Karel Capek, 9 Ocak 1890 tarihinde Malé Svatoňovice, Çekya’da doğmuştur. Babası bir köy doktoru idi. Küçük yaştan başlayarak edebiyatla ve babasından etkilenerek biyoloji ve fizyoloji ile ilgilendi. 8 yaşında iken şiir yazmaya başladı. 1907 yılında yazarlığa başlayan Karel Capek, Prag Üniversitesinde başladığı Felsefe öğrenimini Berlin ve Paris’te devam ettirdi. 1915 yılında “Estetikte Nesnel Yöntemler” konulu tezi ile doktora derecesini aldı.
1908-1913 yıllarına ait erken dönem öykülerinin büyük kısmı kardeşi Josef Capek‘le birlikte yazmıştır. Yaşamının hemen hemen tümünde gazetecilik ve serbest yazarlık yaptı.
Daha sonraki yıllarda yazdığı, dışavurumcu bir tarzla ahlakçı hümanizmaya yakınlık gösteren öyküler Dünya Savaşı’nın derin izlerini taşır. 1920 yılına ait “Haydut” adlı lirik tiyatro komedisi bu tür bir “doğru” arayışının izlerini taşır.
Karel Capek, 20. yüzyılın önemli Çekoslovak yazarıdır. Adı Karel Çapek olarak okunur. Yaygın kullanımı ile robot kavramını ortaya atan kişi olarak bilinir. Çekçe Robota kelimesi, Almanca Arbeit (“Çalışmak”) ile aynı kökenden gelmektedir.
Robot kelimesi, ilk defa olarak Karel Capek’in 1920 yılında yazdığı R.U.R. – Rossum’s Universal Robots adlı (Türkçe’ye Halit Fahri Ozansoy tarafından R.U.R. – Alemşumul Suni Adamlar Fabrikası adıyla çevrilip, Osmanlıca olarak 1927 yılında Devlet Matbaası tarafından da yayınlanan) eserinde yer almış ve daha sonra tüm dünyada kullanılmaya başlanmıştır.
1920 yılında yazılan R.U.R. – Rossum’s Universal Robots adlı bu eser dönemin siyasetine dair birçok yorumu barındırdığı için, Karel Capek Nazilerin çok arananlar listesine girmiştir. Capek eserini I. Dünya Savaşı sonrası ve II. Dünya Savaşı’nın arifesinde, Avrupa’nın siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yönden karışık olduğu bir devirde yazmıştır. Eserinde kişisel görüşlerinin ve dönemin politik atmosferinin etkisi olduğu görülmektedir. Faşist ve komünist rejimlere karşı çıkan Capek, oyununda milliyetçilik ve sınıf ayrımı hakkında yazmıştır.
Karel Capek’e büyük ün kazandıran eserleri, “robot” sözcüğünün ilk kez kullanıldığı tiyatro oyunu olan “R.U.R.: Rossum’un Evrensel Robotları” (1920), “Makropulos Olayı” (1922), “Mutlak Fabrikası” (1922) ve “Krakatit” (1924) adlı romanları olmuştur.
Karel Capek, akıl ve mizah içeren geniş bir alanda yazmıştır. Çalışmaları ilginç olmalarının yanı sıra Çek dili ile gerçeklik kavramının tam ve kesin açıklamaları olmaları açısından da başarılıdır. İnsanın ve dünyanın gelecekteki sosyal evrimine bakışının yanı sıra, Yumuşak ve klasik Avrupa bilim kurgusuna göre daha teknik ve gelişmiş uzay yolculuğu öyküleri ile yeni bir akımın öncüsü sayılabilir.
20.Yüzyılın ilk yarısında etik açıdan devrimci buluşları ele alan eserleri, kütle ve atom silahları, insan ötesi akıllı varlıklar ve robotlar ile ilgiliydi. Karel Capek eserlerinde sosyal felaketlerin iç yüzü, diktatörlük, şiddet ve tröstlerin sınırsız gücünün insan üzerindeki etkilerini ele aldı.
Diğer kitapları, dedektif hikâyeleri, romanlar, peri masalları, tiyatro oyunları ve bahçecilik üzerinedir. Bununla beraber en önemli çalışmaları, çözmeye çalıştığı epistemoloji problemi veya “Bilgi Nedir?” sorusu üzerine olmuştur.
İki dünya savaşı arasında yazdığı, büyük ölçüde gerçekçi ve sivri mizah anlayışı taşıyan eserler arasında “İtalya’dan Mektuplar” (1923), “İngiltere’den Mektuplar” (1924), “Bir Cepten Öyküler, İkinci Bir Cepten Öyküler” (1924), “Apokrifler” (1934) ve bir felsefi görececilik üçlemesi olan Güvercin (1933)-Meteor-Sıradan Yaşam (1934) yer alır. Yapıtının doruk noktasını oluşturan ve faşizmin yükselişini felsefi ve keskin bir dille hicvettiği eser, “Semenderlerle Savaş”tır (1936). Bu izlek “Beyaz Hastalık” (1937), “İlk Kurtarıcı” (1937), “Ana” (1938) adlı tiyatro oyunlarında da temel yere sahiptir.
1930’lu yılların sonlarında vahşi Nazi ve faşist diktatörlüklerinin yarattığı tehdit üzerine yoğunlaştı. En üretken yılları çeklerin ilk cumhuriyeti olan Çekoslovakyada (1918 – 1938) geçti. Bu yıllarda yazdığı Tomas Garrigue Masaryk ile konuşmalar bir çek vatanseveri ve Çekoslovakya’nın ilk devlet başkanı olan Tomas Garrigue Masaryk ile cuma günleri düzenlediği bahçe toplantıları sırasındaki konuşmaları ve tartışmaları içermektedir. Bu büyük politik lider ile olan sıradışı ilişkisinin daha sonraları Vaclav Havel’e ilham verdiği bilinir.
İkinci dünya savaşı patlak vermeden hemen önce Prag’da ölmüştür. Ölümünden sonra aklanana kadar Gestapo kendisini 2 numaralı halk düşmanı olarak nitelendirmiştir. Ressam ve yazar olan kardeşi Josef Capek’de Bergen-Belsen toplama kampında hayatını yitirmiştir.
Karel Capek, 25 Aralık 1938 tarihinde Prag, Çekya’da 48 yaşında pnömoniden (Zatürre) ölmüştür.
Eserleri :
Hikaye :
1916 – Zarive hlubiny (Işıklı Derinlikler) (Yosef Capek’le birlikte)
1918 – Krakonos zahrada (Krakonos Bahçesi)
1929 – Providky z Jedne kapsy (İlk Cepten öyküler)
1920 – Providky z druhe kapsy (İkinci Cepten öyküler)
Tiyatro Oyunu :
1920 – R.U.R. – Rossum’s Universal Robots (Rossum’un Evrensel Robotları)
1921 – Ze zi-vota hmyzu (Böecek oyunu) (Yosef Capek’le birlikte)
1922 – Vec Makropulos (Makropulos’un sırrı)
1938 – Bila nemoc (Güç ve Zafer)
1938 – Matka (Ana)
Roman :
1922 – Tovarna na ahsolutno (İpini Koparmış)
1924 – Krakalit
1933 – Horduhal
1934 – Provetron ( Göktaşı)
1934 – Ohycejny (Sıradan bir yaşam)
1936 – Valka smloky (Semenderlerle savaş)
Kaynak:Biyografi.info
Kaynak: biyografi info