Hz. Ebubekir Hayatı

Hz. Ebubekir Hayatı

Hz. Ebubekir; ilk İslâm halifesidir (Mekke 572-Medine 634).
Asıl adı: Abdullah bin Ebu Kuhafe bin Amir bin Ka’b bin Sa’d bin Teym bin Mürre.

Ebubekir adı kendisine İslamlığı kabulünden sonra Hz. Muhammed tarafından verildi. Hz. Muhammed ile olan arkadaşlık ve yakınlığı İslamlıktan önceki Cahiliye Dönemi’nden başladı. Mekke’nin önde gelen, varlıklı ve saygın kişilerindendi. Ticaretle uğraşıyordu. Hz. Muhammed’e vahiy geldikten sonra İslamlığı kabul eden ilk erkek o oldu (610).

Bu tarihten sonra bütün varlığını İslamlığın yayılması amacıyla harcadı. Hz. Muhammed 622’de Mekke’den Medine’ye hicret ederken onu da yanına aldı. Hicret sırasında Hz. Muhammed’i öldürmek için izleyen Mekkeli müşrikleden (putataparlar) kurtulabilmek amacıyla Hz. Muhammed ile birlikte üç gün Sevr Mağarası’nda kaldılar. Bu nedenle Ebubekir, Yâri Gâr (Mağara Arkadaşı) sıfatıyla da anıldı. Medine’ye geldikten kızı Ayşe’yi Hz. Muhammed ile evlendirerek onunla olan yakın arkadaşlığını akrabalığa dönüştürdü Hz. Muhammed’in yaptığı tüm savaşlara katıldı. 630’da Tebük Seferi’nde Müslümanların sancağını taşıdı. Hz. Muhammed hastalanınca, Müslüman cemaate imamlık yapıp namaz kıldırma görevini de ona verdi, hatta kendisi de onun arkasında namaz kıldı. Hz. Muhammed 8 Haziran 632 Pazartesi günü Hakk’ın rahmetine kavuşunca Hz. Ebubekir ilk halife sıfatıyla Müslüman Devleti’nin başına geçti. Böylece 661’de Emevilerin yönetimi ele geçirmelerine kadar sürecek olan Hulefâ-i Râşidin (Akıllılar, Hak yolunu kabul etmiş olanlar, Dört Halife Dönemi) başlamış oldu. Ebubekir halife seçilirken Müslümanların Hz. Muhammed’in ölümü üzerine düştüğü paniği soğukkanlı davranış ve mantıklı, yatıştırıcı konuşmalarıyla önlemeyi başardı.

Hz. Ebubekir’in halifeliği iki yıl, üç ay, on gün sürdü. Halife olduktan sonra ilk işi Hz. Muhammed’in vasiyeti uyarınca Üsame komutasındaki orduyu Suriye sınırına göndermek oldu. İslâm devletini içten ve dıştan saran tehlikeleri, Hz. Muhammed’in ilkelerinden en küçük bir ödün vermeksizin ortadan kaldırdı ve İslâm birliğini yeniden kurdu.

İç güvenlik ve bütünlüğü sağladıktan sonra Halit bin Velit ve İkrime gibi değerli komutanlarının başlarında bulundukları ordularla İslamlığı Arabistan dışına yaymaya girişti. Bizans ve İran üzerine başarılı seferler düzenlendi. 633’te Irak’ta Hire, İslam Devleti’nin topraklarına katıldı. Bir yıl sonra Ecnadeyn’de Bizans Ordusu büyük bir bozguna uğratıldı. 100 binden fazla Bizans askerinin öldürüldüğü 3.000 Müslümanın şehit olduğu bu savaşta Müslüman kadınlar da erkeklerle birlikte çarpıştılar.

Tüm bu savaşlarda, Kuran-ı Kerim’i oluşturan âyet ve sûreleri deriler, yapraklar, taş levhalar ve yassı kemikler üzerinde yazmakla görevli vahiy kâtiplerinden çoğu şehit olmuştu. Hz. Ebubekir, Hz. Osman zamanında kesin biçimini alacak olan Kuran-ı Kerim’in tedvini (kitap olarak bir araya getirilmesi) konusunda ilk adımı attı. Bunun için bir kurul oluşturarak başına Hz. Muhammed’in kâtiplerinden Zeyt bin Sabit’i getirdi. Kurulun çalışmaları sonunda ilk toplu Kur’an-ı Ke-rim’e Mushaf (sayfa biçiminde yazılmış olan, kitap) adı verildi. Ecnadeyn’ de Bizans Ordusu’na karşı kazanılan zaferden kısa süre sonra Hz. Ebubekir hastalandı. 23 Ağustos 634’te öldü.

Hz. Ebubekir, Aşere’i Mübeşşere’nin (Cennetle müjdelenen on sahabe) birincisiydi. İslamın ilk halifesi için bir hadisinde Hz. Muhammed, onun yüksek imanından söz etmiştir.

kaynak:nkfu

Sen de Yorum yazmalısın bence.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir