Ernest Hemingway Hayatı ve Eserleri

Ernest Hemingway Hayatı ve Eserleri

ernest hemingwayErnest Miller Hemingway; ABD’li yazardır (İllinois/Dak Park 1899 – İdaho/Ketchum 1961).

Doğduğu kentte gördüğü ortaöğrenimle yetinerek genç yaşta gazeteciliği seçti (1917); mesleğinin hareket ve serüven dolu yaşamını tatmak amacıyla, keşfedilmemiş bir doğa özlemiyle deniz ve kara avcılığına tutkunluğu ömür boyu sürdü, kişinin ölümle yüzyüze geldiği savaş ve boğa güreşine ilgi duydu. Öykülerinin ve romanlarının birçoğu bu konuyu işler. Yaşamına damga vuran olaylardan biri de babasının canına kıyışı oldu. Bu yüzden çok sık olarak ölüm karşısında takınılan, alınması gereken davranış biçimlerini işledi, bir av tüfeğinin kazara patlamasıyla sonuçlandığı söylenen yaşamına gerçekte bilinçli olarak son verdi.

18 yaşında savaş gönüllüsü olarak orduya katıldıysa da, bir göz kusuru yüzünden cepheye gönderilmeyince Kızıl Haç ambulans şoförü olarak Avrupa’ya gitti (1918), yaralandı, iyileşince bir İtalyan birliğiyle birlikte teğmen rütbesiyle savaşın sonuna kadar çarpıştı. Gazeteciliğini sürdürdü, dört evliliği den ilkini yaptığı bu yıllarda ülkesinde, Fransa’da, Almanya, İtalya, İsviçre’de ( bir süre İstanbul’da 1922) yaşardı. Gazeteci kaleminin ürünlerini seçkin, özgün öykü ve romanlara dönüştüren özel çalışmalara girişti: Güneş de Doğar (The Sun Also Rises) 1926. Birinci Dünya Savaşı sonrasında dengesini yitirmiş bir düzensizlik içinde umutsuzca mutluluğu arayan “yitik kuşak” (Gertrude Stein’in nitelenmesi) yazarları arasında öne geçmesini sağlayan verimliliğini sürdürdü. Silahlara Veda (A Farewell to Arms) roman, 1929, Death in the Afternoon (Öğleden Sonra Ölüm, öykü ve denemeler) 1932. Çağdaş uygarlık temposuna uygun bir teknik ve diyaloglara dayalı bir tasvir yöntemi uyguladığı için öykü ve romanları kolayca film olma olanakları taşıdığından hemen sinemaya aktarıldı: Kilimancaro’nun Karları (The Snows of Kilimanjaro) 1937, Çanlar Kimin İçin Çalıyor (For Whom the Bell Tolls) Pulitzer Roman Ödülü 1940. İspanya İç Savaşı’ndan okyanus balıkçılığına, boks ringlerinden boğa güreşi arenalarına genişleyen çatışma gözlemlerini yalın, süssüz, kısa cümleli, bol konuşmalı, deneysel psikolojik tekniğine uygun sevimli kitaplara dönüştürmede ustalaştı:İhtiyar Balıkçı, İhtiyar Adam ve Deniz (The Old Man and the Sea) 1952. Eserleri dünya dillerine hemen çevrilen, filleri hemen çevrilen, filmleri en iyi yönetmen ve oyuncularca hazırlanan Hemingway, bu geniş ünün karşılığını görerek Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı (1954). Tüm eserlerinde ekmek yolunda onurlu savaşan, en sert çatışmalarda bile töresel ve insanca değerlere sırt çevirmeyen yiğit ve özverili kahramanlar istedi, çağdaş insanın geçmişten gelen iyi örneklere dayalı doğru yapısını sergiledi. Ölümünden sonra ortaya çıkan birçok müsveddesi, eser bütünlüğüne kavuşturulup basıldı: Akıntı Adaları (roman, 1970), E. Hemingway, Röportajcı (yazı derlemeleri, 1973). Garden of Eden (Cennet Bahçesi) roman, 1986.

Önemli eseri:
İhtiyar Balıkçı, Küba açıklarındaki Gulf Stream akıntısında 84 gündür kısmet arayan yaşlı Santiago yoksunluklarıyla yapayalnız, oltasına taktığı 200 kg’lık marlin balığını yakalama uğraşında umutsuz bir çabadadır. Yalnızlığının direniş aşamalarında gençlik anılarına, Afrika izlenimlerine dalan Santiago, kardeş saydığı halde öldürmek zorunda olduğu balık karşısında çelişkili düşünceler içindedir. Üç günlük çatışma, aç, susuz, yaralı, yorgun Santiago’nun yengisiyle sonuçlanırsa da balığı bir kılçık yığınına dönüştüren köpekbalıklarının saldırısı her şeyi hiçe indirger. Haçını sırtında taşıyan Hz. İsa gibi bu değersiz kalıntıyla evine ulaşan İhtiyar Balıkçı’nın uykusunu, deniz ve av sınavından geçmiş bu çabaya tanık, insanlığın görevini öğrenmiş küçük Manolin bekler. Spencer Tracy’nin canlandırdığı film (1958), bütün dünyada ilgi gördü.

kaynak:nkfu

Sen de Yorum yazmalısın bence.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir