Endülüs’ün Malaga şehrinde 1197 yılında doğan İbn el-Baytar’ın tam adı Ebû Muhammed Ziyâüddîn Abdullah b. Ahmed el-Aşşâb el-Mâlek’dir. Yetiştirdiği bilginleriyle tanınan bir ailede büyümüş, hayatı boyunca doğaya ve bitkilere merak duymuştur. Bitkilerin dünyasını hocası İşbiliyeli Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed en-Nebâti’yle birlikte araştıran İbn el-Baytar, incelediği bitkilerin tıbbi yönlerini, yetiştikleri ortamları ve adlarını öğrenmiştir. Hocası Nebati’den öğrendiği en önemli şey araştırmalarında deneysel metotları kullanmanın önemidir.
Devrin en meşhur eczacılarından Abdullah b. Salih el-Kütâmî ve el-Haccâc el-İşbili’nin yanında İşbiliye’de çalışmalarına devam etmiş; bu iki meşhur eczacının yanında bitkilerin tıbbi yönlerini uygulamalı olarak öğrenme fırsatı bulmuştur. Bu dönem içerisinde Dioskorides ve Galenos’un basit ilaçlar üzerine yazdıkları eserleri incelemiştir.
Daha sonra, bitkiler üzerine uzun süren bir keşif yolculuğuna çıkmış, Cezayir, Libya ve Trablusgarp’ı dolaşmıştır. Yolculuğu 1223 yıllarına doğru Anadolu’ya uzanmış, Bizans ve Selçuklu topraklarını da dolaşarak gördüğü yeni bitki çeşitlerini kayıt altına almıştır.
Seyahatleri sırasında ünlü bilginlerle de tanışan Baytar, onlardan yeni ilaç tarifleri öğrenmiştir. Gezip gördüğü yerler arttıkça ünü de artan botanik biliminin babası İbn el-Baytâr, topladığı bitkilerle ve arşivlediği ilaç tarifleriyle İskenderiye’ye kadar gitmiştir. Burada Mısır’ın Eyyûbi hanedanlarından Melikü’l-Kâmil Muhammed kendisine ‘Reîsü’l-aşşâbîni’ yani “baş botanikçi” unvanını vermiştir.
Melikü’l-Kâmil, Suriye’ye düzenlediği seferlerde İbn el-Baytâr’ı da yanında götürmüştür. Böylece Baytar, Diyarbakır, Urfa, Musul, Lübnan, Kudüs ve Hicaz bölgelerindeki yeni bitkileri de kayıt altına almıştır.
• İbn al-Baytar, yaşadığı dönemde birçok Özelliği ile eşine az rastlanan, tarihin gördüğü en büyük botanikçilerden birisidir.
• Dioskorides, İbn Sinâ, Galenos, Dineveri, Razi ve Zehravi’nin yapıtlarını incelemiş, kendi araştırmaları ve gözlemleriyle bunları harmanlayarak bitkiler üzerine iki önemli eser kaleme almıştır.
Bunlardan biri Kitab el-Mugnî fi el-Edviye el-Müfrede yani Basit İlaçlar Hakkında Zengin Bilgiler, diğeri ise Kitab el-Cami el-Müfredat al-Adviye ve’l-Ağdiye yani Basit İlaçlar ve Gıdalar Ansiklopedisi adlarını taşır.
el-Edviye adlı eserinde hastalıkları alfabetik sıraya göre sıralamış ve her hastalıkta hangi ilacın nasıl kullanılacağına dair ayrıntılı bilgiler vermiştir. 2.330 paragraftan oluşan bu eserinde 1.400 kadar hayvanî, madenî ve nebati kökenli basit ilaçları açıklamıştır. Tanıttığı 1.400 basit ilacın 300 tanesi tamamen kendisi tarafından keşfedilmiştir.
Fotoğraflar Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde çekilmiş, bilgiler oradan derlenmiştir.
kaynak:nkfu