Milâttan sonra 60 yılında doğduğu tahmin edilen bir Eski Yunan filozofudur. Asıl adı bilinmiyor. Henüz küçük bir çocukken bir Romalı’ya köle olarak satılmıştı. «Epiktetos» kelimesi Yunanca’da «elde edilmiş» anlamına gelir.
Epiktetos, Roma’da felsefe okumak imkanlarını bulmuştu. Günün birinde kölelikten kurtulunca felsefe öğretmenliği yapmaya başladı. 90 yıllarında Roma İmparatoru Domitian bütün filozofları İtalya’dan kovunca Epiktetos da Nikopolis’e gitti, orada stoik felsefe ilkelerini öğretmeye başladı.
Epiktetos’un felsefesi, Tanrı’ya güvenmek, vicdanın sesini dinlemek, insanların kardeşçe yaşamaları esasına dayanıyordu. Öğrencilerinden Arrian, Epiktetos’un öğrettiklerini sonradan iki kitap halinde toplamış, Epiktetos’un felsefesi hakkında bu kitaplardan bilgi edinmek kabil olmuştur.
Epiktetos; Romalı filozoftur (Frigya/ Hierapolis İS 50 ? – Nikopolis 130 ?).
Neron’un azatlı kölesi Epaphroditos’un kölesiyken derslerini izlediği stoacılardan etkilendi. Efendisinin ona işkence ederken ayağını burduğu sırada yalnızca “kıracaksınız” dediği, biraz sonra bacağı kırılınca da “ben demedim mi?” diye sözünü tamamladığı söylenir. Efendisi ölünce özgürlüğünü kazandıysa da köle, tutsak anlamına gelen adını değiştirmedi. İS 90’larda İtalya’ dan kovulunca Nikopolis’e yerleşen Epiktetos, bir kuramcı olmaktan çok felsefesini yaşayan kişidir. Ona göre; kuram, yaşam içindir, yaşamın bir aracıdır. İnsanı mutlu kılan, şeylerin kendisi değil, insanların onlara ilişkin edindiği kavramdır. Bu nedenle mutluluk istencin işidir. Stoacılığın önde gelen düşünürlerinden bir olan Epiktetos, görüşleriyle köleliğin edilgin karşı çıkışının sözcüsü olurken Hıristiyanlığı da etkiledi. Yazılı eser bırakmadı; öğrencisi Arianus Flavius, onun düşüncelerini Düşünceler ve Söyleşiler (Ditribai Enkheridion) adıyla kitaplaştırdı.
kaynak:nkfu