Erzurumlu İbrahim Hakkı; (d. 18 Mayıs 1703, Hasankale, Erzurum – ö. 22 Haziran 1780, Tillo, Siirt), Osmanlı mutasavvıf ve bilgindir. Tasavvufu şeriatla uzlaştırmaya çalışmıştır.
Babası Erzurum’un ileri gelenlerindendi, annesi Hz. Muhammed’in soyundandı. İbrahim Hakkı ilk derslerini babasından aldı. Dokuz yaşında babasıyla birlikte Tillo’ya giderek Kadiri şeyhi İsmail Fakirullah’a bağlandı. Onun halifesi oldu ve torunuyla evlendi. 1719’da babasının ölümü üzerine, ikinci kez de 17*!5’te Erzurum’a döndü. Üç kez hacca gitti. Arabistan ve Mısır’ı dolaştı. 1752’de İstanbul’da I. Mahmud’un özel konuğu olarak saray kitaplığından yararlandı.
İlk yapıtlarını Erzurum’da kaleme alan İbrahim Hakkı İlahiname adını verdiği Divanım (1847) 1754’te düzenlemiştir. En önemli yapıtı beş bölümden oluşan Marifetname’dir (1835). Yazıldığı sırada büyük yankılar uyandıran, daha sonraki dönemlerde de değerini koruyan Marifetname’de, yaradanın ve yaratılışın sırlarını herkesin anlayabileceği bir dille açıklamaya çalışmış, “âlem-i sagir” (küçükevren) adını verdiği insan bedeninin oluşmasını anlatmıştır. Ayrıca astronomi, coğrafya, tıp, matematik, jeoloji, fizyoloji, psikoloji, zooloji, mineraloji. anatomi, geometri gibi çok çeşitli bilim dallarına giren konuları tanıtan ansiklopedik nitelikteki bu yapıt, yüz çizgilerinden ve organlardan anlam çıkaran Kıyafetname ya da İhtilacname ile son bulur.
Kimi kaynaklara göre 40’ı aşkın, kimilerine göreyse 50’den fazla yapıtı bulunan İbrahim Hakkı, tasavvuftan dile, fen bilimlerinden sosyolojiye kadar çok çeşitli alanlara el atmış çok yönlü bir bilim adamıdır. Şiirlerinde derin bir insan sevgisi egemendir. Ona göre insanın Tanrı’yı kavrayabilmesi için kendi bedenini, nefsini, dünyayı ve öteki insanları anlayabilmesi gerekir.
kaynak:nkfu