Yazar. 7 Haziran 1952 tarihinde
İstanbul’da doğdu. Nişantaşı semtinde büyüdü ve ortaöğrenimini İstanbul Robert
Koleji (1970)’de bitirdi. Bir süre İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık
Fakültesi’nde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik
Enstitüsü (1977)’den mezun oldu. Bitirdiği enstitüde yüksek lisans öğrenimi
gördü. Yirmi üç yaşında diğer uğraşılarını bırakarak yalnızca yazarlığı uğraş
edindi. Edebiyata 1970’li yılların başlarında “Yeditepe” dergisinde
yayımladığı şiirlerle girmişti. Sonra ağırlıklı olarak öykü, roman ve deneme
yazarlığına yöneldi.
Antalya Film Festivali kapsamında
düzenlenen bir yarışmada “Hançer”
adlı hikâyesiyle üçüncülük kazanmıştı. “Karanlık ve Işık” adlı roman
dosyasıyla 1979 Milliyet Roman Yarışmasında birincilik ödülünü Mehmet Eroğlu
ile paylaşarak adını duyurdu. “Cevdet Bey ve Oğulları” (1982) adı ile
yayımladığı aynı romanla 1983 Orhan Kemal, 1984 Madaralı roman ödüllerini
kazandı. “Sessiz Ev”in Fransızca çevirisiyle 1991 Prix de la Découverte Européene’i
kazandı. 1985’te yayımlanıp 1990’da pek çok dile çevrilen “Beyaz Kale” romanı
ile uluslararası bir üne kavuştu. 1985-88 yılları arasında New
York’ta Columbia Üniversitesinde “visiting scholar” olarak bulundu. “Kara
Kitap”ın (1990) Fransızca çevirisiyle Prix France Culture (ödülünü) aldı.
1991’de yazdığı tek senaryo filme çekildi. “Benim Adım Kırmızı” (1998) romanı ile
Fransa’da Prix Du Meilleur Livre Etranger, İtalya’da Grinzane Cavour (2002) ve
International Impac-Dublin ödüllerini (2003) kazandı. Pamuk’a Dublin şehri
adına bir belge ile birlikte yüz bin Euro’luk para ödülü verildi.
Orhan Pamuk’un romancılığı
“postmodern roman” kategorisinde değerlendirilmektedir. Eleştirmen Yıldız
Ecevit “Orhan Pamuk’u Okumak” adlı
kitabında onun avangard (öncü) romancılığını değerlendirmektedir. Özellikle “Beyaz Kale”, “Kara Kitap”, “Yeni Hayat”,
“Benim Adım Kırmızı” romanlarından
yola çıkarak, bize kendisini ve olayların gelişimini anlatır. Aynı şekilde
edebiyat tarihçisi Jale Parla da “Don Kişot’tan Günümüze Roman” adlı kapsamlı çalışmasında, “Benim Adım Kırmızı”dan hareketle Orhan
Pamuk’un eserlerini karşılaştırmalı edebiyat bağlamında irdeledi. Parla’ya göre
Pamuk, Türk romanının aldığı önemli dönemeçlerin sahibi olan bir yazardır.
Doğu-Batı sorunsalıyla estetik düzeyde hesaplaşmaya yönelen Ahmet Hamdi
Tanpınar ve Oğuz Atay gibi önemli yazarlardan birisidir. Bu sorunsalı kültürel
ve felsefi içerimleriyle edebiyatına taşımış, özellikle “Kara Kitap”ta bu tema bağlamında önemli, çok katmanlı bir edebi metin
örneği sergilemiştir.
“Dostoyevski ‘Ecinniler’de ateist sosyalizmin
yükselişe geçtiği bir dönemi anlatmakta ve bu siyasal ve metafiziksel sistemin
insanları nasıl bir boşluğun, kaosun ve şiddetin içine yuvarladığını
anlatmaktadır. ‘Kar’da ise ateist sosyalizm büyük bir yenilgiye uğradıktan
sonra siyasal ortamda meydana gelen boşlukta iki tarafa ayrılan eski
sosyalistleri ve bunların içine düştükleri kaosu anlatmaktadır. Bir kısım
sosyalistler (Muhtar ve Lacivert örneğinde olduğu gibi) siyasal
İslâm’da iyilik ve adalet istemlerini bulmaya çalışırken diğer bir kısım
sosyalistler (Kar örneğinde olduğu gibi) ateist, laik, Batıcı,
liberal karışımı bir fikir senteziyle aydınlığa kavuşacak bir Türkiye hayalini
gerçekleştirmeye çalışmışlardır. (…) Pamuk burada içgüdülerle
yaratılan sahte dünyaların en küçük bir olumsuzlukla yıkıldığını ustaca dile
getirmiştir.” (M. Mukadder Yakupoğlu)
“Pamuk, oyunu kurallarına göre oynadı; ‘’Benim Adım Kırmızı’’,
bilboardlara çıkan ilk roman unvanı kazandığında bakılan, görülen, seyredilen
yazarın çehresi oldu. Bir nesneyi iyi tanıyanlarla tanıtanların, tanımaya
dayanan bilgi ile tanıtmanın bilgisinin birbirinden tamamen koptuğu reklam dili
seçilmiş, iç metinle dış metin uyumu çatlamıştı. İçeriğini toplumsal ilginin
belirlediği ‘’Kar’’ı, bu çatlağı yeni bir uyum düzleminde kapatmak yolunda
atılmış bir adım olarak değerlendirmek gerekir. ‘’İstanbul, Hatıralar ve
Şehir’’de ise iç ve dış metinler starlık müessesesinin kuralları içerisinde
-korkarım ki bir daha hiç ayrılmamacasına- tamamıyla örtüşüyorlar.” (Ömer Türkeş)
ESERLERİ:
ROMAN: Cevdet Bey ve Oğulları (1982),
Sessiz Ev (1983), Beyaz Kale (1985), Kara Kitap (1990),
Yeni Hayat (1994), Benim Adım Kırmızı (1998), Kar (2002),
Masumiyet Müzesi (İstanbul 2008).
SENARYO: Gizli Yüz (1992).
ANI / DENEME: Öteki Renkler-Seçme
Yazılar ve Bir Hikâye (1999), İstanbul (2003), İstanbul:
Hatıralar ve Şehir (anı, İstanbul 2003), Babamın
Bavulu (anı, İstanbul 2007), Manzaradan Parçalar (yazılarından ve söyleşilerinden
seçmeler, 2010), Saf ve Düşünceli Romancı (Harvard Üniversitesi’nde verdiği Norton Dersleri, 2011).
HAKKINDA:
Yıldız Ecevit / Orhan Pamuk’u Okumak (1996), Enis Batur / Roman Okumaktansa
Yazarının Canına Okumak (Cumhuriyet Kitap, 18.2.1999), Oral Çalışlar / “Kar”
ile Yine Eleştirilerin Odağında: Orhan Pamuk (Cumhuriyet Kitap, 1.3.2002), M.
Tatyana Moran / Orhan Pamuk versus A.H. Tanpınar (Cumhuriyet Kitap, 25.4.2002),
“Kar” Sinemaya Uyarlanıyor (Hürriyet gazetesi, 27.5.2002), Necmiye Alpay /
“Bakışları Arasında” Töre (Radikal Kitap, 6.10.2002), Fatih Altaylı / Kara
Yazar (Hürriyet, 11.2.2005), Hürriyet (8.11.2005), İhsan Işık / TEKAA (2006).
biyografya