Dizisi)
2012 – Leyla ile Mecnun(Leyla) (TV Dizisi)
2011 – Umutsuz ev kadınları (3 bölüm konuk oyuncu) (TV Dizisi)
2011 – Muhteşem Yüzyıl (cariye) (TV Dizisi)
Kaynak:Biyografi.info
Rikki, ABD’nin Dakota Eyaleti’nde yaşayan Craig- Vonda Roath çiftinin tek çocuğu olarak 1993 yılında doğmuştur. Tam adı Rikki Lee Roath’dır. Amerika’da aşçılık kolejinden mezun oldu.
Rikki, çok az yaşayacağına inandığı için henüz 14 yaşında iken dünyayı gezmeye karar verdi. Rikki Roath, bu düşüncesini ailesine açıkladı. Ailenin bu isteğe sıcak bakmamasına rağmen zorlu yolculuğa çıkan Rikki Roath’un ilk durağı Almanya oldu. Daha sonra Fransa, Belçika, İsviçre ve İtalya’ya giden Rikki Roath, beş senede 25 ülke ve 250 şehir gezmiş ve kendisine sosyal medyada hatırı sayılır bir takipçi edinmiş.
İsviçre dağlarında peynir yapmayı öğrenir; İtalya‘nın kumsallarında bisiklete biner; Guyana‘da yerli halktan, zehirli manyok bitkisinin doğru şekilde ezilip pişirilme yöntemini ve Jamaika mafyasına bulaşmaması gerektiğini öğrenir. San Fransisco‘da aşçılık kursunda sadece pişirme tekniklerini değil aynı zamanda dünya mutfağını, bir kaya tırmanışı esnasında nasıl midye aranacağını, hangi yabani bitkilerin yenilebilir olduğunu ve tavuk suyunun neden en iyi ilaç olduğunu öğrenir.Ege’de bir Yunan adasında 7 gün, günde 18 saat çalışıp para biriktirir ve tabi ki Yunan tarihini öğrenir. Gürcistan‘da bir çiftlikte armut toplayıp, fındık ayıklayarak para kazanırken; komşu kadından inek sağmayı ve yoğurt yapmayı öğrenir. Otostopla Tiflis‘ten Erivan‘a, oradan Karabağ‘a geçer. Soğuk karlı gecelerde Kafkaslar’da yürüyüş, manastırların yakınında yapılan kamplar ve yol arkadaşlarıyla paylaştığı dostluklar… Kışı geçirmek için bisikletle Budapeşte‘ye doğru seyahati sırasında, gündüzleri şişmiş ayaklarla pedala basarken, geceleri benzin istasyonlarına yerde uyuyabilmek için yalvararak geçen sürede, tek tesellisi Bulgar Dağları’nın manzarasıdır. Romanya köylerindeki çocuklar, Sırbistan‘da yaşadığı fırtına ve Macaristan ve oradan da Türkiye.
2014 yılında Türkiye’ye giriş yaptı. İstanbul ve Ankara’da 1’er ay kalan Rikki Roath, daha sonra Erzurum’a gelerek buradaki özel bir dershanede altı aylık bir eğitim sözleşmesi ile İngilizce derslerine girmeye başladı.
Rikki, Erzurum’da su böreğinden, mantıya, çiğ köfteden tatlılara kadar kadar birçok Türk yemeği yapmayı öğrendi. Gezdiği her ülkede çok iyi dostluklar kurduğunu vurgulayan Rikki Roath, Türkler’i asla unutmayacağını söyledi. Türk insanın ve yemeklerinin mükemmel olduğunu ifade eden Roath 5 ayda 4 kilo aldığını belirtti.
Türkiye’den sonra Türkmenistan’a gideceğini ifade eden Rikki Roath, dünya turunda özellikle gelişmekte olan ülke ve az bilinen yerleri gezerek oradaki insanları, yaşantıyı ve müzikleri öğrenmeye çalıştığını bildirdi. Gittiği ülkeleri yakından tanımak için İngilizce öğretmenliğinden modelliğe, aşçılıktan garsonluğa kadar birçok işte çalıştığını anlatan Rikki Roath, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Fazla yaşamayacağımı düşünüyorum. Bu nedenle dünyayı gezmeye karar verdim. Bunu aileme söyledim. ’Olmaz’ dediler ama üzüldüğümü görünce çaresiz kaldılar. 14 yaşında dünya turuna çıktım. İlk durak Almanya oldu. Sonra Fransa, Belçika, İsviçre, İtalya ve Türkiye’ye geldim. Gittiğim her ülkede çalışarak geçimimi sağladım ve o yörenin insanını tanımaya çalıştım. Gezi boyunca bana zarar gelecek tüm kötülüklerden kendimi korumasını bildim. Belki gezi sonrası yaşadıklarımı ve gördüklerimi anlatan bir kitap yazabilirim. Her ülkeyi gezdikten sonra mutlaka ülkeme dönüp birkaç hafta ailemle kalıyorum. Onlar benim çok mutlu olduğumu gördüğü için artık dünya turuna destek veriyorlar. Özellikle Türk insanın çok sevdim. Sadece erkekleri çok çapkın. Türkiye’deki gezimi tamamladım. Buradan Türkmenistan’a geçeceğim. Her ülkede güzel dostluklar kurdum.”
Rikki, şu an trt belgesel kanalında bir gezi programı yapıyor. Rikki Roath, “Annemden Uzakta” ve Rikki’nin Türkiye Rotası” programlarını sundu.
Sempatik tavırları ile dikkat çeken Rikki Roath’in tek hayali dünya turundan sonra ülkesinde çiftçilik yapmak.
Rikki bir Türk ile evlidir.
Kaynak:Biyografi.info
Celalettin Ezine, yazar Mithat Cemal Kuntay’dan özel ders aldı. 1935 yılına kadar yabancı şirketlerde çalıştı; daha sonra 1938-1941 tarihleri arasında Gün gazetesinin başyazarlığını yaptı. Tasviri Efkâr gazetesinde (1940-1943), Cumhuriyet gazetesinde (1941-1948) ve Hürses gazetesinde (1945) edebiyat ve tiyatro eleştirileri yayımladı.
Cumhuriyet gazetesi adına Amerika’ya giderek Amerika mektupları’nı, Tasviri Efkâr adına Avrupa’ya giderek savaş yıllarının Avrupa’sını veren gezi röportajları yazdı.
1940 yılında yeni edebiyat akımının güçlü kalemlerini toplayan Celalettin Ezine, H. Tanrıkurt ile birlikte Hamle adında aylık bir sanat edebiyat dergisi çıkardı.
Celalettin Ezine’nin Almanca kaleme aldığı ilk şiirleri Berliner Börsenzeitung’da çıktı; yine Almanca yazdığı “De Weg” adlı oyunu Darmstadt’da Stadttheater’de sahnelendi. Tasvir- Efkar, Cumhuriyet ve Hürses gazetelerinde eleştiriler ve gezi notları yayımladı. Edebiyat ve tiyatro eleştirilerinde Batı’daki çağdaş ve klasik bazı sanatçılarla Türk Sanatçılarının karşılaştırmalarını yaptı.
Batılılaşan bir toplumdaki eski-yeni çatışmasını ele aldığı; Yakup ve ötekiler (1938); Bir misafir geldi (1939) adlarında iki tiyatro oyunu yazdı.
“Bir Misafir Geldi” oyunu 1939’da İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi.
1941 yılında Muhsin Ertuğrul ile yaşadıkları hamlet davası olarak bilinen hamlet tartışmaları nedeniyle mahkemelik olmuşlardır.
Celalettin Ezine, 6 Ocak 1972 tarihinde İstanbul’da 71 yaşında ölmüştür.
Eserleri :
Oyun:
1938 – Yakup ve Ötekiler
1939 – Bir Misafir Geldi
Gezi:
1940 – Amerika Mektupları
1943 – Harb İçinde Avrupa
Kaynak:Biyografi.info
Ferdi Tayfur; tam adıyla Ferdi Tayfur Turanbayburt, 15 Kasım 1945 de Adana’nın Hürriyet Mahallesi’nde dünyaya geldi. Babası Cumali Turanbayburt bey tarafından, ünlü tiyatro ve dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur (Dublaj) hayranlığından dolayı en küçük oğluna Ferdi Tayfur adını vermişdir. Babasının en büyük isteği Ferdi”nin iyi bir tahsil görmesidir. Ancak, babasının öldürülmesi, Ferdi”nin okul hayatının yarıda kesilmesine neden olur. Okulu bırakmak zorunda kalan Ferdi, çiftlikte çalışarak ailesinin geçimine katkıda bulunur. Genç Ferdi daha 16 yaşındayken Şarkıcı olmak hayaliyle Adana‘dan İstanbul‘a gider. O yıllarda çocuk şarkıcılara pek rağbet bulunmadığından, kendini ispatlayamayan Ferdi Tayfur, tekrar Adana’ya döner ve çiftlikte traktör şöförlüğüne devam eder. Bütün günü Çukurova’da pamuk taşımakla geçer.
1968 yılında tekrar İstanbul’a gelir ve Seda Plak ile iki plaklık anlaşma yapar. Ancak yaptığı iki 45′lik de tutmaz. Yeniden Adana’ya döner ve çiftlikteki işlerin başına geçer. Aradan üç yıl geçtikten sonra yaptığı ‘Huzurum Kalmadı’ adlı plak da satılmaz. Ancak azimle müzik çalışmalarına devam eder. 1973 yılında Görsev Plak adına yaptığı ‘Kır Çiçekleri’ adlı 45′lik ses getirir.
1974 yılında yaptığı ‘Bana Gerçekleri Söyle’ adlı 45′lik ile adını yavaş yavaş duyurur. 1975 yılında Elenor Plak’a transfer olur. Önce ‘Bırak Şu Gurbeti’, ardından ‘Çeşme’ adlı şarkısı ile adını duyurur. Genç şarkıcı zirveye adım adım yaklaşır. Çeşme şarkısı ile şöhret basamaklarını ikişer ikişer tırmanan Ferdi Tayfur’a sinema kapıları da açılır. Film çalışmalarına da başlar. 1976 yılında ‘Çeşme’ filmini çekerken Necla Nazır ile tanışır ve ona aşık olur.
Ferdi Tayfur birçok albüm çalışmasına imza atmıştır. Seni Dilendim, Gönül Yorgunu, Sevda Yelleri, Emmoğlu, Çeşme, Geçen Yıl, Her Saat Başında, Sanma Sana Dönerim, Merak Etme Sen, Ben de Özledim, Yıldızlarda Kayar, Huzurum Kalmadı gibi şarkıları ile ünlenmiştir.
50 kaset ve 34′un üzerinde film yaptı. 9 kez Altın Plak Ödülü aldı. 1982 yılında kendi adına Ferdifon Plakçılık şirketini kurdu.
Ferdi Tayfur, 16-17 yaşlarındayken Adana‘da evlilik dışı bir ilişki yaşıyor. Bu ilişkiden Timur adında bir oğlu oluyor. Bu hanım sonra çocuğu babaya vermiyor. Fakat yıllar sonra Ferdi oğlunu buluyor ve alıyor. Sonra Ferdi, askere gidiyor. Dönüşte de şu an evli olduğu Zeliha hanımla (1974) evleniyor ve ondan da Tuğba ile Funda adında iki kızı dünyaya geliyor. Yaklaşık 32 yıldır (1976- 2008) birlikte olduğu sinema oyuncusu Necla Nazır‘dan da bir Tuğçe Tayfur (d.18 Mart 1988) adında kızı bulunuyor.
32 yıllık hayat arkadaşı Necla Nazır’ı 2008 yılında terk edip, Habibe Ümyanı Demir’le Marmaris’te yeni bir hayat kuran ve 64 yaşında tekrar baba olan Ferdi Tayfur, 2009 da dünyaya gelen ‘Taha’ adını verdiği oğlunun kendisine çok benzediğini söyledi.
Ferdi Tayfur, “Yeni hayatımda mutluyum” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
Mutluluğu aradığım için mutluyum yani. Ben eskiden de mutluydum da bir kopukluk oldu ve Necla Hanım’dan ayrıldım. Nikahım hâlâ ilk eşim Zeliha’da. Benim geldiğim memlekette insanlar sözlerine sadık insanlardır. Benim Zeliha Hanım’dan iki kızım var ve onlarla birlikte olmasam da nikahım üzerlerinde şemsiye gibi…
|
Ve son birlikte olduğu Habibe Ümyanı Demir’le de ayrıldığı ortaya çıktığı gazetelerde haber oldu. Ardından barıştığı ‘ilk eşi’ Zeliha Turan Bayburt’la Marmaris’teki evinde oldukları bildirildi. Ferdi Tayfur, bu konu ile ilgili olarak ;
Zeliha Hanım’a döndüğüm doğrudur. O yalnızdı, ben yalnızdım. Zaten kadıncağız yıllardır yalnız, benim yolumu gözlüyordu. Ömrümün çoğu gitti azı kaldı. Onun da öyle. Kalan ömrümü eşimle birlikte geçirmek istiyorum, çok mutluyum
|
dedi.
Ferdi Tayfur, 2009 yılında inşaat sektörüne de girmiştir. 1993 yılında “Mobil” reklamında, 2000 yılında .“Filli Boya” reklamında, 2007 yılında “Namlı” zeytinlerinin reklamında oynadı.
1993 yılından itibaren Show TV’de “Yetiş Emmioğlu”, 2009 yılında da Kanal 7’de “Boynu Bükük Şarkılar” programının sunuculuğunu yapmıştır.
Ferdi Tayfur, “Yağmur Durunca”, “Şekerci Çıkağı” ve “Bir Zamanlar Ağaçtım”, “Paraşütteki Çocuk” kitaplarının da yazarıdır.
Evlilikleri :
1.eşi: 1974 yılında Zeliha Turanbayburt ile evlendi. Timur Turan Bayburt adında bir oğlu ve Tuğba ile Funda adında iki kızı oldu.
2.eşi: 1976 yılında ‘Çeşme’ filmini çekerken Necla Nazır ile tanışır ve ona aşık olur. 2008 yılında ayrıldı. Tuğçe Tayfur adında bir kızı var.
3.eşi: 2008 yılında birlikte olmaya başladığı Habibe Ümyani Demir’den de 2009 yılında ayrıldı. Ferdi Taha Turanbayburt (D.2009) adında bir oğlu var.
4.eşi: 2010 yılında ilk eşi Zeliha Turan Bayburt ile evlendi.
Uzun zamandır böbrek rahatsızlığı nedeni ile diyalize girdiğini belirten Ferdi Tayfur, 29 Nisan 2020 tarihinde Antalya Medical Park hastanesi Organ Nakli Merkezinde yapılan ameliyatta oğlu Timur Turanbayburt’dan alınan böbrek nakli ile sağlığına kavuştu.
Ferdi Tayfur, Marmaris’teki çiftliğinde yaşamaktadır.
Yönetmenliğini yaptığı filmler :
1988 – Bu Talihimin Canına Okuyacağım
1987 – Ya Benimsin Ya Toprağın
1986 – İçimde Bir His Var
1986 – Affet Allahım
1985 – Haram Oldu
Müziğini yaptığı filmler :
1988 – Bu Talihimin Canına Okuyacağım
Senaryosunu yazdığı filmler :
1988 – Bu Talihimin Canına Okuyacağım
1986 – İçimde Bir His Var
1986 – Affet Allahım
1985 – Haram Oldu
1977 – Benim Gibi Sevenler
Filmleri :
2008 – Memur Muzaffer
2007 – Yersiz Yurtsuz
2007 – Natuk Baytan Belgeseli
2007 – Ben Ferdi Tayfur
2000 – Hayatım Roman
2002 – Reyting Hamdi
1989 – Allahım Sen Bilirsin
1989 – Bu Şehrin Geceleri
1988 – Bu Talihimin Canına Okuyacağım
1988 – Elveda Mutluluklar
1988 – Ah Bir Çocuk Olsaydım
1987 – Ya Benimsin Ya Toprağın
1986 – İçimde Bir His Var
1986 – Affet Allahım
1985 – Herşeyim Sensin
1985 – Haram Oldu
1984 – Utanıyorum
1984 – Çılgın Arzular
1983 – Yaktı Beni
1983 – Kalbimdeki Acı
1983 – Yıldızlar da Kayar
1982 – Sen De Mi Leyla
1982 – Hasret Sancısı
1982 – Günaha Girme
1981 – Kara Gurbet
1981 – Ben De Özledim
1981 – Olmaz Olsun
1981 – Bir Damla Ateş
1980 – Durdurun Dünyayı
1980 – Huzurum Kalmadı
1980 – Boynu Bükük
1980 – Nisan Yağmuru
1979 – İnsan Sevince
1979 – Yuvasız Kuşlar
1978 – Son Sabah
1978 – Batan Güneş
1978 – Yadeller
1977 – Benim Gibi Sevenler
1977 – Derbeder
1976 – Çeşme
Albümleri :
1968 – Dilek Kapısı
1974 – Postacılar
1977 – Huzurum Kalmadı
1978 – Batan Güneş
1979 – Son Sabah
1980 – Yuvasız Kuşlar
1981 – Insan Sevince
1981 – Nisan Yağmuru
1982 – Bende Özledim
1983 – Sende mi Leyla
1984 – Yaktı Beni
1985 – Kurtuldum
1986 – Derbeder
1986 – Merak Etme Sen
1986 – Haram Oldu
1987 – İçimde Bir His Var
1987 – Ya Benimsin Ya Toprağın
1988 – Naz Etme – Canına Okuyacağım
1989 – Allahım Sen Bilirsin
1989 – Gülhane’den Sevgilerle
1990 – Hoşcakal
1991 – Gelirsen – Bana Da Söyle
1992 – Prangalar
1994 – Mor Güller – Fadime’nin Düğünü
1995 – Dünya
1996 – Zaman Tüneli Arşiv 1
1997 – Of Dağlar
1998 – Ferdi Tayfur Klasikleri Arşiv 2
1999 – Yoksun – Kör Talih
2000 – Zengin Olursam
2001 – Zaman Tüneli Arşiv 3
2002 – İnceden
2003 – Durun Ayaklarım
2003 – Yandı Gönlüm
2004 – Bir Demet Gül
2006 – Aşkın Cezası
2007 – Gençliğimin Şarkıları
2009 – Boynu Bükük Şarkılarım
2010 – Baharımsın Kışımsın
Ödülleri :
1975 – 1. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Bırak Şu Gurbeti – Sevdalılar Beni Anlar)
1975 – 2. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Çeşme – Muhtaç Etme Beni Plağıyla)
1975 – 3. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Yağmur Gözyaşım – Alıştım Plağıyla)
1975 – 4. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Yadeller – Ağlamazsam Uyuyamam Plağıyla)
1976 – 5. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Derbeder – Vazgeç Felek Plağıyla)
1976 – 6. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Benim Gibi Sevenler – Söz Geçmiyor Gönlüme Plağıyla)
1978 – 7. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Merak Etme Sen – Söz Veriyorum Plağıyla)
1979 – 8. Altın Plak Ödülü Elenor Plak. (Hapishane Görüş Günü – Gönül Oyunu Plağıyla)
1980 – 9. Altın Plak Ödülü (İnsan Sevince Long Plağıyla – İnsan Sevince, aynı zamanda SSCB ’de bugünkü Rusya ’da basılan ilk Türk Sanatçısı albümüdür.)
1992 – MÜYAP 1991 Yılı Arabesk Dalında En çok Albüm Satan Sanatçı Ödülü.
1993 – Gülhane Konserleri Ödülü (Bir Alana En Çok Seyirci Toplaması nedeniyle (Yaklaşık 200.000 Kişi) Dönemin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Tarafından Verilmiştir.)
1994 – En İyi Arabesk Erkek( Fadime’nin Düğünü )
1995 – Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Tarafından Verilen Çevre Ödülü
1995 – IFA İstanbul FM Altın Ödülü
1995 – 1. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En iyi Arabesk Fantezi Müzik sanatçısı ödülü (Fadime’nin Düğünü Şarkısıyla)
1996 – 2. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En İyi Arabesk Fantezi Müzik Sanatçısı ödülü (Yağmur Çamur Şarkısıyla)
1999 – Magazin Gazetecileri Derneği Onur Ödülü
2001 – Magazin Gazetecileri Derneği Yılın En İyi Arabesk Sanatçısı Ödülü
2004 – Meltem TV Yılın Sanatçısı Ödülü
2004 – Bitlis Valisi M. Asım Hacımustafaoğlu ile Bitlis Belediye Başkanı Cevdet Özdemir tarafından verilen şükran plaketi
2005 – İhlas Marmara Koleji Yılın En İyi Müzik sanatçısı Ödülü
2005 – Magazin Gazetecileri Derneği Yılın En İyi Arabesk Sanatçısı Ödülü
2007 – Siyaset Dergisi Sanat Onur Ödülü
2008 – 14. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En İyi TSM Sanatçısı ödülü (Kalbimin Sahibi Sensin Şarkısıyla)
2008 – Peygamber Efendimiz için Okunan Albümdeki Aydoğdu Üzerimize İlahisiyle MÇF 2008 Sosyal Sorumluluk Ödülü.
2009 – Siyaset Dergisi Yaşam Boyu Sanat Onur Ödülü
2009 – Radyo 15 Sanat Onur Ödülü
2011 – Siyaset Dergisi Yılın Onur Ödülü
2013 – 19. Kral Tv 1. Türkiye Müzik Ödülleri Gecesi Yaşam Boyu Onur Ödülü
Kaynak:Biyografi.info
Selin Sayek Böke, Amerika‘da Kuzey Karolina’da bir üniversite olan Duke Üniversitesi’nde 1993-1999 yılları arasında yüksek lisans ve doktora çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında Duke Üniversitesi’nde ders vermenin yanı sıra Dünya Bankası projelerinde danışmanlık görevlerinde de bulundu. Bu danışmanlık görevleri kapsamında Güney Afrika, Doğu ve Orta Avrupa ekonomilerine dair projelerde çalıştı. 1999 yılında Duke Üniversitesi’nden İktisat doktorasını aldı.
1999-2001 yılları arasında Massachusetts’te bir vakıf üniversitesi olan Bentley Üniversitesi’nde Ekonomi Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak çalıştı. 2001-2003 yılları arasında IMF’nin Washington DC ofisinde Ekonomist olarak görev aldı. Uganda masasındaki görevini sürdürürken aynı yıllarda Ziyaretçi Öğretim Üyesi olarak Georgetown Üniversitesi’nde ders verdi.
2003 yılından 2010 yılına kadar Ankara Bilkent Üniversitesi İktisat bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2010 yılında Doçent olan Selin Sayek Böke, 2011-2014 yılları arasında Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı görevini yaptı. 2013-2014 yılları arasında Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini yürütmüştür.
2011 yılından beri TÜBİTAK Sosyal Bilimler Araştırma Grubu (SOBAG) Danışma Kurulu üyesidir.
Yaptığı bilimsel çalışmalar birçok uluslararası ve ulusal endeksli dergide ve kitaplarda bölüm olarak yayınlanmıştır. “Uluslararası iktisat alanında doğrudan yabancı yatırımların etkileri ve belirleyicileri konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları” nedeniyle 2010 yılında TÜBİTAK Teşvik Ödülü almıştır. Bu çalışmalarındaki bilimsel katkıları sebebiyle 2007 yılında Almanya‘daki Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün verdiği ‘’Küresel Ekonomide Mükemmeliyet Ödülü’’nü (Excellence Award in Global Economic Affairs) kazanan dört ekonomistten biri olmuştur. 2011 yılında da Mustafa Parlar Vakfı Teşvik Ödülü almıştır.
Birçok TÜBİTAK araştırma projesinde yürütücülük yapan Selin Sayek Böke, Füsun Sayek Sağlık ve Eğitim Geliştirme Derneği kurucu üyesidir.
CHP‘nin 6 Eylül 2014’te gerçekleştirilen 18. Olağanüstü Kurultayı’nda Parti Meclisi’ne seçilmiştir. 14 Eylül 2014 tarihinde Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmiştir. 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde İzmir‘den CHP Milletvekili seçilmiştir.
İngilizce bilen Selin Sayek Böke, 2002 yılında inşaat mühendisi Mert Böke ile evlendi. Can (d.2005) ve Aksel (d.2011) adında iki oğlu vardır.
6 Mayıs 2017 tarihinde yaptığı açıklamada “CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerinden istifa” etti. Parti Meclisi Üyeliği ve Milletvekilliği görevlerine devam edecektir.
2019 yılında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu’nun başkan vekili olarak seçildi. Böke, bu göreve gelen ilk Türk parlamenter oldu. 30 Ocak 2020 – 24 Ocak 2022 tarihleri arasında AKPM Avrupa Sosyal Şartı Alt Komitesi Başkanı olmuş, 24 Ocak 2022 tarihi itibarıyla Sosyal Sorunlar, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi başkanıdır.
10 Ağustos 2020 tarihinde CHP Genel Sekreteri görevine getirildi. Bu görevinden 1 Haziran 2023 tarihinde ayrıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 4 Kasım 2023 tarihinde Özgür Özel’in genel başkan seçildiği 38. Olağan Kurultay’ın ardından partinin yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) da 11 Kasım 2023 tarihinde belirlendi. Selin Sayek Böke, Genel Sekreterlik görevine getirildi.
Ödülleri :
2007 – Almanya, Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü- ‘’Küresel Ekonomide Mükemmeliyet Ödülü’’
2010 – TÜBİTAK – Teşvik Ödülü
2011 – Mustafa Parlar Vakfı Teşvik Ödülü
2015 – Siyaset Dergisi – “20.Yıl Özel Ödülü”
[[[
Kaynak:Biyografi.info
Tiyatro ve sinema oyuncusu Ahu Türkpençe, 2 Ocak 1977 tarihinde Samsun’da doğdu . Bir kız kardeşi bir de abisi var. Tiyatroya büyük bir haz duyan fakat 18 yaşına kadar tiyatro ile hiç uğraşmayan Ahu , bu yaşından sonra çok yakın bir arkadaşının yardımı ile Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin elemelerine girdi ve kazandı . 1997 yılı ile 2001 yılları arasında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin Konservatuarında okudu.
Msm’ye girdikten sonra Yıldız Teknik Üniversitesindeki gördüğü Fizik eğitimini dondurdu. 1995 yılında başladığı Üniversite eğitimini böylelikle 2004 yılında bitirdi. Msm’ye girdiği ilk sene dışarıda çalışılmasına izin verilmiyordu fakat daha sonraki yıllarda izin alabildi ve de 7 Numara, Azad gibi dizilerde oynadı . İlk sinema filmi olan Neredesin Firuze ile de seyircilerin beğenisini toplayan Türkpençe, 2006 yılında Keloğlan Kara Prense Karşı adlı komedi filmde rol aldı.
2001-2002 yılında TRT 1’de canlı yayınlanan çocuk programı “Haydi” ve 2003 yılında TRT 1’de canlı yayınlanan çocuk programı “Rengini Seç” adlı programda görev aldı.
Bir İstanbul Masalı‘nda oynayan Türkpençe , bu dizi ile birlikte herkes tarafından tanınan ünlü bir oyuncu oldu .
İspanyolca öğrenen Ahu Türkpençe, ilerde İspanya’ya, İtalya’ya gitmek istiyor. Tango dersleri alıyor. Evlenmeyi düşünmüyor ama bir sevgilisi var.
2016 yılında senaryosu ve yönetmenliği Alper Çağlar‘dan olan “Dağ 2” adlı sinema filminde Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Ahu Türkpençe, Murat Serezli, Emir Benderlioğlu, Murat Arkın birlikte rol aldılar.
Alper Çağlar‘ın yönetmenliğini yaptığı 1’er saatlik 6 bölümden oluşan mini televizyon dizisi BÖRÜ’de Ahu Türkpençe, Serkan Çayoğlu, Emir Benderlioğlu, Mesut Akusta, Fırat Doğruloğlu, Murat Arkın, Ahmet Pınar, Can Nergis, Armağan Oğuz, Bedii Akın, Ozan Ağaç, Gürol Tonbul gibi oyuncular rol aldı.
Ödülleri :
2013 – 20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali – En iyi kadın oyuncu (Köksüz)
Afife Tiyatro Ödülleri : “Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” – Sondan Sonra – Duru Tiyatro
X. Lions Tiyatro Ödülleri : En iyi Kadın Oyuncu – Sondan Sonra
Tiyatro :
2011 – Sondan Sonra : Dennis Kelly – Duru Tiyatro
2007 – İyi Ki Varsın : Onur Bayraktar
2002 – Vişne Bahçesi : Anton Çehov – MSM Oyuncuları
Filmleri ve Dizileri :
Oyuncu :
2018 – Börü (Sinema Filmi)
2017 – Börü (Tv Dizisi)
2016 – Dağ 2 (Ceyda Balaban) (Sinema Filmi)
2013 – Vicdan (Keriman) (TV Dizisi)
2013 – Köksüz (Feride) (Sinema Filmi)
2011 – Tek Başımıza (Zehra) (TV Dizisi)
2010 – Sessiz Çocuklar (Sinema Filmi)
2010 – Kaybedenler Kulübü (Zeynep) (Sinema Filmi)
2010 – Bekle Beni (Nerma) (Sinema Filmi)
2010 – Ateşe Yürümek (Derya) (TV Dizisi)
2009 – Ölü Yaprak Vuruşu (Eylül Kümülül) (Sinema Filmi)
2009 – Denizden Gelen (Yaren) (Sinema Filmi)
2008 – Karamel (Zehra) (TV Dizisi)
2008 – Dinle Neyden (Gülnihal Kalfa) (Sinema Filmi)
2007 – Hicran Sokağı (Leyla) (Sinema Filmi)
2007 – 2008 – Elveda Rumeli (Hemşire Bihter) (TV Dizisi)
2006 – Kod Adı (TV Dizisi)
2006 – Asterix Vikinglere Karşı (Türkçe Seslendirme) (Sinema Filmi)
2005 – 2006 – Şöhret (Gülşen Özer/Işıl Türker) (TV Dizisi)
2005 – Keloğlan Kara Prens’e Karşı (Balkız/Tüysüzoğlan) (Sinema Filmi)
2003 – Neredesin Firuze (Ayşen) (Sinema Filmi)
2003 – Bir İstanbul Masalı (Esma Kozan Arhan) (TV Dizisi)
2002 – Azad (Dilan) (TV Dizisi)
2000 – Yedi Numara (Seher) (TV Dizisi)
1999 – Bize Ne Oldu (TV Dizisi)
1998 – Güzel Günler (TV Dizisi)
1996 – Gurbetçiler (TV Dizisi)
Kaynak:Biyografi.info
26 Temmuz 1928 New York doğumlu olan sanatçı çocukluk yıllarında zeki olmasına karşın akademik hayatında başarılı olamamıştı. 12 yaşına bastığında doktor olan babası Jack Kubrick tarafından, Pasedena, Kaliforniya‘da yaşayan dayısının yanına gönderildi. Burada bir yıl kaldıktan sonra Bronx‘a döndüğünde okuldaki başarısı artmıştı. Taft High School’dan mezun oldu. Ailesi bir hobi kazanması amacıyla onu satranca yönlendirdi. Kısa zamanda satranç hayatının önemli bir parçası oldu ve büyük başarılar elde etti. Gelecek yıllarda filmlerinde satranç temasını sık sık kullanacaktı.
Babası ona ilk fotoğraf makinesini 13. yaş gününde armağan etti. Kubrick fotoğrafçılık ile bu sayede tanıştı. New York‘da birçok fotoğraf çekti. “Look” adlı dergiye ilk fotoğrafının sattığında daha 17 yaşındaydı. Bu olaydan sonra fotoğrafçılık kariyeri hızla ilerlemeye devam etti. New York‘da bir fotoğrafçının yanında stajyer olarak iş buldu. Burada kısa bir süre çalıştıktan sonra daha önce fotoğraflarının yayınlandığı “Look” dergisinden iş teklifi aldı. Bu dönemde üniversite eğitimi almak istedi ancak notlarının çok düşük olmasından dolayı hiçbir üniversiteye kabul edilmeyince Colombia Üniversitesi‘nde derslere misafir öğrenci olarak girdi.
“Look” dergisinde çalışırken arkadaşı Alexander Singer ile ilk film projesini hazırladı. 1950 yılında Day of the Fight‘ın çekimleri başladı. Çekimler devam ederken birçok da kısa filme imza attı. Çektiği kısa filmlerden bir tanesi çocukluğunda tanıştığı ve sevdiği satrançla ilgiliydi ancak Central Park’da süren çekimler zorluklar nedeniyle tamamlanamadı. Bundan sonra Kaliforniya‘da bir süre beraber yaşadığı amcası ile birlikte “Fear and Desire” (1953) adlı kısa filmi çekti. Ancak bu filmden hiçbir zaman memnun kalmadı ve daha sonraki yıllarda bu filmi anmak bile istemediğini belirtmişti.
Bu dönemdeki yoğun çalışmaları evliliğini olumsuz yönde etkilemeye başlamıştı. Lise yıllarında tanıştığı eşi ile ilgisizlikten dolayı araları açıldı. Tüm bunlar olurken Stanley Kubrick sinemaya olan tutkusunu keşfetmiş ve yoğun bir şekilde kendisini sinemaya vermişti. “Killer’s Kiss” (1955) ve “The Killing” (1956) bu dönemde çektiği ilk uzun metrajlı filmleri oldu. Bu filmler ile Hollywood‘da tanındı ve ardından illk önemli filmi “Path s of Glory“(1957) adlı filmi yönetti. Bu filmde beraber çalıştığı Kirk Dougles ile daha sonra “Spartacus” (1960)’da da birlikte çalıştı. Ancak Kirk Douglas, Tony Curtis, Laurence Olivier, Jean Simmons, Charles Laughton, Peter Ustinov, John Gavin gibi sanatçıların oynadığı Spartacus‘un çekimleri sırasında zorluklarla karşılaşıyordu. Yapım şirketi Kubrick’in fikirlerini çok uç noktalarda buluyordu. Bu şeklide çalışamayacağını anlayan Kubrick görüntü yönetmeni Russel Metty ile anlaşarak hiçbir şeye karışmamasını ve herşeyi ona bırakmasını istedi. Bu filmde kullandığı teknikler ile gelecekteki tarzını belirlemiş oldu.
1961 yılına gelindiğinde “One-Eyed Jacks” adlı yeni projesinde Marlon Brando ile anlaşmazlıklar yaşayınca filmi yarıda bıraktı. Bu sırada ikinci evliliği de son bulmuştu.
İdealistik filmlerini çekebilmek amacıyla İngiltere‘ye gitti ve burada James Mason, Shelley Winters, Peter Sellers ve Sue Lyon ile birlikte “Lolita” (1962) adlı filmi çekti. Bu filmden hemen sonra konusu karamizah olan ilk ve tek filmi “Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb” (1964) adlı filmi yönetti. Bu film onun için büyük bir riskti çünkü filmin konusu olan nükleer bomba, komedi unsuru olmaktan çok uzaktı. Başta senaryoyu hazırlarken daha dram içerikli olmasına karşın, çekim esnasında yeni fikirler geliştirerek filme değişik bir boyut kattı.
Bu ülkede bulduğu finansal ve tekniksel rahatlık onu yeni arayışlara yöneltti. Deneysel olarak birkaç proje üretti. 1968 yılında Arthur Charles Clarke‘ın ünlü eseri “2001: A Space Odyssey” (2001: Bir Uzay Macerası) (1968)’i sinemaya uyarladı. Filmde en çok sevdiği müzik eseri olarak belirttiği Richard Strauss‘un “Thus Spoke Zaratustra” adlı eserini kullandı. Bu film ile bilim-kurgu sinemasının yolunu açtı.
Ardından “A Clockwork Orange” (Otomatik Portakal) (1971) ve “Barry Lyndon” (1975) adlı filmleri geldi. Barry Lydon’ı çekerken setteki sert mizacı ve oyunculara ara verdirmeden uzun çekimler yapması efsanevi zor yönetmen sıfatını almasına neden oldu.
Bu filmlerden sonra korku filmlerinin popüler olmasıyla Stephan King‘in ünlü romanı “The Shining” (1980)’i sinemaya uyarladı. Filmin setindeki sert davranışları birçok oyuncunun ve çalışanın sıkıntılı anlar yaşamasına neden oldu. Stephan King bu uyarlamayı beğenmediğini belirtti. Ancak kullandığı ayna tekniği ile korku sinemasına değişik bir boyut katarak filmin bir kült olmasını sağladı.
7 yıl uzun bir aradan sonra 1987 yılında “Full Metal Jacket” ile sinamaya dönüş yaptı. Bu uzun dönemde evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştu. 1990 yılında Brian Aldiss ile birlikte “AI: Artificial Intelligence” adlı bir film projesine başladı. Ancak projenin çok yavaş ilerlemesi ve teknolojinin yetersizliği yüzünden bu projeyi erteledi.
Amerikan sinema endüstrisinin stüdyo sisteminde çok az film yönetmeni, Stanley Kubrick’in elde ettiği özgürlükle çalışma fırsatına sahip oldu. Kubrick zaman içinde film yapımcısı olarak uluslararası bir öneme sahip olurken, filmlerinde ön planlama ve senaryo yazımı aşamasından post-prodüksiyona kadar her şeyi kendisi yöneterek, filmlerinin bütün sanatsal denetimini elinde tuttu. Kubrick büyük stüdyoların ona tanıdığı geniş sanatsal özgürlüğü rahatça kullanabiliyordu, çünkü mesleğini sıfırdan öğrenmişti. Film çekme tekniklerini kendi kendine öğrendi, bir film stüdyosunda çıraklık ya da daha alt düzeyde işler yapmadı ve bu konuda film yönetmenleri arasında neredeyse bir benzeri daha yok. Büyük stüdyolar için film çekmeye başladığında, sinema sektörü tarihinde nadir görülen bir özgürlüğe sahipti.
1960’lı yıllarda Lolita filmini çekmek üzere İngiltere‘ye giden Kubrick, yaşamının geri kalanını bu ülkede, Hertfordshire’da satın aldığı Childwickbury Köşkü’nde geçirdi. Dr. Garipaşk, satirik komedinin sinemadaki önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir. Ancak Stanley Kubrick’i 20. yüzyılın en önemli yönetmenlerinden biri yapan, 1968 MGM Cinerama prodüksüyonu olan 2001: A Space Odyssey / 2001: Bir Uzay Macerası ve 1971 yapımı A Clockwork Orange Otomatik Portakal’dır.
William Makepeace Thackeray‘in bir romanının sinemaya uyarlanması olan Barry Lyndon, Jack Nicholson‘ın oynadığı The Shining, yaklaşık 7 yıl çalıştığı savaş filmi Full Metal Jacket ve son anda yapmaktan caydığı Yapay Zeka Kubrick efsanesini sürdüren filmler oldular.
“AI : Artifical Intelligence” adlı proje sürerken bir yandan da hayalini kurduğu “Eyes Wide Shut” (Gözleri Tamamen Kapalı) (1999)’ın fikirleri ortaya çıktı. Bu filmde evli iki oyuncu olan Tom Cruise ve Nicole Kidman ile çalıştı. Filmin hazırlık aşaması uzun ve sancılı geçti. Bu filmde mutlak mükemmellik peşindeydi. Filmin gösterime girmesinden kısa bir süre sonra 7 Mart 1999 tarihinde uykusunda vefat etti.
Psikolojiye ve edebiyata meraklı olan Kubrick geriye 48 yılda çekilmiş 16 adet film bıraktı. Filmlerinde kullandığı simgesellik ve deneysel bakış açısıyla günümüzdeki birçok yönetmene ilham vermiştir.
Stanley Kubrick, 7 Mart 1999 tarihinde 71 yaşında Hertfordshire, İngiltere‘deki evinde ölmüştür.
Ödülleri:
1968: OSCAR: En İyi Özel Effektler, 2001: A Space Odyssey
1999: Directors Guild of Great Britain: Posthumous Yaşamboyu Başarı Ödülü
1997: Venice Film Festivali: Altın Aslan, Career Achievement
1997: Directors Guild of America: D.W. Griffith Ödülü
1975: BAFTA: En İyi Yönetmen, Barry Lyndon
1975: National Board of Review: En İyi Yönetmen, Barry Lyndon; tied with Robert Altman, Nashville
1971: New York Film Eleştirmenleri Circle: En İyi Yönetmen, A Clockwork Orange
1971: New York Film Eleştirmenleri Circle: En İyi Film, A Clockwork Orange
1964: BAFTA: United Nations Ödülü, Dr. Strangelove
1964: BAFTA: En İyi İngiliz Filmi, Dr. Strangelove
1964: BAFTA: En İyi Film, Dr. Strangelove
1964: Bodil Festivali: En İyi Amerikan Filmi, Dr. Strangelove
1964: Writers Guild of America: En İyi-Yazılmış Amerikan Komedisi, Dr. Strangelove, shared award
1964: New York Film Eleştirmenleri Circle: En İyi Yönetmen, Dr. Strangelove
1959: Locarno Film Festivali: Golden Sail Ödülü, Killer’s Kiss
Filmleri :
1953 – Fear and Desire
1955 – Killer’s Kiss
1956 – The Killing
1957 – Paths of Glory
1960 – Spartacus
1962 – Lolita
1964 – Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
1968 – 2001: A Space Odyssey
1971 – A Clockwork Orange
1975 – Barry Lyndon
1980 – The Shining
1987 – Full Metal Jacket
1999 – Eyes Wide Shut
Kaynak:Biyografi.info
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudu, okul 8 senede bitti. Gazeteciliğe 1961’de Yeni Tanin’de başladı. Strasbourg Üniversitesi‘nde iktisat doktorası yapmak için gitti ama tamamlayamadan döndü. Üniversite yıllarında aynı zamanda gazetecilik de yapan Civaoğlu, Derya Dergisi’nin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Akis dergisi ve Yeni İstanbul gazetesinde muhabir olarak görev yaptı. TRT‘nin kuruluşunda sabah haberlerini hazırlayan ekibin başındaydı.
Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirilen Güneri Civaoğlu sonra Güneş Gazetesi‘ni kurmuş, ortağı ve Genel Yayın Yönetmeni olmuştur. Genel yayın müdürlüğü görevinin yanı sıra günlük siyasi yazılar yazdı. 1986-1996 yılları arası Sabah gazetesindeki köşe yazarlığından sonra Show TV 1991 yılında kurulduktan sonra kanalın ilk Genel Müdürlüğü yaptı. Civaoğlu, 1996 yılından sonra Milliyet Gazetesi‘ne geçmiş ve halen Milliyet gazetesi yazarıdır.
Kanal D ekranlarında ana haberlerden sonra 8 yıl siyasi olayları yorumladı. Durum adlı programı hazırladı ve sundu. Güneri Civaoğlu’nun hazırlayıp sunduğu, 2004 yılından beri Kanal D‘de yayınlanan “Şeffaf Oda” programı 14 kasım 2012 tarihinden sonra FoxTv.de yayınlanmaya devam etti.
Bilgi Üniversitesi‘nde İletişim dersleri veren Güneri Civaoğlu, aynı zamanda İstanbul Barosunda kayıtlı avukattır. Medeni hali evlidir.
Güneri Civaoğlu 2010 yılında, Acun Ilıcalı’nın yapımcılığını üstlendiği “Yok Böyle Dans” adlı dans yarışma programında yarışmacı olmuştur. Show TV’de 2010 yılında yayınlanan yarışmada; Güneri Cıvaoğlu, Nilgün Belgün, Azra Akın, Burcu Esmersoy, Bedük, Metin Arolat, Burcu Güneş, Bora Kozanoğlu, Eda Taşpınar, Derya Büyükuncu, Sibel Arna, Defne Joy Foster ve Pascal Nouma yarışmacı olarak katılmışlardır.
Güneri Civaoğlu, 1969 yılında Canan hanım ile evlenmiştir.
Güneri Civaoğlu, bir röportajında kendisiyle ilgili sorulara şu şekilde cevap vermiştir:
Kendinizi ilk hatırladığınızda neredesiniz?
– Babamın yanına uzanmışım. Babamın elinde Hürriyet Gazetesi var. Bana dünyanın dört bir tarafına gidip röportajlar yapan Hikmet Feridun Es‘in bir yazısını okuyor. Bir eliyle gazeteyi tutuyor, bir eliyle de saçlarımı okşuyor ve şöyle fısıldıyor: “Bir gün inşallah buraları sen de göreceksin oğlum!” Belki de bilinçaltıma gazetecilik serüvenini başlatan sözler bunlar…
Nasıl bir aile sizinki?
– Şimdi moda herkesin ailesinde bir paşa var. Bizimki hakiki paşa! Babamın babası, Nadir Paşa. Doktor Paşa. Sarışın, yeşil gözlü hoş bir adammış. Çok çapkınmış. Babaannemi delirtirmiş. Emekli olduktan sonra Maçka’da bir ev alıp yerleşmişler. Civardaki herkese bedava bakıyormuş. Rum, Ermeni ve Yahudi madamlar ona baygınlarmış. Para almadığı için de Doktor Paşa’ya hediyeler veriyorlarmış. O da babaanneme “Eda Hanım” dermiş. “Bana Madam Marula‘nın getirdiği semaverle bir çay yapar mısın? Ve lütfen, Madam Anahit’in gönderdiği o güzelim Beykozlar’la servis yapıver.” Tabii kadıncağız acayip sinirlenirmiş…
Bir süre önce İstanbul‘un ünlü restoranlarından birinde düşerek başını yere çarparak yaralanan ve hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alınan Güneri Civaoğlu, 1 Ekim 2024 tarihinde 85 yaşında öldü.
Kaynak:Biyografi.info
Olga Kurylenko, 13 yaşında eğitim için gittiği Moskova‘da keşfedilerek, kariyerine manken olarak başladı. Modellik için eğitim aldı. 16 yaşında Paris‘e taşınan Olga Kurylenko, altı ay içinde Fransızca öğrendi ve Madison ajansı ile anlaştı. 18 yaşında Glamour dergisinin kapağında yer aldı. Ayrıca Lejaby iç çamaşırları, Bebe kıyafetleri, Clarins ve Helena Rubinstein kozmetik şirketlerinin yüzü oldu.
2001 yılında Fransa vatandaşlığına kabul edildi.
Kısa zamanda manken olarak büyük bir çıkış yapan Olga Kurylenko, sırasıyla Elle, Madam Figaro, Marie Claire ve Vogue gibi önemli dergilerin kapaklarında oldu.
1999 yılında Fransız fotoğrafçı Cedric Van Mol ile evlenen Olga Kurylenko’nun evliliği 4 yıl sürdü ve 2004 yılında boşandı.
2005 yılında sinema oyunculuğuna başladı ve “Esrarengiz Sevgili” adlı filmde başrolü oynadı.
2007 yılında “Hitman” filminde Nika Boronina karakterini canlandırırken Timothy Olyphant, Dougray Scott, Robert Knepper ile birlikte rol aldı.
2007 yılında Brüksel Uluslararası Film Festivali’nde jüri üyeliği yaptı.
2008 yılında “Max Payne” filminde Natasha Sax karakterini canlandırırken Mark Wahlberg, Mila Kunis, Beau Bridges ile birlikte rol aldı.
Olga Kurylenko oyuncu olarak en büyük çıkışını, 2008 yılında başrolünü Daniel Craig ile paylaştığı James Bond serisinin filmlerinden biri olan Quantum of Solace ile gerçekleştirdi.
2010 yılında başrolünde Michael Fassbender’in oynadığı “Son Savaşçı” filminde yine başrolde oldu.
2013 yılında “Oblivion” filminde Tom Cruise ve Morgan Freeman ile birlikte başrolde oynadı.
2014 yılında yönetmenliğini Russell Crowe‘un yaptığı, Avustralya, Türkiye, ABD ortak yapımı “Son Umut” filminde Russell Crowe, Olga Kurylenko, Jai Courtney, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan ile rolleri paylaştı.
2017 yılında “Salty” filminde Antonio Banderas, Mark Valley ile beraber oynadı.
2018 yılında “Johnny English Strikes Again” filminde Rowan Atkinson ile beraber başrolde oynadı.
İspanyolca ve İtalyanca da konuşabilen Olga Kurylenko iyi derecede Rusça, İngilizce ve Fransızca bilmektedir.
Evlilikleri :
1.eşi: 2000 yılında fotoğrafçı Cedric Van Mol ile evlendi. 2004 yılında boşandı.
2.eşi: 2006 yılında Damian Gabrielle ile evlendi. 2007 yılında boşandı.
Yazar ve oyuncu Max Benitz ile beraber yaşadı. Bu ilişkisinden 3 Ekim 2015 tarih doğumlu Alexander Mark Horatio Benitz adlı bir oğlu vardır.
Olga Kurylenko, sinema oyuncusu Ben Cura ile birlikte yaşamaktadır.
Olga Kurylenko, Fransa‘da yaşıyor ve Fransız Vatandaşlığı var.
5 Mart 2020 tarihinde Corona virüs testinin pozitif çıktığını açıklayan Olga Kurylenko, 2 hafta evinde hasta yatarken bol bol sarımsak ve limonlu su tüketerek iyileştiğini açıkladı.
Filmleri ve Dizileri :
Senaryo :
2011 – Coronet (Sinema Filmi)
Oyuncu :
2019 – The Room (Sinema Filmi)
2019 – Les traducteurs (Sinema Filmi)
2019 – İmparator: Yeraltı Dünyasının Hükümdarı (La Baronne) (Sinema Filmi)
2018 – Mara (Kate) (Sinema Filmi)
2018 – Johnny English Strikes Again / English Tekrar İş Başında (Sinema Filmi)
2018 – Don Kişot’u Öldüren Adam (Jacqui) (Sinema Filmi)
2018 – Bir Nefes Ötede (Sinema Filmi)
2017 – Stalin’in Ölümü (Maria Yudina) (Sinema Filmi)
2017 – Salty (Sheila) (Sinema Filmi)
2016 – La corrispondenza (Amy) (Sinema Filmi)
2015 – Mükemmel Bir Gün (Katya) (Sinema Filmi)
2015 – Momentum (Alex Farraday) (Sinema Filmi)
2014 – Vampir Akademisi (Kirova) (Sinema Filmi)
2014 – Son Umut (Ayshe) (Sinema Filmi)
2014 – Hedefteki Adam (Alice) (Sinema Filmi)
2013 – Oblivion (Julia) (Sinema Filmi)
2012 – Yedi Psikopat (Sinema Filmi)
2012 – Magic City (Vera Evans) (TV Dizisi)
2012 – Gurbetçi (…) (Sinema Filmi)
2012 – Aşkın İzleri (Marina) (Sinema Filmi)
2011 – Unutulan Topraklar (Anya) (Sinema Filmi)
2011 – Coronet (Sinema Filmi)
2010 – Son Savaşçı (Etain) (Sinema Filmi)
2010 – Devlerin Günahı (Ildiko) (Sinema Filmi)
2009 – Kirot (Galia) (Sinema Filmi)
2008 – Quantum of Solace (Camille) (Sinema Filmi)
2008 – Max Payne (Natasha Sax) (Sinema Filmi)
2008 – Benim Doğum (Sinema Filmi)
2007 – Hitman (Nika Boronina) (Sinema Filmi)
2006 – Yılan (Sofia) (Sinema Filmi)
2006 – The Snake (Sofia) (Sinema Filmi)
2005 – Esrarengiz Sevgili (Iris) (Sinema Filmi)
Kaynak:Biyografi.info
Resim konusundaki incelemelerini Fransa, İngiltere ve İspanya‘daki müze ve sanat galerilerinde sürdürdü. Francisco Goya üzerine bir araştırma yaptı.
Nevhiz, Komet, Mehmet Güleryüz, Oral Enuğur, Aka Gündüz Temur, Cihat Aral, Alaettin Aksoy ve Burhan Uygur figüratif resim kuşağı sanatçılarındandır.
Nevhiz, ilk kişisel sergisini 1964 yılında İstanbul‘da Yelken Kulübü Sanat Galerisi’nde açtı. Sonraki yıllarda sergilerini İstanbul‘da açmayı sürdürdü. 1966 yılında Paris‘te Fernard Leger Galerisi’nde sergi düzenledi.
Türkiye‘ye dönüşte, 1976-1978 yıllarında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığında görevlendirildi. 1978 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim-İş Eğitimi Bölümü’nde görev aldı. Bu kurumun daha sonra Marmara Üniversitesi‘ne bağlanarak Atatürk Eğitim Fakültesi’ne dönüşmesiyle birlikte Resim Ana Sanat Dalı’nda, 1983-1984 öğretim döneminde Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde çalıştı. 1984-1985 öğretim döneminde yeniden Atatürk Eğitim Fakültesi’ne atandı. 1997 yılına kadar burada, Resim Ana Sanat Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olarak çalıştı.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Sanatta Yeterliliğini 1985 yılında tamamladı ve 1986 yardımcı doçent, 1989’da doçent unvanını aldı. 1997 Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde profesör unvanıyla çalışmaya başladı. 1999 yılına kadar üniversitede Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı, Resim Bölümü Başkanlığı ve Mersin Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (MERKAM) Müdürü olarak görev yaptı.
2003 İstanbul Karşı Sanat Çalışmaları’nın ev sahipliğinde gerçekleşmesi planlanan “Nevhiz Tanyeli Retrospektif Sergisi”, hazırlık aşamasında sanatçıya ait 234 adet resmin çalınması ve ardından kaybolması sonucu gerçekleşemedi. Bu üzücü olay sonrasında sanatçının geriye kalan ve çoğunluğunu son dönem resimlerinin oluşturduğu yapıtlarından oluşan yeni bir sergi “Kışkırtı Ressamı: Nevhiz Tanyeli” adıyla aynı yıl 15 Ocak – 1 Mart tarihleri arasında Amelie Edgü‘nün direktörlüğündeki İstanbul Millî Reasürans Sanat Galerisinde gerçekleşti.
2003 yılında Sedat Simavi Görsel Sanatlar Ödülü’ne, 2014 Yılında Tüyap Fuarı Onur Ödülü’ne layık görüldü.
Yapıtları önemli koleksiyonlarda yer alan sanatçı İstanbul‘da yaşamakta ve resim çalışmalarını sürdürmektedir.
Nevhiz, Feridun Aksın ile evli idi bir çocuğu vardır.
Ödülleri :
2003 – Sedat Simavi Görsel Sanatlar Ödülü
2014 – ARTIST Sanatçı Onur Ödülü
Kişisel sergileri :
1964 – İstanbul Yelken Kulübü, Sanat Galerisi, İstanbul
1964 – Taksim Sanat Galerisi, İstanbul
1970 – Taksim Sanat Galerisi, İstanbul
1977 – Ortadoğu Sanat Galerisi, Ankara
1983 – Caddebostan Sanat Galerisi, İstanbul
1983 – Öztartar Sanat Galerisi, İstanbul
1984 – Taksim Sanat Galerisi, İstanbul
1984 – Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul
1984 – Mungan Sanat Üretim Galerisi, İstanbul
1987- Taksim Sanat Galerisi, İstanbul
1987 – Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul
1988 – Altıneller Sanat Galerisi, İstanbul
1991 – Hatay Lokantası, İstanbul
1992 – Kadıköy Kültür Sanat Merkezi, İstanbul
1995 – Casa Pera Sanat Art Galerisi, İstanbul
1997 – Maltepe Sanat Galerisi, İstanbul
2000 – Parmakkapı Sanat Galerisi, İstanbul
2003 – Milli Reasürans Sanat Galerisi, İstanbul
2004 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2005 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2006 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2007 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2008 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2008 – Elele Kültür Merkezi, Paris, Fransa
2009 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2010 – Portes Ouvertes, des Ateliers d’artists, Montreuil, Paris
2013 – “Duvar Resminden Korkuyorlar”, Salt Beyoğlu, İstanbul
2014 – Nar Artiz Gallery, İzmir
2014 – “Uyuyan Güzel”, Galeri Nev, Ankara
2014 – ARTIST 2014 Sanatçı Onur Ödülü Sergisi, İstanbul
2018 – “Yarı retrospektif” Corpus Galeri, İstanbul
Kaynak:Biyografi.info
George Russell, 15 Şubat 1998 tarihinde King’s Lynn, Norfolk, İngiltere‘de Steve Russell, Alison Russell çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Benjy Russell, Cara Russell adlarında iki kardeşi vardır. Wisbech Grammar School’dan mezun oldu. 7 yaşında kartinge başladı.
2012’de CIK-FIA Avrupa Karting Şampiyonası da dahil olmak üzere birçok karting şampiyonluğunu kazandıktan sonra, 2018 Formula 2 şampiyonu ve 2017 GP3 Serisi şampiyonu olarak başarısını tekrarladı. Her iki sezonda da ART için yarışarak çaylak sezonlarında her iki şampiyonluğu da kazanan yalnızca üç sürücüden biri oldu.
George Russell, 2017 yılında GP3, 2018 yılında Formula 2 şampiyonu olduktan sonra 2019 yılından 2021 yılına kadar Williams Racing takımı adına Formula 1‘de yarışmıştır. 2020 Sakhir Grand Prix’sinde Mercedes’te Lewis Hamilton‘ın yerine geçti, ancak stratejik hatalar nedeniyle Grand Prix galibiyeti elde edemedi.
Russell, 2017’den beri Mercedes Junior Driver Programme üyesi olarak görev yaptıktan sonra, 2022 yılı sezonunda Mercedes takımının yeni pilotu olmuştur. 2022 yılına Brezilya, São Paulo Grand Prix‘sinde ilk Formula 1 zaferini elde etti .
2024 İtalya Grand Prix‘si itibarıyla Russell, kariyerinde iki zafer, üç pole pozisyonu, sekiz en hızlı tur ve on üç podyum elde etti. Russell, 2025 sezonunun sonuna kadar Mercedes için yarışmak üzere sözleşme imzaladı.
George Russell, 2024 yılında Avusturya Grand Prix‘inde birinci olmuştur.
2020’den beri Carmen Montero Mundt ile birlikte yaşayan George Russell, 2022’den beri Monako’da ikamet etmektedir.
Kaynak:Biyografi.info
Mustafa Yolaşan, 1944 yılında Fatsa, Ordu‘da doğmuştur. Aslen Ordu Fatsa’lıdır. Babası çok önceden Kafkasya’dan göç ederek Gümüşhane üzerinden Ordu’ya yerleşmiş.
Geçmiş yıllarda TRT ile özdeşleşen ve TRT denildiğinde ilk akla gelen efsane isimlerden Mustafa Yolaşan, Pazar 88, Şans Yolu, Turnike gibi programlar ile sunuculuk kariyerini sürdürmüştür. Geçmişten günümüze birçok başarılı isim ile röportajlar yapan Yolaşan aynı zamanda Ayşe Egesoy ile birlikte müzik eğlence programlarının sunuculuğunu da yapmıştır. Sunuculuk kariyeri öncesinde “Ve En Sonunda” isimli 33’lük bir plağa imzasını atmıştır.
Mustafa Yolaşan, geçmiş yıllarda Milliyet Gazetesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü yapmış olan Şadan Hanım ile evlenmiştir. Suzan Yolaşan adında bir kızı vardır.
Mustafa Yolaşan, aynı zamanda müzik dünyasındaki etkinliğiyle de adından söz ettirmiştir.
Albümleri :
1977 – Ve En Sonunda (33lük plak)
Kaynak:Biyografi.info
Paris’in banliyosu Champigny-sur-Marne’da Louise Michel Ortaokulu’ndan sonra Langevin Wallon Lisesi’nde ekonomi ve idari bilimler okudu.
19 yaşına gelince; Fırat Çelik, inşaat işçiliğinden barmenliğe pek çok işin yanında mankenlik de yapmaya başladı. Ardından Sudden Theatre’ın atölyelerine katıldı. Bir yıl kadar bu atölyelerde eğitim gördü.
Toyota Avensis’in global ölçekteki reklam filmlerinde oynamıştır.
2006 yılında yönetmen Thierry Harcourt’un sahneye koyduğu, Anthony Burgess’in romanından uyarlanan Otomatik Portakal oyununda Fred rolünü üstlendi.
2009 yılında küçük bir rol aldığı ilk sinema filmi olan “Welcome” filmi; 2009 yılı İstanbul Film Festivali’nin de açılış filmi olarak seçildi. Bu vesileyle hayatında ilk defa İstanbul’a geldi. Bu sırada ona yapılan teklifleri kabul ederek 2009 yılında çekilen “Kış Masalı” adlı dizide Cemal Hünal, Birce Akalay, Duygu Yetiş ile birlikte başrol oynadı.
2010 yılında ise “Fatmagül’ün Suçu Ne?” isimli dizi sayesinde Türkiye’de tanınır oldu. Başrolerini Beren Saat ve Engin Akyürek‘in oynadığı “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinde diğer rollerde ise Sumru Yavrucuk, Musa Uzunlar, Civan Canova, Fırat Çelik, Murat Daltaban, Buğra Gülsoy, Engin Öztürk, Esra Dermancıoğlu, Bülent Seyran oynamıştır.
Fırat Çelik, 1969 yılında Necati Cumalı’nın yazdığı aynı adlı hikâyesinden uyarlanan, 2011 yılında yönetmenliğini Şerif Gören’in yaptığı “Ay Büyürken Uyuyamam” adlı sinema filminde Ayça Bingöl, Hazal Kaya, Selin Şekerci, ile birlikte oynadı.
2013 yılında “20 Dakika” adlı dizide Tuba Büyüküstün, İlker Aksum ile birlikte başrolde oynadı.
2014 yılında Böcek Yapım ve Warner Bros., Almanya ortak yapımı olan ve yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı “8 Saniye” adlı sinema filminde başrol oynadı.
Fırat Çelik, Fransa‘da ikamet etmektedir.
Tiyatro Oyunları :
2006 – Otomatik Portakal – Thierry Harcourt, La Ménagerie du Cirque d’Hiver
2007 – Effets Secondaires – Jean-Georges Tharaud, Comédie de Paris
2014 – Tatyana – Melis Tezkan & Okan Urun, Üsküdar Tekel Sahnesi
Filmleri ve Dizileri :
2015 – Poyraz Karayel 2. Sezon ( Avukat Mete) (TV Dizisi)
2014 – Gönül İşleri (Asrın) (TV Dizisi)
2014 – Firuze (Oğuz)(Dizi)
2014 – 8 Saniye (Tayfun)(Sinema)
2013 – 20 Dakika (Ozan)(Dizi)
2011 – Ay Büyürken uyuyamam (Mert)(Sinema)
2010 – Fatmagül’ün Suçu Ne? (Mustafa)(Dizi)
2010 – Ateşe Yürümek(Sinan)(TV Dizisi)
2009 – Kış Masalı (Masum)(TV Dizisi)
2009 – Hoş Geldiniz(Koban) (Sinema Filmi)
2009 – Welcome (Sinema)
2008 – Lignes (Emir)(Kısa film)
2008 – Famille d’acceuil (İlhan)(Dizi)
2007 – Cosa Nostra (Nino)(Kısa film)
Kaynak:Biyografi.info
Hobi olarak öğrencilik yıllarında başladığı moda blogger’lığını daha profesyonel bir platforma taşımak için kolları sıvadı. Blogunda stil ipuçlarından sezonun trendlerine kadar her şeyi incelerken, bir yandan da ünlülerin gardıroplarına girerek stillerini inceliyor ve ‘her karakter ayrı bir gardırop’tur mantığı ile çalışıyor.
New York, Paris, Milano, Londra gibi uluslararası moda sektörünün en prestijli moda haftalarına düzenli olarak katılarak tecrübelerini hem kendi websitesinde, hem de konuk yazar olarak Türkiye’nin en çok takip edilen gazete ve dergilerinde okuyucularına aktarıyor.
Öğrenmekten vazgeçmeyen Buse Terim’in, Moda Haftalarında sokaklarda stil gözlemleri yapmak ise en keyifli özel zevkidir.
Kendini yenilemek ve dijital dünyanın sağladığı özgürlüğü Buse’ce bir vizyonla birleştirmek için çabalayan Buse Terim, kısa süre önce tamamen yenilediği www.buseterim.com.tr ‘de Türkiye’nin en çok takip edilen moda figürü olma özelliğini sürdürüyor.
Buse Terim, 16 Mayıs 2014 tarihinde Volkan Bahçekapılı ile evlendi. Soma faciasıyla ertelenen düğün 6 Haziran 2014 tarihinde yapıldı.Nil Bahçekapılı (d.2016), Naz Bahçekapılı (d.2018) adlarında iki kızı vardır.
Kaynak:Biyografi.info
1987 yılında Paldır Kültür Tiyatrosu’nun oluşumunda yer alarak, tiyatro yaşamına başladı. Güzellikler Evi Oyuncuları, Theatrama, 1996 sezonunda Ağustos Kültür Merkezi”ni kurdu. Ağustos Kültür Merkezi adlı topluluklarda çalışmalar yaptı. 1995 sezonunda Şehir Tiyatrolarına katıldı. Halen bu kurumda kadrolu sanatçı olarak çalışmaktadır.
Tarık Şerbetçioğlu, Tümay Özokur ajansına bağlı olarak çalışmaktadır.
Pek çok eğitim kurumunda eğitimci olarak çalıştı. Kadıköy Belediyesi Koşuyolu Mahalle Evinde Gönüllü olarak Tiyatro Eğitmenliği ve yöneticilik yapmaktadır. 1997-2000 yılları arasında İstek Vakfı Okullarında Tiyatro Eğitmeni olarak çalıştı. 2002 yılından sonra St.Joseph Lisesinde Tiyatro Eğitimcisi olarak çalıştı.
Televizyonda; Zamanda Yolculuk, Fırıldak Nuri, Şengül Konağı, Karar Sizin, Yüzleşme, Evdeki Yabancı, Tatlı Hayat, Dadı, Mühürlü Güller, Yadigar, Kurtlar Vadisi, Kadın İsterse, Sıla, Geç Gelen Bahar, Kız Takımı, Sonbahar, Yamak Ahmet, Keşanlı Ali Destanı gibi pek çok dizide rol aldı.
Tarık Şerbetçioğlu, Cumhuriyet, Son Osmanlı Yandım Ali, Gişe Memuru adlı sinema filmlerinde ve çeşitli reklam filmlerinde oynadı. Seslendirme yaptı.
Şehir Tiyatrolarında; “Bir”, “Diğerlerinin Adı Ali”, “Ne Hepsi Ne Hiçbiri”, “Hürrem Sultan”, “Mankurt”, “Othello”, “İsli Sisli Pis Puslu”,” Hadi Mars’a gidelim”, “3.Rıchard”, “Yaprak Dökümü”, “Kiralık Konak”, “Bağdat Hatun” “Çılgın Dünya”, “Trafik Canavarını Gördünüz mü?””Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe” “Balıkesir Muhasebecisi” “İstanbul Hatırası” “Toros Canavarı” adlı oyunlarda , Şehir Tiyatroları dışında ise “Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası”, “Utanç Duvarı”, “Laura”, “Evrensel Aracı Para”, “Uygarlık Çöplüğü”, “Kuyu ve Terzi Makası”, “Numan.net”, “Adı Maksut” adlı oyunlarda görev aldı.
Ağustos Kültür Merkezinde; “Kuyu ve Terzi Makası”, “Numan nokta net”, “Adı Maksut”, “Scapen’in Dolapları”, “Mutluluk Çiçeği (Çocuk Oyunu)”, Müjdat Gezen Tiyatrosunda; “Lades ya da Aile Ocağı”, “Korku ve Sefalet”, “Aşk, ihanet ,yalnızlık vs.”, Şehir Tiyatrolarında; “Beni Dünya Kadar Sev “, “İstanbul Hatırası” ve “Toros Canavarı” adlı oyunları yönetti.
Çılgın Dünya adlı oyundaki Tomas rolü ile 2007 yılında Afife Jale Ödüllerinde Komedi Müzikal Yardımcı Oyuncu dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adayı oldu.
Yaprak Dökümü adlı oyundaki Muzaffer rolü ile 2007 yılı Altın Lale En iyi Yardımcı oyuncu ödülünü aldı.
İstanbul Hatırası oyunu ile Tiyatro Tiyatro dergisi 2011 En iyi Oyun yazarı ödülüne aday oldu. Mutluluk Çiçeği (Çocuk Oyunu), İstanbul Hatırası adlı oyunları yazdı.
Ekran önüne ise ilk kez 1995 yılında Zamanda Yolculuk adlı dizide rol alarak adım attı. Ardından Yüzleşme, Dadı, Tatlı Hayat, Koçum Benim gibi çeşitli dizilerde rol aldı.
2003 yılında yayınlanmaya başlayan Kurtlar Vadisi dizisinde 3 sezon boyunca Selim karakterini canlandırdı. 2004 yılında Çemberimde Gül Oya dizisinde konuk oyuncu olarak rol aldı ve Mahsun karakterini canlandırdı.
2006 yılında vizyona giren Son Osmanlı Yandım Ali adlı sinema filminde Miralay Esat Paşa rolü ile izleyici karşısında yer alan Tarık Şerbetçioğlu aynı sene Sıla dizisinde Burhan rolünü canlandırdı.
Tarık Şerbetçioğlu, tiyatro oyuncusu Binnur Şerbetçioğlu ile evlidir.
2011 yılında vizyona giren Gişe Memuru adlı sinema filminde rol alan Tarık Şerbetçioğlu 2016 yılında “N’olur Ayrılalım” dizisinde Gürgen Öz, Nilay Duru, Aras Aydın, Nilperi Şahinkaya ile birlikte rol almaktadır.
Ödülleri :
2007 – Altın Lale En iyi Yardımcı oyuncu ödülü- Yaprak Dökümü adlı oyundaki Muzaffer rolü ile
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:
– Bir – İBB Şehir Tiyatroları
– Diğerlerinin Adı Ali – İBB Şehir Tiyatroları
– Ne Hepsi Ne Hiçbiri – İBB Şehir Tiyatroları
– Hürrem Sultan – İBB Şehir Tiyatroları
– Mankurt – İBB Şehir Tiyatroları
– Othello – İBB Şehir Tiyatroları
– İsli Sisli Pis Puslu – İBB Şehir Tiyatroları
– Hadi Mars’a Gidelim – İBB Şehir Tiyatroları
– 3. Richard – İBB Şehir Tiyatroları
– Yaprak Dökümü – İBB Şehir Tiyatroları
– Kiralık Konak – İBB Şehir Tiyatroları
– Bağdat Hatun – İBB Şehir Tiyatroları
– Çılgın Dünya – İBB Şehir Tiyatroları
– Trafik Canavarını Gördünüz mü? – İBB Şehir Tiyatroları
– Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe – İBB Şehir Tiyatroları
– Balıkesir Muhasebecisi – İBB Şehir Tiyatroları
– İstanbul Hatırası – İBB Şehir Tiyatroları
– Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası – Ağustos Kültür Merkezi
– Utanç Duvarı – Ağustos Kültür Merkezi
– Laura – Ağustos Kültür Merkezi
– Evrensel Aracı Para – Ağustos Kültür Merkezi
– Uygarlık Çöplüğü – Ağustos Kültür Merkezi
– Kuyu ve Terzi Makası – Ağustos Kültür Merkezi
– Numan Nokta Net – Ağustos Kültür Merkezi
– Adı Maksut – Ağustos Kültür Merkezi
Yönettiği Tiyatro Oyunları:
– Kuyu ve Terzi Makası – Ağustos Kültür Merkezi
– Numan Nokta Net – Ağustos Kültür Merkezi
– Adı Maksut – Ağustos Kültür Merkezi
– Scapen’in Dolapları – Ağustos Kültür Merkezi
– Mutluluk Çiçeği – Ağustos Kültür Merkezi
– Beni Dünya Kadar Sev – İBB Şehir Tiyatroları
– İstanbul Hatırası – İBB Şehir Tiyatroları
– Şeyh Galip -Türkiye Yazarlar Birliği
– Sen Gara Değilsin – Müjdat Gezen Tiyatrosu
– Lades ya da Aile Ocağı – Müjdat Gezen Tiyatrosu
– Korku ve Sefalet – Müjdat Gezen Tiyatrosu
Filmleri ve Dizileri :
Oyuncu :
2018 – Eyvah Karım (Sinema Filmi)
2016 – N’olur Ayrılalım (TV Dizisi)
2011 – Gişe Memuru (İşletme Şefi) (Sinema Filmi)
2008 – Kız Takımı (Hilmi) (TV Dizisi)
2008 – Geç Gelen Bahar (Kemal) (TV Dizisi)
2006 – Sıla (Burhan) (TV Dizisi)
2006 – Son Osmanlı Yandım Ali (Miralay Esat Paşa) (Sinema Filmi)
2005 – Beşinci Boyut (Mustafa) (TV Dizisi)
2005 – Belalı Baldız (Kubilay) (TV Dizisi)
2004 – Çemberimde Gül Oya (Mahsun) (TV Dizisi)
2004 – Yadigar (Ahçı Pala) (TV Dizisi)
2003 – Ölümsüz Aşk (TV Dizisi)
2003 – Mühürlü Güller (Ayhan) (TV Dizisi)
2003 – 2005 – Kurtlar Vadisi (Selim) (TV Dizisi)
2002 – Sırlar Dünyası / Sır Kapısı (Musa) (TV Dizisi)
2002 – Koçum Benim (Sadık) (TV Dizisi)
2001 – Tatlı Hayat (TV Dizisi)
2000 – Evdeki Yabancı (TV Dizisi)
2000 – Dadı (Polis Kemal) (TV Dizisi)
1999 – Yüzleşme (Komiser) (TV Dizisi)
1998 – Naylon Kemal (TV Filmi)
1998 – Cumhuriyet (Giritli Mehmet) (Sinema Filmi)
1997 – Sakin Kasabanın Kadını (Hüseyin) (TV Filmi)
1995 – Zamanda Yolculuk (TV Dizisi)
Kaynak:Biyografi.info
Oscar Piastri, 6 Nisan 2001 tarihinde Melbourne, Avustralya‘da Chris ve Nicole Piastri’nin oğlu olarak doğmuştur. Tam adı Oscar Jack Piastri’dir. Brighton banliyösünde büyüdü. Haileybury College Melbourne’da ve ardından Haileybury ve İngiltere‘deki Imperial Service College’da spor bursuyla yatılı öğrenci olarak özel eğitim gördü. Kendisi sıkı bir Richmond Tigers futbol kulübü destekçisidir. Avustralya ulusal kriket takımını desteklemenin yanı sıra, X profilinde hangi takımı destekleyeceğine dair tavsiyeler isteyen bir gönderi sonrasında IPL’de Delhi Capitals’ı takip ediyor.
Piastri, 2011 yılında karting kariyerine başlamadan önce ulusal düzeyde uzaktan kumandalı arabalarla yarışmaya başladı. 2014 yılında profesyonelleşerek çeşitli Avustralya yarışlarında ve şampiyonalarında yarışan Piastri, ertesi yıl Ricky Flynn Motorsport ile Avrupa ve diğer CIK-FIA onaylı karting şampiyonalarında yarışmaya başladı. 2016 yılında yarış kariyerini ilerletmek için Birleşik Krallık‘a taşındı ve Bahreyn‘deki 2016 Dünya Şampiyonası’nı altıncı olarak tamamladı.
Oscar Piastri, 2019 Formula Renault Eurocup’ı kazandı, 2020’de FIA Formula 3 Şampiyonasını kazandı ve 2021’de Prema Racing ile Sürücüler Formula 2 Şampiyonasını kazandı.
Ocak 2020’de Renault Sport Academy’ye katılan Oscar Piastri, 2020’de FIA Formula 3 Şampiyonası’nı kazandıktan sonra, çabalarından dolayı Renault F1 Takımı tarafından 31 Ekim 2020’de Bahreyn‘de Renault Sport Academy pilotları Christian ile birlikte Bahreyn‘de bir genç sürücü testiyle ödüllendirildi. 2021 sezonunda Piastri kendini Guanyu Zhou, Christian Lundgaard, Victor Martins ve Caio Collet ile birlikte yeniden markalaşan Alpine Akademisi’nin bir üyesi oldu.
Oscar Piastri, 2023 Sezonunda Formula 1‘deki çaylak sezonunu George Russel‘ın ardında 97 puan ile dokuzuncu bitirdi ve McLaren ile 3 yıllık yeni sözleşme imzaladı. Sezonu 2 podyum, 2 en hızlı tur ve 2023 Katar sprint yarışını kazanarak tamamladı.
Oscar Piastri, Formula 1 kariyerinde ilk podyumu 2023 Japonya Grand Prix’inde elde etti. Piastri’nin McLaren ile 2026 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor.
Oscar Piastri, Formula 1 yarışlarında ilk birinciliğini 2024 yılında Macaristan Grand Prix‘nde almıştır.
Kaynak:Biyografi.info
İsmail Habip Sevük, 1892 yılında Edremit, Balıkesir’de doğmuştur. Asıl adı İsmail Hakkı’dır. Babası Jandarma binbaşısı Mustafa Habib Bey’dir. Kafkas kökenli bir aileye mensup olan babası, askerliğe intisap etmeden önce Sındırgılı Habib Efe namıyla tanınırdı. annesi Şeyh Mehmed Efendi’nin kızı Âbide Hanım’dır. İlkokulu Edremit Rüşdiyesinde 1904 yılında bitirdi. Sonra lise öğrenimini Bursa‘da Müstear idadisinde 1909 yılında tamamladı. Dârülfünûn-ı Osmânî (İstanbul Üniversitesi) Hukuk Mektebi’ni 1913 yılında bitirdi.
İsmail Habip Sevük, Dârülfünun öğrencisiyken konferanslarına devam ettiği Türkocağı’nda dönemin önde gelen edip ve düşünürleriyle tanıştı. Mezun olduğunda öğretmenlik mesleğini seçti ve 1914’te Maarif Nezareti’nin imtihanını kazanarak Kastamonu Sultânîsi edebiyat ve felsefe öğretmenliğine tayin edildi. Burada İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin kulüp müdürlüğünü, ve bu cemiyetin yayın organı olan Köroğlu gazetesinin başyazarlığını üstlendi.
Bir süre sonra Yeşil Ilgaz adıyla çıkmaya başlayan gazetedeki yazılarında daha çok 1. Dünya Savaşı ile ilgili konuları işledi. “Mâzide Kastamonu” ve “Köylü Ruhu” başlıklı dizi yazılarının yanı sıra “Kadınlık-Erkeklik” adlı iki perdelik bir oyun kaleme aldı.
1919 yılında İzmir Sultânîsi edebiyat öğretmenliğine tayin oldu. Fakat işgal altında bulunan İzmir’de şartlar giderek ağırlaştığı için önce Balıkesir‘e geçti. 1919-1920 arasında Balıkesir’de Mustafa Necati ve Vasıf Bey tarafından çıkarılan “İzmir’e Doğru” dergisini yönetti. Balıkesir’in de Yunan işgaline uğraması üzerine 1920 Haziranında tekrar Kastamonu’ya döndü ve bu defa Kuvâ-yi Milliye’nin en önemli yayın organlarından Açıksöz gazetesinin başyazarı oldu.
20 Ağustos 1921 – 12 Ekim 1922 tarihleri arasında Kastamonu’da bu gazetede 109 başyazısı ve altmış sekiz fıkrası yayımlandı. Kurtuluş Savaşı bittikten sonra Ankara’ya gitti.
Ankara Erkek Lisesi edebiyat öğretmeni iken Aralık 1922’de Yunus Nadi Abalıoğlu’nin Yeni Gün gazetesinde yazarlığa başladı. Hem bu gazetenin hem Anadolu Ajansı’nın muhabiri olarak Atatürk’ün 1923 Martında Adana-Mersin-Konya illerine yaptığı seyahate katıldı. Dönüşte izlenimlerini bir dizi halinde Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yayımladı.
1924 yılında Edirne Maarif müdürlüğü yaptığı sırada Edirne Türk Ocağı başkanlığını da üstlendi. 1925 yılında liseler için ders kitabı olarak hazırladığı “Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi” adlı eseri yayınlandı.1926’da Maarif teşkilâtının yeniden düzenlenmesi üzerine 9 Ekim 1926 tarihinde Antalya bölgesi, daha sonra 1 Temmuz 1927 tarihinde Adana bölgesi Maarif eminliğine tayin edildi. Bu görevi sırasında çıkardığı Maarif ve Memleket dergilerine çeşitli yazılar yazdı. Dergi, 1928-1931 arasında 40 sayı yayımlandı.
Maarif eminlikleri kaldırılınca 28 Ağustos 1931 tarihinde Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmenliğine getirildi.
1939 yılının sonuna doğru Mustafa Nihat Özön’ün Metinlerle Muasır Türk Edebiyatı Tarihi adlı eseri hakkında kaleme aldığı yazılar basında birçok yazarın katıldığı tartışmalara yol açtı.
Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmeni iken 1943 yılında VII. dönem Sinop milletvekili olarak TBMM’ne girdi. 1946 seçimlerinde aday gösterilmedi.
İsmail Habip Sevük, hiç evlenmedi.
Son yıllarını yazılarına adayan İsmail Habip Sevük, 17 Ocak 1954 tarihinde İstanbul’da 62 yaşında gırtlak kanseri nedeniyle ölmüştür. Merkez Efendi Mezarlığı’na defnedildi.
Kitapları :
1925 – Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi,.
1931 – Edebi Yeniliğimiz, (Türk Teceddüd Edebiyatı Tarihi’nin geliştirilmiş baskısıdır)
1935 – Tuna’dan Batı’ya,
1936 – O Zamanlar, (Kurtuluş savaşı anıları)
1939 – Atatürk İçin,
1940 – Avrupa Edebiyatı ve Biz,
1940 – Tanzimattan Beri,
1942 – Edebiyat Bilgileri,
1943 – Yurttan Yazılar,
1943 – Carablus Köprüsü
1946 – Türk Güreşi,
1949 – Dil Davası
1954 – Mevlana,
1954 – Yunus Emre,
Eserleri :
Pontus Meselesi :(Ankara 1338). Altı kişilik bir komisyon tarafından hazırlanan kitabın “Pontus Mezalimi” başlıklı ikinci kısmını yazan İsmail Habip 1 Ocak – 22 Haziran 1922 tarihleri arasında Orta Karadeniz bölgesinde Pontusçu Rumlar’ın yaptığı mezalimi belge ve fotoğraflarla ayrıntılı biçimde anlatmaktadır.
İmtihan Veren Millete :(Kastamonu 1339). 1923 seçimlerinde seçim müfettişi olarak Kastamonu Sultânîsi’nde verdiği konferans metnidir.
Türk Teceddüd Edebiyatı Tarihi:(İstanbul 1924). “Medhal”, “Tanzimat Edebiyatı”, “Servet-i Fünûn Edebiyatı”, “Millî Cereyan Edebiyatı” başlıklı dört bölüm halinde düzenlenen eserde Türk edebiyatı, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar yer yer Fransız edebiyatı ile mukayese edilerek anlatılmaktadır. Bazı sübjektif değer yargılarından dolayı eser Fazıl Ahmet (Aykaç), Sabri Esat (Siyavuşgil), Mehmed Rauf, Ahmed Hâşim ve Cenab Şahabeddin’in de katıldığı tartışmalara yol açmıştır.
Edebî Yeniliğimiz : Maarif Vekâleti’nin isteği üzerine Türk Teceddüd Edebiyatı Tarihi’nin birtakım ilâvelerle yeniden basımıdır (I-II, Ankara 1931-1932). Daha sonra eser bazı kısaltmalarla ve “Edebî Neviler” bölümünün eklenmesiyle tek cilt halinde yayımlanmış (İstanbul 1935), Yeni Edebî Yeniliğimiz adıyla da basılmıştır (1940).
Neler Dediler: Türk Teceddüd Edebiyatı Tarihi Hakkında Tenkitler ve Cevaplarım: (İstanbul 1928). Eserde Fazıl Ahmet, Ahmet Haşim, Mehmed Rauf, Muzaffer Hamit, Reşat Nuri Güntekin, Yusuf Nazir ve Cenab Şahabeddin’in yazıları ile İsmail Habip’in Mehmed Rauf ve Cenab Şahabeddin’e verdiği cevaplar yer almaktadır.
Tuna’dan Batıya :(İstanbul 1935). 1934 yazında üç buçuk aylık bir Avrupa seyahatine çıkan yazarın Cumhuriyet gazetesinde “Avrupa Yolundan Notlar” başlığı altında yayımladığı seyahat intibalarının kitap haline getirilmiş şekli olup basında yankı uyandırmış ve biri tarihsiz üç baskısı daha yapılmıştır (1944, 1987).
O Zamanlar :(1920-1923) (İstanbul 1937). İzmir’e Doğru, Açıksöz, Yeni Gün ve Hâkimiyet-i Milliye gazetelerinde çıkan Millî Mücadele yazılarından bir kısmını ihtiva etmektedir.
Atatürk İçin:(İstanbul 1939). Başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere çeşitli süreli yayınlarda neşrettiği Atatürk hakkındaki yazılarından oluşmaktadır.
Avrupa Edebiyatı ve Biz :(I-II, İstanbul 1940-1941). Eserde başlangıçtan 1940 yılına kadar Avrupa edebiyatıyla Türkler’in İslâm medeniyetine girdikten sonraki edebiyatları ve Avrupa Ortaçağı ile İslâm medeniyetinin teşekkülü mukayeseli olarak anlatılmaktadır. Özellikle Batı dillerinden yapılmış, oldukça zengin açıklamalı tercümeler bibliyografyası eserin önemini arttırmaktadır. Yazarın İslâm medeniyeti hakkındaki tesbitleri Eşref Edip’le aralarında şiddetli bir kalem tartışmasına yol açmıştır.
Edebiyat Bilgileri: (İstanbul 1942). Divan edebiyatı, halk edebiyatı ve yeni Türk edebiyatının manzum ve mensur türleriyle vezinler ve edebî sanatlar üzerinde durulmaktadır.
Yurttan Yazılar :(İstanbul 1943). Adana’da çıkardığı Maarif ve Memleket dergilerindeki yazıları ile 1936 yazında yaptığı, yurt gezisiyle ilgili intibalarını içermektedir.
Türk Güreşi :(İstanbul 1948).
Dil Davası (İstanbul 1949). 1948-1949 yıllarında Cumhuriyet gazetesinde yazdığı on dokuz yazının birtakım ilâve ve değişikliklerle bir araya toplanmasından oluşmaktadır.
Tanzimat Devri Edebiyatı :(İstanbul 1951). Liselerin üçüncü sınıfları için ders kitabı olarak hazırlanmıştır.
İkbal Hakkında Konferanslar :(İstanbul 1952). Muhammed İkbal’in 14. ölüm yıl dönümü münasebetiyle Türkiye-Pakistan Kültür Cemiyeti’nin 21 Nisan 1952’de İstanbul’da düzenlediği konferansta Ali Nihad Tarlan, İsmail Habip Sevük ve Abdülkadir Karahan’ın yaptığı konuşmaları ihtiva etmektedir.
Mevlana: (İstanbul 1954). XI-XIII. yüzyıl Türk edebiyatı hakkında kısa bilgiler verildikten sonra Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin hayatı ve eserleri anlatılmakta, bazı şiirleri tahlil edilmektedir.
Yunus Emre :(İstanbul 1955). Eserde Yûnus Emre’nin şiirlerinden seçmelere de yer verilmiştir.
Kaynak:Biyografi.info
1968 yılında daha akademide öğrenci iken; Beyoğlu Sanat Galerisi’nde ilk sergisini açan Burhan Uygur, 1970 yılında Avusturya hükümetinin bursuyla Salzburg Yaz Akademisi’nde ressam Corneille ile çalışmalarını sürdürdü. Hollanda’da bir sokak sergisi de açtı. 1968’deki İlk sergisinde beklediği ilgiyi bulamadı ama, aynı yıl Çağdaş ressamlar Cemiyeti’nin düzenlediği yarışmada “Yılın Genç Ressamı” ünvanını alarak birinci oldu.
1982’de Süleyman Saim Tekcan’ın Söğütlüçeşme’deki atölyesinde ve 1991’de Çamlıca Sanat Evi’nde özgün baskı çalışmaları yaptı
Resim yapmak için bir an olsun yanından ayırmadığı “Defter”ini Erol Simavi’ye satarak, parasıyla Üsküdar’da ailece oturduğu evi satın aldı.
Burhan Uygur, Vesile Uygur ile evli idi.
Türk resminin 1960-70 arası figüratif eğilimleri içinde yer alan Uygur, soyut ve figüratif ögeleri bir arada kullanarak düşsel ve şiirsel bir dünya yarattı. Çizgiye pek az yer verdiği resimlerinde lekelerle ifade ettiği cenin benzeri figürler boşlukta uçarcasına durur. Yaşam-ölüm-ölümsüzlük çevrimi içinde sürekliliği işleyen sanatçı, kimi resimlerinde günlük yaşamdan renkli tipleri ve sahneleri zengin iç dünyasıyla birleştirdi.
Desenlerinde kurşun kalem, tükenmez kalem, pastel vb. çok çeşitli malzemeleri bir arada kullanan Uygur, antetli bir zarfın üstüne, bir kâğıt parçasına, sigara paketi üstüne, kısaca üstüne çizilebilecek her şeye desen çizmiştir. Malzemeyi kullanırken de değişik yöntemler uygulamış; örneğin yağlı pastelle yaptığı resimlerinde çoğunlukla fırça yerine parmaklarını kullanmıştır. Birçok deseninde ve resminde yazıdan da yararlanan sanatçının, kompozisyonun herhangi bir yerine yerleştirdiği bu yazılar, resmin adı ya da temasına ilişkin bir paragraf olabilmektedir.
Burhan Uygur’un resimleri ağırlıklı olarak Türkiye’de müzelerde ve önemli özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Burhan Uygur, 29 Nisan 1992 tarihinde İstanbul’da 52 yaşında beyin kanaması sonucu vefat etti.
Ödülleri:
1986 – 2. uluslararası Asya Avrupa Bienali, ikincilik ödülü
1978 – Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü
1968 – Çağdaş Ressamlar Cemiyeti “Yılın Genç Ressamı” ödülü
Kaynak:Biyografi.info
Ahmet San, 1953 yılında tüccar bir ailenin çocuğu olarak İzmir’de doğmuştur.
Galatasaray Lisesi‘nde okurken çalışmaya başladı, rehberlik ve konserler yapardı.
Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Paris Sorbon Üniversitesi’nde İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Ayrıca Fransa‘da uluslararası halkla ilişkiler ve gazetecilik okudu. Henüz 18 yaşındayken Milliyet ve Hey Dergisi’nin Paris muhabiri oldu. Her röportajıyla olay yarattı, röportaj yaptığı sanatçıların konserlerini organize etmeye başladı.
Türkiye’de plağı olmayan ama Avrupa’da bir numara olan Christian Adam‘ı 1973 yılında İstanbul’a getirip “Si tu savais combien je t’aime” şarkısının plağını yaptı. Bu eser, 1974 yazının en sevilen slow şarkısı seçilip Disk Jokeylerin 1.lik ödülünü almıştır.
19 yaşındayken sanatçılarını gazinolara çıkartmaya başladı.
Organizatörlük yapmaya başladı. Michael Jackson‘dan Luciano Pavarotti‘ye, Madonna‘dan Tina Turner‘a, Elton John ve (Mick Jagger) Rolling Stones‘dan Ricky Martin‘e kadar birçok ünlüyü Türkiye’ye getirdi.
Ahmet San, Kevin Costner, Hilary Swank, Jean Claude Van Damme, Jan Rouven, Ursula Andress, Bo Derek, Brigitte Nielson, Elizabeth Taylor vb gibi dünya çapında yıldızları ile birçok uluslararası etkinliğe katıldı.
Ahmet San, Armağan Çağlayan, Deniz Seki ve Ercan Saatçi ile birlikte ilk “Pop Star” Yarışmasında iki sezon Jüri üyeliği yaptı. Sonra da Pop Star yarışmasının yapımcılığını Osmantan Erkır üstlenmiştir.
Tarkan, Burak Kut, Emrah, Mustafa Sandal, Sezen Aksu, Sertab Erener, Mahsun Kırmızıgül, Kenan Doğulu ve Mirkelam‘ın menajerliğini yaptı.
Ahmet San, 1976 yılında evlendiği eşi Makbule Süreyya Soner’den 23 Aralık 1998 tarihinde boşandı. Çocukları yoktur.
Kaynak:Biyografi.info
Çiğdem Çelik, 1981 yılında İstanbul’da doğmuştur. Aslen Bursalı olan Çiğdem Çelik annesi ile birlikte yaşıyor. Babasından bugüne kadar hiç söz etmedi. Ailesi Bulgaristan göçmenlerinden.
36 yaşındaki Çiğdem Çelik, ikinci kez İşte Benim stilim podyumunda yürüyecek olan isimlerden… Daha önce yaptığı karnaval dansı ile jüriye şaşkınlık yaşatan Çelik’in lakabı: Barbie
Daha önce “Yemekteyiz” programına da katılan Çiğdem Çelik, “İşte Benim Stilim” yarışmasına katılmak için özel hava yolu şirketinde yaptığı hosteslikten ayrıldı, aynı zamanda instagram hesabında üniformalı resimlerine yer vermiştir.
Çiğdem Çelik , 30 Kasım 2014 tarihinde ikinci sezon başlayan “Bu Tarz Benim” adlı yarışma programına sonradan katıldı. ise sunuculuğunu Öykü Serter‘in üstlendiği programın jüri kadrosunda; Nur Yerlitaş, İvana Sert, Uğurkan Erez ve Kemal Doğulu yer alıyor.
Ada Derya Yarar, Amila Kuruoğlu, Bahar Olgun, Gülay Hançer, Gülcan Salel, Gülnihal Candan, Gülşah Yanaş, İlbilge Uzun, Maria Surina, Melisa Çeliker, Müge Ökten, Nazlı Hamarat, Nazlı Sultan Yayla, Özden Cerrahoğlu, Tuğçe Kaya, Zeynep Öztürk ile yarışacak.
Emel Özkızıltaş, 2. sezon Bu Tarz Benim yarışmasının birincisi olmuştur.
31 Ağustos 2015 tarihinde Tv8 ekranlarında başlayan 4. Sezon “İşte Benim Stilim” yarışmasına katıldı. Jüri üyeliğini İvana Sert, Nur Yerlitaş, Kemal Doğulu ve Uğurkan Erez’in yaptığı ve sunumunu Öykü Serter’in yaptığı bu yarışmada Aycan Nurcan Şencan, Ayşegül Melisa Doğan, Ayşenur Balcı, Çiğdem Çelik, Emel Özkızıltaş, Ezgi Baylar, Ezgi Ünal, Gizem Güler, Gülnihal Candan, Gülşah Yılmaz, Maria Surina, Nazlı Hamarat, Nazlı Sultan Yayla, Özden Cerrahoğlu, Tuğçe Ergişi ile yarışacak.
5 Eylül 2015 gecesi yapılan ilk eleme gecesinde Jüri oylaması sonunda Maria Surina elendi.
18 Nisan 2016 tarihinde TV8 ekranlarında Öykü Serter’in sunumu ile başlayan “Fenomen” adlı yarışmaya katıldı. Fenomen Kadın Yarışmacıları Çiğdem Çelik, Derya Şireci, Simay Tokatlı, Özden Cerrahoğlu, Gül Köseoğlu, Ayşenur Balcı olurken, Fenomen Erkek Yarışmacıları Kerim Savaş Sarı, Muhammet Kayku, Osman Aydın (Fenomen), Onur Yüksel, Okan Yiğit, Serbay Çelikbaş olacak.
Kaynak:Biyografi.info
İlkokul eğitimine İstanbul Beşiktaş Kolejinde başlamış olup orada devam etmektedir.
Kendisini “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde oynadığı küçük Osman rolüyle tanıyoruz. Emir Berke Zincidi, 2014 yılında Sarp Levendoğlu ve Zeki Alasya’nın başrollerinde oynadığı “Küçük Ağa” dizisinde başrolde “Mehmetcan” karakterini canlandırdı.
Filmleri :
2009 – Bu Kalp Seni Unutur mu? (dizi)
2010 – 2013 – Öyle Bir Geçer Zaman Ki (dizi)
2013 – Hititya: Madalyonun Sırrı (sinema filmi)
2013-2014 – Muhteşem Yüzyıl (Şehzâde Mehmet , 4.sezon) (dizi)
2014 – Küçük Ağa (dizi)
Kaynak:Biyografi.info
Rüştü Asyalı; 1947 de Elazığ’ın Ağın ilçesinde dünyaya geldi.
Lise öğrencisiyken Ankara‘da Halkevleri Genel Merkezi’nde açılan tiyatro kurslarına katılarak mesleğe ilk adımı atan Asyalı, 1963’te Ankara Radyosu Çocuk Saati ekibinde yer alarak “temsil kolu sanatçısı” olarak mikrofonla tanıştı. Ankara Devlet Konservatuvarı tiyatro bölümü sınavına girdi kazandı 1970 yılında Mezun olduktan sonra Devlet Tiyatroları sanatçısı olarak profesyonelce Ankara Radyosu Çocuk Saati’nde canlandırmaya başladığı “Keloğlan” oyunları Türkiye Radyoları’ndan yayınlanırken, dinleyicinin beğenisini, ve sevgisini kazanınca, film yapımcılarının önerisiyle sinemayla tanıştı.
1971-1975 yılları arasında dört “Keloğlan” filmi çekildi Ardından çalışmalarını “Yaman Delikanlı” ve “Dangalak” adlı filmleri geldi.
1963 yılından bu yana televizyon dizileri, tiyatro oyunları ve sanat, kültür programlarıyla radyo ve televizyonda çeşitli projelere büyük katkılarda bulundu.
Sanatçı çeşitli tarihlerde Devlet Sanatçıları Birliği genel sekreterliği, Devlet Tiyatroları Yönetim Kurulu üyeliği, Devlet Tiyatroları Vakfı başkanlığı ve Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği genel başkanlığı görevlerini, ayrıca Seslendirme Sanatçıları Birliği genel başkanlığı ve Sanat Kurumu yönetim kurulu üyeliğini sürdürdü. “Atatürk Anlatıyor” isimli belgeselde Mustafa Kemal ATATÜRK‘ü canlandırdı.
9 Temmuz 2008‘de Devlet Tiyatroları başrejisörülüğü’ne getirildi, 2012 yılının Mart ayında emekli oldu. Ayrıca, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde, diksiyon, spikerlik, sunuculuk, seslendirme ve oyunculuk alanlarında ders vermektedir.
Rol aldığı tiyatro oyunları :
2012 – Hürrem Sultan (oyun) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
2010 – Nazım Hikmet’in “Memleketimden İnsan Manzaraları”ndan Onbir Tablo) Yazan : Nihat Asyalı
2004 – Sığıntı (oyun) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
2001 – Ben Bir İnsan : Rüştü Asyalı – Mustafa Şerif Onaran – Ankara Devlet Tiyatrosu
1996 – Kuvayi Milliye Destanı : Nazım Hikmet – Ankara Devlet Tiyatrosu
1995 – Azizname : Aziz Nesin – Yücel Erten – Ankara Devlet Tiyatrosu
1991 – Düşler Yolu : Tennessee Williams – Ankara Devlet Tiyatrosu
1990 – Fil Adam : Bernard Pomerance – Ankara Devlet Tiyatrosu
1987 – Kılıç ve Ney : Turan Oflazoğlu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1987 – Mediha : Yüksel Pazarkaya – Ankara Devlet Tiyatrosu
1984 – Keşanlı Ali Destanı : Haldun Taner – Ankara Devlet Tiyatrosu
1983 – Şen Kadınlar : William Shakespeare – Ankara Devlet Tiyatrosu
1981 – Ana Hanım Kız Hanım : Cahit Atay – İzmir Devlet Tiyatrosu
1980 – Kurban (oyun) : Güngör Dilmen – Ankara Devlet Tiyatrosu
1978 – Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım : Haldun Taner – Ankara Devlet Tiyatrosu
1970 – Alçalı Kel Memet : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1970 – IV.Murat (oyun) : Turan Oflazoğlu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1969 – Kral Üşümesi : Sabahattin Kudret Aksal – Ankara Devlet Tiyatrosu
1968 – Cyrano de Bergerac : Edmond Rostand – Ankara Devlet Tiyatrosu
Yönettiği tiyatro oyunları :
Ah Şu Gençler
Ölümsüzler
Yunus Diye Göründüm
Soruşturma
Kanlı Nigar
Masal Var-Masalcık Var
Hasret (Nazım Hikmet)
Oynadığı filmler :
1971 – Keloğlan Aramızda -Keloğlan
1971 – Keloğlan -Keloğlan
1972 – Keloğlan’la Can Kız -Keloğlan
1972 – İki Öküz
1975 – Sefer Seferde
1975 – Keloğlan İz Peşinde -Keloğlan
1976 – Yaman Delikanlı -Yaman
1976 – Ben Bir Garip Keloğlanım -Keloğlan
1977 – Dangalak
2002 – Ben Bir İnsan
2002 – Havada Bulut -Kömürcü Hristo
2006 – Kod Adı -Savcı Doğan
2007 – Kod Adı Kaos -Savcı Doğan
Yazdığı senaryolar :
Yaman Delikanlı 1976
Ben Bir Garip Keloğlanım
Ben Bir İnsan 2002
Kaynak:Biyografi.info
Burhanettin Kocamaz, 27 Ocak 1955 tarihinde Mersin‘in Tarsus ilçesine bağlı Nacarlı’da doğmuştur. Mersin’in Tarsus ilçesinde Cengiz Topel Anadolu Lisesinden mezun oldu. 1972 yılında başladığı Ankara’da Gazi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesinden 1977 yılında mezun oldu. 1983 yılında okumaya başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden de 1985 yılında mazeretinden dolayı ayrıldı.
Burhanettin Kocamaz, 1977-1978 yıllarında İskenderun Demir Çelik Fabrikası Kalite Kontrol Laboratuvarlar Müdürlüğü’nde çalıştı. 1980 öncesi Tarsus Endüstri Meslek Lisesi Kimya Bölümü’nde öğretmenlik, askerlik dönüşü de Cengiz Topel Lisesi’nde Kimya öğretmenliği yaptı. Daha sonra özel bir dershanede öğretmen ve ortak olarak 5 yıl çalıştı.
1987 yılında Kocamazlar Tarım Ltd. Şti.’ni kurarak zirai ilaçlar bayii olarak ticarete atıldı. 1992 yılında MHP Tarsus İlçe Teşkilatı yönetimine girdi ve basın sözcüsü oldu.
27 Mart 1994 tarihinde MHP’den Tarsus Belediye Başkanı adayı olarak girdiği seçimleri kazandı. 1999, 2004 ve 2009 seçimlerinde aynı başarıyı göstererek 4 dönem belediye başkanı olarak görev yaptı.
27 Mart 1994 – 30 Mart 2014 tarihleri arasında Tarsus Belediye Başkanı olarak görev yaptı.
Burhanettin Kocamaz Tarihi Kentler Birliği, Türkiye Belediyeler Birliği, Çukurova Belediyeler Birliği kurucu üyesidir. Türkiye Belediyeler Birliği Encümeni’nde üye olarak yönetim kurulunda görev aldı. Aynı zamanda Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nde yönetim kurulu üyeliği, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler, Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu’nda da görev yaptı.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’a, “Karacaoğlan Şiir Akşamları Etkinliği” ve “Türk Dünyasına Yaptığı Katkılar”dan dolayı, Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi. Türkiye’deki Tarihi Kentler Birliği gibi önemli kuruluşlardan, Valilikten, bazı yerel yönetimlere yönelik dergilerden başarı ödülü almış, ayrıca Türk Dünyası Kültür ve Sanat Vakfı tarafından Nusret Mayın Gemisi’ni restore ettirip, müze olarak kültürümüze kazandırmasından dolayı “Türk Dünyası Özel Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştür. Kocamaz, ayrıca Kosova Doğruyol Teşkilatı tarafından, Türk Dünyasına yaptığı katkılar nedeniyle “Özel Hizmet Ödülü” verilmiştir. Kocamaz ayrıca, Tarsus’la kardeş şehir olan Almanya’nın Langen Kenti’nin en büyük ödülü olan “Altın Onur Nişanı” da almıştır.
Türkiye’deki birçok kuruluş, dergi ve gazete tarafından Yılın Belediye Başkanı seçilen Burhanettin Kocamaz, aynı zamanda edebiyatımızın şiir dalına ilgi duyuyor. “Gönlümden Sızıntılar”, “Gönlümden Damlayanlar”, “Gönlümden Dökülenler”, “Gönlümden Akanlar”, “Gönlümden Taşanlar”, “Gönlümü Aşanlar”, “Gönlümden Çağlayanlar”, “Mersin’e Gönül Verdim”, “Gönlümden Esintiler” olmak üzere 9 şiir kitabı vardır.
Burhanettin Kocamaz, 2014 Türkiye yerel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi‘nden aday olarak Mersin Büyükşehir Belediyesi başkanı seçildi. 4 Aralık 2018 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi‘nden istifa ederek İYİ Parti’ye geçti.
Burhanettin Kocamaz, 1979 yılında Hatice Kocamaz ile evlenmiştir. Rana Demirci, Fatih Kocamaz, Mustafa Kocamaz adlarında 3 çocuğu vardır.
31 Mart 2019 seçimleri için İYİ Parti Mersin Büyükşehir Belediye başkanı olacağı açıklandı, ancak listelerin zamanında Yüksek Seçim Kuruluna yetiştirilememesi sebebiyle adaylık başvurusu yapılamadığı açıklandı.
Bulunduğu Siyasi Partiler :
1992 – 2018 – Milliyetçi Hareket Partisi
2018 – ——- – İYİ Parti
Kaynak:Biyografi.info
Jason Momoa, 1 Ağustos 1979 tarihinde ABD., Hawaii, Honolulu’da fotoğrafçı bir anne ve ressam bir babanın tek çocuğu olarak doğmuştur. Tam adı Joseph Jason Namakaeha Momoa’dır. Honolulu’da doğdu fakat ardından ailesi Norwalk, Iowa’ya taşındılar ve annesi onu orada büyüttü. 1989 yılında Hawaii köklerini öğrenmenin hasreti ve okuluna devam etme isteğiyle adaya geri döndü.
Modellik yaptı, 1999 yılında Hawaii’de yılın modeli ödülünü kazandı, itibarlı Governor’s Fashion Show’a katıldı ve Louis Vuitton I Hawaii için uçuş pistinde yürüdü. Ayrıca 1999′da Miss Teen Hawaii USA müsabakalarının ev sahipliğini yaptı. Colorado State Üniversitesine gitti. Mezun olmadan adaya geri döndü.
Doğuştan atlet olan Jason Momoa buz tırmanışı, dağ bisikleti, kayak, uzun tahta kaykay ve hokeyden hoşlanır. Aynı zamanda sanat, kültür ve maneviyat aşkına sahiptir. Paris’te pastel boya işi yaptı ve 1999′da, Budistlerin öğretileriyle manevi bilgisini derinleştirdiği, Tibet’e gitti.
2001 yılında Los Angeles‘a taşındı. 1.93 cm. boyundadır.
2004 yılında “Stargate: Atlantis” adlı dizide Ronon Dex karakterini canlandırmıştır.
2010 yılında “Conan The Barbarian” adlı filmde başrolde oynadı.
2011 yılında “Game of Thrones” adlı dizide Dothraki kabilesinin Khal Drogo karakterini canlandırdı. Dizide diğer oyuncular Sean Bean, Peter Dinklage, Charles Dance, Nikolaj Coster Waldau, Lena Headey, Emilia Clarke, Kit Harington, Aidan Gillen, gibi oyuncular olmuştur.
Jason Momoa, 15 Kasım 2007 tarihinde oyuncu Lisa Bonet ile evlendi. Nakoa-Wolf Manakauapo Namakaeha Momoa, Lola Iolani Momoa adlrında iki çocuğu vardır. 2022 yılında boşandı.
2016 yılında “Batman v Superman: Dawn of Justice” filminde Ben Affleck, Henry Cavill, Amy Adams, Gal Gadot, Jesse Eisenberg ile birlikte rol aldı.
Jason Momoa, 2018 yılında vizyona giren ve yönetmenliğini James Wan‘ın yaptığı “Aquaman” adlı filmde Amber Heard ile başrolde oynadı.
Jason Momoa, 2018 yılında yönetmenliğini James Wan‘ın yaptığı Aquaman ve Kayıp Krallık adlı filmde Patrick Wilson, Amber Heard, Ben Affleck, Yayha Abdul-Mateen, Dolph Lundgren, Nicole Kidman, Jani Zhao ile birlikte rol aldı.
Filmleri ve Dizileri :
Yönetmen:
2014 – Road to Paloma (Sinema Filmi)
Senaryo :
2014 – Road to Paloma (Sinema Filmi)
Yapımcı :
2014 – Road to Paloma (Sinema Filmi)
Oyuncu :
2023 – Aquaman ve Kayıp Krallık (Aquaman/Arthur Curry) (Sinema Filmi)
2023 – Hızlı ve Öfkeli 10 (Dante Reyes) (Sinema Filmi)
2023 – The Flash (Aquaman/Arthur Curry) (Sinema Filmi)
2022 – Son İnsan Avı (Big Jim) (Sinema Filmi)
2022 – Hayaller Diyarı (Flip) (Sinema Filmi)
2022 – American Masters (Narrator) (Tv Dizisi)
2022 – Peacemaker (Arthur Curry/Aquaman)(Konuk)(TV Dizisi)
2021 – Dune: Çöl Gezegeni (Duncan Idaho) (Sinema Filmi)
2021 – Nature Is Speaking (The Wave (voice)) (Tv Dizisi)
2021 – Zack Snyder’s Justice League (Aquaman/Arthur Curry) (Sinema Filmi)
2021 – Sweet Girl (Ray Cooper) (Sinema Filmi)
2021 – Zack Snyder’s Justice League (Arthur Curry) (Sinema Filmi)
2019 – The Lego Movie 2: The Second Part (Arthur Curry, Seslendirme) (Sinema Filmi)
2019 – The Simpsons (Kendisi,Seslendirme)(TV Dizisi)
2019–2022 – See (Baba Voss) (TV Dizisi)
2018 – Braven (Joe Braven)(Sinema Filmi)
2018 – Aquaman (Aquaman) (Sinema Filmi)
2018 – Los Angelesta Gizli Görev /Once Upon A Time In Venice (Spider)(Sinema Filmi)
2017 – Justice League: Adalet Birliği (Arthur Curry,Aquaman)(Sinema Filmi)
2016 – The Bad Batch (Miami Man)(Sinema Filmi)
2016 – Sugar Mountain (Joe Bright)(Sinema Filmi)
2016 – Batman v Superman: Dawn of Justice (Aquaman /Arthur Curry) (Sinema Filmi)
2014 – Wolves (Connor) (Sinema Filmi)
2014 – The Red Road (Phillip Kopus) (TV Dizisi)
2014 – Road to Paloma (Robert Wolf) (Sinema Filmi)
2014 – Debug (Iam) (Sinema Filmi)
2013 – İntikam Kurşunu (Keegan) (Sinema Filmi)
2011 – Game of Thrones (Khal Drogo) (TV Dizisi)
2010 – Conan The Barbarian (Conan) (Sinema Filmi)
2004 – Stargate: Atlantis (Ronon Dex) (TV Dizisi)
2004 – North Shore (Frankie Seau) (TV Dizisi)
1999 – 2001 – Baywatch (Jason Ioane) (TV Dizisi)
[[[
Kaynak:Biyografi.info
Paetongtarn Şinavatra, 21 Ağustos 1986 tarihinde Tayland, Bangkok‘ta doğmuştur. Babası olan Thaksin Şinavatra’nın en küçük kızı ve Yingluck Şinavatra’nın yeğenidir. Babası Thaksin Şinavatra, 2001-2006 yılları arasında başbakanlık yapmıştır. Amcası Yingluck Şinavatra, 2011-2014 yılları arasında başbakanlık yapmıştır.
Ortaokulu Saint Joseph Manastır Okulu’nda, liseyi ise Mater Dei Okulu’nda okudu. 2008 yılında Chulalongkorn Üniversitesi Siyaset Bilimi Fakültesi’nden sosyoloji ve antropolojiye odaklanan Siyaset Bilimi Lisans Programı’ndan mezun oldu ve çalışmalarına İngiltere‘de devam ederek Surrey Üniversitesi‘nden Uluslararası Otel Yönetimi alanında Yüksek Lisans derecesi aldı.
Paetongtarn Şinavatra, Paetongtarn SC Asset Corporation’ın en büyük hissedarı ve Thaicom Vakfı’nın yöneticisidir. 2022 yılı itibariyle, yaklaşık 68 milyar ฿ (2 milyar dolar) değerinde toplam 21 şirkete sahiptir.
O tarihteki Tayland Başbakanı Srettha Thavisin, 13 Eylül 2023 tarihinde 63. Tayland Kabinesi’nin ilk toplantısında Ulusal Yumuşak Güç Stratejisi Komitesi’nin kurulmasını emretti ve Paetongtarn Şinavatra‘yı Başkan Yardımcısı olarak atadı. Daha sonra, 3 Ekim 2023 tarihinde Başbakan Srettha Thavisin onu iki ek pozisyona atadı: Ulusal Yumuşak Güç Geliştirme Komitesi Başkanı ve Kral Vajiralongkorn‘un 28 Temmuz 2024 tarihindeki 72. Doğum Günü Kutlamaları Organizasyon Komitesi üyesi Daha sonra 7 Ekim 2023’de Srettha onu Ulusal Sağlık Sistemi Geliştirme Komitesi Başkan Yardımcısı olarak atadı.
Paetongtarn Şinavatra, 27 Ekim 2023’te partinin genel merkezinde düzenlenen genel kurulda PTP’nin çekirdek üyeleri tarafından partinin yeni lideri olarak seçildi ve bir çekimser oyla birlikte 289 oy aldı.
Tayland Anayasa Mahkemesi’nin 14 Ağustos 2024 tarihinde Srettha Thavisin‘ı başbakanlıktan uzaklaştırmasının ardından, Paetongtarn Şinavatra, partisi Pheu Thai tarafından onun yerine aday gösterildi. İktidar koalisyonundaki diğer partiler tarafından alternatif belirtilmemesinin ardından 16 Ağustos’ta Temsilciler Meclisi tarafından adaylığı onaylandı. Kral Vajiralongkorn‘un onayının ardından 18 Ağustos 2024 tarihinde resmen yemin ederek Tayland Başbakanlığı görevine başladı.
Şinavatra siyasi ailesinin bir üyesi olan Paetongtarn Şinavatra, 27 Ekim 2023’ten beri Pheu Thai Partisi’nin lideri olarak görev yapan ve 18 Ağustos 2024’ten beri Tayland Başbakanıdır.
Paetongtarn Şinavatra, Tayland tarihinde başbakanlık görevini üstlenen en genç kişi ve bu görevi üstlenen ikinci kadındır. Paetongtarn’ın takma adı Ung Ing’dir.
Paetongtarn Şinavatra, 2019 yılında Pitaka Suksawat ile evlendi. 10 Ocak 2021’de doğan Thitara Suksawat adında bir kızı ve 1 Mayıs 2023’te doğan Phrutthasin Suksawat adında bir oğlu vardır.
Paetongtarn Şinavatra, çoğu konuda sosyal açıdan liberaldir. LGBT haklarını desteklemektedir ve 2023’te MFP’den Pita Limjaroenrat ile birlikte Bangkok Onur Yürüyüşü’ne katılmıştır. Ayrıca anayasanın yeniden yazılmasını ve askerlik hizmetinin kaldırılmasını da desteklemektedir. Ancak Tayland‘ın lèse-majesté yasalarının değiştirilmesine karşı çıkmaktadır. Paetongtarn, partisi gibi daha sıkı uyuşturucu kontrolü ve suçlara karşı sert tedbirleri desteklemektedir.
Partisi :
Pheu Thai
Kaynak:Biyografi.info
Harry Styles, 1 Şubat 1994 tarihinde Redditch, İngiltere‘de Anne Twist, Desmond Styles çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Tam adı Harry Edward Styles’dir. Gemma Styles, Mike Twist, Amy Twist adlarında 3 kardeşi vardır. Harry 7 yaşındayken annesi ve babası boşandı. Holmes Chapel Comprehensive Okulu’nda eğitim gördü.
Daha önce ‘White Eskimo’ adında bir grubun solistliğini yaptı.
Harry Styles‘in müzik kariyeri 2010 yılında İngiliz müzik yarışması The X Factor’de solo yarışmacı olarak başladı. Ancak elendi fakat “One Direction” adlı müzik grubunun bir üyesi oldu. Diğer dört arkadaşıyla birlikte (Niall Horan, Zayn Malik, Louis Tomlinson, Liam Payne) One Direction olarak X-Factor’de final haftasına kadar başarıyla yarışıp yarışma üçüncüsü olmuşlardır. Ve 2016 yılına kadar birlikte çalıştılar.
Up All Night, One Direction grubunun ilk albümüdür. 2012 yılında 2. stüdyo albümleri Take Me Home çıkmıştır. 3. stüdyo albümleri olan Midnight Memories 25 Kasım 2013’te çıkmıştır. Dördüncü albümleri olan Four ise bir sene sonra (Kasım 2014) piyasaya sürülmüştür. Zayn Malik’in gruptan ayrılmasından sonra, son albümleri olan Made in the A.M. (Kasım 2015) çıkarılmıştır.
Harry Styles Şubat 2016’da One Direction’ın yönetim şirketi Modest Management’tan ayrıldı ve Jeffrey Azoff’un sahibi olduğu Full Stop Management ile yetenek ajansı CAA’ya katıldı. Styles, Mayıs ayında kendi plak şirketi Erskine Records’u kurdu ve Haziran ayında Columbia Records ile solo sanatçı olarak bir kayıt sözleşmesi imzaladı. Styles, Ekim ayında yayımlanan Michael Bublé’nin Nobody but Me albümü için Meghan Trainor ile birlikte “Someday” adlı şarkıyı yazdı. Styles’ın ilk albümü için kayıtlar 2016 yılı boyunca Los Angeles, Londra ve Port Antonio, Jamaika‘da gerçekleştirildi.
Harry Styles, 2017 yılında Columbia Records aracılığıyla kendi adını taşıyan ilk solo albümünü yayınladı. Albüm İngiltere ve ABD‘de bir numaradan giriş yaptı ve dünyada yılın en çok satan on albümünden biri olurken, albümün çıkış single’ı “Sign of the Times” UK Singles Chart’ta zirveye yerleşti.
Harry Styles, ilk film oyunculuğunu Christopher Nolan‘ın yönetmenliğini yaptığı savaş filmi Dunkirk‘te Temmuz 2017’de, II. Dünya Savaşı‘ndaki Dunkirk tahliyesinin bir parçası olan Alex adlı bir İngiliz askerini canlandırarak yaptı. Fionn Whitehead, Tom Glynn-Carney, Jack Lowden, Kenneth Branagh, Cillian Murphy, Mark Rylance ve Tom Hardy‘yi içeren bir oyuncu kadrosunun yanında rol aldı.
Harry Styles, 2018 yılında İtalyan moda evi Gucci (Guccio Gucci) için modellik yapmaya başladı ve marka için çeşitli kampanyalarda yer aldı.
Harry Styles‘ın ikinci albümü Fine Line (2019), bir İngiliz erkek sanatçının şimdiye kadarki en yüksek ilk hafta satışıyla US Billboard 200’e zirveden giriş yaptı ve 2020’de Rolling Stones‘un “Tüm Zamanların En İyi 500 Albümü” listesine dahil edilen en son albüm oldu. Dördüncü single’ı “Watermelon Sugar”, US Billboard Hot 100 listesinde zirveye yerleşti. Listeleri alt üst eden “As It Was” single’ını da içeren Styles’ın üçüncü albümü Harry’s House (2022) büyük beğeni topladı ve birçok rekor kırdı.
Filmleri ve Dizileri :
2022 – My Policeman (Tom Burgess) (Sinema filmi)
2022 – Don’t Worry Darling (Jack) (Sinema filmi)
2017 – Dunkirk (Alex) (Sinema filmi)
Albümleri :
One Direction grubu ile birlikte :
2011 – Up All Night
2012 – Take Me Home
2013 – Midnight Memories
2014 – Four
2015 – Made in the A.M.
Solo Albümleri :
2017 – Harry Styles
2017 – Sign of the Times (Single)
2019 – Fine Line
2022 – Harry’s House
2022 – Watermelon Sugar (Single)
2022 – As It Was (Single)
Two Ghosts (Single)
Kiwi (Single)
Lights Up (Single)
Adore You (Single)
Falling (Single)
Golden (Single)
Treat People with Kindness (Single)
Late Night Talking (Single)
Music for a Sushi Restaurant (Single)
Satellite (Single)
Kaynak:Biyografi.info
Tuncay Akça, “Hababam Sınıfı” filminde Bacaksız lakaplı öğrenci rolünü oynayarak tanındı. 2004 yılında Hababam Sınıfı Merhaba’da da oynamıştır. 1995-2002 yılları arasında Bizimkiler dizisinde Manav Adem rolünde oynamıştır.
2004 yerel seçimlerinde İstanbul Ümraniye Belediye Meclis Üyeliğine seçilen Tuncay Akça, Mart 2009 yerel seçimlerinde İstanbul Sancaktepe (Samandıra) Belediye Başkanlığına aday olmuştur.
Tuncay Akça, 5 Ağustos 2022 tarihinde İYİ Parti‘ye katılmıştır.
Tuncay Akça, , Selda Akça evli idi ve Mehmet ve Sena adında iki çocuğu vardır.
Tuncay Akça,17 Ağustos 2024 tarihinde İstanbul‘da kalp krizi sonucu 61 yaşında öldü.
Filmleri ve Dizileri :
2022 – Sünnet Çocuğu
2021 – Menajerimi Ara
2019 – Kral Midas’ın Hazinesi
2019 – Kızım
2019 – Hababam Sınıfı Yeniden
2018 – Üç Vakte Kadar
2018 – Babamın Ceketi
2017 – Yüzüğün Sırrı
2017 – Yol Arkadaşım
2015 – Öğrenci İşleri
2015 – Kalıngiller
2015 – Avanak Dedektör
2010 – Gesi Bağları
2008 – Muhtarın Oğlu Şaban
2008 – Kayıp Prenses
2008 – Elif
2007 – Şeker Kız Sena
2007 – Kan Damlaları
2007 – Dudaktan Kalbe
2006 – Yalancı Yarim
2006 – Tarık ve Diğerleri
2006 – Babba
2006 – Aloya
2005 – Tatlı Bela
2005 – Profesyonel Çaylaklar
2005 – Memleket Hikayeleri – Tabancanın Sapını Gülle Donatacağım
2005 – Hababam Sınıfı Üç Buçuk
2004 – Hababam Sınıfı Askerde
2004 – Falımda Bir Kız Var
2004 – Cennet Mahallesi
2004 – Bitirimler
2003 – Parmak İzi
2003 – Kasabanın İncisi
2003 – Hababam Sınıfı Merhaba
2003 – Gazoz Spor
2003 – Elveda
2003 – Ah İpliler Vah İpsizler
2002 – Sırlar Dünyası / Sır Kapısı
2002 – Kül Kedisi
2001 – Kimse Beni Sevmiyor
2001 – Derman Bey
2000 – Tersine Dünya
2000 – Pötürgeli Hasan
2000 – Kumar
1999 – Şampiyon
1999 – Fanatik
1999 – Duruşma
1998 – Yeşil Elma
1998 – Sıcak Saatler
1998 – Hayat Bazen Tatlıdır
1998 – Eyvah Babam
1998 – Ayrı Dünyalar
1997 – Yanlış Masal
1997 – Yaban Otları
1997 – Şakir Tamkeriz
1997 – Şaban ile Şirin
1997 – Hasret Yolu
1997 – Düşman Oluruz
1997 – Bizim Mesele
1995 – Tek Ayaklı Kuşlar
1995 – Gölge Çiçeği
1995 – Çiçek Taksi
1995 – Çatı
1994 – Talihsiz Bilo
1994 – Ölümüne Sevda
1994 – Ölüm Ve Giz
1994 – Kerizler İstanbul’da
1993 – Yazlıkçılar
1992 – Seyyar Kamil
1992 – Aşık Oldum
1991 – Varyemez
1990 – Kuruntu Ailesi
1990 – Gizli Yüz
1990 – Duygu Çemberi
1989 – Zehir Hafiye
1989 – Çingene
1989 – Bizimkiler
1988 – Ada
1987 – Yılmaz Güney – His Life, His Films
1987 – Yer Demir Gök Bakır
1987 – Seyyar Kamil
1987 – Selamsız Bandosu
1987 – Japon İşi
1987 – Fikrimin İnce Gülü – Sarı Mercedes
1986 – Milyarder
1986 – Asiye Nasıl Kurtulur
1986 – Adem İle Havva
1985 – Tapılacak Kadın
1985 – Mavi Mavi
1985 – Çıplak Vatandaş
1985 – Aşık Oldum
1984 – O’na Çirkin Kral Derlerdi
1984 – Bir Yudum Sevgi
1983 – Şaşkın Ördek
1983 – Şalvar Davası
1983 – Güneşin Tutulduğu Gün
1981 – Yol
1979 – Bebek
1977 – Gülen Gözler
1976 – Hababam Sınıfı Uyanıyor
1975 – Bizim Aile
1975 – Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı
Kaynak:Biyografi.info
Tiger Woods, 30 Aralık 1975 tarihinde Cypress, Orange İli, Kaliforniya, ABD‘de Kultida Woods, Earl Woods çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Babası Earl emekli bir ABD Ordusu subayı ve Vietnam Savaşı gazisidir. Annesi Kultida ise Taylandlıdır. Tam adı Eldrick Tont Woods’dır. Tiger Woods, California, Orange County’de büyüdü. Anaheim’daki Western Lisesi’nde okudu ve 1994 yılında mezun oldu. Stanford Üniversitesinden mezun oldu.
Babası sayesinde 2 yaşında golf ile tanışan Tiger Woods, 3 yaşında iken 1978 yılında The Mike Douglas Show’da televizyonda komedyen Bob Hope‘a karşı oynadı. Beş yaşındayken Golf Digest’te ve ABC’nin That’s Incredible! programında yer aldı. Yedi yaşına gelmeden önce Woods, Cypress’teki Navy Golf Sahası’nda düzenlenen Drive, Pitch and Putt yarışmasının 10 Yaş Altı bölümünü kazandı.
1984 yılında sekiz yaşındayken, Junior World Golf Championships’te mevcut en genç yaş grubu olan 9-10 erkekler etkinliğini kazandı. 1988’den 1991’e kadar dört galibiyet de dahil olmak üzere altı kez Gençler Dünya Şampiyonası’nı kazandı.
1990 yılında 15 yaşına bir lise öğrencisi iken öğrenciyken en genç ABD Genç Amatör şampiyonu oldu. 1991’de Güney Kaliforniya Yılın Amatör Oyuncusu (üst üste ikinci yıl) ve Golf Digest Yılın Genç Amatör Oyuncusu seçildi. 1992 yılında ABD Genç Amatör Şampiyonası’nda unvanını korudu ve turnuvanın ilk iki kez kazananı oldu. Ertesi yıl, Woods üst üste üçüncü kez ABD Gençler Amatör şampiyonluğunu kazandı; etkinliğin üç kez kazanan tek ismi olmaya devam ediyor.
2 yıl okuduktan sonra Stanford Üniversitesinden 1996 yılında ayrılarak profesyonel golf oyuncusu olmaya karar verdi ve Kaliforniya’dan taşındı. O dönemde golf tarihindeki en kazançlı sponsorluk sözleşmeleri arasında yer alan reklam anlaşmaları imzaladı.
Tiger Woods, 1996 yılından beri profesyonel olarak golf oyuncusudur. 1997 yılı Masters Turnuvası’nı rekor kırarak kazanan ve Dünya birincisi olan Tiger Woods bu büyük turnuvayı kazanan ilk siyahi golfçüdür. 1996’da da 2 büyük turnuvada oynayan Woods ne kadar önemli bir golfçü olmaya başladığını her turnuvada sergilediği performansıyla gösterdi.
1991 ve 1992’de Golf Digest “Yılın Oyuncusu” seçilen Woods 1992 ve 1993’de Golf “Dünya’da Yılın Oyuncusu” ödülüne layık görüldü. 1992’de “Yılın Amatör Oyuncusu” ödülünü alan Woods 1994’de ise “Dünya’da Yılın Golf Adamı” seçildi. Woods 1996’da ise “Fred Haskins ve Jack Nicklaus Yılın Üniversite Oyuncusu” ödüllerini aldı.
CNN’in Dünyaca ünlü spor dergisi Sports Illustrated Woods’u 1996 ve 2000’de “Yılın Spor Adamı” seçerken Fransız L’Equipe 2000’de Tiger Woods’u “Şampiyonların Şampiyonu” onuruna layık gördü. Dünya’nın en saygın haber ajanslarından Associated Press ise Woods’u 1997. 1999 ve 2000’de “Yılın Erkek Sporcusu” olarak onurlandırdı.
Tiger Woods ve basketbolun efsanesi Michael Jordan bu ödülü 3’er kez kazanan ilk isimler oldu. 2000’de Dünya’nın en saygın haber ajanslarından bir diğer Reuters tarafından “Yılın Spor Adamı” seçilen Woods 1997’de ise Amerika’nın önde gelen spor kanalı ESPN tarafından “Yılın Erkek Sporcusu” ödülünü aldı. Laureus Spor Ödülleri’nden de bir seri yapan Woods bu saygın ödülü 1999 ve 2000’de kazanarak “Yılın Spor Adamı” seçildi.
Tiger Woods, 2004–2010 tarihleri arasında Elin Nordegren ile evli idi ve Sam Alexis Woods adında bir çocuğu vardır.
Tiger Woods, 23 Şubat 2021 tarihinde Los Angeles‘ta trafik kazası geçirdi.
Tiger Woods’un Forbes‘e göre serveti 1,3 milyar dolardır.
Kaynak:Biyografi.info
Mete Sözer, 1971 yılında İstanbul‘da doğmuştur. İsviçre, Zürih’de Mimarlık eğitimi aldı. 15 yıl mimarlık yaptı. Ardından Los Angeles’e taşınıp, (UCLA) Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles’de sinema eğitimi aldı.
15 yıllık mimarlık hayatından sonra 2013 yılında sinemacılığa başlamaya karar verip “Kayıp” kısa filmini yapıyor. Los Angeles’de yaşayan Mete Sözer, o dönem Türkiye’ye tatile geldi ve Fethiye’de bir otelde odadan çıkmadan bu hikayeyi yazdı.
Mete Sözer, 2013 yılında senaryosunu yazıp yönettiği 14 dakikalık “Kayıp” adlı kısa filminde Özge Özpirinçci ve Eşref Kolçak oynadı. Bu film yurt dışında birçok uluslararası festivalde Meksika, Costa Rica, Avustralya, İtalya, Amerika, Kanada, İngiltere, Almanya, Endonezya gibi birçok ülkeden 24 ödül aldı. Özge Özpirinçci ve Eşref Kolçak da En İyi Oyuncu ödülleri aldılar.
2015 yılında yönetmenliğini Mete Sözer’in yaptığı “Ve Panayır Köyden Gider” adlı sinema filminde Engin Altan Düzyatan, İlyas Salman, Cem Davran, Meral Çetinkaya, Açelya Devrim Yılhan, Ercüment Balakoğlu oynadı.
Filmleri ve Dizileri :
Yönetmen :
2020 – The Annesi Ninja (Sinema Filmi)
2015 – Ve Panayır Köyden Gider (Sinema Filmi)
2014 – Saçmalık (Kısa Film)
2013 – Kayıp (2) (Kısa Film)
Senaryo :
2015 – Ve Panayır Köyden Gider (Sinema Filmi)
2013 – Kayıp (2) (Kısa Film) (Sinema Filmi)
Yapımcı :
2016 – On the Rocks (executive producer) (Sinema Filmi)
2015 – Ve Panayır Köyden Gider (Sinema Filmi)
Kaynak:Biyografi.info
Nazmi Ziya Güran, 1881 yılında İstanbul Aksaray’da Horhor Mahallesi’nde doğmuştur.
İlkokulu İstanbul Vefa Özel Şemsülmaarif adlı bir okulda tamamladı. Vefa İdadisi (Vefa Lisesi)’ni bitirdi. Çocukluğu ve gençliği doğduğu yer olan Aksaray Horhor’da geçti. Fatih Sultan Mehmed’in hocası olan Molla Gürani’nin soyundan olan Nazmi Ziya Güran, babası Mehmet Ziya’nın ısrarı üzerine Mülkiye’yi bitirdi. Mülkiye’den mezun olduğu yıl Sadaret Kalemi’nde (Başbakanlık) çalışmaya başladı. Fakat aklı hep resim sanatındaydı. 1902 yılında babasının vefatı onun artık kendi istekleri doğrultusunda karar verebilme özgürlüğünü getirdi.
Soyadı kanunuyla birlikte Aile, dedelerinden gelen “Gürani”yi “Güran” olarak soyadı aldı.
Profesyonel anlamda ilk özel dersini, Hoca Ali Rıza‘dan aldı. 1902 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi‘ne girdi. Burada Salvatore Valeri, Vernier ve Osgan Efendi’den ders aldı. 1905 yılında İstanbul’u ziyaret eden ünlü Fransız ressam Paul Signac ile tanıştı.
1908 yılında okuldan mezun oldu. Kendi imkanlarıyla Fransa‘da Paris’e giderek Academia Julian’da Marcel Bachet ve Royer’in hocalık ettiği atölyeye 3 yıl devam etti. Daha sonra Fernand Cormon‘un atölyesine girerek 1913 yılına kadar orada çalıştı. Resim sanatı alanındaki görgü ve bilgisini zenginleştirdi. İlk, Türk empresyonisti olarak 1913’de yurda döndü. Hayatı boyunca empresyonist tekniği benimsedi ve uyguladı.
Nazmi Ziya Güran, 1913 yılında Türkiye’ye dönünce Akademi kadrosuna alındı. Önceleri İzmir‘de öğretmenliklerde bulundu. İlki 1918-1921 ve ikincisi 1925-1927 tarihleri arasında olmak üzere iki kez Güzel Sanatlar Akademisinde müdürlük yaptı. 1926 yılında, resim eğitiminde bulunan gençlerin çalışmalarını izlemek maksadıyla Paris‘e gönderildi. Bu görevi bir yıl sürdü.
Birinci Dünya Savaşı‘nın Çanakkale‘de yaratılan kahramanlık olaylarını tespit etmek üzere 1917 yılında Başkumandan Vekili Enver Paşa‘nın seçtiği heyete Nazmi Ziya da alındı. Burada yaptığı dört tablo ile ressamımız, şöhret merdiveninin basamaklarında gözükmeye başladı.
Fransız Neo-Empresyonist ressam Paul Signac‘ın etkisinde kaldı. Tıpkı bu sanatçı gibi “benekleme” ve ‘noktalama’ tarzında eserler yaptı. Resimlerine selvi kümeleri, ağaçlar, mavi, mor gölgeli sokaklar hakim oldu.
Tüm yaşamı boyunca tutkuyla yöneldiği İstanbul peyzajlarında ortaya koyduğu olağanüstü icra ile, Türk resminin kilometre taşlarından biri olmuştur. Aynı resmi farklı zaman dilimlerinde defalarca yapmasıyla dikkat çekti. Söylenenlere göre, aynı resmin benzerlerinden on dört kez yaptığı bile olmuştur.
Paris‘te yapmış olduğu küçük resimler ülkemizde çok beğenilmiş, hatta bir resmi de 1928 yılında ülkemize ziyarete gelen Afganistan Kralı Emanullah Han tarafından satın alınmıştır.
Nazmi Ziya Güran İstanbul Festivali çerçevesinde Güzel Sanatlar Akademisi Müdürü Burhan Ümit Toprak‘tan iki katlı salonda kişisel sergi açma teklifi aldı. İlk ve son sergisini Güzel Sanatlar Akademisi’nde 17 Ağustos 1937 yılında açtı. Otuzbeş yıllık çalışmasını 300 eserle sergileyen sanatçı, burada hiçbir eserini satmaya kıyamadı. Bu sergisi hala devam ederken 11 Eylül 1937 gecesi geçirdiği kalp krizi yüzünden hayatını yitirdi.
İlginç bir kişiliğe sahip olan sanatçının hiç kravat takmadığı, hep papyon ile gezdiği söylenir. Bir özelliği de hiç sigara içmeyip pipoyu ağzından düşürmemesidir.
Nazmi Ziya Güran, 1931 yılında milletvekili seçimlerinde bağımsız olarak İstanbul’dan adaylığını koydu.Ama seçilemedi.
Nazmi Ziya Güran, Fransa’da 1911 yılında resim atölyesi arkadaşı Marcelle Chevalier ile evlendi. Cenan ve Mihriban adlı İki kızı oldu.
Nazmi Ziya Güran, 11 Eylül 1937 tarihinde İstanbul’da 56 yaşında ölmüştür.
Kaynak:Biyografi.info
Yeoryos Grivas, 23 Mayıs 1898 tarihinde Lefkoşa, Kıbrıs‘da Teodoros Grivas ve Kalomira Hacımihail çiftinin dördüncü çocuğu olarak doğmuştur. Ailesiyle birlikte Trikomo’da büyüdü. Babası onun fizikci olmasını istiyordu ancak o 1916 yılında Kıbrıs‘tan kaçıp Atina Askerî Akademisi’ne girdi. Daha sonra Paris‘te öğrenimini tamamladı.
Yeoryos Grivas, 1919 yılında asteğmen olarak Anadolu cephesine gönderildi. İlk olarak İzmir‘e daha sonra Yunan ordusu’nun ilerlemesiyle Sakarya Nehri önlerine kadar geldi. Daha sonra Yunan ordusunun bozguna uğraması ile birlikte 1922’de geri döndü. Hizmet ve cesaretinden dolayı teğmenliğe yükseltildi. Daha sonra Fransız Askerî okulunu bitirdi ve Yunan Askeri Okulu’nda konferans vermeye başladı. 1925’te yüzbaşılığa, 1935’te de binbaşılığa terfi etti. 1925-1935 yılları arası kaptanlık yaptı.
II. Dünya Savaşı başladığı sıralarda Yunan ordusu harekât dairesi merkezine getirilen Yeoryos Grivas, kuzeyde Yunan stratejik savunma planları üzerinde çalışıyordu. Üç ay sonra Benito Mussolini Yunanistan‘a saldırdı, Aralık 1940’ta Arnavutluk cephesine 2. Tümen kurmay başkanı sıfatıyla gönderildi.
Yeoryos Grivas, Alman-İtalyan-Bulgar işgali sırasında Organizasyon X kurumunu kurdu ve başına geçti. Daha sonra bu kurum düzenli orduyla birleşti. Yunan iç savaşında hükûmet güçlerini EAM/ELAS militanlarına karşı örgütledi ve kontrol altına aldı.
Yeoryos Grivas, 1937 yılında Vasiliki Deka ile evlendi.
Yeoryos Grivas‘ın 1954 yılında oluşturup 1955’de ilk eylemini düzenleyen EOKA örgütü, İngiliz işgaline karşı mücadele vermek üzere kuruluş amacı taşımasına rağmen 1958’den itibaren Ada’yı Türklerden temizleme ve Enosis (Kıbrıs‘ın Yunanistan‘a bağlanması) hedefleri doğrultusunda Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılar ve katliamlar gerçekleştirdi.
Yeoryos Grivas‘ın bizzat komuta ettiği militanlar, 6 Ağustos 1964’te üniversite öğrencileri ile mücahitlerin savunduğu Erenköy’e büyük bir güç ile saldırıya geçse de direnişi kıramadılar, bu saldırılarda 18 Kıbrıs Türkü şehit oldu.
Yeoryos Grivas‘ın bizzat komuta ettiği Rum ve Yunan birlikleri ile EOKA militanları Geçitkale’ye saldırarak katliam yaptı, 20’den fazla Türk öldürülerek toplu mezarlara gömüldü.
Yine Yeoryos Grivas‘ın bilfiil yönettiği Kıbrıs Rum Ulusal Muhafızlar ve EOKA militanları, Larnaka, Limasol, Lefkoşa kavşağında kontrol ettikleri Kofinou ve Agios Theodoros köylerinde tamamı sivil 27 köylüyü işkenceyle katlederek cenazelerini toplu mezara gömdüler.
Yeoryos Grivas, 27 Ocak 1974 tarihinde Kıbrıs Limasol’da 76 yaşında saklandığı bir evde kalp yetmezliğinden ölmüştür.
TRT 1’de yayınlanan Bir Zamanlar Kıbrıs/Kıbrıs: Zafere Doğru dizisinde kendisini Nebil Sayın canlandırmıştır.
Kaynak:Biyografi.info
Hamit Emrah Beriş, 23 Ağustos 1977 tarihinde Ankara‘da doğmuştur. 1998 yılında Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde tamamladıktan sonra doktora eğitimini Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde 2006 yılında bitirmiştir. 2010 yılında doçent, 2016 yılında ise profesör oldu.
1998 yılında Gazi Üniversitesinden mezun olduktan sonra 1998-2002 yılları arasında Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunda çalıştı.
2002-2009 yılları arasında asistan olarak Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 – 2010 yıllarında ise Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Yardımcı Doçent Doktor olarak görev yaptı. 2010 yılında doçent olduktan sonra 2010-2016 yılları arasında Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Doçent Doktor olarak görev yaptı.
2016-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Profesör Doktor olarak görev yaptıktan sonra 2018 yılında atandığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde 2018-2023 yılları arasında Profesör Doktor olarak görev yaptı. Aynı zamanda 2018-2023 yılları arasında Polis Akademisi Başkanlığı Başkan Yardımcısı olarak da görev yaptı.
Bu arada 2014-2018 yılları arasında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı olarak da görev yaptı.
Hamit Emrah Beriş, akademik kariyeri boyunca birçok önemli görevde bulundu. Gazi Üniversitesi‘nde öğretim üyeliği yapmasının ardından, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde profesör olarak görev aldı. Ayrıca, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nda Müsteşar Yardımcılığı ve Polis Akademisi Başkan Yardımcılığı gibi idari görevlerde bulundu. 2023 yılında YÖK Denetleme Kurulu Başkanı olarak atandı.
Hamit Emrah Beriş, 16 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Çukurova Üniversitesi Rektörü olarak atandı.
Kitapları :
2006 – Küreselleşme Çağında Egemenlik: Ulusal Egemenliğin Yeni Sınırları
2009 – Tek Parti Döneminde Devletçilik: Türkiye’de Otoritarizmin Siyasal ve Ekonomik Kökenleri
2014 – Egemenlik: Bir Kavramın Geçmişi, Bugünü ve Geleceği
2015 – Siyasal Düzenin Sınırları: Demokrasi, Demokratikleşme ve Katılımcı Siyaset
2016 – Siyasal Düşünceler Tarihi (Editörlük)(Fatih Duman ile birlikte)
2016 – Siyasetin Yüzleri: Antik Yunan’dan Postmodern Döneme Kavramlar ve Süreçler
2017 – Ali Fuad Başgil’e Armağan (Editörlük)
2021 – Türkiye ve Dünyada 100 Yılın Birikimi Almanak: 2010-2020
2021 – Siyaset Teorisine Giriş: Antik Dünyadan Günümüze Temel Siyasal Kavramlar ve Süreçler
2021 – Modern Demokrasi Teorisi: Demokratikleşme, Katılım ve Popülizm Tartışmalarına Bakış
2022 – Türkiye’de İdeolojiler ve Siyaset: Liberalizm, Muhafazakârlık ve Kemalizm’in Farklı Görünümleri
2022 – Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül 1980
2023 – Adı Konulmayan Darbe: 12 Mart 1971
Kaynak:Biyografi.info
Chow Yun-fat, 18 Mayıs 1955 tarihinde Hong Kong’da doğmuştur. Çocukluğu Hong Kong‘un küçük adası Lamma Adasında yoksulluk içinde geçti. Chow’un ailesi 1965’te Hong Kong’a taşındı. Hayatı 1973 yılının başında yerel TVB televizyonuna aktör eğitimi başvurusunun kabul edildiği andan itibaren değişti. Çeşitli film ve dizilerde rol aldı.
Chow Yun-fat, 1983 yılında Shang Hai tan adlı televizyon dizisinde beyaz takım elbiseli gangster Hui Man-Keung karakterini canlandırmasıyla tanınırlığı arttı.
Chow Yun-fat, 1985’te çalışmaları için büyük beğeni toplamaya başladı ve Tayvan‘daki Altın At (En İyi Erkek Oyuncu) Ödülü’nü ve Dang doi lai ming’deki (1984) performansıyla Asya Pasifik Film Festivali’nden bir En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı.
1986 yılında oynadığı “Ying hung boon sik / Yarın Çok Güzel Olacak” filmindeki performansı ile yönetmen John Woo’nun dikkatini çekti. Ardından John Woo’nun Yarın Çok Güzel Olacak 2, Katil, Once a Thief, Sert Polis, gibi filmlerinde de oynamıştır.
1999 yılında “Genç Kız ve Kral” adlı filmde Jodie Foster ile başrolde oynamıştır. 1999 yılında “The Corruptor / Rüşvetçi” filminde Mark Wahlberg ile birlikte oynadı.
Chow’un en sevdiği hobisi fotoğrafçılıktır.
Evlilikleri :
1.eşi: Hong Konglu bir sinema oyuncusu Candice Yu ile 1983 yılında evlendi, evlilik dokuz ay sürdü aynı yıl boşandı.
2.eşi: 6 Mayıs 1987 tarihinde Singapurlu Jasmine Chan ile evlendi.
Filmleri ve Dizileri :
Senaryo :
1995 – Woh Ping Faan Dim (Sinema Filmi)
1989 – All About Ah-Long (Sinema Filmi)
Oyuncu :
2019 – Cold War III (Oswald Kan) (Sinema Filmi)
2018 – Project Gutenberg / Mo seung (Painter) (Sinema Filmi)
2016 – Du cheng feng yun III (Ken Shek / Ko Chun) (Sinema Filmi)
2016 – Cold War 2 (Oswald Kan) (Sinema Filmi)
2015 – Hua li shang ban zu (Ho Chung Ping) (Sinema Filmi)
2015 – Du cheng feng yun II (Ken Shek / Ko Chun) (Sinema Filmi)
2014 – Du cheng feng yun (Ken Shek / Ko Chun) (Sinema Filmi)
2014 – The Monkey King (Jade Emperor) (Sinema Filmi)
2012 – The Assassins (Cao Cao) (Sinema Filmi)
2012 – Da Shang Hai (Cheng Daiqi) (Sinema Filmi)
2011 – Beginning of the Great Revival (Yuan Shikai) (Sinema Filmi)
2010 – Şangay (Anthony Lan-Ting) (Sinema Filmi)
2010 – Let the Bullets Fly (Master Huang) (Sinema Filmi)
2009 – Dragonball Evolution (Master Roshi) (Sinema Filmi)
2009 – Confucius (Confucius) (Sinema Filmi)
2008 – The Children of Huang Shi (Chen Hansheng) (Sinema Filmi)
2007 – Karayip Korsanları: Dünyanın Sonu (Sao Feng) (Sinema Filmi)
2006 – Altın Çiçeğin Laneti (Emperor Ping) (Sinema Filmi)
2003 – Kurşun Geçirmez (Sinema Filmi)
2000 – Crouching Tiger Hidden Dragon (Master Li Mu Bai) (Sinema Filmi)
1999 – The Corruptor / Rüşvetçi (Nick Chen) (Sinema Filmi)
1999 – Genç Kız ve Kral (Kral Mongkut) (Sinema Filmi)
1998 – The Replacement Killers (John Lee) (Sinema Filmi)
1995 – Woh Ping Faan Dim (The Killer) (Sinema Filmi)
1992 – Sert Polis (Tequila’ Yuen) (Sinema Filmi)
1991 – Prison on Fire II (Chung Tin Ching) (Sinema Filmi)
1991 – Once a Thief (Red Bean Pudding) (Sinema Filmi)
1989 – Kumarbazlar Efendisi (Ko Chun) (Sinema Filmi)
1989 – Katil ( Ah Jong) (Sinema Filmi)
1989 – All About Ah-Long (Ah-Long Yeung) (Sinema Filmi)
1987 – Yarın Çok Güzel Olacak 2 (Ken) (Sinema Filmi)
1987 – Dragon and Tiger Fight (Chang Ho-Tien) (Sinema Filmi)
1986 – Ying hung boon sik / Yarın Çok Güzel Olacak (Mark Gor) (Sinema Filmi)
1985 – The Nepal Affair (Joe) (Sinema Filmi)
1984 – Dang doi lai ming (Yip Kim Fei) (Sinema Filmi)
1983 – Shang Hai tan (Hui Man-Keung) (Tv dizisi)
Kaynak:Biyografi.info
16 yaşında başladığı Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat bölümünden 2000 yılında mezun oldu. Eskişehir’de okurken aynı zamanda yerel kanallarda da sunuculuk yaptı. Sonra Bursa´ya dönerek, kendi mesleği olan Yatırım uzmanlığı yaparken konuşmasını düzeltmek için diksiyon kursuna devam etti, bunun için İstanbul´a gidip gelmeye başladı. Olay TV´de program sunmasının ardından Kanal D´de çalışma fırsatını yakaladı, bir süre muhabir olarak çalıştıktan sonra 2002 yılında Kanal D’de haber spikerliği yapmaya başladı. Bursa´daki kariyerini ve ailesini bırakarak İstanbul´a yerleşti. Radyo D ve Radyo Foreks´te de haber spikerliği yaptı. Bir süre Şahika Tekand´da oyunculuk dersleri ve şan dersleri aldı.
2005 yılında Cine 5 kanalında “Cinesinema” programını sundu, 2007 yılında Show Max kanalında “Burcuyla” programının sunuculuğunu üstlendi.
“Haziran Gecesi” dizisinde, “O Şimdi Mahkum” ve “Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu” filmlerinde görev aldı. “Elveda Derken” ve “İpsiz Recep” dizilerinde rol almıştır.
2007 yılında Sadri Alışık Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu Atıf Yılmaz eseri “Güllü”nün tiyatro versiyonunda Kerem Alışık ile başrolleri paylaştı.
Burcu Kara, oyuncu Buğra Gülsoy ile 22 Temmuz 2011 tarihinde evlendi, 02 Ağustos 2012 tarihinde de boşandı.
Burcu Kara, 1 yıldır birlikte olduğu yönetmen Fırat Doğu Parlak ile 19 Şubat 2016 tarihinde Belçika‘nın başşehri Brüksel’de evlendi. Ali Çınar Parlak (d.2017) adında bir oğlu vardır.
Rol Aldığı Filmler:
2019 – Şuursuz Aşk (Menekşe) (Sinema Filmi)
2018 – Keşke Hiç Büyümeseydik (Serpil Ulukis) (TV Dizisi)
2016 – Kördüğüm (Nihan) (TV Dizisi)
2015 – Milat (Gökçe Eroğlu (Mit Elemanı) (TV Dizisi)
2013 – Tozlu Yollar (Feraye) (TV Dizisi)
2013 – Tatar Ramazan 2. Sezon (Ebru)(TV Dizisi)
2013 – Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda(Zeynep)
2012 – Tozlu Yollar (dizi)
2011 – Yıllar Sonra
2011 – Aşkta Sınır Yok (dizi)
2010 – Nar çiçeği (dizi)
2010 – Kirli Beyaz (dizi)
2009 – Maskeli Balo (dizi)
2009 – Romantik Komedi
2008 – İpsiz Recep (dizi)
2007 – Elveda Derken (dizi)
2006 – Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu
2005 – O Şimdi Mahkum
2004 – Haziran Gecesi (dizi)
Tiyatro :
2015 – 2017 – Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası :Selin Atasoy – Sahne İstanbul
2013 – Tatlı Çarşamba :Muriel Resnik – Duru Tiyatro
2007 – Güllü :Atıf Yılmaz – Sadri Alışık Tiyatrosu
Kaynak:Biyografi.info
Sima Şerafettinova, 1997 yılında Azerbaycan’da ailesinin tek çocuğu olarak doğmuştur. 13 yaşında manken ve fotomodelliğe başladı. İstanbul’da yaşıyor. Bilgisayar Mühendisliği fakültesinde okuyor.
2014 yılında “Azerbaycan Best Model Of” birincisi oldu. Azerbaycan’da yaşarken Televizyonda komedi tarzında stand-up yapmaktaydı.
Sima Şerafettinova, Azerice, Türkçe, Rusça, İngilizce, Ukraynaca ve İspanyolca bilmektedir.
Sima Şerafettinova, İşte Benim Stilim 3. Sezon yarışmacısı olarak 6 Nisan 2015 Pazartesi günü TV8 ekranlarında yayınlanmaya başlayan yarışmaya katıldı.
TV8 ekranlarında yayınlanan Uğurkan Erez’in kareografilerini yaptığı İşte Benim Stilim isimli yarışma programının sunuculuğunu Öykü Serter yaparken, jüri koltuğunda Nur Yerlitaş, İvana Sert ve Kemal Doğulu olacak.
Nerede nasıl giyilir? En iyi ben bilirim iddiasında bulunan ve günün konsepti ile jürileri etkilemeye çalışan yarışmacılar birinci olmak için mücadele edecek.
Sima Şerafettinova, Büşra Eyen Siral, Mihriban Akgül, Cerem Güngüz, Didem Ezgi Akın, Duygu Barazi, Elçin Kayadibi, Ezgi Ünal, Gülşah Yılmaz, Neda Poursaeid, Sinem Umaş, Şilan Makal, Tümay Tali ile yarıştı.
Sima Şerafettinova, yarışmadan sonra ilk iş pilot oldu ve 2016-2018 yılları arasında pilotluk yaptı. Atlas Global Havayolları’nda pilotluğu bıraktıktan sonrasında ise bir kozmetik markasının CEO‘su oldu. Şimdi Los Angeles‘ta yaşıyor ve takma kirpik ve kozmetik ürünleri satan Moltie Cosmetics’in CEO‘luğunu yapıyor.
Kaynak:Biyografi.info
Johann Strauss II, 25 Ekim 1825 tarihinde Viyana, Avusturya’da doğmuştur. Tam adı Johann Sebastian Strauss’dır. Annesi Maria Anna Streim, babası besteci Johann Strauss I’dir. Baba Johann Strauss I, ülkesinde valsleri ile ün yapmış saygın bir besteci, orkestra şefidir. Tüm Avrupa’da vals tutkusunun bir hastalık gibi yayılmasına öncülük eden baba Johann Strauss, oğullarının müzikle ilgilenmesini engellemeye çalıştıysa da 3 oğlu başarılı müzisyenler oldular. Josef Strauss (d. 1827) ve Eduard Strauss (d.1835) adlarında müzisyen 2 erkek kardeşi ile Anna (d. 1829) ve Therese (d.1831) adında iki kız kardeşi vardı.
Johann Strauss II’ye annesi 6 yaşında iken ilk kemanını alarak Johann’ı müzisyen olmaya yüreklendirmişti. Johann, babasından gizli olarak keman çalıştı. İlk valsini 6 yaşında besteledi. Bu eseri 15 yaşında iken seslendirildi.
1841 yılında Polytechnic okuluna girdi. Muhasebe konularına ilgisi olmadığından 2 yıl sonra atıldı. 1842 yılında babası evi terk edince evin yükünü omuzladı. Tümüyle müziğe yöneldi. Sahneye çıkmak için Viyana otoritelerinden izin aldıktan sonra küçük bir orkestra kurdu. İlk konserini 1844 yılında 19 yaşında iken verdi. Bu konserde tam 19 kez sahneye çağrıldı.
Oğul Strauss’un müzik dünyasına girmesi ile baba-oğul birbirine rakip duruma geldiler. Beş yıl boyunca Viyana dans dünyasını yan yana yönettiler. Genç Strauss, 1849 yılında babasının ölümü üzerine kendi orkestrası ile babasınınkini birleştirip Rusya, İngiltere, Polonya’da konserler düzenledi. Çoğu zaman aynı gecede birkaç balo salonu ile lokantada çalışan Strauss, bir gösteriden diğerine koşturup durduğu çok yoğun bir tempo ile çalıştı. Bu yoğun çalışma temposu sağlığını bozduğu için 1853 yılında çalışmalarına 6 ay kadar ara vermek zorunda kaldı.
Kendisinin hasta olduğu bu dönemde iyi para kazandıkları konser turnelerini iptal etmeyerek mimarlık eğitimi almış olan kardeşi Josef’i kendisi yerine konserlere göndermeye başladı.
1864 yılında Saray balolarında orkestra şefi olarak görevlendirildi. En ünlü valslerini bestelediği bu yıllarda, Fransız operetlerinin ünlü adı Jacques Offenbach ile tanıştı. 1870 yılında saraydaki görevinden ayırarak, kendini operet yazmaya adadı.
Strauss, Viyana valsi olarak adlandırılan kıvrak, canlı, melodik vals türünün yaratıcısıdır. Özellikle bira evlerinde sevilerek dinlenen bu dans müziğini, balo salonlarının vazgeçilmez bir öğesi konumuna getirmiştir. Frühlings Stimmen (ilkbahar Sesleri) adlı yapıtı, insan sesi kullandığı tek valsidir.
En ünlü eseri Mavi Tuna, aslında koro için yazılmış bir valsti. Viyana Erkek Korosu’nun şefinden aldığı sipariş üzerine kendisine verilen şiiri besteleyen Strauss’un eseri koro tarafından seslendirildiğinde besteci umduğu başarıyı bulamadı ancak şiiri atıp eseri yeniden orkestra için düzenlediğinde eser büyük yankı uyandırdı, 400 valsi arasında en ünlüsü olan Mavi Tuna Valsi böylece dünyaya geldi. Strauss’un valsleri Johannes Brahms, Vilhelm Richard Wagner gibi müzisyenlerin de hayranlığını kazanmıştı.
1870 yılında kardeşi Josef Strauss ölünce uzun süre kendine gelemedi. 1871 yılında operetler bestelemeye başladı. 1871 yılında ilk başarılı çıkışını Kırk Haramiler ile Binbir Gece Masalları adlı opereti ile yaptı. 1874 yılında en ünlü opereti “Yarasa” (Die Fledermaus The Bat)’yı besteledi. Mavi Tuna ile Yarasa onun ününün Avrupa sınırlarını aşmasını sağlayacak olan eserleridir.
Johann Strauss II, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nin yayınlanmasının 100. yılı nedeniyle bir davet alınca 1876 yılında ABD’ye giderek binden fazla konser verdi.
Johann Strauss II, 1862 yılında şarkıcı Henrietta Treffz ile evlenerek ilk evliliğini yaptı. Eşi 8 Nisan 1878 tarihinde bir kalp krizi neticesinde öldü. Bu ölüm üzerine çok sarsılan, eşinin cenazesine de katılamayan Strauss, yaşamını yalnız sürdüremeyeceğini hissederek Henrietta Treffz’nin ölümünden 50 gün sonra kendisinden 25 yaş küçük, «Lilly» adıyla tanınan şarkıcı-oyuncu Angelica Dittrich ile evlendi. Bu evlilik, 4 yıl sonra eşinin evi terk etmesi ile son buldu. Adele Deutsch hayatına girdi. Angelica ile boşanması kilise tarafından onaylanmadığı için evlenemedilerse de Adele, Strauss’un evine yerleşerek Jetty’nin ölümünden sonra doğan boşluğu doldurdu. Yasal olarak evlenmeleri ancak 1887’de gerçekleşti.
Strauss, Venedik’te Bir Gece, Çingene Baron, Viyana Kanı operetlerini Angelica ile birlikteliği sırasında besteledi. Daha sonra yeniden valslere dönerek en güzel valslerinden birisi olan İmparator Valsi’ni besteledi.
Soğuk algınlığı ile yatağa düşen Johann Strauss II, 3 Haziran 1899 tarihinde Viyana, Avusturya’da 74 yaşında ölmüştür. Viyana’da Johannes Brahms, Franz Schubert ile Ludwig van Beethoven’in yanına gömüldü.
Strauss’un müziği her yıl, Viyana Filarmoni Orkestrası’nın ünlü yeni yıl konserinde çalınmaktadır. Bu görenek, 1929’da Viyana Devlet Orkestrası ile özel bir Strauss programı yapan Avusturyalı orkestra şefi Clemens Krauss’un çabaları ile gelişmiş olup, 1941’en beri aralıksız süregelmektedir.
Yapıtları :
Operetler
– Indigo und die vierzig Räuber Indigo and the Forty Thieves (1871)
– Der Karneval in Rom The Carnival in Rome (1873)
– Die Fledermaus The Bat (1874)
– Cagliostro in Wien Cagliostro in Vienna (1875)
– Prinz Methusalem Prince Methusalem (1877)
– Blindekuh Blind Man’s Buff (1878)
– Das Spitzentuch der Königin The Queen’s Lace Handkerchief (1880)
– Der lustige Krieg The Merry War (1881)
– Eine Nacht in Venedig A Night in Venice (1883)
– Der Zigeunerbaron The Gypsy Baron (1885)
– Simplicius (1887)
– Fürstin Ninetta Princess Ninetta (1893)
– Jabuka — Das Apfelfest Apple festival (1894)
– Waldmeister Woodruff (1895)
– Die Göttin der Vernunft The Goddess of Reason (1897)
– Wiener Blut (1899)
– Casanova (premiered in 1928, music arranged by Ralph Benatzky)
Opera
– Ritter Pásmán Knight Pásmán (1892)
Bale
– Aschenbrödel Cinderella (1899)
Valsler
– Sinngedichte op. 1 Epigrams (1844)
– Gunstwerber op. 4 Favour Solicitor (1844)
– Faschingslieder op. 11 Carnival Songs (1846)
– Jugendträume op. 12 Youthful Dreams (1846)
– Sträußchen op. 15 Bouquets (1846)
– Sängerfahrten op. 41 Singers’ Journeys (1847)
– Klange aus der Walachei op. 50 Echoes from Walachia (1850)
– Freiheitslieder op. 52
– Burschenlieder op. 55
– Frohsinns-Spenden op. 73 Gifts of Cheerfulness (1850)
– Lava-Ströme op. 74 Streams of Lava (1850)
– Rhadamantus-Klänge op. 94 Echoes of Rhadamantus (1851)
– Idyllen op. 95 Idylls (1851)
– Mephistos Höllenrufe op. 101 Cries of Mephistopheles from Hell (1851)
– Liebeslieder op. 114 Lovesongs (1852)
– Phönix-Schwingen op. 125 Wings of the Phoenix (1853)
– Schneeglöckchen op. 143 Snowdrops (1854)
– Novellen op. 146 Legal Amendments (1854)
– Nachtfalter op. 157 Moths (1855)
– Glossen op. 163 Marginal Notes (1855)
– Man lebt nur einmal! op. 167 You Only Live Once! (1855)
– Abschieds-Rufe op. 179 Cries of Farewell (1856)
– Grossfürsten Alexandra-Walzer op.181 Grand Duchess Alexandra (1856)
– Phanomene op. 193 Phenomena (1857)
– Abschied von St. Petersburg op. 210 Farewell to Saint Petersburg (1858)
– Hell und Voll op. 216 Bright and Full (1859)
– Promotionen op. 221 Graduations (1859)
– Accelerationen op. 234 Accelerations (1860)
– Immer heiterer op. 235 More and More Cheerful (1860)
– Grillenbanner op. 247 Banisher of Gloom (1861)
– Klangfiguren op. 251 (1861)
– Dividenden op. 252 Dividends
– Patronessen op. 264 Patronesses (1862)
– Karnevalsbotschafter op. 270 Carnival Ambassador (1862)
– Leitartikel op. 273 Leading Article (1863)
– Morgenblätter op. 279 Morning Journals (1863)
– Studentenlust op. 285 Students’ Joy (1864)
– Aus den Bergen op. 292 From the Mountains (1864)
– Feuilleton op. 293 (1865)
– Bürgersinn op. 295 Citizen Spirit (1865)
– Flugschriften op. 300 Pamphlets (1865)
– Wiener Bonbons op. 307 Viennese Sweets (1866)
– Feenmärchen op. 312 Fairytales (1866)
– An der schönen blauen Donau op. 314 On the Beautiful Blue Danube (1867)
– Künstlerleben op. 316 Artists’ Life (1867)
– Telegramme op. 318 Telegrams (1867)
– Die Publicisten op. 321 The Publicists (1868)
– G’schichten aus dem Wienerwald Tales from the Vienna Woods op. 325 (1868),
– Illustrationen op. 331 Illustrations (1869)
– Wein, Weib und Gesang op. 333 Wine, Women and Song (1869)
– Freuet Euch des Lebens op. 340 Enjoy Life (1870)
– Neu Wien op. 342 New Vienna (1870)
– Tausend und eine Nacht op. 346 Thousand and One Nights (1871)
– Wiener Blut (waltz) op. 354 Viennese Blood (1873)
– Carnevalsbilder op. 357 Carnival Pictures (1873)
– Bei uns Z’haus op. 361 At Home (1873)
– Wo die Zitronen blühen op. 364 Where the Lemons Blossom (1874)
– Du und du from Die Fledermaus op. 367 You and you (1874)
– Cagliostro-Walzer op. 370 (1875)
– O schöner Mai! op. 375 Oh Lovely May! (1877)
– Rosen aus dem Süden op. 388 Roses from the South (1880)
– Nordseebilder op. 390 North Sea Pictures (1880)
– Kuss-Walzer op. 400 Kiss Waltz (1881)
– Frühlingsstimmen op. 410 Voices of Spring (1883)
– Lagunen-Walzer op. 411 Lagoon Waltz (1883)
– Schatz-Walzer op. 418 Treasure Waltz (1885)
– Wiener Frauen op. 423 Viennese Ladies (1886)
– Donauweibchen op. 427 Danube Maiden (1887)
– Kaiser-Jubiläum-Jubelwalzer op. 434 Emperor Jubilation (1888)
– Kaiser-Walzer op. 437 Emperor Waltz (1888)
– Rathausball-Tänze op. 438 City Hall Ball (1890)
– Gross-Wien op. 440 Great Vienna (1891)
– Seid umschlungen, Millionen! op. 443 Be Embraced, You Millions! (1892)
– Klug Gretelein op. 462 Clever Gretel (1895)
– Trau, Schau, Wem! op. 463 Take Care in Whom You Trust! (1895)
– Farewell to America o. op.
Polkalar
– Herzenslust op. 3 Heart’s Content
– Explosions-Polka op. 43
– Harmonie Polka op. 106
– Annen op. 117 (1852) Anna
– Veilchen op. 132 Violets
– Aurora op. 165
– Champagne-Polka op. 211
– Tritsch-Tratsch-Polka op. 214 (1858) Chit-chat
– Maskenzug op. 240 Masked Ball
– Perpetuum Mobile op. 257
– Demolirer Polka-française op. 269 Demolition Men (1862)
– Vergnügungszug op. 281 Journey Train (1864)
– S gibt nur a Kaiserstadt,’s gibt nur a Wien! op. 291 Only one Imperial City, one Vienna
– Kreuzfidel op. 301 Cross-Fiddling
– Lob der Frauen Polka-mazurka op. 315 Praise of Women
– Postillon D’Amour Polka-française op. 317 (1867)
– Leichtes Blut Galop op. 319 Light Blood (1867)
– Figaro-Polka op. 320
– Stadt und Land Polka-mazurka op. 322 Town and Country
– Ein Herz, ein Sinn! Polka-mazurka op. 323 One Heart, One Mind!
– Unter Donner und Blitz op. 324 Thunder & Lightning (1868)
– Freikugeln op. 326 Free-shooter (1868)
– Fata Morgana Polka-mazurka op. 330
– Éljen a Magyar! polka schnell op. 332 Long live the Magyar!
– Im Krapfenwald’l Polka-française op. 336 In Krapfen’s Woods
– Im Sturmschritt op. 348 At the Double!
– Die Bajadere op. 351 The Bayadere
– Vom Donaustrande op. 358 By the Danube’s Shores
– Bitte schön! Polka-française op. 372 If You Please! (1875)
– Auf der Jagd! op.373 On the Hunt! (1875)
– Banditen-Galopp op. 378 Bandits’ Galop (1877)
– Waldine op. 385 (1879)
– Neue Pizzicato Polka op. 449 New Pizzicato Polka
– Klipp-Klapp Galopp op. 466
Marşlar
– Patrioten op. 8 (1845)
– Austria op.20 (1846)
– Fest op. 49 (1847)
– Revolutions-Marsch op. 54 (1848)
– Studenten-Marsch Students’ March op. 56 (1848)
– Brünner Nationalgarde, op. 58 Brno National Guard (1848)
– Kaiser Franz Josef op. 67 Emperor Francis Joseph (1849)
– Triumph op. 69 (1850)
– Wiener Garnison op. 77 Viennese Garrison (1850)
– Ottinger Reiter op. 83 (1850)
– Kaiser-Jäger op. 93 (1851)
– Viribus unitis op. 96 “With United Strength” (1851)
– Grossfürsten op. 107 (1852)
– Sachsen-Kürassier op. 113 Saxon-Cuirassiers (1852)
– Wiener Jubel-Gruss op. 115 Viennese Joyful Greetings (1852)
– Kaiser-Franz-Josef-Rettungs-Jubel Op.126 Joy at Deliverance of Emperor Franz Josef (1853)
– Caroussel op.133 Carousel (1853)
– Kron op.139 (1853)
– Erzherzog Wilhelm Genesungs op.149 (1854)
– Napoleon op.156 (1854)
– Alliance (musical work) op. 158 (1854)
– Krönungs op.183 Coronation (1856)
– Fürst Bariatinsky op.212 (1858)
– Deutscher Kriegermarsch op.284 (1864)
– Verbrüderungs op.287 Fraternization (1864)
– Persischer Marsch op.289 Persian March (1864)
– Ägyptischer op.335 Egyptian March (1869)
– Indigo-Marsch op.339 (from Indigo und die vierzig Rauber)
– Hoch Osterreich! op.371 Hail Austria (from Cagliostro in Wien)
– Jubelfest op.396 Jubilee Festival (1881)
– Der Lustige Krieg op.397 (1882)
– Matador op.406 (on Themes from Das Spitzentuch der Königin) (1883)
– Habsburg Hoch! op. 408 Hail Habsburg (1882)
– Russischer Marsch op.426 Russian March (1886)
– Reiter op.428 (from Simplicius) (1888)
– Spanischer Marsch op.433 Spanish March (1888)
– Fest op.452 Festival (1893)
– Živio! op.456 Your Health (1894)
– Es war so wunderschön op.467 It Was So Wonderful (from Waldmeister) (1896)
– Deutschmeister Jubiläums op.470 (1896)
– Auf’s Korn! op.478 Take Aim! (1898)
Kadriller :
– Debut-Quadrille op. 2 (1844)
– Le beau Monde op. 199 Fashionable Society (1857)
– Indigo-Quadrille op. 344 (1871)
– Cagliostro-Quadrille op. 369 (1875)
Kaynak:Biyografi.info
Reklam sektörünün özellikle teorik açıdan önde gelen isimlerindendir.
Ali Atıf Bir, 6 Ekim 1962 tarihinde Samsun’da doğmuştur. 1984 yılında Eskişehir, Anadolu Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümünden mezun oldu. 1987 yılında Anadolu Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümünde Yüksek Lisansını tamamladı. Ayrıca 1989 yılında ABD, Wisconsin’de Marquette University İletişim Bölümünde iletişim araştırma teknikleri üzerine bir Yüksek Lisans ihtisası daha yaptı.
1992 yılında Eskişehir, Anadolu Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümünde Doktorasını yaptı. aynı yerde 1993 yılında Doçent oldu. 1998 yılında da Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Programlarda Profesör oldu.
1994-1995 yılları arasında Eskişehir, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı, 1995-2002 yılları arasında Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcısı, aynı zamanda 1998-2003 yılları arasında Açıköğretim Fakültesi Yayın komisyonu Üyesi görevi yaptı.
2004 yılında Eskişehir, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı oldu. Daha sonra Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanı olmuştur.
Pazarlama teknikleri ve reklamlama becerileri üzerine yazdığı yazıları bir araya getirip okuyucuyla buluşturduğu “Atıf Hoca’nın Not Defteri” adlı bir de kitabı vardır.
Reklam sektörünün özellikle teorik açıdan önde gelen isimlerindendir. Tiyatro ile de yakından ilgilidir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın bir dönem repertuar kurulunda yer aldığı gibi “Demokrasiye Günaydın: Eskişehir, 1950” isimli bir de oyun yazmıştır.
Bugün gazetesinin yanısıra Mynet isimli internet sitesinde de düzenli olarak köşe yazıları yazmaktadır.
Ali Atıf Bir, ilk eşinden 2003 yılında boşandı.
Ali Atıf Bir, 2004 yılında Çisil Sohodol ile evlendi.
Kitapları :
1999 – Atıf Hoca’nın Not Defteri
Kaynak:Biyografi.info
Nikos Sampson, 16 Aralık 1935 tarihinde Kıbrıs‘ın Ammochostos kentinde Karpaz’ın Vasili (Gelincik) köyünde Sampson Georgiadis, Theano Liasidou çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Magosa Lisesinden mnezun olduktan sonra Atina Gazetecilik Yüksek Okulundan mezun oldu. Gençliğinde Anorthosis Famagusta ikinci takımında futbol oynadı ve The Cyprus Times için gazetecilik yaptı. Babasının ilk adı olan “Sampson”ı soyadı olarak aldı. Asıl adı Nikos Georgiadis’dır. 1950’lerde EOKA‘ya katıldı ve çatışma sırasında ve sonrasında gazetecilik kariyerine devam etti.
EOKA lideri Albay Yeoryos Grivas‘ın yardımcısı olan Nikos Sampson, Kıbrıs‘ta yüzlerce İngiliz ve Türk’ün baş katili olarak terörizmde bir simge haline gelmiştir. 1964 yılında Küçük Kaymaklı köyünde bizzat onlarca Türk’ü katletmiştir. Nikos Sampson, Kıbrıs Türklerine karşı yaptığı şiddet karşısında “Omorphita Kasabı” lakabını aldı ve 1969 yılında İlerici Cephe’yi kurdu ve Yunanistan ile enosis (birleşme) için kampanya yürüttü.
Nikos Sampson, EOKA‘ya katıldıktan sonra EOKA lideri Albay Yeoryos Grivas‘ın doğrudan emri altında bir infaz ekibinin parçası oldu. Bu ekibin bir diğer üyesi, daha sonra EOKA-B üyesi olduğu sırada çeşitli faaliyetlerden tutuklanan Neoptolemos Georgiou idi. Nikos Sampson ve Yeoryos Grivas, Lefkoşa‘da “Cinayet Yolu” ismini alan Ledra Caddesi’nde işlenen bir dizi cinayete katıldı ve çok sayıda İngiliz askeri, polis ve sivili vurarak öldürdüler. En az 15 cinayete karıştı. İngiliz kaynaklarına göre gerçek sayı çok daha yüksekti. Kurbanları arasında üç polis çavuşu vardı ve Mayıs 1957’de Nikos Sampson cinayetlerinden biri için yargılandı. Cinayetini itiraf etti ancak daha sonra itirafının işkence altında alındığı gerekçesiyle beraat etti.
O sırada Nikos Sampson bir gazeteci olarak çalışıyordu ve kurbanlarını öldürdükten sonra sık sık cesetlerini fotoğraflıyor, ardından fotoğrafları basılmak üzere The Cyprus Times gazetesine gönderiyordu. Polis, Nikos Sampson‘ın her zaman cinayet mahalline ilk gelen muhabir olduğu konusunda şüpheye düştü ve onu tutukladı. Beraatinden sadece bir ay sonra, muhbirler sayesinde Dhali köyünde tutuklandı. O anki olağanüstü hal yönetmeliğine göre ölüm cezasını gerektiren silah bulundurma suçuyla tutuklandı. Ölüm cezası daha sonra ömür boyu hapis cezasına çevrildi ve Nikos Sampson, Birleşik Krallık‘a hapis cezasını çekmeye gitti. Bir buçuk yıl sonra, 1959 yılında Zürih ve Londra Anlaşması’nın bir parçası olarak genel af kapsamında serbest bırakıldı, ancak Ağustos 1960’ta Kıbrıs resmi bağımsızlığını kazanana kadar Yunanistan‘da sürgünde kaldı. Bağımsızlık Günü’nden kısa bir süre sonra Lefkoşa’ya döndü.
1960 yılının Ekim ayında Kıbrıs‘a dönen Nikos Sampson, gazeteciliğe geri döndü ve Kıbrıs ülkesinde tirajda olan ilk Yunan gazetelerinden biri olan, savaş ya da mücadele anlamına gelen Makhi (Yunanca: Μάχη) gazetesini kurdu.
14 Mayıs 1961 tarihinde, kendisi de eski bir EOKA üyesi olan bir garaj tamircisi ile birlikte, ülkede sadece üç haftadır kalan İngiliz Mimar Peter Gray’in öldürülmesiyle bağlantılı olarak tutuklandı. Nikos Sampson cinayetle suçlandı ancak üç gün sonra serbest bırakıldı. Makhi gazetesi daha sonra Peter Gray’in İngiliz Gizli İstihbarat Servisi için çalıştığını iddia etti. Cinayeti çözülemedi.
Aralık 1963’te Kıbrıs‘taki Yunan ve Türk toplulukları arasındaki çatışmalara aktif olarak katıldı. Kanlı Noel sürecinde 24 Aralık 1963 sabahı Lefkoşa‘daki çatışmalar yayıldı ve kavgalar sonraki yıla kadar devam etti. Nikos Sampson, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkler arasındaki şiddetli çatışmalarda Rum silahlı gruplara liderlik etti. Küçük Kaymaklı’daki çatışmalardan sonra Nikos Sampson, Kıbrıslı Türkler tarafından “Küçük Kaymaklı’nın Kasabı” olarak adlandırıldı.
Küçük Kaymaklı’dan sonra Kıbrıs Türk toplumundan yaklaşık 800 kadın ve çocuk savaş alanından çıkarıldı, daha sonra Kızılhaç’a teslim edilmek üzere bir Rum okuluna yerleştirildi. Türk tarafına göre kadın ve çocuklar rehin tutuldu. Nikos Sampson müfrezesinin Omorfita’daki eylemi, Rum ve Kıbrıs basını tarafından kendisinin ve adamlarının yüceltilmesiyle sonuçlandı. Tam tersine, aynı olaylardan dolayı Nikos Sampson, Türkler için nefret edilen bir kişilik hâline geldi. Bunda, Nikos Sampson grubunun tüm Kıbrıslı paramiliter grupların en aşırısı olarak görülmesi rol oynadı ve çeşitli yazarlar sivillere karşı eylemlerden onu sorumlu tuttu. Nitekim Türk tarafı, Nikos Sampson‘a “Omorfita’nın kasabı” lakabını verdi, “Newsweek” gibi yabancı dergiler onu “çocuksu formda bir katil olarak” yazdı.
15 Temmuz 1974‘te Kıbrıs Rum Milli Muhafız Birliği’ne bağlı birlikler, enosis‘i gerçekleştirmek amacıyla Kıbrıs‘da yaptığı bir darbe ile Kıbrıs Cumhurbaşkanı III. Makarios‘u indirdiler. O sırada Yunanistan‘daki Albaylar Cunta Rejimi diktatörlüğü Nikos Sampson‘ı Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak atadı. Ancak sadece 8 gün, 15Temmuz-23 Temmuz 1974 tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı yapabildi.
III. Makarios bir İngiliz üssüne sığınarak önce Malta‘ya, ardından Londra‘ya kaçtı. Darbeden birkaç gün sonra, Birleşmiş Milletler genel kurulunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs‘taki darbeyi, Yunan cuntasının yaptığını, garantör ülkeler olan, Türkiye ve İngiltere‘in adaya müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs‘taki darbe günü toplanan Türkiye Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulu’nda durum değerlendirilmesinde bulundu. MGK toplantısında, darbenin Albaylar Cuntası tarafından yapıldığı, ENOSİS ilan edilerek adanın Yunanistan’a katılacağı görüşüne varılarak, ulusal çıkarların gözetilmesi amacıyla Başbakan Bülent Ecevit’e tam yetki verilmesi kararlaştırıldı. Bakanlar Kurulu, MGK’nin kararı doğrultusunda hareket ederek Kıbrıs’a askeri müdahale kararı aldı. 16 Temmuz sabahı, Başbakan Bülent Ecevit; Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar ve kuvvet komutanlarına, müdahale konusunda gerekli yazılı emri verdi. Aynı gün Büyük Britanya ise olayın NATO aracılığıyla çözümlenmesinin doğru olacağını belirtti. Oysa üç garantör devletten biri olan Büyük Britanya’nın Türkiye ile ortak harekete geçmesi gerekiyordu.
Bülent Ecevit, İngiliz yetkililerle görüşmek için Londra’ya gitti (17-18 Temmuz). Görüşmelerde, ortak müdahale ya da Türkiye’nin kendi başına harekete girişmesi durumunda, adadaki İngiliz üslerinden yararlanılması önerisinde bulunuldu. Her iki öneri de reddedildi. Bu sırada, Londra’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in yardımcısı Joseph Sisco, Ecevit’e ABD’nin kesinlikle müdahalenin karşısında olduğunu, Atina ile Ankara arasında arabuluculuk yapabileceğini bildirerek Atina’ya geçti. Bülent Ecevit, 19 Temmuz’da Ankara’ya döndü; aynı gün Atina’dan gelen Sisco’nun, somut bir çözüm getirmemesi üzerine, 20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekâtı’nın başlatılması kararlaştırıldı.
Türkiye Kıbrıs‘a 20 Temmuz 1974 tarihinde, Zürich (11 Şubat 1959) ve Londra (9 Şubat 1959) antlaşmalarına dayanarak garantör devlet sıfatıyla askeri bir müdahalede bulunarak adanın kuzeyinde ayrı bir Türk devletinin kurulmasını sağladı. III. Makarios, Yunanistan‘daki askeri cuntanın düşmesinden sonra Aralık 1974’te Kıbrıs’a döndü.
Kıbrıs‘ın Türkler tarafından 20 Temmuz 1974 tarihinde işgali Nikos Sampson‘ın popülaritesinin çökmesine yol açtı ve tutuklandı. Daha sonra darbeyle ilgili olarak gücü kötüye kullanmaktan 1976 yılında yirmi yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezasının bitimine üç yıl kala tıbbi gerekçelerle Fransa‘ya gitmesine izin verildi ve ardından Fransa‘ya yerleşti. 1990 yılında cezasına devam etmek için Kıbrıs‘a döndü ve 1993’te cezasının geri kalanı affedildi. Serbest bırakılmasının ardından gazeteciliğe geri döndü.
Nikos Sampson, Vera Sampson ile evli idi. Mina Sampson, Sotiris Sampson adlarında çocukları vardır.
Nikos Sampson, 9 Mayıs 2001 tarihinde 66 yaşında Lefkoşa‘da kanserden öldü.
Sağcı Rumlar, Sampson’ı EOKA mücadelesinin bir kahramanı olarak nitelendirirken solcu Rumlar, EOKA‘nın İngilizlere karşı mücadelesine katkısını kabul etse de onu darbeye katılımı, suç ortaklığı nedeni, sayısız liberal ve sol görüşlü Kıbrıslı Rum’u öldürmesi sebebiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı bir hain olarak görüyorlar.
2021’de ekranlara gelen Bir Zamanlar Kıbrıs dizisinde Sampson rolünü Tayanç Ayaydın canlandırmıştır.
Kaynak:Biyografi.info
Nevzat Çelik, 1984 yılında “Şafak Türküsü” adlı şiir dosyası Akademi Kitabevi Şiir Ödülü birincilik ödülünü alarak kitaplaştı. Sansüre rağmen çok satanlar listesine girdi, işte o günlerde Ahmet Kaya onun şiirleriyle tanıştı, bestelemeye başladı. 1985’te şafak türküsü kaseti çıktı.
Nevzat Çelik şiirinin bestelendiğini biliyordu ancak şarkıyı hiç duymamıştı, cezaevinde teyp ve kaset yasaktı. Ceza evindeki zor koşulları protesto etmek için açlık grevine girdiler… bu ölümüne çabaları sonuç verdi… şartlar biraz iyileştirildi.. Şafak Türküsü albümü çıktıktan tam 1.5 yıl sonra koğuşa alınan bir teyp sayesinde Nevzat Çelik şiirini Ahmet Kaya‘nın sesi ve müziğiyle dinledi.
Nevzat Çelik o şiiri annesi Fahriye hanım ve o dönem cezaevleri kapısında çile dolduran tüm analara ithaf etmişti, aynı kasette Nevzat Çelik’in Tutuşur Dizlerim, Geleceğim, Zeytin Karası, gibi şiirlerini de besteledi Ahmet Kaya.
işkencelerle geçen 8 yıllık cezaevi günlerinin ardından 1987 yılı Aralık ayında tahliye edildi Nevzat Çelik, onu Ahmet Kaya şarkısıyla tanıyan çoğu kişi yaşadığına inanamıyordu, o dizeleri yazan kişinin idam edildiğini sanıyorlardı, biraz da kafalarında efsaneleştirmişlerdi… bu yüzden imza günleri başladı… beklemediği bir ilgi gördü Nevzat Çelik…
Nevzat Çelik sonraki yıllarda da Ahmet Kaya ile çalıştı.
Nevzat Çelik 1992 yılında kısa süren bir evlilik yaptı.
Şafak Türküsünden sonra, Müebbet Türküsü, Yağmur Yağmasaydı, Sevgili Yoldaş Kurbağalar, Suda Seken Hayat gibi şiir kitapları çıktı, 1 roman ve öyküsü yayınlandı, uzun seneler ailesinin Gültepe’deki evinde yaşadı, sonra Ayvalık’a geçti.
1985 yılında İTÜ İşletme Fakültesi Öğrenci Derneği tarafından ülke çapında yapılan şiir yarışmasına bir şiiri ile katıldı ve bu yarışma 1986 yılında sonuçlandı, Nevzat Çelik‘in şiiri yarışmaya katılan 1350 kadar şiir arasından ilk ona girdi ama birinci olamadı. 1987 yılında Müebbet Türküsü adlı şiir kitabı Poetry International ve Hasan Hüseyin Şiir Ödülünü aldı. Daha sonra hiçbir yarışmaya katılmadı.
Nevzat Çelik, 4 Aralık 1987 tarihinde İstanbul, Metris Cezaevi’nden tahliye oldu. 1990 yılında iki şiir kitabı daha çıkardı; Suda Seken Hayat ve Yağmur Yağmasaydı. 1998 Ekim ayında Sevgili Yoldaş Kurbağalar adlı şiir kitabı, 2005 Nisan’ında ise ilk romanı Bağışlanmış Hüzün yayımlandı.
Nevzat Çelik, Balıkesir‘in Ayvalık ilçesinde yaşamaktadır.
Ödülleri:
1984 – Akademi Kitabevi Şiir Birincilik Ödülü (Şafak Türküsü kitabı ile)
1987 – Poetry International Ödülü (Müebbet Türküsü şiir kitabı ile)
1987 – Hasan Hüseyin Şiir Ödülü (Müebbet Türküsü şiir kitabı ile )
2024 – Yüzyılın Aydınlık Yüzleri
Kitapları:
1984 – Şafak Türküsü (Şiir)
1987 – Müebbet Türküsü (Şiir)
1990 – Suda Seken Hayat (Şiir)
1990 – Yağmur Yağmasaydı (Şiir)
1998 – Sevgili Yoldaş Kurbağalar (Şiir)
2005 – Bağışlanmış Hüzün (Roman)
2006 – Sen Giderken (Hikaye) – “Sen Giderken” 2011 yılında “Leke” adıyla yeniden yayınlanmıştır.
ŞİİRLERİ
Af
Anımsamak Kuşları
Anneler Günü
Bahar Ağrısı
Bu Bahar Şaşma
Bulutları Kıvırcık
Çiçek Gibi
Çocuk
Diyarbakır Ölüleri
Ellerin Müebbet
Güneş Gibi
Güz
Güzdür
Hasretin Müebbet
Hepinizin Olsun Bu Şiir
Hırsızlama
İçeri
Kanat Çırpa
Kesin Uyak
Kitap Türküsü
Kuşlardan Önce Kalkan
Maceram
Merak
Müebbet Türküsü
Mümkünüm Yok
Ne Fayda
Öğüt
Sanki Sen
Sen Büyü
Sıcak Saklayın Gecelerimi
Suç
Sunu
Şafak Türküsü
Tahliye Olan
Uykusuz
Yağmur Yağmasaydı
Yaşamak Ağrısı
Yaşıyorum
BESTELENEN ŞİİRLERİ
Neyleyim, Ahmet Kaya – Neyleyim
Sıcak Saklayın Gecelerimi, Grup Yorum
Sıcak Saklayın Gecelerimi, Ahmet Kaya – Geleceğim
Şafak Türküsü, Ahmet Kaya – Şafak Türküsü
Tutuşur Dizelerim, Ahmet Kaya – Tutuşur Dizelerim
Zeytin Karası, Ahmet Kaya – Zeytin Karası
ŞAFAK TÜRKÜSÜ
1
Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne
Ağlama
Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim
Kulağım kirişte
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice
2
Bugün görüş günü
Günlerden salı
Islak
Sarı bir yağmur
Ülkemin neresine bakarsa ay
Orada yitik bir anne ağlıyor
Sen aralıyorsun yağmuru
Acıdan sırılsıklam alnına siper edip elini
Sonra bir umut koşuyorsun
Yüreğin avcunda
ısırırken
çırpıntı gözlerini
(ah verebilseydim keşke
yüreği avcunda koşan
herbir anneye
tepeden tırnağa oğula
ve kıza kesmiş
bir ülkeyi armağan
koşma anne
birdenbire batacak olan
düş denizinde yarattığın umut sandalıdır
oysa benim için gece
ışık hızıyla koşan
kısa ve soğuk bir zamandır
bu yüzden boğuk seslerle geldiler bir şafak
uykusuz
yorgun
ve korkak
3
sanırım baytardı
yüreğimin depreminde rihter ölçeği çatlarken
ölebilir raporu veren beyaz önlüklü doktor
boşver hipokrat amca
üzülme ne olur
sen de anne
sen de üzülme
hücremin dört bir köşesinde el ayak izlerimi
ciğerlerimde yırtılan bir çığlıkla hazır beklediğim
ve korkunç bir sabırla birbirine eklediğim
korkak kahraman gecelerimi
düşlerimle sınırsız
diretmişliğimle genç
şaşkınlığımla çocuk devrederken sıradakine
usulca açılıverdi
yanağımda tomurcuk
pir sultan’ı düşün anne
şeyh bedrettin’i
börklüce’yi
torlak kemal’i düşün anne
hala kanaması nedendir faşizmin göğsünde
utangaçlığı bile vuramadan yanaklarına yasının
onsekizinde ölümüne pervasız yürüyen
ince bilekli çıplak ayaklı tanya’nın
deniz’i düşün anne
her mayıs şafağında uzun
uzun döverken darağaçlarını
ve o şafaktan doğma
onbir yaşını çiğneyip yürüyen çocukları
insanları düşün anne
düşün ki yüreğin sallansın
düşün ki o an
güneşli güzel günlere inanan
mutlu bir yusufçuk havalansın
4
sıcak omuzlar değerken omzuma
buz üstünde yürüdüm yıllar boyu
bayraklar ve türkülerle
kopunca memelerinden o mükemmel yaşama
kurşunlar sıktılar alnıma
açık alanlarda ağır
kartalların konup kalktığı
yalçın kayalardan biriydim
ölüp dirildim yeniden
güneşli güneşsiz akşamlarda
mutlu yarınlar adına
özgürlük adına ekmek adına
üstüne vardım kuyruğu kanlı itlerin
dirilip dönmesin diye hiroşimalar
tahtadan atların boynuna çıplak
ölümlerle yatmasın diye çocuklar
aç gözlerle bakmasın diye çocuklar
kardeşlik adına
havadaki kuş denizdeki balık adına
yürüdüm yıllar boyu
dönüp bakmadım arkama
ıraktı gözlerim çok ırak
izim kalır mı bilmem yürüdüğüm yolda
kalsa da silinir gider
yalnızca bir ağıt gibi çakılır
ardımca gelenlere gözlerimi yaktığım yer
5
tören adımlarıyla ölmek
ne garip şey anne
kanlı karanlık bir oyunda baş oyuncuyum
bütün gözler üstümde
sürüyor gecenin karnında şafağa bakan oyun
masa üstünde üşüyen bir sigara
yanında küçücük bir cam bardak
içinde rengi bu gecenin
cılız titrek bir kibrit
kağıt kalem
sandalye
geride flu
yağlı
büküm büküm bir ip
ve çingene kuralına uygun
değişmez dekoru mudur
idam mahkumunun
6
kırılacak cammışım gibi davranıyorlar
yüzlerinde zoraki çatılmış bir hüzün
oysa birazdan boynumu kıracaklar
pul pul dökülecek yaz siyasi eylül’ün
ben ölümü asıl az ötede titreyen
çingenenin kara killi ellerinde gördüm
anladım ki küllenen sigaradır
soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm
yani benim güzel annem
alacaşafağında ülkemin
yıldız uçurmak varken
oturup yıldızlar içinde
kendi buruk kanımı içtim
7
ne garip duygu şu ölmek
öptüğüm kızlar geliyor aklıma
bir açıklaması vardır elbet
giderken darağacına
8
geride
masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
bağışla beni güzel annem
oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
elleri değsin istemedim
gözleri değsin istemedim
ağlayıp koklayacaktın
belki bir ömür taşıyacaktın koynunda
usul adımlarla yürüdüm ömrümü
karşımda kurum kurum-laşan darağacı
(tarlakuşu korkmaz ki korkuluktan
ökse de olsa dört bir yanı)
birdenbire acıdı boynum
gelecekler var birbiri ardınca genç
yakışıklı
ne olur işçi kadınım
az yumuşak dik
şu kefenin yakasını
9
yaşamak ağrısı asıldı boynuma
oysa türkü tadında yaşamak isterdim
çiçekleri kokmak ırmakları akmak
yaz boyu çobanaldatanlara aldanmak
su başlarında aylak sektirmek kavalımı
sonra bir çocuğun afacan bacaklarında
anavarca kayalıklarına tırmanmak isterdim
o güzel günleri görenler arasında
bir soluk ben de yaşamak isterdim
bir de luvr müzesinde seyretmek gizliden
öperken siya-u jakond’u tebessümünden
işte o an saçlarından yakalamak dolunayı
bir de yirmibeş kilometreden görebilmek
nazım’ın gözleriyle pırıl pırıl moskova’yı
ölmek ne garip şey anne
bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
sedef kakmalı bir kutu içinde
vermek isterdim çocukların ellerine
sonra
sonra benim güzel annem
damdan düşer gibi
vurulmak isterdim bir kıza
10
künyemi okudular
suçumuz malum
gecenin kıyısında durmuşum
kefenin cebi yok
koynuma yıldız doldurmuşum
koşun çocuklar çocuklar koşun
sabah üstüme
üstüme geliyor
yanlış mı duydum yoksa
erkenci bir horoz mu ötüyor
keskin bir acı bilenmiş
gitgide yaklaşıyor sonum
iri sözlerim yoktu söyleyecek
usulca baktım yüzlerine
bin yıllık iskeletleri çatırdayarak
göçtü ayaklarının dibine
korkutamadılar beni anne
avlunun ortasında çatık bir kaş gibi duran
darağacı
bir zaman rüzgarda
saçını tarayan telli kavak değil mi
boynumdaki kemendi bir öğle sonu bükerken o kız
sarı sıcak sevdasını düşünmedi mi
söyle anne
o çingene
bir çiçek bahçesi kadar sıcak sokağımızdan
bağıra çağıra geçen bohçacı kadını
sevmedi mi çılgınca
11
kurulmuş tuzaklar yok artık yolumda
işkenceler zindanlar hücreler
savunmak yok mutlu tok bir yaşamı
açlık grevlerinde beynimi bir sıçan gibi kemiren
mideme karşı
kısacası
bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
gülmek umut etmek özlemek
ya da mektup beklemek
gözleri yatırıp ıraklara
ölmek ne garip şey anne
artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım
mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
baba olamayacağım örneğin
toprak olmak ne garip şey anne
ceplerimde el yerine balyoz taşırken
korkunç bir merakla beklerken kurtuluş haberlerini
ve yüreğimin ırmakları taştı
taşacakken
ölmek ne garip şey anne
uçurumlar ki sende büyür
dağdır ki sende göçer
ben yaprak derim çiçek derim
çam diplerinde açmış kanatlarını kozalak derim
gül yanaklı çocuğa benzer
yine de
oğlunu yitirmek kimbilir
ne garip şey anne
12
beni burada arama anne
kapıda adımı sorma
saçlarına yıldız düşmüş
koparma anne
ağlama
kırıldıysa düş evinin kapısı
bütün kırık kapıların çağrılışıyım
kızların yanaklarında çukurlaşan
biten başlayan aşkların ortasındayım
her kavgada ölen benim
bayrak tutan çarpışan
her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
özlem benim kavga benim aşk benim
bekle beni anne
bir sabah çıkagelirim
bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
umarım kurtuluş haberleriyle dönmüş olur
çam ve kekik kokuları içinde acı yüzlü çocuklar
o zaman nasıl indirilmişlerse şen şakrak
öylece kalkar uykudan şalterler
dişleyip tükürmeden sigaralarını
türkü tadında giyinirken işçiler
bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
adı başka sesi başka nice yaşıtım
koynunda çiçekler
çiçekler içinde bir ülke getirirler
başlarını koymak için yorgun dizine
sen hazır tut dizini anne
o mükemmel güne
Nevzat ÇELİK
Kaynak:Biyografi.info
Eğer emekliyseniz ve kredi destek arayışındaysanız, Ziraat Bankası’nın sunduğu bu 17.909 TL’lik ödeme fırsatı sizin için büyük bir avantaj olabilir. İşte detaylar:
Ziraat Bankası’nın 17.909 TL Kredi Başvurusu
Ziraat Bankası, emeklilere yönelik yeni bir kredi başvurusu kampanyası başlattı. Bu kampanya kapsamında 17.909 TL ödemeler IBAN numarasına yatacak. Kredi başvurusu yapmak isteyen emekliler, belirtilen tutarda ödeme alabilecek ve bu ödemeler doğrudan IBAN numarasına yatırılacak. Başvuru sürecini kaçırmamanız için bankanın duyurularını yakından takip etmenizi öneririz.
Emekli Kredi Başvurusu: Nasıl Yapılır?
Emekliye müjde! 17.909 TL ödemeler IBAN numarasına yatacak müjdesiyle birlikte, Ziraat Bankası’nın kredi başvuru süreci de oldukça basit. Başvurunuzu yapmadan önce gerekli belgeleri hazırlamanız gerekiyor. Genellikle emekli maaşınızın yatığı banka üzerinden başvurunuzu gerçekleştirebilir veya Ziraat Bankası’nın internet şubesinden çevrimiçi olarak başvuruda bulunabilirsiniz.
Başvurunuz onaylandığında, 17.909 TL ödemeler IBAN numarasına yatacak şekilde işleme alınacaktır. Kredi başvurusu sonucunda ödemeniz doğrudan belirtilen IBAN numarasına yatırılacak. Bu sayede, sürecin takibini yapabilir ve ihtiyaç duyduğunuz finansal desteği rahatlıkla sağlayabilirsiniz.
Kaynakça: gazete oku
Sema Turan, 1972 yılında doğmuştur. Tam adı Sema Kultufan Turan’dır. 1990 – 1996 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyup 1996 yılında mezun oldu. 1997 – 2001 yılları arasında Ankara’da Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesinde
“Hızlı Derlenme Anestezi Tekniğiyle Açık Kalp Cerrahisinde Remifentanil ve Fentanil’in Postoperatif Ağrı ve Derlenme Üzerine Etkileri” adlı tezini tamamlayarak uzmanlık eğitimini tamamladı.
Ankara’da Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniğinde Uzm. Dr. Olarak görev yaptı.
Doç. Dr. Sema Turan, 2018 yılından itibaren Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği (TDCY) Yönetim Kurulu Üyesidir.
Akciğer Nakli Anestezisti Ve Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Sema Turan, 2012 yılında Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Yoğun Bakım İdari Ve Eğitim Sorumlusu olarak görev yapmaya başladı. 2019 yılından itibaren Ankara Şehir Hastanesinde yoğun bakım uzmanı olarak çalışmaktadır.
Doç. Dr. Sema Turan’ın 14 adet makalesi Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmıştır.
Doç. Dr. Sema Turan, 10 Ocak 2020’de oluşturulan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesidir.
2019 Aralık ayında Çin‘de nükseden koronavirüs (Kovid-19) ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) böyle bir pandemik hastalığın varlığını ortaya koydu. Daha sonra ise Sağlık Bakanlığı doğru kararlar verebilmek için öğretim üyelerinden oluşan bilim kurulu kurma kararı aldı. Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs salgını (kovid-19) ile mücadelesini, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda sürdürüyor.
Üyesi olduğu Kuruluşlar :
Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği (TDCY)
Kaynak:Biyografi.info
Emin Boztepe, 17 Haziran 1962 tarihinde Eskişehir’de Çifteler Kasabasında doğmuştur. 3 kız, 3 erkek olmak üzere 6 kardeşlerdir. İnşaat mühendisi olan babası çalışmak için Almanya’ya 1964 yılında gittikten 2 sene sonra ailesini de oraya almış ve Almanya’ya yerleşmişlerdir. İlkokul, ortaokul ve liseyi Almanya’da okudu. Almanya sokaklarında dövüşerek büyüdü. Almanya’da 17-18 yaşlarında sokak kavgaları nedeniyle Taekwondo, karate, Wing Tsun gibi dövüş teknikleri öğrenmeye merak saldı.
İlk dövüş sanatları okulunu 18 yaşında açtı. Şu an 50 ülkede toplam 600 okula sahip ve 700 eğitmeni, 20 bin civarında öğrencisi vardır. 18 yaşında tekvando, karate, escrima (Filipin silah dövüşleri) ve boksa başladı. Wing tzun adlı sporu, Hong Kong’da ünlü oyuncu Bruce Lee’nin gittiği okulda öğrendi. Hiç yenilmemiş dövüş ustası Hong Kong’lu William Cheung’a meydan okuyarak yaptığı maçta onu 27 saniyede yenince tüm dünyada flash haber oldu.
İstanbul– Tophane’de dövüş sanatları okulu işletmektedir.
Almanya’da babasının zoru ile bir Türk kızı ile evlendi. 1983 yılında oğlu Vahdet, 1985 yılında da kızı Medine doğdu. İki yıl evli kaldıktan sonra da boşandı.
1978 yılından 1983 yılına kadar abisi ile beraber kurdukları ‘Uğur Böcekleri’ adlı müzik grubunda Basgitaristlik yaptı.
Almanya’da birçok dövüş şovları yaptı, 21 yıl Almanya’da yaşadıktan sonra da, 1987 yılında önce New York’a, sonra Los Angeles’a gitti. 1990 yılında Abd’de sinema sektörüne, aksiyon filmlerindeki dövüş koreografisini yapmak ve oyunculara eğitim vermek amacıyla girmiştir. Kariyerine oyunculuk anlamında da devam etmek isteyen Emin Boztepe, Acting Institute’a kaydoldu. 3 ay, her gün, günde 8 saat oyunculuk dersi aldı. 1992 yılında FBI’da özel ders verdi. FBI, US Marine, SWAT, DEA, Los Angeles Polis Teşkilatı gibi kurumlara dövüş teknikleri konusunda ders ve seminerler verdi.
2001yılına kadar dövüş okulları açtı. Sonra EBMAS (Emin Boztepe Martial Arts System) şirketini kurdu.
2014 yılında Yönetmenliğini Alper Çağlar’ın üstlendiği ve başrolünde Emin Boztepe’nin oynadığı “Panzehir” filmde Cüneyt Arkın, Murat Arkın, Kaan Urgancıoğlu, Çağdaş Agun, Tolga Akdoğan, Emir Bendirlioğlu ve Öykü Gürman oynuyor.
Emin Boztepe, ünlü oyuncu Jacqueline Bisset ile 13 yıl aşk yaşadı. Los Angeles’ta, Eskişehir’de ve İstanbul‘da evleri var.
Emin Boztepe, Jacqueline Bisset ile tanışmasını şöyle anlatmıştır:
“İran şahının ve Elizabeth Taylor’ın yıllarca özel fotoğrafçılığını yapmış İtalyan Gianni Buzatti ile tanışmıştım. IRA ve İtalyan mafyasının bağlantısını işleyen bir film çevrilecekti. Ben oynayacaktım. Bir gece Gianni beni aradı, “Seni Jac Bisset ile tanıştıracağım” dedi. Ben film için Jac adlı bir adamla tanışacağım sanıp gittim. Oturdum masaya, tanışacağım adamı arıyorum… Saçı yüzüne düşmüş, Jacqueline’i tanıyamadım. Böyle bir tuhaf durum oldu, sonradan çok güldük. 2 yıldır yalnızmış, bana telefon numarasını verdi. Birkaç kez yemeğe çıktık ama beraber olmak için tam 6 ay bekletti beni.”
|
Filmleri :
2016 – 2017 – Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz (Ejder)(TV Dizisi)
2014 – Panzehir (Kadir Korkut) (Sinema Filmi)
2009 – Kanımdaki Barut (Sinema Filmi)
2008 – Alia (Sırp Komutan) (TV Filmi)
2007 – Pusat (Kont)(TV Dizisi)
2006 – Son Osmanlı Yandım Ali (Güro) (Sinema Filmi)
1992 – Happy Birthday, Türke!
Kaynak:Biyografi.info
Renan Fosforoğlu, 1936 yılında Eminönü Halkevleri’nde sahneye çıktı. Profesyonel oyunculuğuna Sadi Tek Topluluğu’nda Dördüncü adlı oyunu ile başladı. Raşit Rıza, Ses Opereti, İzmir Şehir Tiyatrosu, Muammer Karaca gibi çeşitli sahnelerde çalıştı.
Sinema hayatı 1949 yılında Fedakar Ana filmi ile başladı ve 200’ün üzerinde filmde rol aldı. Yönetmenliğe 1953 yılında Köprüaltı Çocukları filmi ile başladı.
Evlilikleri :
1.eşi: Muazzez Arçay ile evli idi. Ferdi Merter (d.1939) adında oğlu vardır.
2.eşi: Mualla Kavur (Fırat)(e. 1945- b.1951), Enis Fosforoğlu (d.1948-ö.2019) adında oğlu vardı.
3.eşi: Müşerref Çapın (e. ?– b.1976),
Renan Fosforoğlu, 26 Mayıs 1991 tarihinde İstanbul‘da 77 yaşında ölmüştür.
Filmleri ve Dizileri :
Oyuncu olarak:
1950 – Ateşten Gömlek
1950 – Lüküs Hayat
1951 – O Adam Kim
1951 – Sürgün
1952 – Arzu ile Kamber
1952 – Destan Destan İçinde
1952 – Kan Kardeşler
1952 – Kara Efe / Zeynep’ın Gözyaşları
1952 – Şaban Çingeneler Arasında
1952 – Süt Kuzuları
1952 – Zoraki Kahraman
1953 – Köprüaltı Çocukları
1953 – Yağma Hasan’ın Böreği
1954 – Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar / Oyna Kızım Oyna
1954 – Kokulu Film
1954 – Şarlo İstanbul’da
1954 – Yolculuk Var
1955 – Curcuna
1955 – Dağları Bekleyen Kız
1955 – Kadın Severse
1955 – Kadının Fendi
1955 – Kanlı Nigar
1955 – Lokum Sultan
1956 – Beş Hasta Var
1956 – Yalancının Mumu
1959 – Abbas Yolcu
1959 – Kırık Plak
1960 – Aşk Hırsızı
1960 – Bir Gelin Gitti
1960 – Nilüfer Orman Çiçeği
1961 – Mahalleye Gelen Gelin
1961 – Mor Sevda
1961 – Otobüs Yolcuları
1961 – Şoför Ahmet
1962 – İkimize Bir Dünya
1962 – Kıyma Bana Güzelim
1963 – Cilalı İbo Kızlar Pansiyonunda
1963 – Cilalı İbo Perili Köşkte
1964 – Aşka Susayanlar
1964 – Avare
1964 – Cilalı İbo Kadın Avcısı
1964 – Fatoş’un Fendi Tayfur’u Yendi
1964 – Koçero
1964 – Son Karar
1964 – Tophaneli Osman
1965 – Bilen Kazanıyor
1965 – Hüseyin Baradan Çekilin Aradan
1965 – Taçsız Kral
1965 – Torpido Yılmaz
1965 – Zennube – Hüseyin
1966 – Cibali Karakolu
1966 – Eşrefpaşalı
1966 – Şeref Kavgası
1966 – Suçsuz Firari
1967 – Bekar Odası
1967 – Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
1967 – Gençlik Türküsü
1967 – Kırbaç Altında
1967 – Kızılcıklar Oldu Mu
1967 – Paşa Kızı
1968 – Cemile
1968 – Çingene Güzeli
1968 – Kader Ayırsa Bile
1968 – Kırmızı Fener Sokağı
1968 – Sabah Yıldızı
1968 – Yalan Yıllar
1969 – Ağlama Değmez Hayat
1969 – Acı Yalan
1969 – Aşk Mabudesi
1969 – Bana Derler Fosforlu
1969 – Kaldırım Çiçeği
1969 – Lekeli Melek
1969 – Yalnız Adam
1969 – Yaşayan Hatıralar
1969 – Yumurcak
1970 – Bülbül Yuvası
1970 – Fatoş Talihsiz Yavru
1970 – Son Kızgın Adam
1970 – Bomba Ahmet
1970 – Bütün Aşklar Tatlı Başlar
1970 – Herkesin Sevgilisi
1970 – Kader Ayırsa Bile
1970 – İşportacı Kız
1970 – Küçük Hanımın Şoförü
1970 – Güzel Şoför
1971 – Afacan Küçük Serseri
1971 – Keloğlan Aramızda
1971 – Oyun Bitti
1971 – Üç Arkadaş
1971 – Aşk Hikâyesi
1971 – Bayan Bacak Ve Tabanca Bıçak
1971 – Fakir Kızın Kısmeti
1971 – Kavanoz Dipli Dünya
1972 – Babanın Arkadaşları / L’Amico del Padrino
1972 – Ekmekçi Kadın
1972 – Bir Garip Yolcu
1972 – Fatma Bacı
1972 – Gelinlik Kızlar
1972 – Hayat Mı Bu
1972 – Namus
1972 – Ölüm Dönem
1972 – Sahtekar
1972 – Sen Alın Yazımsın
1972 – Sevgili Hocam
1972 – Sezercik Aslan Parçası
1972 – Yağma Hasan’ın Böreği
1972 – Suçlu
1973 – Siyah Gelinlik
1973 – Zaloğlu Rüstem
1973 – Anadolu Ekspresi
1973 – Balıkçı Osman
1973 – Bataklık Bülbülü
1973 – Canım Kardeşim
1973 – Hazreti Ömer’in Adaleti
1973 – İnsanlık Ölmedikçe
1973 – Mahpus
1973 – Niyet
1973 – Öksüzler
1973 – Ölüme Koşanlar
1973 – Sultan Gelin
1973 – Tatlım
1973 – Zambaklar Açarken
1974 – Aman Ne Gırgır
1974 – Ayyaş
1974 – Belalı Serseri
1974 – Erkek Dediğin Böyle Olur
1974 – Korkusuzlar
1974 – Önce Vatan
1974 – Sabıkalı
1974 – Sahipsizler
1974 – Şaşkın
1974 – Şenlik Var / Bal Kız
1974 – Sığıntı
1974 – Uyanık Kardeşler
1974 – Yatık Emine
1974 – Yaz Bekarı
1974 – Yumurcak / Veda
1974 – Yüreğimde Yare Var
1975 – Ateş Böceği
1975 – Üç Kağıtçılar
1975 – Ah Nerede Vah Nerede
1975 – Baldız
1975 – Bu Baba Başka Baba
1975 – Deli Deli Tepeli
1975 – Duyun Beni
1975 – Evcilik Oyunu
1975 – Gariban Şakir
1975 – Kader Yolcuları
1975 – Kutu
1975 – Kuvvet Macunu
1975 – Plaj Horozu
1975 – Sefer Sefe
1975 – Şehvet Kurbanı Şevket
1975 – Sevgili Halam
1975 – Ye Beni Mahmut
1976 – Aşk Dediğin Laf Değildir
1976 – Bülbül Ailesi
1976 – Aile Şerefi
1976 – Atmaca Ali
1976 – Beş Dakikada Beşiktaş
1976 – Bu Kutu Başka Kutu
1976 – Çeşme
1976 – Çılgın Ama Tatlı
1976 – Eden Bul
1976 – Eksik Et
1976 – Her Gönülde Bir Aslan Yatar
1976 – Kayıkçının Küreği
1976 – Kıvrıl Fakat Kırılma
1976 – Öyle Olsun
1976 – Sevdalılar
1976 – Tek Başına
1976 – Yaman Delikanlı
1977 – Aşk Arzu ve Silah
1977 – Baskın
1977 – Beyaz Kuş
1977 – Erkeğim
1977 – Ölmeyen Şarkı
1977 – Dört Ateşli Yosma
1978 – Petrol Kralları
1978 – Yüz Numaralı Adam
1978 – Bir Garip Yabancı
1978 – Biyonik Futbolcu
1978 – İster Gül İster Ağla
1978 – İyi Aile Çocuğu
1978 – Lekeli Melek
1978 – Olmadı Baştan
1978 – Şerefsiz Şeref
1978 – Seven Unutmaz
1978 – Taşı Toprağı Altın Şehir
1978 – Yalnız Kalp / Uçurum
1978 – Yedi Yürekli Şaban / Çapkınlar Kralı
1978 – Zor Oyunu Bozar
1979 – Bal Peteği
1979 – Doyumsuzlar
1979 – Dua
1979 – İnsan Sevince
1979 – Korkusuz Korkak
1979 – Süpermenler
1979 – Yanmışım
1979 – Yedi Kocalı
1979 – Yuvasız Kuşlar
1980 – Gerzek Şaban
1980 – Arka Sokaklar
1980 – Tanrıya Feryat
1980 – Yaktın Beni Dünya
1981 – Ağla Gözlerim
1981 – Üç Kağıtçı
1983 – Beyaz Ölüm
1983 – İhtiras Fırtınası
1983 – Zifaf
1984 – Atla Gel Şaban
1984 – Ortadirek Şaban
1984 – Alev Alev
1984 – Aşkım Günahımdır
1984 – Gözlerin Bela Senin
1984 – Kayıp Kızlar
1984 – Sev Yeter
1984 – Taçsız Kraliçe
1984 – Yabancı
1985 – Çıplak Vatandaş
1985 – Şendul Şaban
1985 – Satmışım Anasını
1986 – Allah Şahidim Olsun
1986 – Aşkın Kanunu Yoktur
1986 – Deli Deli Küpeli
1986 – Garip
1986 – Hasretim
1986 – Ölümünün Ellinci Yılında Mehmet Akif Ersoy
1986 – Sevda Ateşi
1986 – Süreyya
1987 – Damga – Doktor
1987 – Dökülen Yapraklar
1987 – Gönülden Gönüle
1987 – Hafız Yusuf Efendi
1987 – Kader Utansın
1987 – Sevdiğimi Biliyorsun
1987 – Yakışıklı
1988 – Sevimli Hırsız
1988 – Bombacı
1988 – İnatçı
1988 – Küçük Fahişe
1988 – Nazlı ile Emir
1988 – Öğretmen
1988 – Uyanık Gazeteci
1989 – Acı Yıllar / Lekeli Melek
1989 – Güneş Yine Doğacak
1989 – Talih Kuşu
1990 – Sözde Kızlar
Yönetmen olarak :
1953 – Köprüaltı Çocukları
1954 – Kokulu Film
1955 – Lokum Sultan
Kaynak:Biyografi.info
Hersekzade Ahmet Paşa, 1455’li yıllarda Bosna Hersek Nova’da, Bosna Hersek yerel feodal efendilerinden Hersek bölge efendisi Hersek Sityepan Vukçiç Kosaça’nın oğlu olarak doğmuştur. Annesi ise Alman asıllı aristokrat bir aileden gelen Barbara’ydı. Doğduğunda adını Sityepan koydular.
Fatih Sultan Mehmed 1463 yılında Bosna’yı aldıktan sonra, Hersekzade Ahmet Paşa, 17-18 yaşındayken Osmanlı İmparatorluğu’na geçip İslamiyeti kabul ettikten sonra devlet erkanı arasında görev aldı. Enderun‘da yetişti. Fatih Sultan Mehmed döneminde miralem, Sultan II. Bayezid döneminde Anadolu beylerbeyi, Gelibolu sancakbeyi, kaptanıderya, üç kere vezirirazam ve Yavuz Sultan Selim döneminde ise iki kere veziriazam ve Bursa Hüdevendigar Sancağı beyi olarak önemli görevlerde bulundu.
Hersekzade Ahmet Paşa‘nın 12 Aralık 1481 tarihinden evvel evlendiği II. Bayezid‘in kızı Hundi Hatun’dan Ali, Mustafa, Aynişah, Kamerşah ve Mahdumzâde adlarında beş oğlu olmuştur.
1478 yılında İşkodra seferi sırasında Fatih Sultan Mehmed, sarp bir inişi geçtikten sonra istirahat ederken “Bir iş bilir vezirim yoktur ki işlerimizi görüp bizi bu güçlüklere müptela etmeyeydi” deyince alemdarı olarak sefere katılan Hersekzade Ahmed Paşa, azledilen ve hapiste bulunan veziriazam Gedik Ahmet Paşa‘yı hapisten kurtarabilmek amacıyla, “Gedik Paşa kulunuz beraber olsaydı bu zahmetler çekilmezdi” cevabını vermiş ve onun hapisten çıkarılmasını sağlamıştır.
Fatih Sultan Mehmed‘in ölümünden sonra Cem Sultan ayaklanmasında II. Bayezid‘ın tarafını tuttu.
Hersekzade Ahmet Paşa, 1481 yılında Hamidili sonra Bursa Hüdavendigar sancakbeyliği görevlerinde bulundu. Fatih Sultan Mehmed‘in 3 Mayıs 1481‘de vefat etmesiyle II. Bayezid‘in tahta çıkmasından hemen sonra Anadolu beylerbeyliğine getirildi.
Hersekzade Ahmet Paşa, Osmanlı tarihinin en önemli devlet adamlarından birisidir. Hersekzade Ahmet Paşa II. Bayezid saltanatında 1497-1498, 1503-1506, 1511 yıllarında ve I. Selim (Yavuz Sultan Selim) saltanatında 1512 – 1514, 1515-1516 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. 1506-1511 döneminde Kaptan-ı Derya görevi de yapmıştır.
Çukurova’da 1485 ile 1491 arasında uzun süren Osmanlı-Memlük savaşı başlamıştı. İlk saldırıyı eyalet tımarlı sipahileri ve azaplardan oluşan Osmanlı ordusu ile Osmanlı serdarı Karamanoğulları’nın beyi Karagöz Mehmet Paşa yaptı. Önce Çukurova’nın önemli yöreleri Osmanlılar eline geçirdi ise de 9 Şubat 1486 tarihinde, Adana‘nın hemen dışında Osmanlı ordusu Memlükler tarafından mağlup edildi. Bunun üzerine II. Bayezid kendi damadı olan Hersekzade Ahmet Paşa komutasında yeniçeriler ağırlıklı bir orduyu ertesi yıl Çukurova’ya gönderdi. Bu orduda tımarlı askerleri ile bulunan Karagöz Mehmet Paşa ile Hızır Beyzade Mehmed arasındaki birbirini çekemezlik ve kıskançlık bulunmaktaydı ve bu, ordunun moralini zayıflatmıştı. Memlüklü ordusu bu orduyla 15 Mart 1486’da yaptığı muharebede de büyük bir galibiyet kazandı. Osmanlı ordusu serdarı Hersekzade Ahmet Paşa Memlûklere esir düştü. O yıl bir ateşkes uygulanmaya başladı.
Bir yıl esarette kaldıktan sonra kurtulan Hersekzade Ahmet Paşa İstanbul‘a döndü. Yeniden 1487’de Anadolu beylerbeyi görevine geçirildi. Kendine vezirlik rütbesi de verildi.
Memlüklülerle ateşkesten sonra barış sağlanamamış ve savaş tekrar başlamıştı. 1488 yılında Osmanlı devleti karadan ve denizden Memlüklere karşı bir sefere daha başladı. Kara ordusu Rumeli beylerbeyi Hadım Ali Paşa komutası altında idi ve deniz gücüne Anadolu beylerbeyi olan Hersekzade Ahmet Paşa komuta etmekteydi. Hem Osmanlılar hem de Memlüklüler İtalya deniz ticaret devletlerinden ve özellikle de Kıbrıs‘ı elinde bulunduran Venediklilerden yardım istediler; ama Venedikliler taraf tutmamaya karar verdiler. Hersekzade Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması, Memlükler’in Çukurova’daki ordularını denizden takviye edecek güç göndermesini önlemek üzere İskenderiye‘ye hücum etti. Çıkan bir fırtına Osmanlı donanmasına büyük bir zarar verdi. 60.000 kişilik Osmanlı kara ordusu ile Osmanlılar Adana ve Çukurova’yı ele geçirmişken, Memlükler; Suriye ve Mısır‘dan takviyeler getirerek Adana yakınında yapılan muharebede Osmanlı ordusunu mağlup ettiler. Osmanlı kara ordusu Karaman’a çekildi ve Memlüklüler Adana’yı kuşatıp üç ay sonra sonra ele geçirdiler. Hersekzade Ahmet Paşa küçük bir Mısır filosunu denizde yenmişti ama o yılki seferde Memlüklüler galip gelmişlerdi.
1497 yılında Hersekzade Ahmet Paşa, Koca Davut Paşa yerine ilk kez sadrazamlığa getirildi. Bu görevde ancak bir yıl kaldı. 1499 yılında İnebahtı Seferi’ne katıldı ve bu seferde yararlıkları görüldü. 1503 yılında ikinci kez sadrazamlığa getirildi. 1506 yılında kendi isteğiyle bu görevden ayrıldı. 1506 yılında Gelibolu sancakbeyi ve Kaptanıderya olarak görevlendirildi. Bu görevde 1511 yılına kadar kaldı. 1511’de üçüncü kez sadrazamlığa getirildi ama üç ay kadar kalabildi.
1512 yılında Yavuz Sultan Selim tahta geçtikten sonra idam ettirdiği sadrazam Koca Mustafa Paşa‘nın yerine kayınbiraderi olan Hersekzade Ahmet Paşa‘yı dördüncü kez sadrazam tayin etti. Bu sadaret dönemi sırasında Yavuz Sultan Selim‘in Şah İsmail‘e karşı çıktığı İran Seferi’ne katıldı. Çaldıran Muharebesi‘nin kazanılması ve ordunun Tebriz’i alıp kışın yaklaşması nedeniyle geri çekilmesi sırasında yeniçeriler arasında karışıklık çıktı. Yeniçeriler Yavuz Sultan Selim‘in arzu ettiği gibi Anadolu’da bir kışlak mevkide kışı geçirip ertesi yıl yine İran‘a taarruza geçmek istemediklerini ayaklanmaya çok yakın bir tarzda bildirdiler. Yavuz Sultan Selim bunun sadrazam Hersekzade Ahmet Paşa’nın kışkırtması dolayısıyla olduğunu iddia edip bundan onu sorumlu tuttu. 28 Ekim 1514 tarihinde sadrazamı tutuklattırdı ve vazifesinden azletti.
23 Eylül 1515 tarihinde beşinci kez sadrazam yapılan Hersekzade Ahmet Paşa bu sefer 7 ay 3 günlük sadrazamlıktan sonra 26 Nisan 1516 tarihinde bu görevden azledildi. Bir süre Yedikule Zindanı’na hapsedildi ama sonra bağışlanıp salıverildi. Yavuz Sultan Selim‘in Mısır Seferi sırasında Bursa muhafızı görevi yaptı. Mısır fethedildikten sonra Sultan Yavuz Sultan Selim‘in davet etmesi üzere Mısır‘a Kahire‘ye gitti.
Hersekzade Ahmet Paşa, Mısır’dan geri dönerken Dulkadır vilâyeti (Maraş) sınırlarına geldiğinde Kızılçöl mevkiinde 21 Temmuz 1517 tarihinde 62 yaşında ölmüştür. Hersek köyünde yaptırdığı caminin yanındaki türbesine defnedildi.
Hersekzade Ahmet Paşa’nın kurduğu İzmit Körfezi kıyısında bulunan Hersek kasabasındaki cami ve imareti dışında Edirne‘nin Keşan ilçesinde de bir cami yaptırmıştır. Ayrıca İzmir’de, Kütahya’da hamam, kervansaray, dükkânlar yaptırdığı da bilinmektedir.
Kaynak:Biyografi.info
Yüksel Gözen, 5 Nisan 1938 tarihinde İstanbul‘da doğmuştur.
Yüksel Gözen, tiyatro oyunculuğuna 1972 yılında Haldun Dormen Tiyatrosu’nda başladı, kariyeri boyunca çeşitli tiyatrolarda sahneye çıktı. 1983 yılında TRT 1 kanalında yayınlanan Üç İstanbul dizisinde rol aldı. “Yalnızlar Parkı” oyununda gösterdiği performansla “en iyi yardımcı erkek oyuncu” dalında Avni Dilligil Ödülü’nü kazandı.
Yaşamı boyunca 216 filmde rol alan Yüksel Gözen, daha çok Kemal Sunal komedilerinde canlandırdığı rollerle tanındı. “Sekreter” filminde, Hülya Avşar‘ın canlandırdığı, sekreterini dikizleyen sapık patron, “Garip” filminde mağdur bakkal, “Atla gel Şaban” filminde dedikoducu kadın kılığındaki adam, rolleri ile Türk sineması’nın unutulmaz oyuncuları arasına girdi. 70’li yıllarda erotik filmler döneminde de roller almıştır.
Yüksel Gözen, 1981 yılında Nejat Uygur ile beraber Minti sakız reklamında oynamıştır.
Şeker hastası olan Yüksel Gözen, hastalığı neticesinde çalışamayacak duruma gelmişti. Haluk Bilginer ile beraber oynadığı son filmi olan Ölürayak filminin çekimlerini tamamladıktan hemen sonra 1 Mayıs 1991 tarihinde İstanbul‘da Beyoğlu’nda kaldığı bir otel odasında 53 yaşında öldü.
Filmleri:
1965 – Bozuk Düzen
1965 – Güzel Bir Gün İçin
1970 – Paralı Askerler
1971 – Hüdaverdi-Pırtık
1972 – Çileli Dünya
1972 – Malkoçoğlu Kurt Bey
1972 – Yaralı Kurt
1973 – Dağlar Kurbanı
1973 – Gazi Kadın / Nene Hatun
1973 – Gelin
1973 – Hayat Bayram Olsa
1973 – İhanet
1973 – Sultan Gelin
1973 – Tek Kollu Bayram
1973 – Yeryüzünde Bir Melek
1973 – Zalim Kartal
1974 – Ah Deme Oh De
1974 – Ahududu
1974 – Çılgınlar
1974 – Diyet
1974 – Enayi
1974 – Garip Kuş
1974 – Gel Gardaş Gel
1974 – Kin
1974 – Sabıkalı
1974 – Unutulanlar
1974 – Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
1974 – Yüreğimde Yare Var
1975 – Alemin Keyfi Yerinde
1975 – Ana Kurban Can Kurban
1975 – Anahtarı Bendedir
1975 – Anasının Kızı
1975 – Bekaret Kemeri
1975 – Bil Bakalım Ne Çıkacak
1975 – Bitirimler Sınıfı
1975 – Çalkala Yavrum Çalkala
1975 – Cemil
1975 – Çilli Yavrum Çilli
1975 – Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak
1975 – Derece 37
1975 – Erkek Kazım
1975 – Fıstıklar
1975 – Gariban Şakir
1975 – Gelinin Ödü Patladı
1975 – İş Bilenin
1975 – Köçek
1975 – Kokla Ama Koparma
1975 – Minik Cadı
1975 – Muz Sever Misin
1975 – Nöri Kantar Ailesi
1975 – Oy Emine
1975 – Parayla Değil Sırayla
1975 – Randevu
1975 – Sevimli Frankenstein
1975 – Tatlı Sert
1975 – Tatlı Tatlı
1975 – Tokmak Nuri
1975 – Üç Yaman Bakire
1975 – Vur Davula Tokmağı
1975 – Ye Beni Mahmut
1976 – Arzu
1976 – Aşk Dediğin Laftır
1976 – Bodrum Hâkimi
1976 – Bulunmaz Uşak
1976 – Can Pazarı
1976 – Çılgın Ama Tatlı
1976 – Darısı Başınıza
1976 – Dolandırıcı Aşıklar
1976 – Elmanın Alına Bak
1976 – Güngörmüşler
1976 – Hasip ile Nasip
1976 – İki Kızgın Adam
1976 – İntikam Meleği / Kadın Hamlet
1976 – Kapıcılar Kralı
1976 – Kıvrıl Fakat Kırılma
1976 – Leş Kargaları
1976 – Lüküs Hayat
1976 – Ne Alırsan İki Buçuk
1976 – Portakal
1976 – Sahte Kabadayı
1976 – Seks Fırtınası / Sevmek Ölesiye
1976 – Tek Başına
1976 – Yarınsız Adam
1977 – Adalet
1977 – Aşk Arzu ve Silah
1977 – Aşkın Sesini Dinleme
1977 – Baba Ocağı
1977 – Beceriksizler
1977 – Bir Tanem
1977 – Cemil Dönüyor
1977 – Dila Hanım
1977 – Enayiler Kralı
1977 – Hayata Dönüş
1977 – Hızlı Giden Yorulur
1977 – Küçük Ev
1977 – Ne Zaman Geleceksin
1977 – Sarmaş Dolaş
1977 – Vur Gözünün Üstüne
1977 – Yansın Bu Dünya
1978 – Aklın Neredeydi
1978 – Astronot Fehmi
1978 – Ayağında Kundura / Ceylan
1978 – Bionik Ali Futbolcu
1978 – Bizim Fıstıklar
1978 – Çarli’nin Kelekleri
1978 – Çıldırtan Kadın / Sevmek mi Ölmek mi?
1978 – Hanımevladı
1978 – Hayat Kadınları
1978 – İsmet Bu Ne Kısmet
1978 – Kadınlar Hamamı
1978 – Kış Bekarı
1978 – Minik Serçe
1978 – Ne Olacak Şimdi
1978 – Sabuha / Toprağın Oğlu
1978 – Şerefsiz Şeref
1978 – Şeytan Köşeyi Döndü
1978 – Sormagir Sokağı
1978 – Tatlı Sevgilim Kaymaklı Lokum
1978 – Yadeller
1978 – Yedi Yürekli Şaban / Çapkınlar Kralı
1978 – Yengen
1978 – Yüzme Bilmiyorsan İşin Ne Ağaçta
1979 – Ahlaksız / Utanç
1979 – Anahtar
1979 – Aşk Penceresi
1979 – Ay Aman Of
1979 – Beni Kadınlara Sor
1979 – Bir Ceza Avukatının Anıları – Çekiç ve Titreşim
1979 – Biz Böyle Severiz
1979 – Çıplaklar
1979 – Gizli İlişkiler
1979 – Günahkar Kadın
1979 – Handan / Beyoğlu Piliçleri
1979 – İhtiras Kurbanları
1979 – Kadın İsterse
1979 – Kahpe
1979 – Kara Kısrak
1979 – Koca Aranıyor
1979 – Maceranın Böylesi
1979 – Minnoş
1979 – Rezalet
1979 – Şark Bülbülü
1979 – Şaşırtma Beni
1979 – Skandal
1979 – Son Saat
1979 – Tatlı İstanbul Geceleri
1979 – Uçurumdaki Kadın
1979 – Yorgun Savaşçı
1980 – Çırpınış
1980 – Renkli Dünya
1980 – Sarışın Tehlike
1980 – Tanrıya Feryat
1981 – Gırgıriyede Şenlik Var
1981 – Önce Hayaller Ölür
1981 – Yapışık Kardeşler
1982 – Altın Kafes
1982 – Düşkünüm Sana
1982 – Nikah Masası
1983 – Badi
1983 – Bedel
1983 – Çarıklı Milyoner
1983 – Çıplak Ayak
1983 – Dostlar Sağolsun
1983 – Feryat
1983 – Futboliye
1983 – Gecelerin Kadını
1983 – Üç İstanbul
1983 – Yaktı Beni
1983 – Yıldızlar da Kayar
1984 – Atla Gel Şaban
1984 – Balayı
1984 – Bırakın Yaşasınlar
1984 – Geçim Otobüsü
1984 – İmparator
1984 – Lodos Zühtü
1984 – Sev Yeter
1984 – Üşütük
1985 – Assolist
1985 – Bir İlkbahar Sabahı
1985 – Kara Para
1985 – Sana Öyle Hasretim Ki
1985 – Sekreter
1985 – Sensizliğe Alışacağım
1985 – Sosyete Şaban
1986 – Babamın Namusu
1986 – Babasının Oğlu[8]
1986 – Bebek Davası
1986 – Bir Bayram Sabahı
1986 – Çapkın Baba
1986 – Eşşek Oğlum ve Ben
1986 – Garip
1986 – Gırgır Hafiye
1986 – Gülmece Güldürmece / Gelinciklerim
1986 – İhanetin Darbesi
1986 – Kertenkele
1986 – Kiralık Ev
1986 – Kız Babası
1986 – Kocamın Nişanlısı
1986 – Küçük Beyzade
1986 – Kuzucuklarım
1986 – Melek Hanım’ın Fendi
1986 – Oteldeki Cinayet
1986 – Perihan Abla
1986 – Şalvar Bank
1986 – Sarhoş
1986 – Sen Neymişsin Be Abi
1986 – Sert Adam
1986 – Umutsuzlar
1986 – Vazife Uğruna
1986 – Zalim Dünya
1987 – Aile Pansiyonu
1987 – Alışırım
1987 – Baba Yüreği
1987 – Bomba
1987 – Çantada Keklik
1987 – Felekten Bir Gün
1987 – Geri Dön
1987 – Kızımın Kanı
1987 – Patroniçe
1987 – Sabır Allah’ım
1987 – Şen Sulukule
1987 – Şoför Parçası
1987 – Tahrik
1987 – Tutsak
1988 – Ateş Gibi / Ilık Düşler
1988 – Bir Kadın Yüzünden
1988 – Buralı Olmayan Biri
1988 – Canım
1988 – Dilekçe
1988 – Hisseli Harikalar Kumpanyası
1988 – Keklik Ali
1988 – Kurtdereli Mehmet Pehlivan
1988 – Şafak Sökerken
1988 – Sevince
1988 – Yabancı
1989 – Ayaşlı ve Kiracıları
1989 – Ceylan
1989 – Doktorlar
1989 – Hep Ezildim
1989 – Hopla Dünya
1989 – Kara Sevda
1989 – Keko İki Tatlı Serseri
1989 – King of The Wind
1989 – Lambada / Gençlik Fırtınası
1989 – Şahane Evlilik
1990 – Çılgın Berber
1990 – Kabadayılar Kralı
1990 – Kocakarılar
1990 – Muhteşem Enayi
1991 – Kalbin Sesi
1991 – Sarışın Yıldız
1991 – Ölürayak
Kaynak:Biyografi.info
Çalışmaya 6 yaşında su satarak başlayan Cavit Çetin Güner, gençlik yıllarında komilik, tezgahtarlık, pastanelerde çıraklık, gece bekçiliği, ekmekçi çıraklığı hatta yağ ve un toptancısında hamallık yaparak okul harçlığını kazandı. Üniversite döneminde ilk reklam filminde oynadı.
2003 yılında futbol oynarken yeteneği keşfedilen çocuk rolünde Coca Cola reklam filminde oynadı.
2003 yılında senaryosunu Gani Müjde‘nin yazdığı “Hayat Bilgisi” adlı dizide Perran Kutman, Tarık Papuççuoğlu, Kerem Kupacı, Ümit Erdim, Serhan Arslan, Paşhan Yılmazel, Kaan Yılmaz, Altan Gördüm, Belma Canciğer, Sinan Çalışkanoğlu ile beraber oynayarak ilk dizisini yapmış oldu.
2006 yılında “Yalancı Yarim” adlı başrol oyuncusu Barış Akarsu‘nun trafik kazasında hayatını kaybetmesiyle yarıda kesilen dizide Merve Sevi, Bülent Kayabaş, Ayşe Kökçü, Ünal Silver, Nilgün Belgün, Suna Pekuysal ile birlikte oynadı.
2007 yılında “Annem” adlı dizide Vahide Gördüm, Duygu Yetiş, Talat Bulut, İlhan Şeşen, Seda Akman ile beraber rol aldı.
2012 yılında “Ustura Kemal” adlı dizide Oktay Kaynarca, Naz Elmas, Emre Kınay ile birilkte rol aldı.
2014 yılında “Stajyer Mafya” adlı sinema filminde garson rolünde oynarken Naz Elmas, Hilmi Cem İntepe, Lemi Filozof, Abidin Yerebakan, Bay J ile birlikteydi.
10 Aralık 2014 tarihinde TRT 1’de başlayan “Diriliş: Ertuğrul Gazi” adlı dizide Engin Altan Düzyatan, Ertuğrul Gazi’yi canlandırırken Esra Bilgiç, Halime Hatun karakterini canlandırdı. Diğer rollerde ise Kaan Taşaner, Didem Balçın, Serdar Gökhan, Hülya Darcan, Levent Öktem, Hakan Vanlı, Serdar Deniz, Turgut Tunçalp, Mehmet Çevik, Cavit Çetin Güner, Hande Subaşı ve Osman Soykut gibi isimler rol aldı.
Cavit Çetin Güner, 2010 yılının Mart ayında kendisinden 6 yaş büyük oyuncu Reyhan Türkü Hazer ile evlendi. 29 Haziran 2012 tarihinde boşandı. Ali Demir (d. Ekim 2010 ) adında bir oğlu vardır.
Filmleri ve Dizileri :
2014 – Stajyer Mafya (Garson) (Sinema Filmi)
2014 – Diriliş: Ertuğrul (Doğan Bey) (TV Dizisi)
2012 – Ustura Kemal (Cici) (TV Dizisi)
2011 – 2012 – Leyla ile Mecnun (Anıl) (TV Dizisi)
2011 – Farklı Boyut (Oktay) (TV Dizisi)
2010 – Geniş Aile (Borsacı) (TV Dizisi)
2010 – Arka Sokaklar (5. Sezon) (TV Dizisi)
2009 – Kapadokya Düşleri (Murat) (TV Dizisi)
2009 – IV. Osman (Yıldırım) (TV Dizisi)
2009 – Tek Türkiye (TV Dizisi)
2008 – Talih Kuşu (Mete) (TV Dizisi)
2007 – 2008 – Annem (Eymen) (TV Dizisi)
2006 – Yalancı Yarim (Ümit Özkul) (TV Dizisi)
2006 – Bir İhtimal Daha Var (Sinema Filmi)
2005 – Ödünç Hayat (Hakan) (TV Dizisi) (Bölüm)
2003 – Hayat Bilgisi (Cavit Koca) (TV Dizisi)
Kaynak:Biyografi.info