Etiket: bilim adamları

Thomas Edison Hayatı ve Buluşları

Thomas Edison Amerika’nın Ohio şehrinde 1847 yılından dünyaya geldi.Edison ailesinin taşınmasıyla Michicgandaki Port Huran şehrine yerleştiler ve ilkokuluna burada başladı.Fakar 3 ay sonra okuldan uzaklaştırma aldı ve egitimine 3 yıl boyunca özel bir egitmen tarafından devam etti..Edison kendini 10 yaşlarında iken fizik ve kimyaya merak sardı ve bu tür kitablar okumaya başladı.

12 yaşlarında Edison ailesine yardım etmek amacıyla trende gazete satmaya başladı ve Edison evine kurduğu labotuvarı trenin yük vagonuna taşıyarak çalışmalarına burada devam etmeye karar verdi.Bu sıralarda Michael Faraday “Experimental Research in Electricity” adlı yapıtını okumaya başladı ve kitabdan çok etkilendi.Merakından dolayı Faraday’ın deneylerini tekrarlayarak ve kendi deneylerini yapmaya başladı ve artık yaptığı deneylerin notlarını tutmaya başladı.

Edison 21 yaşındaken yani 1868 yılında kendine bir atolye kurdu ve o yıl geliştirdigi bir oy kayıt makinasının patentine sahip oldu.Ve bu alet aşırı derece ilgi topladı ama kimse bu aleti satın almak istemedi.New York’a yerleşen Edison’un yüzüne bu sefer talih altın borsasının ayarlanmasında kullanılan telgraf bozuldu ve borsa yetkilileri ile anlaşan edison aleti tamir etti.

Western Union Telegraph Company dan geliştirilmekte olan telgraflı kayıt aygıtları üzerinde yetkinleşrime çalısması yapması önerisi aldı ve bir arkadaşı ile Edison Universal Stock Printer şirketini kurdu.Kısa zamanda sattığı patentler maddi durumunu düzelterek iyi bir servete sahip oldu.

Servetiyle hemen bir imalathen kurarak telgraf ve telem aygıtları üretimine başladı.Aradan biraz zaman geçtikten sonra imalathaneyi kapatarak bir araştırma labotuvarı kurmaya karar verdi ve New Jersey’deki Menlo Park ta bir araştırma labotuvarını kurdu artık tüm zamanını yeni buluşlara adıyacakdı Edison.

Edison 1876 yılında Graham Bell’in geliştirmiş oldugu konuşan telgraf üzerinde çalısmalara başladı ve aygıra karbodan bir iletici ekleyerek telefonu icat etmeye başladı.Ses dalgaları üzerinde yaptığı çalışmalardan faydalanarak 1877 yılında sesi kaydedip gramafonu geliştirdi.Edison bu buluşuyla artık uluslar arası bir ünlü olmuştu.

1878 yılında William Wallace icadı olan 500 mum gücündeki ark lambasından esinlenen Edison bu icattan daha ucuz ve güvenli olan bir eletrik lambasını icat etmeye başladı ve işadamlarının destegiyle Edison Electric Light Company şirketini kurdu. Ve 21 Ekim 1879 yılında özel yüksek voltajlı elektrik üreteçlerinden elde ettigi akımla calışan karbon flamanlı ampülü halka tanıttı.1882 yılında artık sokaklar Edison’un icadıyla aydınlanmaya başladı.

Hayatı boyunca 2 kez evlilik yapan edison 6 çoçuk sahibi oldu ve New Jersey de 1931 yılında hayatını kaybetti.İnsanlık tarihin en büyük mucitlerinden biri olarakta bilinmektedir kendisi.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Isaac Newton Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ünlü bir İngiliz matematikçisi ve astronumudur. Yerçekimi kanunu Isaaac Newton keşfetmiştir ve bu sebeple çok meşhurdur. Bilim tarihinin en önemli ve büyük keşiflerinden biri olan yerçekimi kanununun bulunması, Isaac Newton’un diğer başarı ve buluşlarını gölgede bırakmıştır. Halbuki Isaac Newton’un ışık ile ilgili buluşları da aynı derecede önemlidir. Bu arada, bir prizmadan geçen güneş ışınlarının yedi renge ayrıldıklarını göstererek beyazın yedi rengin birleşmesinden meydana geldiğini ispat etmiştir. Ayrıca bir de teleskop yapmış bu kuvvetli teleskop aracılığı ile astronomlara büyük faydalar sağlamış ve yeni keşiflerin önünü açmıştır. Isaac Newton matematik de de bir çok keşiflerde bulunmuştur. Bu alanda da en önemli eseri “Philosophia Naturalis Principia Mathematica” (Doğal Felsefenin Matematik İlkeleri)’dir.

Isaac Newton, Lincolnshire’da doğmuştur. Henüz okul çağında iken makine tamir etmeyi kendine göre yeni aletler yapmayı seviyordu. İlk icatları arasında mısır, buğdayı ezen bir değirmen, su damlaları ile işleyen bir saat ve bir de güneş saati bulunuyordu.

Isaac Newton, 1661 yılında Cambridge Üniversitesine girdi. Burada yetenekleri ile ve bilgilerinin üstünlüğü ile dikkat çekti. Üniversiteyi bitirdikten sonra bilim araştırmalarına başladı. İki yıl içinde matematik bilimine önemli yenilikler kazandırdı. 1669’da Cambridge Üniversitesine matematik profesörü oldu. 1672’de Kraliyet Bilim Kuruluna üye seçildi. 1689’da milletvekili olarak parlementoya girdi. Bir yıl sonra parlemento dağılınca Isaac Newton’da siyasetten çekildi. 1703 senesinde Cambridge Üniversitesinin temsilcisi olarak yeniden Parlementoya geri döndü. 1704’te o güne kadar yaptığı deneylerin sonucunu “Opticus” adındaki bir eserde topladı. 1705’te devrin kraliçesi Anne, Isaac Newton’a “Sir” ünvanı verdi. Isaac Newton bu ünvanı kabul ederek insanlar arasında eşitliğe inanmayan ve bir bilim insanına yakışmayan bir şekilde davranmıştır. Isaac Newton hayatının son 20 yılında Kraliyet Bilim Kurulunun başkanlığını da yapmıştır. Öldüğünde İngilizlerin ünlü şahsiyetlerini gömdükleri Westminister Abbey mezarlığına defnedilmiştir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Türk İslam Bilginleri ve Çalıştıkları Alanlar (Resimli)

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Robert Koch Hayatı

Robert Koch 1866 yılında Göttingen Üniversitesinden mezun olarak tıp doktorasını aldı. 1870’li yıllardaki savaş döneminde orduda hekimlik yapmıştır. 1872 yılında Wollstein bölgesine hekim olarak atanmıştır. Laboratuvar biçimine dönüştürdüğü evinin bir bölümünde çevre bölgelerde koyun ve sığır sürülerini kırıp geçiren şarbon hastalığı üzerine çalışmaya başladı. 1876 yılında şarbona neden olan spor-üretici özel tür bir bakteriyi çalışmaları sonucu ortaya çıkardı. Bakteri uzmanı Ferdinand Cohn’un yardımıyla bir hekim kurulu önünde şarbonu tanımladıktan sonra ünü tüm ülkeye yayıldı. Daha sonraki yıllarda çalışmalarını cerrahi enfeksiyon ve bakteri tanımlamaları alanına yöneltti. 1880’de Berlin Kraliyet Kurulu üyeliğine getirildi.

Bakteri kültürünü üretmede önce jelatini daha sonra da yosun jelatini maddesini bularak tıbbın kullanımına sundu. 1882 yılında ise vereme neden olan “mycobacterium tuberculosis” bakterisini bulduğunu açıkladı. 1883’de kolera hastalığını araştırmak için gittiği Mısır ve Hindistan’da bulaşık içme sularından kaynaklanan virgül biçimindeki kolera bakterisini çalışmaları sonunda saptamayı başarmıştır. 1885’de Berlin Üniversitesi Sağlık Profesörlüğüne ve Berlik Sağlık Enstitüsü Müdürlüğü görevlerine getirildi.

1890 yılında verem basilinin gelişimini durduran “tüberkülin” ilacını bulduğunu tüm dünyaya açıkladı. Yeni kurulan verem enstitüsünde kolera, dizanteri, tifo, veba ve verem gibi tehlikeli hastalıklar üzerinde çalışmalarını devam ettirdi. 1900’lü senelerde ise araştırmalarını cüzzam, sığır vebası, Teksas sığır humması, Afrika uyku hastalığı gibi tropikal hastalıklara yöneltti. 1904 senesinde emekliğe ayrıldı. 1905 yılında tıp-fizyoloji alanında Nobel ödülünü almaya hak kazandı. 1908’de Amerika ve Japonya gezilerinde verem çalışmalarına devam etti. Kendi dalında Louise Pasteur’den sonraki en büyük bilim adamı olarak kabul edilir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , , ,

Türklerin Bilime Katkıları

10. yüzyıldan itibaren topluluklar halinde Müslüman olan Türkler, dini ilimlerde ve diğer bilim dallarında birçok âlim yetiştirdiler. Ünleri dünyaya yayılan bu bilginler, bilimlerin gelişmesine ve yayılmasına katkıda bulunmuştur. Türk devletleri olan Karahanlılar, Tolunoğulları, Selçuklular ve Osmanlı Devleti, İslam medeniyetinin gelişmesini ve zenginleşmesini sağlamıştır.

Kur’an’ın “Oku” ayetiyle Müslümanlar, ilme önem vermiştir. Müslüman Türkler kurdukları medreselerle hem dini ilimlere hem de diğer bilim dallarına talebeler yetiştirmiştir. Semerkant, Taşkent, Buhara ve İstanbul gibi şehirler birer bilim şehri olmuştur. Bu ilim şehirlerinde yetişen bilim adamları mükemmel eserler ortaya koymuş ve bütün dünya bu eserlerden yararlanmıştır.

Müslüman Türk bilim insanları tıp, matematik, astronomi, fizik ve coğrafya gibi bilim alanlarında yaptıkları çalışmalarla önderlik etmişlerdir.

Bu bilginlerden bir kısmı şunlardır:

810 yılında Özbekistan’ın Buhara şehrinde doğdu. 869 yılında Semerkant’ta vefat etti. Adını doğduğu şehirden almıştır. 300.000’den fazla hadis-i şerifi ezbere bilen Buharî’nin “Sahih-i Buhari” isimli hadis kitabı Müslümanlar için Kur’an’dan sonra gelen ikinci bir kaynak olarak kabul edilmiştir. Bu eser Hz. Peygamberimizin hadislerinden oluşmaktadır.

873 yılında Türkistan’ın Farab kentinde doğdu. 950 yılında Şam’da vefat etti. Genç yaşlarında Bağdat’a gelip burada eğitim aldı. Felsefe alanında çalışmalar yaptı. İslam felsefesinin kurucusu olarak kabul edilen Farabi’yi batılılar, Aristo’dan sonra gelen ikinci en büyük felsefeci olarak kabul etmiştir. Kanun adlı müzik aletini icat eden Farabi musikiyle ilgilenmiş ardından “Kitabu’l-Musiki” ve “Erdemli Şehir” adlı iki önemli eser bırakmıştır.

980 yılında Özbekistan’ın Afşana kasabasında doğdu. 1037 yılında Hemedan’da vefat etti. Ardından 150 ‘den fazla eser bıraktı. Tıp ve felsefe alanında çalışmalar yaptı. Tıp alanında yaptığı çalışmaları “Kanun” adlı eserde topladı. Bu eser dünyaca ünlendi ve Batı’daki birçok tıp fakültesinde ders kitabı olarak okutuldu. Eserleri Latinceye ve Almancaya çevrildi, kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya yön verdi.

973 yılında Harezm’de doğdu. 1051 senesinde Gazne’de vefat etti. Geometri, coğrafya, astronomi, matematik, fizik, tarih ve eczacılık hakkında 100’den fazla eser yazmıştır. Yaşadığı döneme “Biruni Asrı” denmiştir. Batılı bilim adamları, onun astronomi alanında yazdığı eserlerden faydalanmıştır. Biruni 113’ten fazla eser yazmıştır.

780 yılında Özbekistan ‘ın Hive şehrinde doğdu. 850 yılında Bağdat’ta vefat etti. Matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı ve çok sayıda eser yazdı. Dünyaya matematik alanında kendini kabul ettirdi. Cebirin kurucusu olan Harezmi’nin iki önemli matematik kitabı vardır. Bunlar: “Cebir” ve “Hint Hesabı” adlı kitaplardır. Bu kitaplar 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Batı üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Batılılar, ilk olarak on tabanlı sayı sistemini “Cebir” kitabıyla öğrenmiştir.

1075yılındaTürkme-nistan’ın Zemahşer kasabasında doğdu, 1143 yılında bu şehirde vefat etti. Büyük bir dilci, edebiyatçı, kelamcı ve tefsirci olan Zemahşeri Buhara’da eğitim aldı. Uzun süre Mekke’de kalıp burada Arap dilinin inceliklerini öğrendi. Eserlerinin çoğunu burada yazan Zemahşeri’nin elli civarında eseri olduğu belirtilmektedir. Bunlar içinde en tanınmış olanı “el-Keşşaf” adlı tefsir kitabıdır.

1395 yılında Semerkant’ta doğdu. 1449 yılında vefat etti. Uluğ Bey 1446’da hükümdar oldu. Sarayını bilim adamlarının hizmetine açtı ve burada bilimsel çalışmaların yapılmasını sağladı. Matematikçi, astronom, tarihçi ve şair olan, Kendisini ilme adayan Uluğ Bey, Semerkant’ta bir medrese, bir de rasathane yaptırdı. O, astronomi alanında eserler yazmış, “Zic-i Uluğ Bey” adıyla tanınan bu eserler günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eserler Batıda farklı dillere çevrilmiştir.

1474 yılında Semerkant’ta doğdu, 1525 yılında İstanbul’da vefat etti. Türk-İslam Dünyası Astronomi ve matematik âlimleri arasında, ortaya koyduğu eserleriyle haklı bir üne sahiptir. Semerkant’ta Uluğ Bey Rasathanesinde çalışmış, Fatih Sultan Mehmet’in daveti üzerine İstanbul’a gelmiştir. Burada İstanbul Rasathanesinin kuruluşuna yardımcı olmuş ve Ayasofya Medresesinde astronomi ve matematik dersleri vermiştir.

1510 yılında Isparta’da doğmuş ve 1571 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. İlk eğitimini doğduğu yer olan Isparta’da yaptıktan sonra İstanbul’a gitmiş ve burada eğitimini devam ettirmiştir. Din bilimleri, matematik ve astronomiyle ilgili çalışmalar yapmıştır. Ahlakla ilgili “Ahlak-ı Alâi” adında meşhur olmuş eseri vardır. O, bu eserinde kişi ve aile ahlakı üzerinde durmuş, çocuk eğitimini anlatmış ve genel ahlak kurallarını ele almıştır. Bu eser batı dillerine çevrilmiştir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , ,