Halide Pişkin Kimdir

Halide Pişkin Kimdir

Halide Pişkin

Halide Pişkin 1901 ile 1961 yılları arasında yaşamış Türk tiyatrosunun en değerli sanatçılarından birisidir. Filmler de çevirmiştir.İstanbul’da doğdu. Daha küçük yaşlarından beri tiyatroya karşı önüne geçilmez bir heves duyuyordu. İlk önce İzmir’de bazı kumpanyalarla birlikte sahneye çıktı, sonra İstanbul’daki Darülbedayi (Şehir Tiyatroları) kadrosuna alındı.

Bir müddet, İ. Galip Arcan tarafından İstanbul radyosu için hazırlanan skeçlerde “Habibe Molla” rolünü oynadı. Bu tipi başarı ile canlandırdı. “Habibe Molla”, Halide Pişkin’in geniş ün kazanmasına çok yardım etmiştir.

Halide Pişkin daha sonra, Ekrem Reşit Rey’le Cemal Reşit Rey’in hazırladıkları “Deli-Dolu”, “Üç Saat», «Lüküs Hayat» operetlerinde rol aldı. Kendine mahsus konuşma tarzı operet seyircileri arasında Halide Pişkin’e büyük başarı sağladı. Tiyatro dünyasının belli bir tipi canlandıracak tek artisti olmasına, vazgeçilmez bir aktris haline gelmesine yardım etti. Bir ara Raşit Rıza Somako ile, Şehir Tiyatrosu’ndan ayrıldı, ayrı bir topluluk kurdular. Bir ara da gene Naşit Özcan’la çalıştıysa da sonunda gene Şehir Tiyatrosu’na döndü. Bir yandan da birçok yerli filimlerde rol alıyordu. Son zamanların da radyo skeçlerinde “Pişkin Teyze” olarak çalıştı. Aynı adı kullanarak yazılar da yazdı.

Halide Pişkin, akademik bir sanatçı olmamakla beraber, kendi tarzının en kuvvetli oyuncusuydu. Bu kuvveti, onu hem halka sevdirmiş, hem de şöhretini sağlamlaştırmıştır.

Halide Pişkin, (d. 1906, İşkodra [bugün Şhkoder, Arnavutluk] – ö. 1 Kasım 1959, İstanbul), Cumhuriyet döneminde sahneye çıkan ilk kadın tiyatro oyuncularından. Sahneye ilk kez Şadi Fikret’in kurduğu Milli Sahne’nin izmir turnesinde, Paul Gavault’dan uyarlanan Sevda Hanım Zevcem (1923) adlı oyunda çıktı. Bu oyundaki başarısıyla parladı ve topluluğun dağılmasından sonra Darülbedayi’ye girdi. 1928’de Raşit Rıza, daha sonra da Naşit Özcan ve Sadi Tek’in topluluklarında çalıştı. 1930’da Halide Pişkin ve Arkadaşları adıyla bir topluluk kurarak Anadolu turnesine çıktı. Dönüşünde yeniden Darülbedayi’ye girdi. Hüseyin Kemal’le birlikte kısa ömürlü bir topluluk kuran Pişkin, bir süre revülere çıktıktan ve 1944’te Ses Tiyatrosu’nda gene kısa bir süre oynadıktan sonra ölümüne değin görev yapacağı Şehir Tiyatroları’na döndü.

Pişkin, çoğu Şehir Tiyatroları’nda olmak üzere Musahipzade Celâl’den Kafes Arkasında (1930), Fermanlı Deli Hazretleri (1930) ve Bir Kavuk Devrildi (1952), Nâzım Hikmet’ten Kafatası (1932) ve Bir Ölü Evi

(1932), Rey Kardeşler’den Üç Saat (1932) ve Lüküs Hayat (1933), Shakespeare’den Yanlışlıklar Komedyası (1938), Tolstoy’dan Anna Karenina (1939), Reşat Nuri Güntekin’den Balıkesir Muhasebecisi (1953), Carlo Goldoni’den Yelpaze (1955) ve Refik Erduran’dan Bir Kilo Namus (1959) gibi oyunlarda oynadı.

Pişkin bir dönem radyoda da çalıştı ve özellikle radyo skeçlerinde canlandırdığı Pişkin Teyze, Habibe Molla gibi sağduyulu, nüktedan ve sözünü esirgemez yaşlıca mahalle kadını tipiyle dinleyicilerin sevgisini kazandı.

Muhsin Ertuğrul’un Karım Beni Aldatırsa (1933) filmiyle sinemaya geçen Pişkin, Tosun Paşa (1939), Kıvırcık Paşa (1939), Sürtük (1941), Duvaksız Gelin (1941), Karanlık Yollar (1946), Tuzak (1947), Lüküs Hayat (1950), İstanbul Çiçekleri (1952), İki Süngü Arasında (1954), Gül Ayşe (1955), Senin İçin (1957), Balıkçının Kızı (1958), Kalpaklılar (1959), Ömrüm Böyle Geçti (1959) gibi birçok filmde genellikle karakter rollerinde oynayarak ilgi topladı.

kaynak:nkfu

Sen de Yorum yazmalısın bence.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir