Ece Ayhan, 10 Eylül 1931 tarihinde babasının mal müdürlüğü göreviyle bulunduğu Muğla, Datça’da ailenin ikinci çocuğu olarak doğmuştur. Aslen Geliboluludur. Tam adı Ece Ayhan Çağlar’dır. Babası Behzat Çağlar, annesi Ayşe Hanım’dır. 1938 yılında Eceabat’ta ilkokula başladı, ikinci sınıfı Çanakkale‘nin İstiklâl İlkokulu’nda okudu. Ailesi Kasım 1940 ayında İstanbul‘a taşınınca üçüncü sınıfa Karagümrük / Atikkale’de bulunan 19. İlkokul’da (daha sonraki adı Hırka-i Şerif İlkokulu) okuyarak ilkokulu bitirdi. Ortaokulu, Vefa Lisesi’nin karşısında bulunan Zeyrek Ortaokulu’nda; lise öğrenimini de Taksim Lisesi’nde (daha sonraki adlarıyla Beyoğlu Lisesi, İstanbul Atatürk Erkek Lisesi) tamamladı. 1953–1959 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu.
Üniversitede, “Comte de Lautréamont, Guillaume Apollinaire ve Arthur Rimbaud” eserlerini orijinal metinlerinden okuyarak şiir anlayışına yön vermiştir. 1954 yılında ilk şiiri “Türk Dili” dergisinde yayınlandı. Sonrasında “Türk Dili, Varlık, Yenilik, Seçilmiş Hikayeler Pazar Postası, Yeditepe” dergilerinde şiirleri yer aldı.
En beğenilen ve onun “Ece Ayhan” olmasında katkısı olan en değerli şiirleri, Pazar Postası’nda yayınladıkları şiirleridir. 1959 yılında “Kınar Hanım’ın Denizleri” adını verdiği ilk kitabı çıktı ve döneminde büyük ilgi gördü. Çünkü kendine has bir havası vardı Ece Ayhan’ın, şiirleri akıllıca göndermelerle bezeliydi.
Türk şiiri ve İkinci Yeni için de farklı bir bakış açısıydı. Bu akım kapsamında düz yazı eserlerini verdi Ece Ayhan. Edebiyat, sanat, tarih, politika hakkında görüşlerini yazdı. Fikirleri o kadar ilgi çekiyordu ki, İkinci Yeni akımının en çok tartışılan isimleri arasındaydı. Bir yandan da tavırları öylesine kendine özgüydü ki, İkinci Yeni olan akımın adı ona göre “Sivil Şiir”di.
Aynı dönemi paylaştığı Edip Cansever’e göre ise, Ece Ayhan’ın şiirleri, şiirin kilit noktası olan dil konusunu aşmak için başvurulacak en iyi kaynaktı.
Ece Ayhan, üniversiteden mezun olunca İstanbul maiyet memurluğunda başladığı stajını ve kaymakamlık kursunu tamamladı. 1962 yılında kaymakam olarak atandığı Sivas‘ın ilçesi Gürün’de göreve başladı. 1963 yılında Çorum, Alaca’da kaymakamlık ve belediye başkanlığı görevlerine atandı.
Tuzla Piyade Okulu’nda yedek subay olarak askerliğini yaptı. 1965 yılında Denizli’nin Çardak ilçesine kaymakam olarak atandı. 1966 yılında görevinden istifa ederek İstanbul’a yerleşti.
Kısa aralıklarla birçok işe giren Ece Ayhan, İstanbul’da Meydan Larousse ansiklopedisinde yazarlık, Sinematek’te ve Yeni Sinema Dergisi’nde müdürlük, Genç Sinema Grubu’nda yöneticilik, Ağaoğlu Yayınevi’nde çok kısa bir süre redaktörlük yaptı.
Ece Ayhan, 1962 yılında Deniz Hafize Hanım ile evlendi. 1963 yılında Ege adını verdiği bir oğlu oldu. Eşi Deniz Hafize Hanım 1968 yılında kanser nedeni ile vefat etti.
1974 yılında Ece Ayhan’ın beyninde bir tümör olduğu saptandı. Üç yıl İsviçre’de tedavi gördü. Birkaç kez beyin ameliyatı oldu. Ama tümör pek iyi huylu değildi; birçok başka hastalığa da davetiye çıkarmıştı. Sağ kulağının ileri derecede işitme engeline ve sağ gözünde de hasara sebebiyet veren tümör, dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil‘in ameliyatlarıyla ölümcül olmaktan çıkarılmıştır. Ancak, tümörün diğer organlarda meydana getirdiği hasarlar, sanatçıya yaşamı boyunca sıkıntı vermiştir.
Ece Ayhan hastalığıyla uğraşırken bir anda kendini tekrar maddi sıkıntı çekerken buldu. Neyse ki bu süreçte de Çanakkale Belediye Başkanlığı sanatçısından yardımlarını esirgemedi. Hemen sosyal sağlık güvencesinin olması için belediyenin geçici işçi kadrosuna alındı. Artık SSK hastanesinde tedavisi karşılanabilecekti.
Bir yandan da sağlığı günden güne bozuluyordu. Artık bacakları da tutmuyordu, felç olmuştu. 1999 Ağustos’unda Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı.
Ece Ayhan, İstanbul‘da önce Maltepe Huzurevi’ne, daha sonra da (dönemin başbakanı) Bülent Ecevit‘in isteğiyle bakım şartları ve fizikî kapasitesi daha iyi olan Özel Acıbadem Huzurevi’ne yerleştirilir. Bu süre içinde, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Haseki Hastanesi, Haydarpaşa Hastanesi, Şişli Osmanoğlu Kliniği (2 defa), Central Hospital ve en son da Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yatılı tedavi görür.
Bütün bu tedavilerin sonucunda felçten kurtulup ayağa kalkabilen sanatçı, Nisan 2001‘de tekrar Çanakkale‘ye yerleşir ve geçimini telif hakkını Yapı Kredi Yayınları’na verdiği eserlerinin geliriyle sağlar. Daha sonra Temmuz 2002’de Çanakkale’den ayrılarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Huzurevi’ne yerleşti. 12 Temmuz 2002 tarihinde fenalaşarak Eşrefpaşa Hastanesi’ne kaldırıldı ve 13 Temmuz 2002 tarihinde vefat etti.
Ece Ayhan, 13 Temmuz 2002 tarihinde İzmir’de 71 yaşında ölmüştür. Çanakkale’nin Eceabat ilçesi Yalova köyünde defnedildi.
Şiir kitapları :
1959 – Kınar Hanım’ın Denizleri
1965 – Bakışsız Bir Kedi Kara
1968 – Ortodoksluklar
1973 – Devlet ve Tabiat
1977 – Yort Savul (Toplu Şiirler)
1981 – Zambaklı Padişah
1982 – Çok Eski Adıyladır
1991 – Çanakkaleli Melâhat’a İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi
1993 – Sivil Şiirler
1993 – Son Şiirler
1994 – Bütün Yort Savul’lar!
1999 – Bütün Yort Savul’lar! (Genişletilmiş 2. Baskı)
Kaynak:Biyografi.info
Kaynak: biyografi info