Euripides Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Euripides Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Euripides; Eski Yunan tragedya şairidir. (Salamis İÖ 480 – Makedonya 406).

Yaşamına ilişkin bilgiler kesin değildir. Bilinen kesin şey, 29 yaşındayken Büyük Dionysia Bayramı’nda edebiyat yarışmasına katılma hakkını kazandığıdır (455, yitik eseri Peliades: Pelias’ın Kızları). İlk birinciliğini de bugün adı bilinmeyen bir tragedya ile İÖ 442’de kazandığı bilinir. Çağdaşı Aristophanes’in, 92 oyun yazmasına karşın yalnızca beş kez birincilik kazanabilmesi, konularını ve kişilerini değişik yorumlarla değerlendiren şairin kamuoyunca benimsenmediğini eserlerinin yadırgı ve tedirginlik yarattığını gösterir. Bu yüzden toplumundan soğuyan, Atinalılara kırılan Euripides’ in ömrünün son birkaç yılını çağrılı olarak gittiği Makedonya’da kırgın ve küskün olarak geçirdiği, üç oğlundan birinin oyun yazarı olarak son eseri Bakhai’yi (Bakhalar) sahneye koyduğu kabul edilir. 17 tragedyası tam metin olarak eldeyse de yazılış tarihleri kesinlikle bilinmez, öteki 75 eseri yitiktir, bazılarından parçalar kalmıştır. Çağdaşı olan filozoflardan dersler alan (Anaksagoras, Protagoras), bir olasılıkla Sokrates’i tanıyan Euripides, onlar gibi dinsizlikle suçlandı, ilerici düşüncelerinin neden olduğu kovuşturmalara uğradı.

Elde bulunan tragedyaları ve bilinen oynanış yılları şöyledir:Alkestis (439), Medeia (431), Hippolytos (428’de birinci), Herakleidai (423 öncesi), Andromakhe (423 öncesi) fliketides (422, Yalvaran Kadınlar), Hekabe (421), Elektra, İon (418), Troades (415, Troyalılar), İphigeneia Tauris’de (414), Helene (412), Phoinissai (411-409, Fenikeli Kadınlar), Orestes (408), İphigeneia Aulis’te (406), Bakhai (106, Bakhalar).

Başlıca eserlerinin özetleri:

Elektra, İÖ 413’te oynandığı sanılır. Yazarın katkısı olan öğelerle konu epeyce değişik olarak sunulur. Soylu olmayan bir köylüyle evlendirilen Elektra, yıllar sonra kardeşi Orestes ile evlendiği evde bilmeden karşılaşır; kardeşliklerini neden sonra anlarlar. Aigisthos’un öldürülüşünden sonra ana Klytaimnestra da kandırıcı bir çağrıyla bu eve getirtilir, oğlunun bıçağıyla can verir. Öz kızını kurban eden Agamemnon‘dan başlayıp kuşaklar boyu süren bu kan davasının yanlışlık ve iğrençliğini sergilemek için yazar güçlü bir gerçekçiliğin eleştirilerini sunar.

Hekabe, doğurgan olduğu halde bahtsızlığı simgeleyen, çocuklarını bir bir yitirdikten sonra saldırgan bir kimliğe bürünerek ana öcünün örneği olan Hekabe, Troya’nın yıkımından sonra köle olarak götürüldüğü yerlerde görünür. Eski kraliçeliğinin görkemini yitirmemekle birlikte eşinin (Priamos), büyük oğlunun (Hektor) ölümlerini görmenin acıları içindedir. Kızı Polyksene gözü önünde kurban edilip, oğlu Polydoros da alçakça öldürülünce korkunç bir öç eylemine girişir; Trakya Kralı Polymestor’un gözlerini oyarak çocuklarını öldürür. Ne var ki Euripides yine de Hekabe’yi akıl ve hak yolundan ayrılmayan ulu bir kişi olarak gösterir. Tragedyada Hekabe yalnız değildir; Troyalı kadınların topluluğu-koro içinde direnci yansıtan büyük bir varlık, doğal analık gücünün simgesidir. Euripides’in ona tragedya boyunca Frigyalı demesi boşuna değil; Phygialı Ana Tanrıça Kybele’nin bütün niteliklerini içinde taşır ve dile getirir Hekabe.

Orestes, babasının öcünü alan Orestes’ in Erinys’ler izlenirken günahının kefaretini ödemesi gerekmesi üzerine doğan durumu konu edinir. Argos haklı, ana katilini suçlayıp kötülemekte acelecidir. Aslında anasını öldürdüğü için Orestes de huzurlu değildir, vicdan azabı çeker. Tyndaros’un savcılığında yargılanan Orestes’i kimse savunmazken (Menelaos, Helene) arkadaşı Pylades onların tapınağa girip Hermione’yi rehin tutmalarını sağlar, Tanrı Apollon‘un yargıları konuyu bilindiği gibi bitirir.

Troades (Troya’lı Kadınlar), on yıl sürmüş Troya kuşatmasından sonra tahta at hilesiyle kente girdikleri kabul edilen Akhalar, bütün oğlanlarla erkekleri kılıçtan geçirirken kadınları da birbirlerine peşkeş çeker, güzellerine el koyarlar. Euripides odak yaptığı kraliçe Hekabe çevresinde kızı Kassandra’nın gelini Andromakhe’nin, alıp götürülen Helena’nın (ve başka soylu kadınların) uğradığı saldırıları şiirsel özle yüklü acı tablolar halinde sunar.

kaynak:nkfu

Sen de Yorum yazmalısın bence.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir