Jack London Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Jack London Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Jack LondonJack London; ABD’li yazardır (Kaliforniya/San Francisco 1876-Kaliforniya/Glen Ellen 1916).

Evlilik dışı bir ilişkiden doğdu; üvey babasının (John London) soyadını edinerek John Griffith olan gerçek adını unutturdu. 11 yaşlarında çalışmaya başladı; gazete satıcılığı, rıhtımlarda getir götür işleri yaptı. 15 yaşlarında fok avı için Japonya kıyılarına yönelen gemilerde çalıştı, yollarda başıboş gezdi, içkiye alıştı. Sokak gösterilerine katıldığı için hapse de girdi. Bu yılların özyaşamöyküsü, eleştirel iç dökmelerle birlikte ilerde yazacağı bir kitabın konusudur (John Barleycorn, 1913). Tayfalık yaptı, balıkçı oldu, çamaşırhanelerde çalıştı; bazı kötü deneyler sonunda öğrenim yapmaya karar verdi, Oakland’da bir yıl lisede, Kaliforniya’da bir sömestr üniversitede öğrencilik yaptı, öğrenimini sürdürmediyse de düzenli ve verimli bir okuma alışkanlığı edindi. Değişik gözlemler, yaşam görgüleri, uzak ülkeler izlenimleri, acılar, korkular, tehlikeler, geçim zorluklarıyla dolan yaşamına “altına hücum” günlerinin umut koşusuyla bozgun kırılışları da eklendi (1897), Alaska coğrafyasının değişik koşullan ilerde anlatacağı birçok canlı öyküye doğal çevre oldu, sonunda kesinlikle yazar olmak isteğiyle edebiyata yöneldi. Bu yılların özyaşamsal anlatısı ilerde kendi yazgısının da aynı biçimde sonuçlanacağını önceden bildirircesine Martin Eden romanındadır (1908).

İlk öyküsü Atlantic dergisinde yayımlandı (An Odyssey of the North: Bir Kuzeyli Odysseus, 1900). Değişik dergilere dağılan öykülerin kitaplaşması da aynı yıl gerçekleşti: Kurt Kanı (The Son of the Wolf). Okurlara çok ilginç gelen bu kuzey serüvenlerini kendisine sağlam bir ün kazandıran ve çok okunan bu insan-doğa çatışmasının zengin görünümünü değişik eserlerinde yinelemeden canlandırmayı sürdürdü: The God of His Father (Babasının Tanrısı) 1901, Vahşetin Çağrısı (The Call of the Wild) 1903, Beyaz Diş (White Fang) 1905, Yanan Gün (1910), Smoke Bellew (1912). Sayısı 50 cilde yaklaşan hızlı verimin bir bölümünde de insanın daha büyük bir doğa gücüyle denizle çatışmasmı konu edindi: Deniz Kurdu (The Sea Wolf) 1904, South Sea Tales (Güney Denizi Öyküleri) 1911. Doğadaki insafsız çatışmalar zincirini toplum içinde gözleyince devrimci yazılara yöneldi: The People of the Abyss (Uçurum İnsanları) 1907. İki evlilikte (1900, 1905) mutluluk umudu arayan aşk gereksinimini bazı romanlarında öne çıkardı: The Valley of the Moon (Ay Vadisi) 1913, The Little Lady of the Big House (Büyük Evin Küçük Hanımı) 1916. Toplumcu bilinçle insan sorunlarını sergilemeye ve en iyi çözümü bulmaya yönelik yazıları, yaşadığı sürece de, ölümünden sonra da onu dünya okurları çevresinin odak noktası yaptı. Ne var ki 25 yıldır aşırı alkol kullanımı güçlü yapısını yıprattı. Kimilerine göre alkolün yanı sıra bazı uyuşturucular alarak, kimilerince aşırı morfinle kendini zehirleyerek canına kıydığı zaman henüz kırk yaşlarındaydı.

Başlıca eserlerinin özetleri:

Martin Eden, yazarın özyaşam öyküsel romanıdır. Yazarın hem bütün yaşamım, ülküsel aşkını, gönül kırılışlarını, hatta canına kıyışını içeren bir özyaşam romanı; üstelik yaratıcısının ölüm biçimini yedi yıl öncesinde haber vererek bir kehanet örneğini de oluşturur. Yeterince eğitilip incelmemiş olan deniz ırgatçısı Martin, sımfsal üstünlüğünü sevgisinin büyüklüğüyle gidermeye çalıştığı Ruth’a candan tutkundur. Hem kendini yetiştirmek, hem başarı kazanmak yolunda sonsuz bir çabayla işine girişir. Gazete ve dergilere gönderdiği ürünlerinin ilgi görmediği pansiyon yoksunluğunda tutkularına gem vurarak çalışır, mutluluğu ve başarıyı beklerden bütün varlığıyla işine adanır. Herkesin çevresinden uzaklaştığı, onu tam bir umarsızlık içinde bıraktığı umulmadık başarıya ve kazanca kavuşunca gidenler bir bir geri dönerlerse de yaşamın dayanılmaz gerçekliklerini görmüş olan yazar, bu dünyadan çekip gitmekten başka çıkar yol bulamaz. Bir deniz yolculuğunda yeterince derinlere daldıktan sonra kendisini doğanın kucağmda ölüme bırakıverir.

Vahşetin Çağrısı, yazarın altın bulma amacıyla gittiği Klondike (Alaska) yıllarının gözlemlerinden oluşan roman, Buck adı takılmış seçkin bir köpeğin yaşam aşamalarını onun gözü ve diliyle iletir. Yargıç Miller’in evinden çalındıktan sonra köpek satıcılarının eline geçer, eğitme amacındaki insanların eziyetlerini çeker, Eskimo köpekleri arasında kızak çekerken olmadık çatışmalara girmek zorunda kalır, yardımına koşan John Thorton adlı iyi ve sevecen adama bağlanır, onu çavlandan kurtarır, giriştiği bahsi kazandırarak 500 kg yüklü bir kızağı tek başma buzdan söker, bu arada ilkel yaşamın (vahşeti, kurt atalarının) çağrısını duyarsa da sevgisi yüzünden insan efendisinden ayrılmaz, bir Kızılderili baskınında Thorton’un ölüsüyle karşılaştıktan nice sonra… katıldığı kurt sürüsünün başına geçerek yaban yaşamına dönmüş olur (yine de her yıl bir yaz gününde efendisinin mezarına gelip beklemek, acı acı ulumak gereksinimini duyar).

kaynak:nkfu

Sen de Yorum yazmalısın bence.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir