Etiket: kariyeri

Thomas Jefferson Hayatı

Thomas JeffersonThomas Jefferson; Amerika Birleşik Devletleri’nin 3. devlet başkanıdır (Virginia/Albemarle 1743-Charlottville 1826).

1767’de hukuk öğrenimini bitirip baroya girdi. 1774’te Amerikan Devrimi nedeniyle mahkemeler kapatılıncaya kadar avukatlık yaptı. 1767-1774 arasında Virginia sömürge yönetiminin üyeliğine seçildi. 1775’te Philadelphia’daki Genel Kongre’ye Virginia delegesi olarak katıldı. 1776’da Bağımsızlık Bildirgesi’ni (Declaration of Indepence) hazırlamakla görevlendirildi. 1779’da Virginia Valiliği’ne getirildi. 1783’te yeniden Philadelphia’daki Genel Kongre’ye katılarak İngiltere ile barış koşullarının görüşüleceği komiteye başkanlık etti. 1784’te Ohio Irmağı’nın kuzeybatı bölgesinin ABD’ye devredilmesi ve 1800’den geçerli olmak üzere bu bölgelerde köleliğin geçersiz kılınması tasarısını hazırladı. 1784-1789 arasında Kongre tarafından ABD temsilcisi olarak, ticari antlaşmaları görüşmek için Fransa’ya gönderildi. Paris’te iken, Virginia ve Kuzey Amerika’yı en iyi biçimde anlatan Notes on Virginia (Virginia Üzerine Notlar) 1785, eserini yazdı. ABD’ye dönüşünde Başkan George Washington tarafından devlet bakanlığına atandı. (1790-1793). 1791’de ilk ABD merkez bankasının kurulmasına katkıda bulundu. 1796’da ABD başkan yardımcılığına seçildi. 1800 Seçimleri’nde Cumhuriyetçilerin iki adayı Jefferson ve Aaron Burr eşit oy aldığı için, Temsilciler Meclisi tarafından yapılan oylamada Jefferson devlet başkanlığına seçildi (1801). Başkanlığının en başarılı atılımı, 1803’te Louisiana topraklarını Napolyon’dan satın alması oldu. 1804’te ikinci kez devlet başkanlığına seçildi. Bu dönemde bir yaddan iç ve dış güçlüklerle karşılaşırken, öte yandan kişiliğine, dinsel inancına ve aile ilişkilerine yapılan politik saldırılarla çatışmak zorunda kaldı. Napolyon savaşları sırasında yansız kalması ve 1807’de Ambargo Yasası’nı getirerek İngiltere ile Fransa’ya tüm dış satımı engellemesi, içeride ekonomi bunalımı doğurdu. Üçüncü kez başkan seçilme olanağı varken Washington’dan iki dönem sonra ayrılma geleneğine uyarak 40 yıllık politika yaşamından sonra Monticello’daki evine çekildi. 1812’de tüm değerli kitaplarını Kongre Kütüphanesine satarak kitaplığının ilk kurucusu onurunu kazandı. Virginia Üniversitesi’nin kuruluşunu, yapılarının tasarımını ve ilk rektörlüğünü yaptı (1819). Çeşitli alanlarda yazdığı çok sayıda kitap ve mektupları ölümünden sonra yayımlandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , ,

Moisey Ostrogorsky Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Moisey Ostrogorsky; (d. 1854, Grodno – ö. 1919, Rusya), parti örgütlenmeleri üzerindeki karşılaştırmalı incelemelere öncülük eden Rus siyaset bilimcisidir.

Petersburg’da hukuk öğrenimi gördü. Birkaç yıl Adalet Bakanlığı’nda çalıştıktan sonra 1885’e değin Paris’te Siyasal Bilgiler Yüksekokulu’nda okudu. Rusya tarihi üzerine okul kitapları hazırladı. Paris’teki araştırmalarının sonucunda 1892’de, kamu hukukunda kadın hakları konusunda Fransızca bir inceleme kaleme aldı. ABD’de ve İngiltere’de uzun yıllar kalarak siyasal partiler üzerinde çalıştı. Demokrasi ve Siyasal Partilerin Örgütlenmesi adlı çalışmasını 1902’de Fransızca yayımladı. Rusya’ya döndükten sonra 1906’da Birinci Duma’ya (Devlet Meclisi) seçildi ve Kadet yönetiminde önemli rol oynadı. Partinin dağılmasından sonra aktif siyasetten çekildi.

Demokratik kitle partilerinin bürokratik-oligarşik örgütlenmelere dönüşme yönünde patolojik eğilimler taşıdığı biçimindeki görüşü ardılları tarafından geliştirildi. ABD ve İngiltere’deki parti sistemlerinin ayrıntılı ve yetkin bir açıklamasını içeren çalışmalarıyla, siyasal sistemlerin karşılaştırmalı çözümlemesi konusunda ilk önemli girişimi gerçekleştirdi. Seçmen davranışları ve kamuoyunun oluşumu konusunda değerli varsayımlar ortaya attı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Hasan Esat Işık Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Hasan Esat IşıkHasan Esat Işık; (d. 1916, İstanbul – ö. 2 Temmuz 1989, Ankara), siyaset adamı, diplomattır.

Göz hekimi Esat Paşa’nın (Işık) oğludur. Galatasaray Lisesi’ni ve Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1940’ta Dışişleri Bakanlığı’nda görev aldı; sonraki yıllarda protokol genel müdürlüğü, Paris başkonsolos yardımcılığı, Cenevre’de Birleşmiş Milletler Avrupa Ofisi nezdinde Türk daimi temsilciliği, Dışişleri Bakanlığı Ticaret ve Ticari Anlaşmalar Dairesi genel müdürlüğü, ekonomik işler genel sekreter yardımcılığı yaptı. 1962’de büyükelçi olarak atandığı Brüksel’de Türkiye-Avrupa Ekonomik Topluluğu görüşmelerini yürüttü. 1964’te Moskova büyükelçiliğine atandı. Bu görevdeyken 20 Şubat 1965’te kurulan Ürgüplü hükümetinde TBMM dışından dışişleri bakanlığına getirildi. 22 Ekim 1965’e değin bu görevi sürdürdü. 1966’da ikinci kez Moskova büyükelçisi oldu. 1968’de atandığı Paris büyükelçiliği görevini yürüttüğü sırada, 1973’te Marsilya’da bir Ermeni anıtının açılmasını protesto ederek Türkiye’ye döndü. Dışişleri Bakanlığındaki görevinden ayrılarak siyasete atıldı.

Aynı yıl yapılan genel seçimlerde Bursa’ dan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili seçildi. 1974’te Bülent Ecevit başkanlığında kurulan CHP-MSP koalisyon hükümetinde milli savunma bakanlığını üstlendi. 1976’da CHP genel sekreter yardımcılığına getirildi. 1977’de ikinci kez Bursa’dan CHP milletvekili seçildi. 1977 ve 1978’de kurulan ikinci ve üçüncü Ecevit hükümetlerinde gene milli savunma bakanı oldu. Bu görevden 1979’da ayrıldı. TBMM üyeliği, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesiyle son buldu. 1982 Anayasası’nın beş yıl süreyle siyasetle uğraşmayı yasakladığı kişiler arasında yer aldı. Bu yasağı 1987’deki halkoylamasıyla kaldırıldı. Işık’ın özellikle dış politika konularında gazete ve dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi vardır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , ,

Kâzım İnanç Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Kâzım İnançKâzım İnanç; (d. 1881, Diyarbakır – ö. 21 Eylül 1938, Ankara), asker ve siyaset adamıdır. Kurtuluş Savaşı komutanlarındandır.

Harbiye Mektebi’ni (1900) ve Erkân-ı Harbiye Mektebi’ni (1902) bitirdi. Daha sonra Almanya’da staj yaptı. Trablusgarp (1911-12), Balkan (1912-13) ve I. Dünya (1914-18) savaşlarına katıldı. Çeşitli kurmay hizmetlerinde çalıştı; birlik komutanlıklarında ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye ikinci başkanlığında bulundu. Mustafa Kemal’in Anadolu ya geçmesine yardımcı olan Kâzım Paşa Nisan 1920’de görevinden alındıktan sonra Milli Mücadele’ye katılmak için Anadolu’ya geçti. 6. Kolordu komutanı olarak Büyük Taarruz’a katıldı. Ekim 1924’te korgeneralliğe yükseldikten sonra 9. Kolordu komutanlığı ve 3. Ordu müfettişliği yaptı. Haziran 1925’te askerlikten ayrıldı. Dördüncü ve beşinci dönemlerde (1931-35 ve 1935-39) İzmir milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulundu. Bu görevi sırasında Ankara’da öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Refik Şevket İnce Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Refik Şevket İnceRefik Şevket İnce; (d. 1885, Midilli – ö. 24 Nisan 1955, İstanbul), hukukçu ve devlet adamıdır. Türk Hukuk Kurumu’nun kurucularındandır.

İlköğrenimini Eşme’de, ortaöğrenimini İzmir’de, yükseköğrenimini 1911’de Selanik Hukuk Mektebi’nde tamamladı. Beylerbeyi İhtiyat Zabit Mektebi’ni mülazım (teğmen) rütbesiyle bitirdi. Balkan Savaşları’na (1912-13) katıldı. Bir tren kazası sonucu kolundan sakatlanınca askerlikten ayrıldı. I. Dünya Savaşı sırasında kolordu hukuk danışmanlığı yaptı. Birinci dönem (1920-23) Saruhan (Manisa) milletvekili olarak TBMM’ye girdi ve 1921-22 yıllarında adliye vekilliğini (adalet bakanlığı) üstlendi. Kastamonu bölgesinde kurulan İstiklal Mahkemesi’ne başkanlık etti. Daha sonra İzmir ve çevresinde genel meclis ve belediye meclisi üyeliklerinde bulundu, avukatlık yaptı. 1931-43 ve 1950-54 arasında Manisa milletvekili olarak TBMM’de bulundu. 22 Mayıs 1950 – 8 Mart 1951 arasında I. Menderes Hükümeti’nde milli savunma bakanlığı, 9 Mart 1951 – 18 Haziran 1951 arasında da II. Menderes Hükümeti’nde devlet bakanlığı yaptı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

kibrisli-mehmet-kamil-pasaKıbrıslı Mehmet Kamil Paşa; (1832 – 1912) Tanınmış bir Türk devlet adamıdır.

Dört kere sadrazam olmuştur. Kıbrıs sancağının merkezi Lefkoşe’de doğdu. Topçu yüzbaşısı Salih Efendi’nin oğludur. Kıbrıs’ta okudu. Kahire harbiyesinden subay çıktı. Arapça, ‘Farsça, Rumca, Fransızca, İngilizce öğrendi. Kıbrıslı İstidadı ile dikkati çekti. Binbaşı rütbesiyle Mısır valisi Abbas Paşa’nın yabancı dillere mahsus kâtibi oldu. Kaymakamlıklarda, valiliklerde, genel valiliklerde bulundu. Dahiliye müsteşarı, Evkaf, sonra Maarif nazırı, 1885’ te de sadrazam oldu. 6 yıl gibi uzun müddet bu makamda kaldı. 1895’te yeniden sadrazam oldu. Sonra Aydın (İzmir) genel valiliğine gönderildi. Meşrutiyet’ten az sonra üçüncü defa iktidara çağrıldı. Gerçek bir meşrutiyetçi olduğundan, diktaya taraftar İttihat ve Terakki Partisi ile amansız bir savaşmaya girişti. İttihatçılar tarafından iktidardan düşürüldü. 1911 ‘de Balkan bozgunu üzerine dördüncü defa iktidara geldiyse de Babıâli Baskını’nda İttihatçıların hükümet darbesiyle düşürüldü. Hayatı tehlikede olduğundan, İstanbul’dan ayrıldı. Lefkoşe’de 80 yaşında öldü. Arap Ahmet Paşa Camisi’ne gömüldü.

Kâmil Paşa, 3 ciltlik bir Osmanlı siyasi tarihi yazmış, hâtıralarını 2 kitap halinde ‘yayınlamıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Jack Arnold Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

jack-arnoldJack Arnold; (14.10.1916 – 17.3.1992)

New Haven/Connecticut’ta doğan Arnold, genç yaşta oyuncu olmaya karar vererek sahnede ve beyazperdede boy gösterdi. Yönetmenlikteki ilk deneyimlerini ABD dışişleri bakanlığına, orduya ve çeşitli sanayi kuruluşlarına çektiği belgesellerle kazandı.

1952: Uzun Metrajlı Filmlere Eğilmesi Arnold’un ilk yönettiği uzun metrajlı filmde belgesellerden edindiği deneyimin izleri göze çarpıyordu. Girls in the Night (Gecenin Kadınları, 1952) adlı filminde polisiye öğelerle yarı belgesel içeriklerin karışımı göze çarpmaktadır. Bu filmde New York’un yoksul mahallelerinden gelen bir genç cinayet zanlısı olarak suçlanır. Arnold polisiye olaylan büyük kentin sefalet mahallelerinde olup bitenlere toplumsal bir eleştiri getirmek için kullanırdı. Başrolde Edward G. Robinson’u oynattığı The Glass Web (Camdan Ağ, 1954) adlı ikinci filmi stil olarak Siyah Seri’yi anımsatan saf bir polisiye filmi olduğu halde büyük bir ilgi uyandıramadı.

1953: Bilimkurgu ile Başarıyı Yakalaması Uzay gemileri bozulduğu için Arizona çölüne inmek zorunda kalan Marslıların öyküsünü anlatan It Came from Outer Space (Uzaydan Gelen Tehlike, 1953) tipik Arnold filmlerinin ilkiydi. Parasal olanakları kısıtlı olduğundan gösterişli efektler kullanamayan yönetmen, endirekt araçlar kullanmak zorunda kaldı. Diğer çağdaş bilimkurgu prodüksiyonlarının aksine, Arnold’un yeryüzü dışından gelen yaratıkları insanlara hiçbir şekilde düşman olmayıp sadece onlar tarafından rahatsız edilmek istemezler. Oysa yeryüzünde yaşayanlar onlardan değişik olanların doğrudan doğruya kendileri için bir tehdit oluşturduklarını düşünürler. Filmin başarıya ulaşmasında diğer bir sebep de, 50’li yılların başında seyircilerin korku ve bilimkurgu filmlerine giderek daha çok ilgi duymalarında aranmalıdır.

1954/55: Âşık Yaratık Creature from the Black Lagoon (Kara Lagün Yaratığı, 1954) ve onun devamı Return of the Creature (Yaratığın Dönüşü, 1955) filmlerinde Arnold sevimli yaratık düşüncesini geliştirdi. Burada suyun içinde yaşayan solungaçlı bir yaratık bir araştırma ekibince keşfedilir ve iyi tabiatlı olmasına karşın tehlikeli olarak sınıfKandırılır. Araştırma ekibinden bir kadına duyduğu umutsuz aşk nedeniyle sürekli kendisini tehdit edenlerin yakınlığını arayan yaratığa Arnold trajik bir nitelik kazandırdı. Her iki film, düşük bütçeli prodüksiyonlardan olmakla beraber, orijinal içerikleri ve teknik tasarımlan (örneğin üç boyutlu çekim metodu) ile göz kamaştırdı.

1956/57: Oranların Büyütülmesiyle Yaratılan Dehşet Sahneleri Bilimsel manipülasyonlarla inanılmaz derecede büyüyen bir örümceğin öyküsü Tarantula (1956), korku filmi klasiklerinden biri olmayı başardı. Arnold, insanlar arasında çok yaygın olan örümcek korkusunu akıllıca kullanarak en basit araçlarla yüksek bir gerilim sağlayabildi. Arnold’un en ünlü filmi The Incredible Shrinking Man (Küçülen Adamın İnanılmaz Öyküsü, 1957) ile Tarantula arasında konu açısından bir yakınlık bulunmaktadır. Bu filmde, bir adam radyoaktif bir bulutla temas ettikten sonra küçülmeye başlar. Sonunda mikrokosmos’da kaybolan başoyuncu küçüldükçe filmin gerilimi artar.

1958-75: Giderek Artan Film Sayısı Yol gösterici bir nitelik taşıyan bilimkurgu ve korku filmlerinin yanı sıra Arnold, çok başarılı olmasa da, diğer tarzlarda da çok sayıda film çekti. Giderek düşüş gösteren prodüksiyon bütçesi yönetmeni elindeki projeleri çabuk bitirmeye zorluyordu. 50’li yılların sonunda, başta western ve polisiye filmleri olmak üzere, Arnold parasal nedenlerle televizyondan aldığı sipariş üzerine film üretmeye başladı. 1959’da Büyük Britanya’da çektiği The Mouse That Roared (Kükreyen Fare) filmiyle insanlığın atom korkusuna sert bir taşlama ile yaklaşmayı başardıysa da bu yapıtı dikkatleri çekemedi. Arnold’un 1975’te çektiği The Swiss Conspiracy (İsviçre Komplosu) adlı polisiye, son filmi oldu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , , ,

Roberto Rossellini Filmleri ve Sinema Kariyeri

Roberto RosselliniRoberto Rossellini; (8.5.1906 – 3.6.1977)

Bir mimarın oğlu olarak Roma’da doğan Rossellini, okulu bitirdikten sonra 30’lu yılların ortasında önceleri ses teknisyeni ve kurgucu olarak girdiği sinema dalından önce değişik mesleklerde şansını denedi. 1936’da ilk kısa filmini çevirdi ve ondan sonraki beş yıl içinde senaryo yazan olarak çalıştı.

1941’den Sonra: Realizm ile Propaganda Arasında Rossellini 1941-43 yılları arasında, savaşın gerçeklerini belgelemek istediği bir film üçlemesi gerçekleştirdi. Gerçi bu yapıtları faşizm ideolojisinden ve klişelerden tamamen arınmış değillerdi. Yapımcılığı İtalyan Denizcilik Bakanlığı tarafından üstlenilen La nava bianca (Beyaz Gemi, 1941) adlı filmde Rossellini, bir deniz savaşında isabet alan bir savaş gemisindeki yaşantıyı gözler önüne serer. Askerleri, mükemmel işleyen bir savaş mekanizmasının dişlisindeki dişler gibi sergileyen belgesel sekanslan, kahramanca bir ifade tarzının damgasını bastığı, bir denizciyle bir hastabakıcı arasındaki aşkla kanştıra-rak sunar. Mussolini‘nin oğlu Vittorio tarafından finanse edilen Un pilota ritorna (Bir Pilot Dönüyor, 1943), genç bir havacı teğmenin kaderini konu alır. L’uomo della croce (1943), Rus cephesinde bulunan bir İtalyan ordu papazının kahramanlıklarını yüceltir.

1945: Neorealizmin İfade Bulması Roma, cittâ aperta (Roma-Açık Şehir, 1945) Rossellini’nin ün kazanmasını sağlayan filmidir. İdeolojik farkhlıklanna rağmen birlikte hareket etmeye karar veren birkaç direnişçinin bu tarihsel öyküsü, 1944 Mart ayında Almanlann işgali altında bulunan Roma’da geçer. Rossellini bu filminde kahramanlann psikolojik durumlanndan çok, karakterler ve gerçekler arkasında saklanan zamanın tipik olgulanyla ilgilenen epizodik bir oyun tarzını seçti. Dönemin malzeme kıtlığından kaynaklanan bir zorunlulukla değişik negatif malzemesinin kullanılmış olması bu filmin gerçekçiliğini güçlendirdi.

İtalya’nın Müttefikler tarafından kurtanlmasını konu alan Paisâ (1946), neorealist film sanatının en açık örneği sayılmaktadır. Rossellini bu filmdeki altı epizodu haftalık haber görüntüleriyle ve bir subay konuşmacının sözleriyle desteklediği bir belgesel film tarzında sundu. Savaşı acılarla dolu bir macera olarak yaşayan insanların karşılaşmalarını kuru görüntülerle gözler önüne seren Rossellini, çekim çalışmaları sırasında tekrar tekrar mahallinde spontane olarak doğaçlamaya başvurarak savaş halindeki ülkesinin enstantane fotoğraflarını gösterdi. Berlin’de çektiği Germania, anno zero (Almanya Sıfır Yılı, 1947) adlı filmiyle Rossellini neorealist savaş bilançosunu tamamlamış oldu.

1949’dan Sonra: Yeni Bir Stil Arayışında Rossellini 40’lı yılların sonuyla 50’li yılların başında psikolojik konulara yoğunlaştı. Birçok İtalyan eleştirmeni bu yüzden Rossellini’yi neorealizme ihanetle suçladı. İkinci karısı, Ingrid Bergman’ın genellikle başrolü üstlendiği bu filmlerde Rossellini sık sık Hıristiyan sembolizmine başvurur. Bu dönemin örnekleri arasında, yabancı diyarlardaki bir kadının yalnızlığını inceleyen Stromboli, terra di dio (Stromboli, 1949) ve “Nouvelle Vague” yönetmenlerini derinden etkileyen Viaggio in Jtalia (İtalya’da Yolculuk, 1953) ile Stefan Zweig’in yapıtından sinemaya uyarlanan La paura (Korku, 1954) sayılmalıdır. Rossellini 50’li yılların ortasında, uzun bir süre belgesel film çekeceği, Hindistan’a gitti. Bunların arasında en çok ünlenen filmi India, matri bhumi’dir (Hindistan, Toprak Ana, 1957). İtalya’ya dönünce II generale della Rovere (1959) ve Er a notte a Roma (Roma’da Geceydi, 1960) adlı filmlerle neorealist başyapıtlarının konusuna döndü. Rossellini filmlerini uyarlarken kendine özgü doğaçlama tekniğine bağlı kaldı. Ne var ki, neorealizmi içeriksel anlamda genişletme girişimlerinde başarılı olamadı ünlü yönetmen. Neorealizmin, gerçeğin bilimsel bir analizle filmde yansıtılması konusundaki talebini yerine getiremedi.

1962: Sinemaya Veda Rossellini sinema işinden çekildikten sonra televizyon prodüksiyonlarına yoğunlaştı. İnsanlık tarihi konusundaki çok bölümlü belgesel filmlerin yanı sıra XIV. Louis, Sokrates ve Pascal gibi olağanüstü önemli tarihsel ve bilimsel kişilere ilişkin portreler hazırladı. 1977 yılında 71 yaşında Roma’da hayata veda eden Rossellini’nin en önemli televizyon prodüksiyonu ve aynı zamanda son yönetmenlik çalışması, 1975’te gerçekleştirdiği II Messia (Mesih) adlı yapıtıdır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Orson Welles Hayatı ve Filmleri

Orson WellesOrson Welles; (6.5.1915 – 10.10.1985)

Welles, çok küçük yaşta sanatta ve yazarlıkta yetenekli olduğunu ortaya koydu. Çok zeki bir çocuk olan Orson, çocukluk yıllarında Shakespeare’i okudu ve okula devam ederken kendi piyeslerini sahneye koyup başrolleri üstlendi. Ne yazık ki çocukluğu mutlu geçemedi. Sekiz yaşındayken annesini, dört yıl sonra da babasını kaybedince bir aile dostu çocuğu alıp büyüttü.

1931’den Sonra: Blöfle Tiyatroya Girmesi 1931’de İrlanda’ya giden Wells, orada ABD’den gelen ünlü bir tiyatro oyuncusu olduğunu ileri sürdü. Bunun üzerine 16 yaşındaki delikanlıya Dublin’in ünlü “Gate Theater” tiyatrosunda bir başrol oyunculuğu verdiler. Bunun ardından Abbey Theater’da da iş buldu.

Walles sonuç alamadığı birkaç girişimden sonra, 1934’te New York’ta Broadvvay’de bir tiyatroda oynama fırsatını buldu. Burada Shakespeare’in “Romeo ve Jülyet” adlı eserinde Tybalt rolünde çok parlak bir oyun çıkardı. John Houseman ile birlikte sahneye koyduğu yapıtlar, çok ilerici oldukları için oldukça büyük tepki aldı. Sahneye koyduğu yapıtlardan biri olan ve yalnız zenci oyunculara yer verdiği Macbeth adlı oyun ün kazandı. Wells 1934’te oyuncu Virginia Nicholson ile evlendi; 1939’da da boşandılar. Welles değişik tiyatro projeleri için çalışırken bir yandan da radyofonik skeçler yazdı ve onların yayınlanmasında ve seslendirme işlerinde aktif rol oynadı.

1938: “The War of the Worlds” (Dünyalar Savaşı) ile Büyük Bir Çıkış Yapması H. G. Wells’ın “The War of the Worlds” adlı oyunundan yaptığı radyofonik uyarlama, milyonlarca Amerikalıyı radyonun karşısına mıhladı. Mars’tan gelen yaratıkların ABD’ye saldırılan hayali bir ürün olmakla beraber, öylesine gerilim dolu ve gerçeğe yakın bir biçimde canlandınlmıştı ki dinleyicilerin çoğu tarafından gerçek bir olay sanılarak, halk arasında paniğin kopmasına neden oldu. Welles bu olağanüstü başarısıyla Hollywood’un dikkatini üzerine çekebildi. RKO Film Şirketi, Welles ile, kendisine sanatsal açıdan tam bir özgürlük tanıyan bir kontrat imzaladı.

1941: Citizen Kane (Yurttaş Kane) Adlı Başyapıtı Welles’in ilk uzun metrajlı filmi Citizen Kane (Yurttaş Kane), bu filmin gösterime girmesini engellemek için boşuna çaba sarfeden, gazetecilik kralı Randolph Hearst’ın hemen hemen hiç kamufle edilmemiş yaşamöyküsüydü. Welles bu filmin yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği gibi, senaryonun yazılmasına da katkıda bulundu ve başrolü kendisi oynadı. Bu film sinema gişelerinde olağanüstü bir gelir getirmemekle birlikte, aradan çok zaman geçmeden herkesin birbirine gizlice salık verdiği bir yapıt oldu. Dokuz dalda Oscar’a aday gösterilmekle birlikte, ancak en iyi orijinal senaryo dalında ödül alabildi. Bu yapıtın karamsar, karanlık ve gölgeli atmosferi, filmin 50’li yıllarda ortaya çıkan “film noir” denilen Kara Dizinin öncüsü olmasını sağladı. Welles geniş açılı objektif ve derin netliği kullanarak çektiği görüntülere yeni dramatik bir hava katabildi. Filmin geleneklere uymayan yapısı kısa zamanda bir ekol haline geldi. Welles, anlattığı öyküyü değişik insanların bakış açısından vermekle ve iç içe geçmiş geri dönüşlerle, konusuna büyük bir karmaşıklık kazandırdı.

40’lı ve 50’li Yıllarda: Welles, İkinci Dünya Savaşı’nda cephe tiyatrolarında gösterilmek üzere bir müzikal sahneye koydu ve Marlene Dietrich ile birlikte askerleri eğlendirmek için oynadı. Hollywood, geleneklere uymayan tarzıyla kısa zamanda adı “enfant terrible”e (Yaramaz Çocuk) çıkan Welles’i nereye koyacağını bilemedi. Ancak 1945’te The Stranger (Yabancı) adlı filmde, senaryoya sıkı sıkıya bağlı kalması koşuluyla, yeniden kendi yükümlülüğü altında yönetmen ve oyuncu olarak çalışması için Wells’e bir fırsat tanıdı. Bir zamanlar toplama kampında görevli olduğu için izini kaybettirmeye çalışan bir celladın öyküsünü anlatan bu film başarılı oldu. Welles bunun üzerine 1943-47 yılları arasında evli bulunduğu ikinci karısı Rita Hay-worth’u başrolde oynattığı The Lady from Shanghai (Şangaylı Kadın, 1948) adlı filmini çevirebildi. Ne var ki bu yapıt beklenen başarı çizgisine ulaşamadı. Welles, tiyatro oyunlarını sinemaya uyarlamakta daha şanslıydı. Macbeth’te (1948) Welles başrolü üstlenerek şeytani oyunuyla izleyicileri etkiledi. Genç bir uyuşturucu savaşçısıyla yaşlanmakta olan bir polis arasındaki ölümcül düelloyu konu alan Touch of Evil (Bitmeyen Balayı, 1958) adlı düşük bütçeli yapıt pek çok insana göre, Yurttaş Kane’den sonra Welles’in en iyi filmi sayılmaktadır. Welles, bu dönemde oyuncu olarak hem tiyatroda, hem de beyazperdede The Third Man (Üçüncü Adam, 1949) vb.] başarılar kaydetti.

1960’tan Sonra: Avrupa’da Benimsenmesi Welles’in çalışmaları Avrupa’da daha çok kabul görür. Burada Franz Kafka’nın romanından sinemaya uyarladığı Der Prozess (Dava, 1962) ve bir kalpazan konusundaki araştırmasını belgesel ile uzun metrajlı eğlendirici film arası bir karışımla sunduğu F for Fake (Kalpazan, 1973-75) adlı filmleri çevirdi. Yaşlılığında yaklaşılmaz ve kendini beğenmiş biri olarak kabul edilen Welles, Las Vegas’ta geçirdiği bir enfarktüs sonucu hayata veda etti.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Adolfo de la Huerta Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Adolfo de la HuertaAdolfo de la Huerta; (d. 1881, Hermosillo-ö. 9 Temmuz 1955, Mexico, Meksika), 1920’de geçici devlet başkanlığı yapan Meksikalı siyaset adamıdır.

Doğum yeri olan Sonora eyaletinde çeşitli görevlerde bulunduktan sonra, 1908’de siyasete atılarak Porfirio Diaz yönetimine karşı muhalefetin içinde yer aldı. Meksika Devrimi’ne katıldı ve 1917-20 arasında Sonora valiliği görevinde bulundu. Mayıs 1920’de Plutarco Elias Calles ve Alvaro Obregon’la birlikte Devlet Başkanı Venustiano Carranza’nın devrilmesinde önemli rol oynadı. Aynı yılın haziran-kasım ayları arasında geçici devlet başkanlığı görevini yürüttü.

Obregon’un devlet başkanlığı sırasında maliye bakanı olarak (1920-23) Meksika’nın mali durumunu güçlendirmek için çalıştı. Obregon’un 1924 seçimlerinde Calles’i devlet başkanlığına aday göstermesi üzerine başlattığı silahlı ayaklanma birkaç ay içinde bastırıldı. Bunun üzerine yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Los Angeles’ta geçirdiği sürgün yıllarında (1924-35) geçimini şan dersleri vererek sağladı. Başkan Lâzaro Cârdenas’ın hakkındaki suçlamaları kaldırması üzerine 1935’te Meksika’ya döndü ve önemli bir diplomatik göreve atandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Victoriano Huerta Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Victoriano HuertaVictoriano Huerta; (d. 23 Aralık 1854, Colotlân, Meksika – ö. 13 Ocak 1916, El Paso, Texas, ABD), Meksika’yı diktatörlükle yöneten devlet başkanıdır (18 Şubat 1913-15 Temmuz 1914). Uyguladığı rejimle, bölünmüş devrimci güçlerin ortak bir muhalefet içinde birleşmesine yol açmıştır.

Eski diktatör Porfirio Diaz’a hayranlık duymakla birlikte bir süre liberal başkan Francisco Madero’nun yönetiminde görev aldı. Şubat 1913’te Mexico’daki askeri bir ayaklanmaya katılarak devlet başkanlığını ele geçirdi, meclisi dağıttı ve muhalefeti baskı altına aldı. Bu arada Venustiano Carranza, Alvaro Obregön, Pancho Villa ve Emiliano Zapata’nın önderlik ettiği devrim hızla gelişiyordu. Ülke içindeki bu olumsuz koşullara ek olarak ABD başkanı Woodrow Wilson’ın onu tanımayarak Veracruz’u ele geçirmesi ve hükümet karşıtı güçlere silah ulaştırılmasına izin vermesi karşısında İspanya’ya kaçtı. 1915’te ABD’ye gitti. Bir süre sonra, Meksika’da bir ayaklanma hazırladığı gerekçesiyle tutuklandı. Gözaltında tutulduğu Bliss Kalesi’nde öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Henry Hunt Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Henry HuntHenry Hunt;(d. 6 Kasım 1773, Upavon, Wiltshire – ö. 15 Şubat 1835, Alresford, Hampshire, İngiltere), radikal reformcu İngiliz siyaset adamıdır. Genel oy hakkını ve parlamentonun her yıl yeniden seçilmesini savunan konuşmalarıyla ünlüdür.

16 Ağustos 1819’da Manchester’daki St. Peter Alanı’nda seçim sisteminde reformu savunan 60 bin gösterici önünde yaptığı konuşmayla ülke çapında dikkatleri üzerinde topladı. Gösteri sırasında Hunt’ı ve reform yanlısı öteki önderleri yakalama girişimleri karışıklıklara ve şiddet olaylarına yol açtı. Silahsız 11 gösterici öldü, 500’ü de yaralandı. Hunt, Peterloo Katliamı adıyla anılan bu olayda yara almadı, ama başındaki beyaz şapka kılıçla delindi. Bu beyaz şapka daha sonra reform mücadelesinin simgesi oldu.

Hunt 1820’de yakalandı, yargılandı ve radikal görüşlerinden dolayı 2 yıl hapse mahkûm oldu. Ilchester Hapishanesi’ndeki yaşam koşullarını A Peep into Prison (Zindana Bir Bakış) adlı kitabında anlattı. Hapisten çıktıktan sonra, parlamento reformunu destekleyen konuşmalar yapmayı sürdürdü. 1830’da Lancashire’a bağlı bir işçi yerleşmesi olan Preston bölgesinden katıldığı seçimleri kazanarak parlamentoya girdi.

Hunt’ın önemli rol oynadığı reform mücadelesi 1832’de Reform Yasası’nın çıkarılmasıyla sonuçlandı. Orta sınıfa oy hakkı tanıyan ve oy kullanımını tek örnek koşullara bağlayan yeni yasaya göre yapılan 1832 seçimleri, bu reformun önderlerinden olduğu halde Hunt’ın parlamentodaki sandalyesini yitirmesiyle sonuçlandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Alberta Hunter Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Alberta HunterAlberta Hunter; (d. 1 Nisan 1895, Memphis, Tennessee – ö 17 Ekim 1984 New York, New York eyaleti, ABD), dinleyenleri coşturan ritmik ve güçlü üslubuyla 1930’larda uluslararası başarı kazanan ABD’li blues şarkıcısı.

On bir yaşında Chicago’ya giderek profesyonel şarkıcılığa başladı. 1920’lerde New York’a yerleşti. Orada popüler bir gece kulübü ve sahne sanatçısı olarak kendini kanıtladı. 1920’lerde düzenli olarak plak doldurdu ve bunların bazılarında üvey kız kardeşi Josephine Beatty’nin adını kullandı. Başta Fletcher Henderson olmak üzere Fats Waller, Eubie Blake, Louis Armstrong, Sidney Bechet gibi sanatçılar ona eşlik ettiler. Bu yıllarda besteler de yapmaya başlayan Hunter’ın, 1923’te Bessie Smith tarafından plağa okunan bestesi “Downhearted Blues” popüler müziğin klasikleşen parçalarından biri oldu. Hunter, Show Boat (Gösteri Gemisi) müzikali 1928-29’da Londra’da sahnelendiğinde Paul Robeson’la başrolleri paylaştı. 1930’larda sık sık Avrupa’ya giderek orada çalışmalar yaptı. II. Dünya Savaşı ve Kore Savaşı sırasında ABD askerlerine konserler verdi. 1954’te annesi ölünce, müziğe ara vererek hastabakıcılığa başladı. 1977’de yaş nedeniyle hastabakıcılıktan emekli olunca yeniden şarkıcılığa döndü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Ekmeleddin İhsanoğlu Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ekmeleddin İhsanoğlu

Ekmeleddin İhsanoğlu 2005 – 2014 yılları arasında İİt (İslam İşbirliği Teşkilatı) başkanlığı yapan Türk bilim insanı ve diplomattır. 26 Aralık 1943 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de doğdu ve eğitimini de yine bu kentte tamamladı. Türk kültürü, İslam tarihi ile ilgili pek çok esere imza atan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun eseleri Türkçe haricinde yabancı dillerde de yayınlanmıştır.

Mısır’da bulunan Ayn Şems Üniversitesi’de yer alan Fen fakültesinden mezun olduktan sonra akademik hayata atılmıştır. Akademik hayatına Mısır’ın İslam Dünyası için referans noktalarından birisi olan El-Ezher Üniversitesinde akademik hayatı başlamıştır.

El-Ezher Üniversitesi bünyesinde Osmanlı kültürü ve edebiyatı alanında çalışmalarda bulunan Ekmeleddin İhsanoğlu daha sonra doktorasını Ankara’da yapmış ve ardından da İngiltere’ye giderek çalışmalarına burada devam etmiştir.

1984 senesinde Profesörlük ünvanını alan Ekmeleddin İhsanoğlu tam 24 yıl boyunca İslam Konferansı Örgütünün “İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi” Genel Direktörülüğü görevini başarı ile ifa etmiştir.

1989 senesinde Türk Bilim Tarihi Kurumunda Kurucu Başkan olarak görev yapan Ekmeleddin İhsanoğlu ayrıca 1997 yılında Uluslararası Bilim ve Felsefe Tarihi Kurumu olan (IUHPS/DHS)’nin başkan yardımcılığı görevine de gelen Ekmeleddin İhsanoğlu 2001 yılında bu kurumun başkanlığına gelmiştir. 1998 yılında ise “Al Furqan Islamic Heritage Foundation” isimli kurumunda Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiştir.

Ekmeleddin İhsanoğlu 14 – 16 Haziran 2004 tarihinde yapılan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) nün seçimle iş başına gelen ilk Geneel Sekreteri olma başarısı da göstermiştir. Bu görevini de 30 Aralık 2013 tarihine kadar da başarı ile sürdürmüş ve halefi Suudi İyad Medeni’ye devretmiştir.

Birinci turu 10 Ağustos 2014 ikinci turu ise 24 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleşecek olan Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi için MHP ve CHP’nin ortak adayı olduğu 16 Haziran 2014 tarihinde kamuoyuna duyurulmuştur.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Çağlar Ertuğrul Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Çağlar ErtuğrulÇağlar Ertuğrul Türk dizi ve sinema oyuncudur. 5 Kasım 1987 tarihinde İzmir’de dünyaya gelmiştir. Çağlar Ertuğrul aktif olarak dizi ve reklam filmlerinde oyunculuk yapmaktadır.

Eğitim ve öğretim hayatını lis yıllarının bitişine kadar İzmir’de geçirmiştir. Bornova Anadolu Lisesi mezunudur. Mezuniyetinden sonra Koç Üniversitesi Makine Mühendisliğini kazanmış ve 2011 yılında da buradan mezun olmuştur.

Yakışıklı ve yetenekli oyuncularımızdan birisi olan Çağlar Ertuğrul 5 Kasım 1987 yılında İzmir ilimizde dünyaya gelmiştir.Ertuğrul sinema,dizi ve reklam oyunculuğu yapmaktadır. Üniversite yıllarında mühendislik eğitimi alırken bir çok tiyatro oyununda yer almış ve bu konuda kendisini hem eğitmiş hem de geliştirmiştir. Bu konuda Akademi 35 Buçuk Sanat EVi ile 3 MOTA Sanat Atölyesinde oyunculuk dersleri almıştır.

Çağlar Ertuğrul ilk defa 201 yılında bir sakız reklamında yer aldıktan sonra teknoloji firmalarının reklamlarında yer almaya devam etmiştir. İlk yer aldığı dizisi “Benim İçin üzülme” ile ekran karşısına geçmiştir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Robert E. Lee Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Robert E. LeeRobert E. Lee; (1807- 1870)

Amerika Birleşik Devletleri’nin en ünlü komutanlarından biridir. 1861 İç Savaşı’nda Güneyli kuvvetlerin başında Kuzeyliler’e karşı çarpışmış, emrindeki kuvvetlerin azlığına rağmen büyük başarılar kazanmıştır.

Robert Lee, tanınmış bir asker ailesinin oğluydu. West Point Askeri Akademisi’nden mühendis olarak çıktıktan sonra, 1846 Amerika – Meksika Savaşı’nda büyük yararlık gösterdi, üç rütbe birden ilerledi. Savaştan sonra da mühendislik bilgilerini ilerletmek için çalıştı. 1852’de askeri Akademiye müdür oldu. 1861 ‘de köleliğin kaldırılmasını isteyen Kuzeylilerle köleliğin devamına taraftar olan Güneyliler arasında savaş çıkınca, Lee, Güneyli kuvvetlerin başında görev almıştı. Kendisi, Güneyli olmasına rağmen, köleliğin aleyhindeydi; savaş başlamadan birkaç yıl önce, kendi kölelerini serbest bırakmıştı.

Güneyliler’in yenilmesiyle, köleliğin kaldırılmasıyla biten bu savaştan sonra da, General Lee iki taraf arasındaki düşmanlığın giderilmesi için de çok çalışmış, “Çocuklarımızı Kuzeyli, Güneyli olarak değil, birer Amerikalı olarak yetiştirelim” demiştir.

Robert Lee ödevine çok düşkün, dürüst, çalışkan bir adamdı. Oğullarından birine yazdığı mektupta şöyle der: “Ödev dilimizdeki en kutsal sözdür. Her şeyde ödevini yerine getir.”

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Erich Ludendorff Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Erich LudendorffErich Ludendorff; (1865 – 1937)

Büyük Alman askeridir. Doğu Prusya’da Kruszewnia’da doğdu. Bütün asilzade subaylar gibi kurmay sınıfına ayrıldı, Berlin Harb Akademisi’nde, stratejik savaşın ünlü nazariyecisi Mareşal von Schlieffen’in en kabiliyetli öğrencisi oldu. Hocasının fikirlerini, kendi buluşlarıyla birleştirerek, Birinci Dünya Savaşı’nda uyguladı.

Savaş başladığında Ludendorff henüz general olmuştu. Liege vuruşmasında gösterdiği büyük başarı üzerine Kayser II. Wilhelm’ in dikkatini çekti, Doğu (Rus) cephesi başkomutanı Mareşal von Hindenburg’a kurmay başkanı olarak verildi. Ludendorff, milyonluk Rus ordular grubunu Doğu Prusya’da Mazurya bataklıklarına gömerek, Schlieffen’in taktik nazariyelerinin tatbikatını bütün dünyaya gösterdi. 1916’da von Hindenburg Alman orduları genel kurmay başkanı olunca, von Ludendorff, onun muavini oldu; rütbesi orgeneralliğe çıkarıldı. Bundan sonra Merkezî imparatorluklar’da savaşın kaderi, 2 yıl von Ludendorff’un elinde kaldı. Hindenburg, sadece muavininin plânlarının tatbikini emretmekle yetindi; savaşın gerçek sevk ve idaresini ona bıraktı.

İtilaf Devletleri’nin sayıca üstünlükleri karşısında Ludendorff, savaşın kazanılmasına imkan olmadığını, 1918 ağustosunda Kayser’e bildirdi. Ekimde, Müttefikler’in eline geçmemek için tarafsız İsveç’e sığındı. Ertesi yıl Almanya’ya döndü. Sivil olarak siyasete atıldı. Kralcı, aşırı ırkçı, milliyetçi olarak, cumhuriyet idaresine karşı amansız bir savaşmaya girişti; iktidarı ele geçirmeye hazırlanan Hitler‘le işbirliği yaptı. 1923’te Hitler‘le birlikte tevkif edildiyse de, büyük şöhreti dolayısıyla serbest bırakıldı. Bundan sonra gerek nazariyede, gerek tatbikatta uyuşamadığı Hitler’le bozuştu. Hitler iktidara gelince, gölgede kaldı.

Ludendorff, “Topyekûn Savaş” adlı ünlü eserinde nazariyelerini, tutumunu anlatır. Bütün askeri tarihçiler Ludendorff’u Prusya askerlik sanatının en büyük dehalarından biri sayarlar.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Julie Andrews Kimdir

Julie Andrews - Neşeli HayatlarJulie Andrews, İngiliz tiyatro ve sinema oyuncusu (Wallon-on-Thames 1935).Asıl adı: Julia Elizabeth Wells.

12 yaşında, London Hippodrome’da ilk kez seyirci karşısında şarkı söyledi. 1953’te Cinderella’da başrol oynarken The Boy Friend’in (Erkek Arkadaş) başarılı yönetmeni Vida Hope tarafından keşfedildi. New York açılışında müzikal oyunun kadın başrolü ona verildi.

1956 başlarında Maxwell Anderson’un High Tor (Yüce Tepe) oyununun müzikli uyarlamasında, Bing Crosby ile başrolü paylaşırken televizyonda ilk kez görüntülendi; aynı yıl G.B. Shaw’ın Pygmalion oyununun müzikal uyarlanması My Fair Lady’nin Broadway açılışında bir anda yıldızlaştı ve tüm eleştirmenlerin hayranlığını kazandı. 1958’de, aynı rolü Londra’da yeniden canlandırdı. 1960′ ta, Lerner ve Loewe’in Camelot’u ile ABD’ye geri döndü. 1964’te, Mary Poppins adlı müzikal filmdeki rolüyle, en iyi kadın oyuncu “Oscar“ını kazandı. 1950 ve 1960’larda müzikli güldürülerde oynadığı başarılı rollerle yıldız sanatçı olarak tanındı. Öteki başlıca filmleri: The Americanization of Emily (Emily’nin Amerikanlaştırılması) 1963, The Sound of Music (Neşeli Günler) 1965, Torn Curtain (Esrar Perdesi) 1969, Ten (On) 1978, Victor/Victoria (1982), That’s Life (1986), Deut for One (Tek Kişilik Düet) 1987.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , ,

John Maynard Keynes Hayatı

John Maynard KeynesJohn Maynard Keynes, İngiliz iktisatçısı (Cambridge 1883 – Sussex/ Tilton 1946). King’s College’da (Cambridge) matematik eğitimi gördü. Ayrıca ekonomi dalında da eğitimini sürdürdü. 1906-1908 arasında Hindistan’da görev yaptı. Dönüşte Cambridge eğitim kadrosuna katılarak ekonomi ve para konularında ders verdi. 1913-1914 arasında Hindistan Para Piyasası ve Maliyesi’ndeki Kraliyet Kurul üyeliğini yürüttü. 1915-1919 arasında İngiliz maliyesine hizmet etti. 1919’da Paris Barış Konferansı’na Hazine Temsilcisi olarak ve Yüksek Ekonomi Kurulu’na Maliye Bakanı adına katıldı. Aynı yıl The Economic Consequence of the Pieca (Barışın Ekonomik Sonuçları) adlı kitabını yayımladı.

Versailles Antlaşması’nın tazminat maddelerini protesto etmek için Kurul’dan çekildi. 1921-1938 arasında National Mutual Assurance Society’nin (Ulusal Karşılıklı Sigorta Derneği) Başkanlığı’na seçildi ve bir yatırım şirketi kurdu. 1936’da en önemli ekonomi eseri olan The General Theory of Employment, Interest and Money (İş, Faiz ve Paranın Genel Kuramı) eserini yayımladı. 1929-1931 arasında Macmillan Maliye ve Endüstri Kurulu’na üye oldu. 1940′ ta Hazine Danışma Kurulu’na atandı. Aynı yıl How to Pay For the War (Savaşın Bedeli Nasıl Ödenir) adlı eserinde, savaş dönemi enflasyonundan kaçınmak için kaydırılmış ya da zorunlu tasarruflar sistemini ve savaş sonrası olası piyasa durgunluğuna karşı ekonomiyi yalıtmak gerekliliğini öneriyordu.

1941’de İngiltere Bankası Müdürlüğü’ne getirildi. 1942’de baron unvanı aldı. 1944’te Bretton Woods’da (New Hampshire) toplanan Birleşmiş Milletler Para ve Maliye Konferansı’na İngiliz Kurulu Başkanı olarak katıldı. 1945’te İngiliz-Amerikan borçlarının başarabuluculuğunu yaptı. Son yıllarında IMF (Uluslararası Para Fonu) ve Dünya Bankası’nın yöneticiliğine getirildi.

Başlıca eserleri: Indian Currency and Finance (Hindistan Para Piyasası ve Maliyesi) 1913, A Treatise on Probi-bility (Olasılıklar Üzerine İnceleme) 1921, A Revision of the Treaty (Antlaşmanın Gözden Geçirilişi) 1922, Monetary Reform (Parasal Reform) 1923, A Short View ofRussia (Sovyetlerle İlgili Kısa Bir Görüş) 1925, A Treatise on Money (Para Üzerine İnceleme) 1930, Essays in Biograhy (Biyografi Biçiminde Makaleler) 1933.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Józef Piłsudski Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Józef Piłsudski; ( 1867 – 1935)

Polonyalı tanınmış bir komutan ve devlet adamıdır. Yurdunun bağımsızlığı için çalışmış, I. Dünya Savaşı’ndan sonra hür Polonya devletinin başkanı olmuştur.

Pilsudski Zulowo’da doğdu, Wilno’da, Harkov’da okudu. 1887;de Çar aleyhine girişilen bir ayaklanmaya öncülük ettiği için beş yıl Doğu Sibirya’da sürgünde kaldı. 1892’de Wilno’ya döndü, Polonya Sosyalist Partisi’ni kurdu, 1894’te de «Robotnik (İşçi) gazetesini çıkarmaya başladı Gazete gizli olarak basılıp satılıyordu. Pilsudski, cesareti, neşesi, kuvveti sayesinde kısa zamanda halkın sevgisini kazandı. Pilsudski artık Rus hükümetiyle açıkça savaşmaya başlamıştı Millet silâhlanmış, hükümet kuvvetlerine karşı koyuyor, şehirlerde sık sık kanlı çarpışmalar oluyordu. 1900′ de Pilsudski ile karısı tevkif edildiler. Pilsudski, Varşova kalesindeki meşhur «Onuncu Paviyon» hücresine hapsedildi. Ertesi yıl deli raporu alarak hastaneye nakledildi. Arkadaşları bundan faydalanarak 1 mayıs 1901’de Pilsudski’yi kaçırdılar.

Pilsudski bir süre Londra’da kaldı. 1902’de yurduna döndü. Rus-Japon Savaşı’ndan faydalanarak Polonya’yı bağımsızlığa kavuşturmak istedi. Bu isteğini gerçekleştirebilmek için Japonya’ya gitti. Japon hükümetinden yardım alabileceğini umuyordu; umudu boşa çıktı. Pilsudski, 1905’ten sonra karargâhını Lwow’a nakletti. Bir özel ordu kurmak istiyordu. Bir ele askeri okul açılmış. Pilsudski’nin taraftarları bu okulda eğitim görmeye başlamışlardı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamak üzere olduğunu sezen Pilsudski, Avusturyalıların Ruslar’ı, Fransızlar’ın da Almanlar’ı yeneceklerini umuyordu. Savaş başlayınca askerleriyle birlikte Avusturya’nın tarafını tuttu Rusya yenildikten sonra Pilsudski bu defa ela Almanya ile Avusturya’nın aleyhine döndü Bir yandan da Fransa ve İngiltere’yle dostluk kurmaya çalışıyordu.

1916’da Polonya bağımsızlığını kazanınca, Pilsudski yeni kurulan hükümete savunma bakanı oldu. Kısa bir süre içinde Polonya ordusunu yeni baştan kurdu.. 191 8’den 1922’ye kadar Cumhurbaşkanı olarak kaldı. 1923 yılında hükümetle arası açılınca, görevinden ayrıldı. 1926’da yeniden ordunun başına geçti. 1926-28, 1930-31 yıllarında da Başbakan olarak, sıkı bir idare kurdu, devleti diktatör yetkisiyle yönetti.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Genç William Pitt Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

William Pitt; (1759 – 1806)

Ünlü bir İngiliz devlet adamıdır. Yukarıda adı geçen William Pitt’in oğludur. Öğreniminin yanı sıra kendi ele çok çalışarak geniş bilgi edindi, 22 yaşında Parlâmento’ya girdi, 23 yaşında maliye bakanı oldu. 1783’te de, 24 yaşındayken, Kral III. George onu başbakanlığa getirdi.

William Pitt, başbakanlığı sırasında, sıkı mali tedbirler aldığı gibi, Parlâmento’nun iç bünyesinde de ıslahat yapılmasına çalıştı. Kanada’nın kısmen bağımsızlık kazanmasını da sağladı. Pitt’in nüfuzu günden güne artıyordu, hele Kralın akli muvazenesinin bozuk olduğu anlaşılınca, devletin idaresiyle doğrudan doğruya meşgul olmaya başladı. 1793’te Fransa İngiltere’ye savaş açınca Pitt, İngiltere’de de bir ihtilâlin patlak vermesinden korkarak sıkı güvenlik tedbirlerine başvurdu. Bu arada, hazinedeki paraları İngiltere’nin müttefiklerine yardım için harcaması, iktisadi bir buhranın çıkmasına yol açtı. Öte yandan, İrlanda’nın karışık durumu Pitt’i endişelendiriyordu. Burada çıkabilecek ihtilâli önlemek için İrlanda ile İngiltere’yi birleştirmeyi düşündü. Kral buna razı olmayınca Pitt istifa etti. Daha sonra İngiltere ile müttefiklerinin Austerlitz Savaşı’nda Fransızlar’a yenildiklerini öğrenince, üzüntüden öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Dino Zoff Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Dino Zoff; Dino Zoff, futbol yeteneği ile dünya çapında tanınan en büyük kalecidir. Üç kez FIFA Dünya Kupa-sı’nda italya kalesini korudu ve takımının 1982’deki kupa sevincine ortak oldu. İtalya ligi maçları, Dünya Kupası’nı kapsayan periyotta 1.142 dakika kalesinde gol görmeyerek bir rekora imza attı. 14 yaşında 1.49 m boyunda iken, İnter Milân ve Juventus kulüplerine başvuran ve boyunun kısa olması nedeniyle reddedilen Zoff, 5 yıl sonra kasaba takımı olan Marianese’de göründü. 5 yıl içerisinde 33 cm uzayarak 1.82 m’ye ulaşan boyu ona Seri A (İtalya Futbol Ligi)’nın kapısını açmaktaydı. Motor tamirciliğini bırakarak kendisini tamamen futbola adayan Dino Zoff, sahneye ilk 24 Eylül 1961 yılında Udinese forması ile çıktı ve kalesinde gördüğü 5 golle hem takım arkadaşlarının hem de kulübün büyük tepkisini çekti.

1962 sezonunda Udinese’de başarılı bir grafik çizen Dino Zoff, 1963 yılında Mantoya Kulübü’ne transfer oldu. Güven veren oyunu ona İtalya millî takımının yolunu açtı. Onun ismi İtalya Dünya Kupası takımında Albertosi, Anzolin ve Pizzaballa ile birlikte anılıyordu.

1966 yılında Anna-Maria ile evlenen ve 1967 yılında ilk çocuğu Marco’nun doğum sevincini yaşayan İtalyan kaleci, aynı yıl Napoli takımı ile sözleşme imzaladı. 1968 yılında İtalya’nın Avrupa Şampiyonası yarı finalinde Bulgaristan’la yaptığı ve 2-0 İtalya’nın kazandığı maçta ilk kez uluslararası arenaya çıktı. Finale İtalya ve Yugoslavya çıkmış o da bu süreçte İtalya’nın kalesine ipotek koymuştu. Yugoslavya’yı yenerek Avrupa şampiyonluğuna ulaşan İtalyan takımının fotoğraflarında büyük bir yıldız olarak yer aldı. 1972 sezonunda transfer olduğu Juventus ile büyük başarılara ortak oldu. 1973, 1975, 1977, 1978, 1981, 1982 yıllarında İtalya şampiyonluğu, 1977 yılında UEFA Kupası, 1979 ve 1983 yılında İtalya Kupası sevinçlerinde baş köşedeydi. 22 yıllık Seri A kariyerinde toplam 570 maç oynadı. İtalya milli takımında 1968 yılından 1982 yılına kadar toplam 112 kez yer aldı ve bunların 59’unda takımının kaptanlığını da üstlendi, İtalya’nın katıldığı 1974, 1978 ve 1982 FIFA Dünya Kupaları’nda kaleyi o korudu ve İtalya’nın 1982 dünya şampiyonluğunda önemli pay sahibiydi.

1988 yılında Juventus’ta kaleci antrenörlüğü yapmaya başlayan Dino Zoff, 1988 Seul Olimpiyatlarında İtalya takımının başındaydı ve dönüşte Juventus onu menajerliğe getirdi. Juventus’u Uefa Kupası ve İtalya Kupası’na taşıyan Zoff, 1990-1994 yıllarında Lâzio, 1998-2000 yılında İtalya milli takımını çalıştırdı. 2000 Avrupa Şampiyonası finalinde Fransa ile karşılaşan ve David Trezeguet’nin altın golüyle, Fransa’nın şampiyon olduğu maçta İtalya kulübesindeydi. 2001 yılında yeniden Lâzio’ya döndü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Franz Beckenbauer Hayatı

Franz BECKENBAUER

Franz Beckenbauer, şüphesiz dünyanın gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından ve antrenörlerinden birisidir.

Alman oyuncu 11 Eylül 1945 yılında Münih’te dünyaya geldi. Futbol kariyerine ilk adımı 9 yaşındayken SC Münih 06 takımına girerek başladı ve 1958 yılında Bayern Münih onu keşfederek 13 yaşındayken alt yapısına aldı. Bayern Münih’te sahneye ilk çıkışı 9 Haziran 1964 yılında FC St. Pauli ile oynanan bölgesel lig maçında gerçekleşti ve 1964-65 sezonunda Bayern Münih’in A kadrosuna seçilerek Bundesliga (Alman Futbol Ligi)’ya adımını attı. Uluslar arası arenaya ilk çıkışı 26 Eylül 1965 yılına rastlamaktadır. 1966 yılında FIFA Dünya Kupası’nda Almanya’nın İsviçre’yi 5-0 yendiği maçta attığı iki golle dikkatleri toplayan Beckenbauer, İngiltere ile Wembley’de oynanan final maçında takımıyla birlikte sahadaydı ama o gün top onları değil ingilizleri sevmişti. 21 yaşında Alman milli takımı ile Dünya Kupası Finali’nde oynamak onun için büyük bir başarıydı. 1970 Meksika Dünya Kupası’nda Almanya ondan çok şeyler bekliyordu. İtalya ile oynanan yarı final maçında İncinmiş koluna aldırmadan sahaya çıktı ama onun güzel futboluna rağmen Almanya maçı 4-3 kaybetti ve kupayı 3. sırada tamamladı.

Defansın arkasında libero mevkiinde oynayan Franz Beckenbauer, takımını atağa kaldıran, top rakip sahadayken gol atmayı düşünen ve ataklar sonrasında hızla geriye dönerek âdeta sahada basmadık yer bırakmayan bir futbolcuydu.

1974 Almanya Dünya Kupası’nda, “kendi evinizde oynamak ve taraftarlarınızın sizden kazanmanızı beklediğini bilmek üzerimizde büyük bir baskı oluşturuyor” diye konuşan ünlü futbolcu, Almanya’nın dünya şampiyonu olmasında büyük pay sahibiydi. 1977 yılında New York Cosmos takımına transfer olan Beckenbauer, 1980-82 sezonunda Hamburg’da oynadı ve 1983 yılında Cosmos’a yeniden döndü ve Temmuz 1984 yılında futbola, antrenör olarak hizmet etmeye başladı.

424 kez Bundesliga, 103 kez Alman millî takımında oynayan ve 14 gol atan, birer kez Dünya Kupası şampiyonluğu, ikinciliği ve üçüncülüğü elde eden, 78 Avrupa Şampiyonası’nda yer alıp 6 gol kaydeden ve birçok zafer sevinci yaşayan futbolcu Beckenbauer’in, antrenörlük kariyeri de dikkate değerdir. Antrenörlük kariyerinde ilk önemli başarısını Alman milli takımını 1986 yılında Dünya Kupası ikincisi yaparak elde etti. 1998 yılında Avrupa Şampiyonası yarı finalin-

den elenen panzerler, Beckenbauer’in yönetimi ve kaptanlığında 1990 İtalya Dünya Kupası’nı kazandı.

1998 yılında Bayern Münih’e başkan olan Franz Beckenbauer, bu görevi Alman Futbol Federasyonuna ikinci başkan olana kadar sürdürdü ve Almanya’nın 2006 Dünya Kupası’nı organize etme hakkı elde etmesinde önemli bir rol oynadı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Diego Maradona Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Diego Maradona; Arjantin’de biftek, kadın ve karamelâlı tatlı gibi asla kaybolmayacak eğilimlerden biri de futboldur. Kötü ekonomisine rağmen gelişmiş bir futbol kültürü bulunan Arjantin’de insanlar bir futbolcuya karşı, asla ölmeyecek bir sevgi besliyorlar. Bu futbolcu Diego Armando Maradona’dır.

30 Ekim 1960 tarihinde dünyaya gelen Maradona’nın küçüklüğündeki en büyük dostu futbol toplarıydı. Kendisinden yaşça ve boyca büyüklerle sokaklarda futbol oynar ve onları kendisine hayran bırakırdı. Arjantinos Juniors’un genç takım antrenörü Francis Cornejo’nun, onun yeteneğinden hiçbir şüphesi yoktu ve yaşı küçük olmasına rağmen takımına aldı. Maradona’nın ona hediyesi 136 maçlık yenilmemezlik oldu. O henüz 15 yaşındaydı ama bir stardı. Maradona, Arjantinos Juniors’ta 1976’dan 1981 yılına kadar 166 kez forma giydi ve 116 gole imzasını attı.

Arjantin milli takım formasını 3 Nisan 1977’de bir dostluk maçında giydi. Dünya Kupası’na hazırlanan Arjantin takımının teknik direktörü Cesar Luis Menotti 17 yaşındaki genç yeteneği kadroya aldı, fakat yaşının çok küçük olması nedeniyle ilk zamanlarda fazla şans vermedi. Diego, 1979 FIFA Gençler Dünya Şampiyonası’nda Arjantin formasıyla dünya arenasındaki ilk sahnesini sergiledi ve takımının kupayı kazanmasında başaktör oldu. 1981-1982 sezonunda Arjantin’in en büyük kulüplerinden Boca Juniors’a transfer olduğunda 21 yaşındaydı ve ilk sezonunda takımıyla şampiyonluk sevinci yaşadı. Bir sezon sonra İspanya’nın ünlü takımı Barselona ona Avrupa’nın kapılarını açtı. Barselona’da 2 sezon geçiren Maradona 58 maçta 38 gol kaydetti.

1984 yılında İtalya’nın Napoli takımına transfer olan Arjantinli yıldız, artık tüm dünya tarafından hayranlıkla izlenen bir futbolcuydu. 1991 yılına kadar Napoli forması giyen Maradona, 259 maçta 115 gol kaydetti. Napoli ile 2 kez İtalya şampiyonluğu, 1 kez UEFA Kupası ve 1 kez de İtalya Kupası’nı kazandı.

1986 Meksika Dünya Kupası’nda fırtına gibi esti. Maradona İtalya ağlarına 5 gol bıraktı, İngiltere (çeyrek final) ve Belçika’ya (yarı final) 2’şer gol kaydetti ve finalde 3-2 Almanya galibiyetindeki katkısıyla dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu gösterdi. 1990 Dünya Kupası’nda Arjantin’in ikinciliğinde payı büyüktü. Maradona 1994 Dünya Kupası’nda Arjantin’in Yunanistan ve Nijerya maçlarını kazanmasında önemli rol oynadı. Fakat doping testinde uyarıcı ilâç kullandığı tespit edilince yarışmadan çıkartıldı. Arjantin milli takımında 1977-94 yılları arasında 91 kez forma giyip 34 gol kaydetti. Dört Dünya Kupası’nda 21 maç oynadı.

1992-93 sezonunda Napoli’den Sevilla’ya transfer olan Maradona 29 maçta 7 gol attı. 1993-94 sezonunda Newell’s Old Boys takımına gitti, ama 5 maçta hiç gol kaydedemesi nedeniyle 1994 yılında futbolculuk yaşamına ara vererek Mandiyu De Corrientes Kulübü’ne teknik direktör olarak gitti. Ertesi sezon Racing Club de Avellaneda’yi çalıştıran Maradona teknik direktör olarak başarılı olamadı. 1995-97 arasında tekrar Boca Juniors forması giyen oyuncu futbola bu kulüpte veda etti.

Maradona’nın aldığı ödüller

1979, 1980, 1981 yılında Arjantin Futbol Yazarları tarafından “Yılın Futbolcusu”,
1979, 1980, 1981, 1986 yıllarında Arjantin Spor Yazarları tarafından “Yılın Futbolcusu”,
1979, 1980, 1986 yıllarında “Arjantin Yılın Spor Adamı”,
1979, 1986, 1989, 1990, 1992 “Güney Amerika Yılın Futbolcusu” (El Mundo, Caracas),
1986 “Altın Top” (FIFA Dünya Kupası),
1986 “Avrupa’nın En iyi Futbolcusu” (France Football), 1986, 1987 “Dünyanın En iyi Futbolcusu” (Onze)
1996 “Yılın Altın Topu” (France Football),
1999 “Yüzyılın Sporcusu” (Arjantin Spor Yazarları).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Michel Platini Hayatı

Michel Platini; Fransa’nın doğusunda küçük bir kasaba olan Joeuf’ta 1955 yılında doğdu. Futbola ilk olarak AS Joeuf Kulübü’nde 1966 yılında başladı ve 4 sezon bu takımın formasını giydikten sonra 1972’de AS Nancy-Lorralne’ye transfer oldu. Lorraine ile 1978 yılında Fransa Kupası’nı kazandı. Futbolculuk yaşamı boyunca Fransa milli takımı ile Dünya Kupası kazanmayı arzulayan Plâtini bu hayaline hiçbir zaman ulaşamadı. ilk kez 1978 Dünya Kupası’nda forma giydiğinde 23 yaşındaydı ve 10 numaralı ünlü forması sırtındaydı. Fransa kupaya ilk turda veda etti.

1979-82 yılları arasında AS Saint-Etienne Kulübü’nün formasını giyen Plâtini, 1981 yılında Fransa Ligi şampiyonu, aynı yıl Fransa Kupası ve 82’de yine Fransa Kupası’nı kazandı.

İspanya 1982 Dünya Kupası’nda oynadığı futbolla göz doldurdu. Sevilla’da oynanan Fransa-F. Almanya yarı final maçı hâlâ hafızalarda durmaktadır. Maçta penaltıdan takımına gol kazandıran ve tüm yeteneğini sergileyen oyuncunun çabalarına karşın F. Almanya üst tura çıkarken, Fransa dünya dördüncülüğünü elde etti. Plâtini’nin Dünya Kupası’nda gösterdiği futbol ona Juventus’un (İtalya) kapılarını açtı. 1982 yılından 1987 yılına kadar siyah beyazlı formayı giyen Plâtini, 1983 yılında İtalya şampiyonluğu, İtalya Kupası ve Avrupa Kupası sevinçleri yaşarken, ligde attığı 16 golle İtalya Ligi Seri A’da gol krallığını elde etti.

1984 yılında Juventus ile İtalya şampiyonluğu dışında UEFA Kupası ve Süper Kupa kaldıran Fransız futbolcu bu yılda attığı 20 golle ikinci kez İtalya Gol Kralı oldu. Aynı yıl Avrupa şampiyonluğunu kazanan Fransa milli takımının en değerli oyuncusuydu.

1985 yılında Juventus’un Avrupa Kupası, Uluslar Arası Kupayı kazanmasında başrolde yer alan Plâtini, bu sezonda 18 gol atarak İtalya Ligi’nde üst üste 3 kez gol krallığı unvanına sahip oldu. Aynı yıl Fransa’nın Uluslar Arası Milletler Kupası’nı kazanan takımda yer alan Plâtini 86 Meksika Dünya Kupası’nda da Fransa ile 3,’lük sevincine ortak oldu.

1986 yılında Juventus ile İtalya şampiyonluğu sevinci yaşayan Michel Plâtini ertesi sezon futbola veda etti ve Fransa milli takımının başına getirildi. Plâtinili Fransa kötü maçlar çıkartırken, İsveç’in organize ettiği 1992 Avrupa Şampiyonası’nı kazandı.

Michel Plâtini 1998 Dünya Kupası’nın Fransa’da düzenlenmesi konusunda çalışmalarıyla önemli bir pay sahibi oldu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Ünlü Futbolcu Pele Hayatı

PELE

“Futbolun Babası”, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu. Dünya rekorlarını altüst eden, Brezilya ile 3 Dünya Kupası kazanan “Yüzyılın En Büyük Futbolcusu” (1999 Uluslar Arası Olimpiyat Komitesi; IOC) seçilen Pele, 23 Ekim 1940 tarihinde Tres Coraçoes’te doğdu. Ailesi ona “Edson Arantes Do Nascimento” ismini vermişti ama dünya onu “Pele” ismi ile tanıdı.

Top tekniği ve hızı ile rakiplerinin korkulu rüyası olan Pele 15 yaşındayken Santos Kulübü’ne transfer oldu. ilk resmi maçını FC Corinthians takımı ile 1956 Eylül ayında oynadı ve efsane doğdu. 1956 yılında Sao Paulo Eyalet şampiyonu olan Santos’un en genç oyuncusuydu. Ertesi sezon 17 golle Sao Paulo Ligi’nde gol krallığına ulaştı. Gözleri kamaştıran tekniği ve müthiş hızı ile gol yollarında çok etkiliydi.

1958 yılında Santos, Sao Paulo Eyalet şampiyonluğunu kazanırken, 58 gol atarak herkesi kendisine hayran bırakan 18 yaşındaki efsane omuzlardan inmiyordu. 1959 yılında Amerika Kupası finalinde oynadı, aynı yıl 45 golle bir kez daha gol krallığı koltuğuna oturdu. Her geçen yıl futbolu daha da güzelleşen Pele, 1960’ta 33, 61’de 47, 62’de 37, 63’te 22, 64’te 34 ve 1965 yılında 49 gol atarak üst üste 9 yıl Sao Paulo Ligi gol kralı olurken; Santos 1960-1973 yılları arasında 9 kez ligi şampiyon bitirdi, 2 kez Libertadores Kupası, 5 kez Brezilya Kupası ve 2 kez de Dünya Kulüpler Kupası şampiyonluğunu kazandı. Pele 1969’da 26, 1973 yılında da 11 golle toplam 11 kez gol krallığına ulaştı.

1975 ile 1977 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nin New York Cosmos takımında forma giydi ve 1977’de takımıyla birlikte ABD şampiyonluğunu kazandı ve aynı yıl futbola veda etti. Pele, Brezilya milli takımının elde ettiği başarılarda da önemli pay sahiplerinden birisiydi. Peleli Brezilya 1958 İsveç Dünya Kupası, 1959 Amerika Kupası, 1962 Çin Dünya Kupası ve 1970 Meksika Dünya Kupası’nı kazandı. Brezilya milli takımı formasını 92 maçta giyen Pele, toplam 97 gole imzasını atarak ülkesinin en çok gol atan oyuncusu oldu.

Futbolculuk yaşamı boyunca 1363 maç oynayan efsane futbolcu, attığı 1281 golle tüm zamanların en çok gol atan oyuncusu unvanına da sahip.

1970 yılında Breziyla başkanı, Pele’yi “Ulusal Hazine” olarak ilân ederken, Santos Kulübü 19 Kasım’ı “Pele Günü” olarak kutlamaya başladı. Pele futbolu bıraktıktan sonra ülkesinin Birleşmiş Milletler (UN) ve UNICEF elçiliği görevlerinde bulundu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Bobby Charlton Hayatı ve Spor Kariyeri

Bobby Charlton; Münih hava faciasının kurtulanlarından, FIFA Dünya Kupası kazananı, İngiliz imparatorluğu’nun kurtarıcısı büyük oyuncu, futbolun bir numaralı gerçek elçisi, Bobby Charlton.

Çok güçlü ve çok yönlü bir futbolcu olan Charlton, göze hemen çarpan bir futbol tekniğine sahipti ve iyi bir dağıtıcıydı. Milimetrik pasları ile takım arkadaşlarını ve rakibini sıkça şaşırtırdı. 1.73 metre boyundaydı ve gol bölgelerinde de oldukça etkiliydi. 106 uluslar arası müsabakada İngiltere’yi temsil etti ve bu maçlarda kaydettiği 49 golle, hâlâ kırılamayan bir rekora imza attı. Charlton 11 Ekim 1937 yılında İngiltere’nin Kuzeydoğusu’ndaki Ashington kasabasında dünyaya geldi. Doğu Nortumberland Okulunu temsil ettiği bir futbol maçında Manchester United menajeri Matt Busby tarafından keşfedildi ve ilk kontratını 15 yaşındayken yaptı. Gençler ve Amatör takımlarında oynadıktan sonra 1953 yılında sahneye çıktığı ilk profesyonel maçında, Charlton Athletic takımına 2 gol atarak takımının karşılaşmayı 4-2 kazanmasında başaktör oldu. Manchester United’ın şampiyon olduğu o sezonda, sol açık mevkiinde oynadı ve 14 maçta 10 gol kaydetti. Wembley Kupası finali ve Avrupa Kupası yarı finalinde taraftarlar üstün yeteneklerini görme fırsatı yakaladı. Fakat kader, büyük bir trajedi ile, futbolla onun arasına girdi. 6 Şubat 1958 yılında yaşanan Münih hava kazasında, takımın kurtulan 8 oyuncusundan birisiydi. Psikolojik yıkım yaşayan 20 yaşındaki ünlü oyuncu, bu olaydan 5 yıl sonra 1963’te FA Kupası final maçında sahaya çıktı ve takım maçı kazandı.

1965 ve 1967 sezonlarında formunu yakalamaya çalışan Charlton, Münih faciasından 10 yıl sonra Manchester United’ın Avrupa Kupası Finalinde Benfica’yı Wembley stadında 4-1 ‘lik sonuçla yendiği maçta birinci ve sonuncu golleri atarak, bir İngiliz kulübü tarafından ilk kez bu kupanın kazanılmasında başrol oynadı. 1972 sezonu sonuna kadar Manchester United formasıyla büyük başarılara imza atar Charlton, futbol yaşamının son iki sezonunu oyuncu-menajer olarak Preston North End Kulübü’nde sürdürdü. Bu kulüplerde toplan 751 maçta sahaya çıkan İngiliz oyuncu, toplam 245 gol attı.

Manchester United ile birlikti 1968’de Avrupa Kupası, 1957 1965, 1967 yıllarında İngiltere lig şampiyonluğu, 1963 yılında da FA Kupası başarılarında yer aldı. İngiliz milli takımında toplam 106 maç yapan unutulmaz oyuncu, 49 gol kaydetti. Charlton milli takımıyla birlikte 1966 FIFA Dünya Kupası ve 1968 yılında da Avrupa Şampiyonası üçüncülüğü sevinçlerini paylaştı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Benjamin Disraeli Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Benjamin Disraeli; (1804-1881)

Musevi asıllı bir İngiliz devlet adamıdır. Londra’da doğdu. Isaac Disraeli adındaki tanınmış bir edebiyatçının oğludur. Bütün aile 1817’de dinlerini değiştirerek Hristiyan olmuştur. Benjamin önceleri özel bir öğrenim görmüş, sonradan hukuk okuluna girmiştir.

Bir yandan hukuk öğrenimi yaparken bir yandan da edebiyatla ilgilenen Benjamin Disraeli bu sıralarda «Vivian Grey» adlı bir roman yazıyordu. Yirmi iki yaşındayken yayınladığı bu eseri ona büyük bir ün sağladı. Ondan sonraki romanları aynı başarıyı kazanamadığı halde Disraeli yazı yazmaktan vazgeçmiyordu. Aynı zamanda politikayla da ilgilendiğinden 1837’de Parlâmento’ya üye seçildi. Burada yaptığı konuşmada aşırı hareketleri, garip kıyafeti yüzünden alay konusu oldu. Bu olaydan yılmayan Disraeli, yerine otururken, «Şimdi susuyorum ama, beni dinleyeceğiniz günler çok yakın» diye bağırdı. Nitekim 1852’de Maliye Bakanlığı’na, 1868’de de Başbakanlığa getirildi.

Disraeli önceleri serbest ticaretin aleyhindeydi, 1852’den sonraki görevleri sırasında, toplum ihtiyaçlarının değiştiğini ileri sürerek ilk görüşlerinden vazgeçti. Başbakan olduğu zaman işçilerle ilgili yasalarda birçok yenilikler yaptı. Dış siyasette sömürgeciliği tuttu. Görevli bulunduğu sırada yapılan en önemli işler, İngiltere’nin Süveyş Kanalı hisselerini satın alması, Kraliçe Victoria’nın Hindistan İmparatoriçesi ilân edilmesidir.

1880’de Liberaller iktidara geçince Disraeli Başbakanlıktan çekildi, 1881’de Londra’da öldü.

İngiliz emperyalizminin, serbest ticaretin, kapitalizmin, sömürgeciliğin, Anglo-Sakson devletinin XIX. yüzyıldaki başlıca temsilcisi olan Disraeli (Lord Beaconsfield), Rusya’ya karşı Osmanlı’yı tutmuş, fakat Hint siyasetiyle Osmanlı padişahlarının halifelik sıfatına dokunmuştur.

DİSRAELİ VE SÜVEYŞ KANALI

İngiliz Başbakanı Benjamin Disraeli’nin başardığı önemli işler arasında Süveyş Kanalı’nın hisse senetlerini İngiltere hesabına satın alması da vardır.

Mısır Hıdivi İsmail-Paşa, muazzam borçların altından kalkamayacağını anlayınca, Süveyş Kanalı Şirketi’ndeki hisselerini satmak zorunda kalmıştı. Disraeli, Hıdiv’in gizli gizli Fransız maliyecileriyle bu konuda görüştüğünü duyunca, derhal harekete geçti.

Süveyş Kanalı’nın hisse senetlerini alabilmek için derhal yirmi milyon dolara ihtiyaç vardı; fakat, parlâmento tatile girmişti. Sonra, Disraeli bu meseleyi mümkün mertebe gizli tutmalı, rakiplerinden önce davranmalıydı. Disraeli hemen kâtibini Baron Lionel De Rotschild’e gönderdi. Adamın eline bir de pusula vermişti. Pusulada, ertesi güne kadar yirmi milyon dolara ihtiyacı olduğunu yazmıştı. Kâtip geldiği sırada yemeğini yemekte olan Rotschild, ağzına bir üzüm attıktan sonra, sordu:

«Kefiliniz kim?»

Kâtip: «İngiliz hükümeti» diye cevap verdi.

Bunun üzerine, Rotschild derhal Disraeli’nin istettiği parayı sağlamak için harekete geçti. Bir haftada Süveyş Kanalı’nm senetlerinin satın alınması işi tamamlanmıştı.

Disraeli bir devlet adamının seri hareket etmesi gerektiğini gayet güzel bir örnekle anlatmıştı. Süveyş Kanalı’nın kısmen İngilizler’e geçmesi, dünya tarihinde çok önemli bir rol oynamıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Hu Yaobang Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Hu Yaobang; Wade-Giles yazımında Hu Yao-pang (d. Kasım 1915, Liuyang, Hunan -ö. 15 Nisan 1989, Pekin, Çin), 1981-87 arasında Çin Komünist Partisi (ÇKP) genel sekreteridir.

Yoksul bir köylü ailesinden gelen Hu, okula kısa bir süre devam edebildi. 1933’te Komünist Partisi’ne üye oldu. Ertesi yıl Komünistlerin kuzeybatıda yeni bir üs oluşturmak için başlattıkları Uzun Yürüyüş’e katıldı. 1930’larda sonradan parti önderi olan Deng Xiaoping’le birlikte çalıştı. Japon işgali sırasında Deng’in komutasındaki 2. Ordu’nun siyasi komiserliğini yaptı. 1940’ların sonlarında ordularının Kuomintang kuvvetlerinin denetimindeki Sichuan yönetim bölgesini ele geçirmesi üzerine Deng ile birlikte bu bölgeye gitti. 1952’de Deng’in ardından Pekin’e giderek Genç Komünistler Birliği’nin başkanı oldu.

1966’da Çin Kültür Devrimi’nin başlatılmasından sonra Deng ile birlikte iki kez tasfiye edildi. İtibarının ikinci kez iade edildiği 1977’den sonra partinin örgütlenme bölümünün başkanı oldu. Kısa bir süre sonra da Politbüro’ya girerek propaganda bölümünün başkanlığını üstlendi. Şubat 1980’de Çin Komünist Partisi genel sekreterliğine getirildi ve Politbüro içindeki etkin üyelerin oluşturduğu Daimi Komite’ ye katıldı. Haziran 1981’de Mao Zedong’un kendi ardılı olarak seçtiği Hua Guofeng’in yerine parti başkanı oldu. Bu göreve getirilmesinde önemli rol oynayan ve arka planda kalmasına karşın gerçek iktidarı elinde tutan Deng, böylece savunduğu pragmatik ekonomik çizginin benimsenmesini güvence altına almış oldu.

Hu, genel sekreterliği sırasında partinin gözden düşen Maocu görüşler yerine, “gerçeği olgularda aramak” biçiminde özetlenen daha esnek ve pragmatik bir çizgiyi benimsemesi için çalıştı. Mao örneğinde olduğu gibi, tek bir kişinin bütün parti örgütüne egemen olmasını engellemek için kolektif önderlik sistemine geçilmesi tartışmalarının gündeme geldiği 1982’deki parti kongresinde başkanlık makamının kaldırılmasını destekledi. Daha sonra Mao’nun çizgisini sürdürenlerin yanı sıra yolsuzluk yapan ve başarısızlığı görülen üyeleri partiden uzaklaştırarak, 1980’lerin ortalarında daha genç ve iyi eğitim görmüş kadroları işbaşına getirdi. 1987’nin başlarında hak ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması talebiyle başlayan ve birkaç hafta süren öğrenci gösterilerinin ardından “önemli siyasi konularda yanlışlar” yaptığı öne sürülerek istifaya zorlandı. Bununla birlikte Politbüro Daimi Komitesi üyeliğini sürdürdü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Hua Guofeng Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Hua Guofeng; Wade-Giles yazımında Hua Kuo-Feng (d. y. 1920, Shanxi yönetim bölgesi ?, Çin), 1976-80 arasında Çin Halk Cumhuriyeti başbakanı, 1976-81 arasında Çin Komünist Partisi (ÇKP) başkanıdır.

1949’da sona eren Çin İç Savaşı’ndan önceki yaşamıyla ilgili hiçbir bilgi yoktur. İç savaş sırasında, Mao Zedong’un doğum yeri olan Hunan yönetim bölgesinde yerel bir parti örgütünün sekreteriydi. 1955’te Hunan’daki Xiangtan kentinde parti örgütünün başına getirildi. 1958’de yönetim bölgesinin başkan yardımcısı oldu. Büyük Atılım döneminde (1958-59) Mao’yu bütün gücüyle destekledi. 1960’lardaki Kültür Devrimi sırasında Hu-nan’da başkaldıran gruplara karşı mücadelesinde Mao’nun onayını aldı. 1968’de yönetim bölgesinde devrim komitesinin kurulmasını, 1970’te de yönetim bölgesi parti komitesinin yeniden oluşturulmasını sağladı. 1972’nin sonlarında Hunan yönetim bölgesinde birinci adam konumuna yükseldi. Ağustos 1973’te Politbüro üyeliğine seçilerek Pekin’e gitti. Ocak 1975’te de kamu güvenliği bakanlığına getirildi.

Ocak 1976’da Başbakan Zhou Enlai’ın ölümünden sonra başbakanlığa vekâlet etti. Mao’nun karısı Jiang Qing ve üç arkadaşının (sonradan Dörtlü Çete olarak adlandırılan grup) nisanda başlattığı kampanyanın sonucunda Mao’nun desteğiyle başbakan yardımcısı Deng Xiaoping’in tasfiye edilmesi üzerine başbakanlığa asaleten getirildi. Eylül 1976’da Mao’nun ölümünden sonra ÇKP’nin başkanı oldu.

İdeolojik bakımdan esnekliğiyle tanınan Hua’nın gerek Maocu radikal grupla, gerek Deng’le ve Komünist Partisi içindeki öteki pragmatistlerle sıkı bağları yoktu. Beklenmedik biçimde yükselmesi Dörtlü Çete ile Deng’in önderlik ettikleri gruplar arasında bir uzlaşmanın sonucu olarak görülmesine karşın Hua, Mao’nun ölümünden birkaç gün sonra Dörtlü Çete’yi tutuklattı. Kısa süre sonra da Deng yeniden güç kazandı. 1977’de Hua, Deng’in saygınlığının geri verilerek yeniden başbakan yardımcılığına getirilmesini onayladı. 1980’de parti ve hükümetin üst düzey görevlilerine karşı izlenen parti politikasını gerekçe göstererek başbakanlıktan ayrıldı, yerini Deng’in yandaşlarından Zhao Ziyang’a bıraktı. Haziran 1981’de parti başkanlığından alındı; bu görevi gene Deng’in yandaşlarından Hu Yaobang üstlendi.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Lee Iacocca Hayatı

Lee Iacocca; asıl adı Lido Anthony Iacocca(d. 15 Ekim 1924, Allentown, Pennsylvania, ABD), ABD’li otomobil şirketi yöneticisidir. Batmakta olan Chrysler Corporation’ın yönetim kurulu başkanı ve müdürü olarak ABD tarihinde özel bir şirkete verilen en yüksek federal mali desteği sağlamıştır.

Bir İtalyan göçmeninin oğlu olan Iacocca, Bethlehem’daki (Pennsylvania) Lehigh Üniversitesi’ni 1945’te bitirdi. 1946’da Princeton Üniversitesi’nde lisansüstü öğrenimini tamamladıktan sonra mühendis olarak Ford Motor Company’ye girdi. Pazarlama alanındaki becerisinden dolayı çok geçmeden satış bölümüne alındı. 1960’a gelindiğinde şirketin başkan yardımcısı ve Ford bölümünün yöneticisi olmuştu. Spor tipin ucuz Mustang modeliyle sağladığı başarı şirketteki etkisini daha da artırdı. 1970’te yönetim kurulu başkanlığına getirildi, ama girişken ve alışılmadık yöntemleri yüzünden 1978’de şirketten uzaklaştırıldı.

Ertesi yıl petrol fiyatlarının arttığı bir sırada çok benzin yakan arabalardan oluşan büyük stokları nedeniyle batma tehlikesiyle karşılaşan Chrysler Corporation’ın başına getirildi. Ülke ekonomisi bunalım içindeyken Chrysler’in batmasına göz yumulmayacağını düşünerek federal yönetimden mali yardım istedi. Bu başvurusu piyasa ekonomisinde devletin oynaması gereken rol konusunda yoğun tartışmalara yol açtı. Kongre 1980’de başka kaynaklardan 2 milyar ABD Dolan borç bulma koşuluyla Chrysler’e 1,5 milyar ABD Doları kredi verilmesini kabul etti. Bunun üzerine şirketin etkinliklerini kısan, bazı fabrikaları kapatan ve sendikalara işçi çıkarımlarıyla ücret indirimlerini kabul ettiren Iacocca, yeni kredi kaynakları bulmayı başardı. Ardından şirketin üretimini daha az yakıt tüketen modellere kaydırdı. Atak bir reklam kampanyasına girişti, kendisi de televizyonun reklam programlarına çıktı. 1981’de az miktarda kâra geçen Chrysler üç yıl sonra 2,4 milyar ABD Doları gibi rekor düzeyde bir kâra ulaştı. Iacocca da ülke çapında ün kazandı. William Novak’la birlikte kaleme aldığı otobiyografisi Iacocca 1984’te yayımlandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Cordell Hull Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Cordell Hull; (d. 2 Ekim 1871, Overton ili, Tennessee – ö. 23 Temmuz 1955, Bethesda, Maryland, ABD), 1933-44 arasında ABD dışişleri bakanıdır. Gümrük vergilerini azaltmak amacıyla karşılıklı ticaret programlarını yürürlüğe koyarak, dünya ticaretinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Birleşmiş Milletler’in (BM) kuruluşundaki rolünden dolayı 1945’te Nobel Barış Ödülü’nü almıştır.

Tennessee’de avukatlık yaptığı gençlik yıllarında Demokrat Parti’ye girdi. ABD Temsilciler Meclisi’nde 22 yıl (1907-21,1923-31), Senato’da ise üç yıl (1931-33) süreyle görev yaptı. Yeni Düzen (New Deal) döneminin başlangıcında Başkan Franklin D. Roosevelt tarafından dışişleri bakanlığına getirildi.

Bu görevi sırasında, 19. yüzyıldan beri ABD’nin dış ticaretini olumsuz yönde etkileyen yüksek gümrük duvarlarının kaldırılması için çağrıda bulundu. Amerikan ülkeleri arasında düzenlenen Montevideo Konferansında (Aralık 1933) ABD başkanının ve konferansa katılan öteki delegelerin bu önerisini onaylamalarının ardından, Karşılıklı Ticaret Antlaşmaları Yasası’nın (Mart 1934) Kongre’den geçmesini sağladı. 1948’de yürürlüğe giren Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nın (GATT) temelini oluşturan bu yasa, gümrük indirimlerinin “en çok kayırılan ülke kaydı” temelinde belirlenmesini öngörüyordu.

Hull, 1930’larda, sonraları İyi Komşuluk Politikası olarak adlandırılan bir politika izleyerek Latin Amerika’yla ABD arasında yakın ilişkilerin kurulması için çaba gösterdi. 1936’da Buenos Aires’te yapılan Pan-Amerikan Konferansı’na, 1940’ta da Hava-na’da düzenlenen dışişleri bakanları özel konferansına katıldı.

Doğu Asya’da giderek güçlenmekte olan Japonya’nın nüfuzunu kırmaya yönelik bir politika izledi. 1934’te “Japon Monroe Doktrini” olarak bilinen öneriler ortaya atıldığında, bunun Japonya’ya Çin’de serbestçe hareket etme olanağı tanıyacağını düşünerek, bu öneriye karşı çıktı. Japonya aynı yıl, donanma harcamalarına çeşitli kısıtlamalar getiren ve süresi 1936’da bitecek olan antlaşmaları yenilemeyeceğini bildirince, Çin’ le yakınlık politikasını sürdürdü ve ABD’ nin Büyük Okyanustaki çıkarlarını korumaya kararlı olduğunu ilan etti.

II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte tarafsızlık politikasının Mihver Devletleri’nin saldırganlığını özendirmekten başka bir işe yaramayacağını gören Hull ve Roosevelt, Müttefiklere yardıma karar verdiler. Hull, 1941 sonbaharında Japonya’yla yapılan görüşmelerde Çin’in haklarını kararlılıkla savundu ve Japonya’nın Asya kıtasında askeri fetihlerden vazgeçmesini istedi. Öte yandan saldırgan Mihver Devletleri’ne karşı Amerikan ülkeleri arasında bir cephe oluşturmayı başardı.

ABD’nin savaşa girmesinden sonra Dışişleri Bakanlığındaki meslektaşlarıyla birlikte, savaş sonrasında barışı koruyacak uluslararası bir örgüt kurmak için hazırlıklara başladı. 1943’te Moskova’da yapılan Dışişleri Bakanları Konferansı’nda dört ülkeden, aralarındaki işbirliğini savaş sonrasında kurulacak uluslararası barış örgütü içinde sürdürme konusunda güvence aldı. Bu çalışmalarından dolayı Başkan Roosevelt tarafından “Birleşmiş Milletler’in kurucusu” olarak nitelendirildi. BM’nin kuruluşundaki rolünden dolayı Nobel Barış Ödülü’nü alan Hull, 1944 başkanlık seçimlerinin ardından görevinden ayrıldı. Anılan, Memoirs of Cordell Hull (1950; Cordell Hull’ın Anıları) başlığıyla yayımlandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Hubert Humphrey Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Hubert Humphrey; (d. 27 Mayıs 1911, Wallace, Güney Dakota – ö. 13 Ocak 1978, Waverly, Minnesota, ABD), ABD’nin 38. başkan yardımcısıdır (1965-69). 1968’de başkan adayı olmuş, 1949-65 ve 1971-78 dönemlerinde Senato’da liberal grubun önderleri arasında yer almıştır.

Mesleği eczacılık olan Humphrey öğretmenlik, radyo haber yorumculuğu, federal yöneticilik ve Hava Kuvvetleri’nde eğitmenlik gibi çeşitli işlerde çalıştı. Daha sonra 1944’te Başkan Franklin D. Roosevelt’in Minnesota’daki seçim kampanyasını yönetti. Bu sırada eyaletteki Demokratlarla Çiftçi-İşçi Partisi arasında bir ittifakın oluşmasını sağladı.

Humphrey’nin siyasal yükselişi 1945’te Minneapolis belediye başkanlığına seçilmesiyle başladı. Üç yıl sonra Senato üyeliğine seçildi, bu görevini 16 yıl boyunca sürdürdü. 1961’de Senato çoğunluk liderinin yardımcısı oldu. Senatörlüğü sırasında etkin, açık sözlü bir tartışmacı ve çok sayıda yasa tasarısı hazırlayan yetenekli bir parlamenter olarak ün kazandı. Özellikle Nükleer Denemelerin Yasaklanması Antlaşması (1963) ile Medeni Haklar Yasası (1964) için her iki partinin de desteğini sağlayarak ününü daha da artırdı.

Lyndon B. Johnson’ın yönetiminde başkan yardımcısı olmasından, özellikle de ABD’ nin Vietnam Savaşı’na katılmasını savunmaya başlamasından sonra, eskiden girişken, bazen de gösterişçi bir “reformcu” olarak edindiği ünün yerini daha tutucu bir görüntü aldı. Başkan yardımcılığı sırasında Barış Gönüllüleri’nin Ulusal Danışma Konseyi başkanlığını, yoksulluğa karşı mücadele programının koordinatörlüğünü ve Medeni Haklar Konseyi’nin başkanlığını yaptı. 1968’de Başkan Johnson’ın etkin siyasal yaşamdan çekilmesinin ardından Demokrat Parti’nin başkan adayı olduysa da Vietnam Savaşı konusunda partisindeki görüş ayrılıklarının da etkisiyle Cumhuriyetçi Richard M. Nixon karşısında az farkla yenilgiye uğradı. Eğitim alanındaki çalışmalarını sürdürerek St. Paul’deki Macalester College ile Minneapolis’teki Minnesota Üniversitesi’nde ders verdi. Encyclopcedia Britannica’nın eğitim etkinliklerinde iki yıl danışmanlık yaptı. 1970’te hem Demokratların, hem de Çiftçi-İşçi Partisi’nin adayı olarak Minnesota eyaletinden yeniden Senato’ya seçildi. 1972’de Demokrat Parti’nin başkan adayı olmaya çalıştıysa da bunu başaramadı. Ama Senato üyeliğini sürdürerek yasa tasarılarının hazırlanmasının yam sıra yaşlı bir devlet adamı ve parti önderi olarak etkin bir rol oynadı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Harold LeClair Ickes Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Harold LeClair Ickes; (d. 15 Mart 1874, Frankstown, Pennsylvania – ö. 3 Şubat 1952, Washington, D.C., ABD), Franklin D. Roosevelt döneminde New Deal (Yeni Düzen) programlarındaki çalışmalarıyla tanınan ABD’li siyaset adamıdır.

1907’de Illinois Barosu’na kabul edildi. Medeni haklar, sosyal yardım, belediye reformu ve kamu hizmetleri alanında yürüttüğü mücadelelerle tanındı. Uzun yıllar iki büyük siyasal parti arasında yalpaladıktan sonra, 1932 seçimlerinde liberal eğilimli Cumhuriyetçilerin Demokrat aday Roosevelt’i desteklemesinde önemli rol oynadı. Bu nedenle Roosevelt yönetiminde içişleri bakanlığına getirildi. New Deal’in önde gelen savunucuları arasında yer aldı ve Roosevelt’i yaşamı boyunca destekledi.

Bayındırlık İdaresi’nin (PWA) başkanı olduğu dönemde (1933-39) harcamalarda gösterdiği titizlik yüzünden projelerin gecikmesi ekonomide beklenen canlanmanın kısa sürede sağlanmasını önledi. Bununla birlikte yüksek bedelli ihalelerinin hiçbirinde yolsuzluk görülmedi. Ayrıca elektrik fiyatlarında yaptığı düzenlemelerle tüketicileri koruyucu önlemler aldı.

Başkanlık kampanyaları sırasında Cumhuriyetçi adaylara yönelttiği karalayıcı eleştirilerin yanı sıra bazı Demokrat yöneticilerle giriştiği sert tartışmalarla da ün yaptı. Başkan Harry S. Truman ile anlaşmazlığa düşünce Şubat 1946’da istifa eti. Döneminin önde gelen kişilerine ilişkin düşüncelerini içeren The Secret Diary of Harold L. Ickes (1953-54, 3 cilt; Harold L. Ickes’in Gizli Güncesi) adlı güncesi ölümünden sonra yayımlandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Dolores Ibárruri Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Dolores Ibárruri; lakabı La Pasionaria (Çarkıfelek) (d. 9 Aralık 1895, Gallarta, Bilbao yakınları – ö. 12 Kasım 1989, Madrid, İspanya), coşkulu bir hatip olarak efsanevi ün kazanan İspanyol komünist önderdir. İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçilerin sloganı olan “No pasâran!” (Geçemeyecekler!) sözünün yaratıcısıdır.

Viscayalı bir madencinin 11 çocuğundan sekizincisiydi. Yoksulluk yüzünden 15 yaşında okulu bırakarak terzilik, ardından da aşçılık yaptı. Sosyalist eğilimleri bu dönemde gelişmeye başladı. La Pasionaria lakabını, ilk kez 1918’de, El Minero Vizcaino (Viscaya Madencisi) adlı gazeteye yazdığı makalede kullandı. İki yıl sonra yeni kurulan İspanya Komünist Partisi’ne girdi. Siyasal etkinliklerinden dolayı birkaç kez tutuklandığı çalkantılı bir siyasal yaşamdan sonra milletvekili olarak Cumhuriyetçi parlamentoya girdi. 1936’da başlayan İç Savaş sırasında ulusal bir kahraman oldu. Radyoda ve meydanlarda yaptığı ateşli konuşmalarla etkileyici bir hatip olarak tanındı. Bunlardan birinde, “Diz çökerek yaşamaktansa ayakta ölmek yeğdir” (Temmuz 1936) demişti.

İç Savaş 1939’da Francisco Franco’nun zaferiyle sonuçlanınca bir uçakla SSCB’ye kaçtı ve Kremlin’deki kongrelerde yıllarca partisini temsil etti. 1960’ta Santiago Carrillo onun yerine genel sekreter oldu. 1968’de SSCB’nin Çekoslovakya’yı işgaline karşı çıkan Ibarruri, Franco’nun ölümünden yaklaşık 18 ay, İspanya’da Komünist Partisi’nin yeniden yasallaşmasından 34 gün sonra, 13 Mayıs 1977’de İspanya’ya döndü. Aynı yıl yeniden milletvekili seçildiyse de sağlığı bozulduğundan parlamentodan istifa etti. İspanya Komünist Partisi’nin onursal başkanlığını ölümüne değin sürdürdü. Ibarruri, 1960’ta Lenin Nişanı’yla ödüllendirildi.

1915’te evlendiği Julián Ruiz’den 1930′ larda ayrılmıştı. Altı çocuğu olduysa da ancak ikisi yaşadı. Kızıl Ordu’da subay olan oğlu Rubén, Stalingrad Çarpışması’nda öldü. Anıları El unicó camino (1962; Faşizmi Ezeceğiz, 1975) adıyla yayımlandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , ,

Nikolay Pavloviç İgnatyev Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Nikolay Pavloviç İgnatyev; (d. 29 Ocak 1832, Petersburg – ö. 3 Temmuz 1908, Krupoderintsi, Rus Çarlığı), Panslavizm yanlısı Rus diplomat ve devlet adamıdır. Çar II. Aleksandr döneminde (1855-81) Rusya’nın Asya’ya yönelik dış politikasının belirlenmesinde önemli rol oynamıştır.

On yedi yaşındayken Rus Muhafız Alayı’nda subay oldu. Diplomatlık mesleğine, Kırım Savaşı’ndan sonra düzenlenen Paris Kongresi’ne (1856) katılarak başladı. 1858’de diplomatik bir görevle gittiği Orta Asya’da Buhara hanı ile bir dostluk ve ticaret antlaşması imzaladı. Ertesi yıl, Rusya’ nın Çin ile olan doğu sınırını belirleyen bir antlaşma yapmak üzere Pekin’e gönderildi. Yürüttüğü görüşmelerde uzun süre ilerleme sağlayamadı. Ama Fransa ve İngiltere’nin Pekin’i kuşatmasından (1860) yararlanarak, Çinlileri Rusya’nın dost bir güç olduğuna ikna etti ve Pekin Antlaşması’nı (1860) imzalamayı başardı. Çin bu antlaşmayla, Ussuri (Vusuli) Irmağı ile Büyük Okyanus arasında kalan bölgenin ve Amur Irmağının sol yakasındaki toprakların Rusya’ya bırakılmasını kabul etti. Antlaşmanın ardından yeni elde ettiği topraklar üzerinde Vladivostok kentini kuran Rusya, böylece Kuzey Pasifik bölgesindeki en büyük güç haline geldi.

İgnatyev, ülkesine döndükten sonra Dışişleri Bakanlığı’nda Osmanlı Devleti ve Uzakdoğu ülkeleriyle Rusya arasındaki ilişkilerin yürütülmesinden sorumlu Asya bölümünün başına getirildi.

1864’te, İstanbul’a büyükelçi olarak atandı. Panslavizmden büyük ölçüde etkilenmiş olan İgnatyev bu görevi sırasında, Osmanlı Devleti içindeki Hristiyan Slavları kurtarmak umuduyla, özerk Sırbistan Prensliği’ nin Osmanlılara karşı açtığı savaşı (1876-77) ve Bulgarların başlattığı ayaklanmayı (1876) destekledi. Ama her iki girişim de başarısızlığa uğradı. Rusya’nın zaferiyle sonuçlanan 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra imzalanan ve Sırbistan’a tam bağımsızlık tanınması ile Bulgaristan’ın Osmanlı Devleti’ne vergi veren özerk bir prenslik durumuna getirilmesini öngören Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması’nın (1878) görüşmelerine katıldı. Ama bu antlaşmaya karşı çıkan Batılı ülkelerin, Ayastefanos Antlaşması’nı geçersiz kılan ve Rusya açısından daha olumsuz koşullar içeren Berlin Antlaşması’nı (1878) imzalamalarını engelleyemeyince istifa etmek zorunda kaldı.

III. Aleksandr’ın tahta çıkmasından sonra, içişleri bakanlığına getirildi. Bu görevi sırasında olası devrimci ayaklanmalara karşı olağanüstü önlemler yürürlüğe koydu ve Yahudilere karşı sürdürülen pogrom’lara (1881) göz yumdu. Öte yandan kendisinden önceki içişleri bakanının hazırladığı, serfliği kaldıran yasanın (1861) yürürlüğe konması gibi çeşitli reformlar başlattı.

1882’de çara 17. yüzyılda etkinlik gösteren zemski sobor’u (ülke meclisi) yeniden kurmasını önerdi. İgnatyev’in ülkede anayasal bir monarşi yönetiminin kurulmasını amaçladığını düşünen Çar III. Aleksandr onu içişleri bakanlığından uzaklaştırdı (Mayıs 1882). İgnatyev daha sonra Rusya’nın Orta Asya topraklarının yönetimi için reform programı hazırlamakla görevli komitenin başkanı oldu (1884). Ama bir daha önemli bir yönetim görevi almadı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Ahmet Tevfik İleri Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ahmet Tevfik İleri; (d. 1911, Hemşin, Rize – ö. 31 Aralık 1961, Ankara), siyaset ve devlet adamıdır. 1950-60 arasında Adnan Menderes başkanlığında kurulan DP hükümetlerinde milli eğitim, ulaştırma, bayındırlık ve devlet bakanlıklarında, ayrıca başbakan yardımcılığında bulunmuştur.

1927’de girdiği Mühendis Mektebi’nde Talebe Cemiyeti başkanı seçildi. Daha sonra Milli Türk Talebe Birliği başkanlığında bulundu. Yükseköğrenimini tamamladıktan sonra Erzurum’da karayolları kontrol mühendisi olarak çalışmaya başladı. 1933-37 arasında gönüllü öğretmenlik yaptı; 1937-46 arasında Çanakkale ve Samsun’da devlet memurluklarında bulundu. 1946’da Demokrat Parti’nin (DP) kuruluş çalışmalarına katıldı. 1950 seçimlerinde Samsun’dan DP milletvekili (seçilerek TBMM’ye girdi. 27 Mayıs 1960 hareketinden sonra Yassıada’ da Yüksek Adalet Divanı’nda yapılan yargılama sonunda çarptırıldığı ölüm cezası ömür boyu hapse çevrildi. Cezasını çekmekte olduğu Kayseri Cezaevi’nde hastalandı ve tedavi için götürüldüğü Ankara’da öldü.

İleri, milli eğitim bakanlığı döneminde din derslerinin ilkokul öğrenim programına alınması (1951), köy enstitülerinin öğretmen okullarıyla aynı statü içinde birleştirilmesi, Türk Kültür Eserleri’nin yayımına başlanması (1951), bakanlıkça yayımlanmakta olan İnönü Ansiklopedisi’nin Türk Ansiklopedisi adıyla çıkarılması (Mart 1951), imam hatip okullarının (1951-52) ve İslam enstitülerinin açılması (1959-60) gibi uygulamalarıyla Türk siyasal yaşamında adından söz ettirmiştir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Ertuğrul İlgin Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ertuğrul İlgin; (d. 1914, İstanbul – ö. 1993, İstanbul), tiyatro oyuncusu ve opera yönetmenidir. Ankara Devlet Konservatuvan’nın 1941’deki ilk mezunlarındandır. Öğrenciliği sırasında dikkatini çektiği Cari Ebert’in asistanı oldu. Ankara’daki Tatbikat Sahnesi’nde ve Devlet Tiyatrosu’nda rol aldığı oyunlar arasında Shakespeare’den Julius Caesar (1942), Molière’den Kibarlık Budalası (1944), Goldoni’den Otelci Kadın (1946), Ahmet Kutsi Tecer’den Köşebaşı (1947), Cevat Fehmi Başkut’tan Paydos (1948) ve gene Shakespeare’den On İkinci Gece sayılabilir.

Ankara’dayken Madame Butterfly, Othello ve La Bohème gibi operalar da yöneten İlgin 1948’de Avrupa’ya gitti ve çeşitli kentlerde 10 yıl boyunca operalar sahneye koydu. Türkiye’ye döndükten sonra gene Ankara’da Goldoni’den İki Efendinin Uşağı (1958), Shakespeare’den Kral Lear (1958), Sophokles’ten Kral Oidipus (1959), Molière’ den Kibarlık Budalası ve Don Juan (1963) gibi oyunlarda rol aldı; ayrıca İstanbul Şehir Operası’nda operalar sahnelemeyi sürdürdü. 1969’da emekliye ayrıldı. 1987′ de konuk sanatçı olarak İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda yeniden sahneye çıkmaya başladı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Hayato Ikeda Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Hayato Ikeda; (d. 3 Aralık 1899, Hiroşima ili – ö. 13 Ağustos 1965, Tokyo, Japonya), Temmuz 1960’tan Ekim 1964’e değin Japonya başbakanıdır. İzlediği politikalarla Japonya’ nın II. Dünya Savaşı sonrasındaki ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmuştur.

1925’te Kyoto İmparatorluk Üniversitesi Hukuk Okulu’nu bitirdi ve Maliye Bakanlığında çalışmaya başladı. Bir süre maliye bakanı yardımcılığı yaptıktan sonra, 1949’da Temsilciler Meclisi’ne seçildi. Aynı yıl, Yoşida Şigeru hükümetinde maliye bakanlığına getirildi. Bu görevi sırasında Sato Eisaku ile birlikte Yoşida’nın önderlik ettiği muhafazakâr politikaların başlıca uygulayıcılarından biri oldu.

Maliye bakanlığı döneminde, ABD hükümetince Japonya’nın yüksek enflasyondan kaynaklanan ekonomik sorunlarını incelemekle görevlendirilen Detroit’li banker Joseph Dodge’un önerdiği deflasyonist politikalarla ekonomiyi istikrara kavuşturmaya çalıştı. 1950’lerde Kore Savaşı’yla ilgili olarak açılan askeri ihalelerin de yardımıyla
bütçe açığının kapanmasını sağladı. ABD ile yapılan barış görüşmelerinde de önemli rol oynayan İkeda, Ekim 1952’de dış ticaret ve sanayi bakanı oldu. 1960’a değin değişik dönemlerde maliye, dış ticaret ve devlet bakanı olarak görev yaptı. Ayrıca dönem dönem Liberal Parti (sonradan Liberal Demokrat Parti) genel sekreterliğinde ve partinin siyasi işler inceleme komitesi başkanlığında bulundu.

Temmuz 1960’ta Kişi Nobusuke’nin istifası üzerine parti başkanlığına ve başbakanlığa getirildi. Göreve başladıktan sonra Kişi’nin Japonya ile ABD arasındaki güvenlik antlaşmasını uzatması nedeniyle ortaya çıkan karışıklıklara son vermeye çalıştı ve büyüme hızını yükseltmeyi amaçlayan bir ekonomik programı uygulamaya koydu. 1961’de Washington, D.C.’de Başkan John F. Kennedy ile görüştü ve iki ülke hükümeti arasında her yıl, ekonomik konuları kapsayan düzenli görüşmeler yapılmasını karara bağladı. Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerini ziyaret etti; Japonya’nın bu bölgelere yaptığı ekonomik ve teknik yardımı artırdı. 1963’te nükleer denemelerin sınırlandırılmasını öngören antlaşmayı imzaladı ve sürdürdüğü görüşmelerle sonraki yıllarda imzalanan Japonya-Kore Antlaşması için zemin hazırladı. Ekim 1964’te sağlığının bozulması üzerine başbakanlıktan ayrıldı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

George Hudson Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

George Hudson; (d. Mart 1800, York – ö. 14 Aralık 1871, Londra, İngiltere), “demiryolu kralı” olarak bilinen ingiliz sermayedardır. Girişimleriyle York’un önemli bir demiryolu ve ticaret merkezi olmasını sağlamıştır.

Bir kumaş şirketinde çıraklıktan ortaklığa yükselen Hudson’a 1827’de 30 bin sterlinlik bir miras kaldı. Hudson bu parayla North Midland Railway’in hisselerini satın alarak demiryolu alanındaki etkinliklerine başladı. York and North Midland Railway’in sermayesinin artırılması için parlamentonun bir yasa çıkarmasını sağladı. Daha sonra da şirketin başkanı oldu. Siyasal yaşamda da etkinlik gösteren Hudson, Durham vali yardımcılığı, üç kez de York belediye başkanlığı yaptı. 1844’e gelindiğinde 1.600 km’nin üzerinde demiryolu hattının denetimini ele geçirmişti. Ertesi yıl Muhafazakâr Parti üyesi olarak Sunderland’ dan parlamentoya seçildi. Demiryolu spekülasyonunun çok yoğun olduğu bir sırada adı Eastern Counties Railway’le ilgili sahtekârlığa karıştı. Bunun üzerine bir anda nüfuzunu ve servetini yitirdi. Yaşamının sonuna değin genellikle aleyhinde açılan davalarla uğraştı ve İngiltere dışında mali girişimlerde bulundu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Agah Hün Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Agah Hün; (d: 1918, İstanbul – ö. 24 Temmuz 1990, İstanbul), tiyatro, sinema oyuncusu ve yönetmenidir. Özellikle karakter rollerindeki başarısıyla dikkati çekmiştir.

1937’de girdiği Ankara Devlet Konservatuvarı’nın Yüksek Devre’sini bitirdi (1942). Devlet Tiyatrosu’nda çalıştı. 1951’de İstanbul’a giderek Küçük Sahne’ye girdi. Kısa bir süre Oda Tiyatrosu (1959) ve Küçük Opera’da (1960) çalıştı. 1961’den sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahneye çıktı ve buradan emekli oldu (1983).

Agâh Hün ilk kez konservatuvar öğrencisiyken çıktığı sahnede Moliere’den Kibarlık Budalası (1944), Goldoni’den Kahvehane (1945) ve Lokantacı Kadın (1946), Cevat Fehmi Başkut’tan Küçük Şehir (1949, Arthur Miller’dan Satıcının Ölümü (1951), Sidney Kingsley’den Karakolda (1952), John Patrick’ten Çayhane (1955), Maxwell Anderson’dan İktidar (1961), Cahit Atay’dan Hamdi ve Hamdi (1963), Friedrich Dürrenmatt’tan Büyük Romulus (1967), Sedat Veyis Örnek’ten Pirinçler Yeşerecek (1970) başta olmak üzere 100’den çok oyunda başrol oynadı, çok sayıda oyunu da yönetti.

İlk renkli Türk filmi olan Muhsin Ertuğrul’ un Halıcı Kız’ıyla (1953) sinemaya geçen Agâh Hün, Sevdiğim Sendin (1955) adlı filmle yönetmenliğe başladı. Övgüyle karşılanan bu denemeden sonra çeşitli filmlerde oynadı ve yönetmenlik yaptı. Ayrıca televizyon dizilerinde de rol alan Agâh Hün sinema ve tiyatro sanatçısı Hadi Hün’ün (1907-69) kardeşidir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Gustaaf Willem van Imhoff Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Gustaaf Willem van Imhoff; (d. 8 Ağustos 1705, Leer, Felemenk – ö. 1 Kasım 1750, Batavia, Hollanda Doğu Hint Adaları), 1743-50 arasında Hollanda Doğu Hint Adaları genel valisidir. Birleşik Doğu Hindistan Kumpanyası’nın içinde bulunduğu güçlükleri aşmak için çeşitli girişimlerde bulunmuşsa da başarılı olamamıştır.

Bir Felemenk soylusunun oğluydu. 1725’te Birleşik Doğu Hindistan Kumpanyası’na bağlı bir memur olarak Doğu Hint Adalan’ na gönderildi. 1732’de danışma organı niteliğindeki Hint Adaları Konseyi üyeliğine seçildi. 1736’da Seylan (bugün Sri Lanka) valisi oldu. Çinlilerin başlattıkları ayaklanmanın acımasız bir biçimde bastırılmasına karşı çıkınca, 1740’ta Felemenk’e geri gönderildi. Ama, kumpanya yöneticilerinin desteğini ve güvenini kazanmayı başararak 1743’te Doğu Hint Adaları genel valiliğine atandı.

Göreve başladıktan sonra kumpanyanın Doğu Hint Adalarındaki gücünü artırmaya yönelik bir reform planı hazırladı. Bu planda kumpanyanın etkinliklerinin adalar grubunun doğu kesimiyle sınırlandırılması, bölgeye ticaret ve çiftçilik yapmak üzere Felemenklilerin yerleştirilmesi öngörülmüştü. Imhoff’un Asya’yla yapılan ticaret üzerindeki kısıtlamaları azaltmaya yönelik düzenlemeleri ise kumpanya açısından kârlı olmadı.

Öte yandan Imhoff, izlediği politikalarla Endonezyalılarla kumpanya arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine neden oldu. Kardeşiyle Cava Adasındaki Mataram Krallığı’nın hükümdarı arasındaki anlaşmazlığa karışması, Mataram Krallığı’nın ikiye bölünmesiyle sonuçlanan III. Cava Veraset Savaşı’nın (1749-57) başlamasına yol açtı. Gene Cava Adasında yer alan Bantam Krallığı’ndaki taht mücadelesine karışarak, halkın desteklemediği bir aileden yana çıkması bir halk ayaklanmasının başlamasıyla sonuçlandı. Ayaklanmacılar İngilizlerden yardım istediler. Bu sırada Imhoff öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Inukai Tsuyoshi Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Inukai Tsuyoshi; (d. 1855, Okayama – ö. 15 Mayıs 1932, Tokyo, Japonya), Japon siyaset adamı ve başbakandır. Suikast sonucu öldürülmesiyle II. Dünya Savaşı öncesi dönemde Japonya’da parlamentoya dayalı hükümetler uygulaması son bulmuştur.

Bir samurai (savaşçı) ailesinden gelen İnukai, meslek yaşamına gazete muhabiri olarak başladı. Yandaşı olduğu demokrat siyaset adamı Okuma Şigenobu başkanlığındaki hükümette eğitim bakanı oldu (1898). Ardından Meşrutiyetçi Ulusal Parti adlı yeni bir siyasal parti kurdu. 1913’te, Başbakan Katsura Taro’nun baskıcı yönetimine karşı düzenlenen kitlesel protesto gösterilerine önderlik ederek Katsura’nın başbakanlıktan istifa etmesinde önemli rol oynadı. Katsura’ nın istifasıyla, hükümet üyelerinin Japon Parlamentosu’nda (Kokkai) çoğunluğa sahip partiler tarafından seçilmesi uygulamasının yerleşmesi yolunda önemli bir adım atılmış oldu.

1922’de Reform Kulübü adlı bir başka siyasal parti kuran İnukai, ertesi yıl ulaştırma bakanı olarak yeniden hükümete girdi. Ama 1924’te hükümetten ayrılarak Japonya’nın en büyük siyasal partisi Meşrutiyetçi Yönetim Dostları’na katılması, koalisyon hükümetinin dağılmasıyla sonuçlandı. 1929’da Meşrutiyetçi Yönetim Dostları’nın başkanlığına seçildi.

1931’de Japon birliklerinin Çin’in Mançurya’daki eyaletlerini (Kuzeydoğu Eyaletleri) işgal etmeleri, II. Dünya Savaşı sırasında Pasifik bölgesinde çıkacak çatışmaları hazırlayan olayların ilki oldu. Hükümetin bu olay nedeniyle istifa etmesi üzerine başbakanlığa getirilen İnukai, Japon ekonomisinin içinde bulunduğu bunalımı aşmak amacıyla, ilk iş olarak Japon parasını altın standardı sisteminden çıkardı. Bu kararın ardından ekonomide yaşanan ihracat patlaması, Japonya’ nın Büyük Bunalım’ı aşarak ekonomisini yeniden canlandıran ilk ülke olmasında belirleyici rol oynadı.

Ordunun yönetime el koymak için düzenlediği çeşitli girişimlere var gücüyle karşı koyan İnukai, Çin hükümetiyle görüşmelerde bulunmak üzere bu ülkeye bir temsilci yollamaya hazırlandığı ve ordunun etkinliklerini denetim altına almak için çeşitli girişimlerde bulunduğu bir sırada, aşırı milliyetçi deniz subaylarının düzenledikleri bir darbe girişimi sırasında öldürüldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Giovanni Amendola Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Giovanni Amendola; (d. 15 Nisan 1882, Roma – ö. 7 Nisan 1926, Cannes, Fransa), 1920’lerin başlarında İtalyan faşistlerinin önde gelen muhaliflerinden gazeteci ve siyaset adamıdır.

Amendola, felsefi ve ideolojik görüşlerini gazeteci olarak önce La Voce’de (Ses), ardından da Rest o di Carlino ve Corriere della sera gazetelerinde yayımlanan makalelerinde dile getirdi. 1915’te İtalya’nın 1. Dünya Savaşı’na girmesini ateşli bir biçimde savundu. Gönüllü olarak katıldığı savaşta rütbesi yüzbaşılığa kadar yükseldi ve kahramanlık madalyası aldı.

Savaştan sonra, kendini tümüyle siyasete verdi. Slavlarla yakınlaşmadan yana, demokrat liberal bir çizgi izledi. 1919’da ilk kez parlamentoya seçildi, 1922’de Luigi Facta kabinesinde sömürgeler bakanlığına getirildi. Mussolini’nin iktidara geçmesiyle birlikte muhalefetin önderlerinden biri oldu ve gazetesi II Mondo’nun sütunlarında yeni rejime karşı saldırıya geçti. Giacomo Matteotti’nin öldürülmesinden sonra meclisten çekilen milletvekilleri arasında Amendola da vardı. 1924 seçim kampanyası sırasında, yaşamına yönelik tehditlere karşın, faşist seçim yasasını anayasaya aykırı ilan etti. İtalyan kaplıca kasabası Montecatini’de bir faşist çetenin saldırısına uğradı ve aldığı yaralar sonucu öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Jacobo Arbenz Guzmán Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Jacobo Arbenz Guzmán; (d. 14 Eylül 1913, Quezaltenango, Guatemala – ö. 27 Ocak 1971, México), asker, siyasetçi ve 1950-54 arasında Guatemala devlet başkanıdır. Yaptığı ekonomik ve toplumsal reformlar komünistlerin desteğini kazanmasına, ama ordu tarafından da devrilmesine yol açtı.

Guatemala’ya göç etmiş İsviçreli bir eczacının oğlu olan Arbenz, Guatemala Ulusal Askeri Akademisi’nde eğitim gördü. 1944’te Guatemala diktatörü Jorge Ubico’yu deviren subaylar grubuna katıldı. 1949’da Juan José Arévalo hükümetinde savaş bakanı oldu. Kasım 1950’de devlet başkanlığına yükseldi. Bu göreve gelişinde, orduyla sol kanat partilerinden başka, onun işçi örgütlerinin etkisini artırmaya ve topraksız Yerlilere büyük topraklar dağıtmaya yönelik politikasını coşkuyla onaylayan Guatemala Komünist Partisi’nin de desteğini gördü.

Arbenz’in radikal politikaları, özellikle de United Fruit Company’nin Guatemala’daki mal varlığının büyük bölümüne karşılıksız el konmasına izin veren yasayı geçirmesi, Mart 1954’te Caracas’ta yapılan 10. Amerika Kıtası Konferansı’nda, ABD tarafından komünistlikle suçlanmasına yol açtı. Bundan üç ay sonra, Albay Carlos Castillo Armas tarafından devrildi ve Meksika’ya kaçmak zorunda kaldı. 1957’de Uruguay’a, oradan da Küba’ya gitti. Sonra yeniden Meksika’ya döndü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Diane Arbus Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Diane Arbus; evlenmeden önce Nemerov (d. 14 Mart 1923, New York kenti – ö. 26 Temmuz 1971, New York kenti), alışılmamış, fantastik ve aykırı kişileri görüntülediği ilginç portreleri ile tanınan fotoğrafçıdır.

Zengin bir işadamının kızı, eleştirmen ve şair Howard Nemerov’un kız kardeşiydi. On sekiz yaşındayken yükseköğrenimden vazgeçip babasının yanında çalışan Allan Arbus ile evlendi (1969’da boşandı). 1957’ye değin kocasıyla birlikte moda fotoğrafçısı olarak çalıştı. 1950’lerin ortalarında, onu yönlendiren Lisette Model’ın önerisiyle kentteki ve kent çevresindeki çeşitli insanlarla olayları düzenli olarak görüntülemeye başladı. 1960’ta Esquire dergisi için, yüksek sosyete yaşantısıyla yoksulluğu yan yana, çarpıcı bir biçimde sergilediği ilk dizi fotoğraflarını çekti. Bundan sonra, intiharına değin, yaşamını serbest fotoğrafçı ve fotoğraf öğretmeni olarak sürdürdü.

Arbus, çarpıcı ve sarsıcı bir üsluptaki daha sonraki çalışmalarında, başka etkilerin yanı sıra, kompozisyondan çok konuyu öne çıkarmasını sağlayan kare formatı ve fotoğraflarına teatral ve gerçeküstücü bir boyut kazandıran flaşı kullanmıştır. Travestiler, çıplaklar ve toplum dışı kişiler gibi sıradan olmayan konulara yönelen Arbus’ un, bu kişilere olan belirgin yakınlığı fotoğraflarına da yansır. Konularına sempati ve anlayışla yaklaştığı için de iyi sonuçlar alabilmiştir.

Fotoğraflarından oluşan bir derleme 1972’de, P. Bosworth’un yazdığı yaşamöyküsü ile Diane Arbus Magazine Work adlı yapıt ise 1984’te yayımlanmıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , ,

İbrahim Temo Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

İbrahim Temo; asıl adı İbrahîmedhem (d. Mart 1865, Struga [bugün Makedonya’da] -ö. 1939, Mecidiye [bugün Medgidia, Romanya]), siyaset adamı ve hekimdir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çekirdeğini oluşturan İttihad-ı Osmani Cemiyeti’nin kurucusudur.

İlköğrenimini Struga’da, ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1887’de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye (Askeri Tıbbiye) girdi. Burada okurken Abdullah Cevdet, Mehmed Reşid, İshak Sükuti gibi arkadaşlarıyla, ülke sorunlarının tartışıldığı bir çevre oluşturdu. Bu gruba daha sonra Şerafeddin Mağmumi, Asaf Derviş, Muharrem Giridi gibi aydınlar da katıldılar. İbrahim Temo ve arkadaşları Haziran 1889’da, İttihad-ı Osmani adıyla gizli bir örgüt oluşturdular. Temo gerek öğrenciliği sırasında, gerekse daha sonra, önderi bulunduğu bu örgütün çalışmalarının açığa çıkması nedeniyle zaman zaman kovuşturmaya uğradı ve dört kez tutuklandı. 1895’te baskıların daha da artması ve İstanbul’da barınma olanağının kalmaması üzerine gizlice Romanya’ya gitti. Orada Kırımizade Ali Rıza Bey, Hüseyin Avni Efendi, Şeyh Şevki Efendi ve Mahmud Çelebi ile birlikte örgüt çalışmalarını sürdürdü. Ahmed Zeki Bey’le ilişki kurarak örgütün Bulgaristan’da da çalışma yapmasını sağladı. Bükreş’te Alfred Rüstem ve Şefik Bey’le birlikte, İttihatçı çevrelerin büyük ilgiyle karşıladığı Hareket adlı risaleyi yayımladı. Osmanlı hükümetinin Rumen makamlarına yaptığı baskı yüzünden Romanya’da kalması zorlaşan Temo, çözüm olarak 1897’de Rumen uyruğuna geçti.

15 Aralık 1897’de Kaymakam Şefik Bey ve arkadaşlarının yardımıyla Bükreş’te Sadayı Millet adlı 15 günlük bir gazete yayımlamaya başladı. Vocea Natiunei adında bir de Rumence ek veren gazete bazı Rumen siyaset adamlarından da destek gördü. Ama Osmanlı hükümetinin Romanya’ya baskı yapması sonucunda gazete 1 Mayıs 1898’deki 9. sayısından sonra yayımını durdurmak zorunda kaldı. Rumen basını bu olaya büyük tepki gösterdi. Temo ertesi yıl İttihatçıların Romanya’daki etkinliklerini araştırmaya giden Abdülhamid’in hafiyelerinden Necib Melhame’yi düelloya çağırarak küçük düşürdü. Bu ona Avrupa ve İstanbul’daki İttihatçılar arasında sempati kazandırdı.

Aynı dönemde II. Abdülhamid’in Avrupa’ ya gönderdiği serhafiye Ahmed Celaleddin Paşa ile İttihatçılar arasında yapılan görüşmeler sonucunda uzlaşmaya varılmış, padişahın af ihsanına karşılık muhalif yayın ve çalışmaların durdurulması kararlaştırılmıştı. 1903’te Cenevre ve Paris’e giderek Ahmed Rıza Bey ve öbür İttihatçı önderlerle görüşen Temo, İttihatçıların çalışmalarının merkezileştirilmesi girişimlerinden bir sonuç elde edemedi.

1906’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çalışmaları yeniden düzenlenince, Temo da cemiyetin Köstence şubesini oluşturdu. II. Meşrutiyet’in ilanından (1908) sonra İstanbul’a gitti, Darülaceze’de ve Beyoğlu Sıhhiye Müfettişliği’nde görev aldı. Ama İttihat ve Terakki yönetimini seçkincilikle suçlayarak 1909’da Osmanlı Demokrat Fırkası’nın kurucuları arasına katıldı. Selamet-i Umumiye gazetesinde yazdı. Fırkanın Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na katılma kararı almasından sonra örgütten ayrılarak Aralık 1911’de yeniden Romanya’ya döndü. I. Dünya Savaşı sonrasında Arnavutluk’un parçalanmaması için çaba harcadı. 1920’de Romanya’da senato üyeliğine seçildi. Yerleştiği Mecidiye’de Dobruca gazetesini çıkararak bu çevredeki Türklerin sözcülüğünü yaptı. Rumen-Türk dostluğunu savunan yazılar yazdı. 1936’da Balkan Birliği Tıp Kongresi’nin Romanya temsilcisi olarak İstanbul’a gitti. 1930’ların başlarında İçtihad dergisinde makaleler yazan İbrahim Temo, Musavver Cihan dergisinde de “Tagaddi ve Devam-ı Hayat” adıyla biyolojik maddecilik üzerindeki bilgisini ortaya koyan bilimsel nitelikli bir yazı dizisi yayımladı (bu yazılar daha sonra kitap haline getirildi). Temo ayrıca Atatürk’ü Niçin Severim ? (1937) adlı bir kitap yazmış ve anılarını, çeşitli belgeler de ekleyerek İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin Teşekkülü ve Hidemat-ı Vataniye ve İnkılab-ı Milliye Dair Hatıratım (1939) adıyla yayımlamıştır. Bu kitap, dili yalınlaştırılarak 1987’de İbrahim Temo’nun İttihad ve Terakki Anıları adıyla yeniden basılmıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Chester Nimitz Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Chester Nimitz; (d. 24 Şubat 1885, Fredericksburg, Texas – ö. 20 Şubat 1966, San Francisco yakınları, ABD), II. Dünya Savaşı sırasında ABD Pasifik Donanması’nın komutanıdır. Donanmanın önde gelen yönetici ve strateji uzmanlarından biri olarak tanınır.

1905’te Annapolis’teki ABD Deniz Kuvvetleri Akademisi’ni bitirdi. I. Dünya Savaşı sırasında ABD’nin Atlas Okyanusundaki denizaltı filosunda kurmay başkanlığı görevini yürüttü. Japonların Aralık 1941’de Pearl Harbor’a saldırmalarının ardından Pasifik Donanması komutanlığına getirildi. Büyük önem taşıyan Mercan Deniz Savaşı (1942) ve Midway Deniz Savaşı’nda (1942) elde ettiği zaferin ardından Solomon Adaları (1942-43), Gilbert Adaları (1943), Marshall Adaları, Mariana Adaları, Palau Adaları ve Filipin deniz savaşlarını (1944), Ivo Cima ve Okinava’daki (1945) harekâtları başarıyla yönetti. Aralık 1944’te ABD Deniz Kuvvetleri’ndeki en yüksek rütbe olan büyük amiralliğe yükseltildi. Japonlar teslim anlaşmasını 2 Eylül 1945’te onun Tokyo Körfezinde bulunan “Missouri” adlı sancak gemisinde imzaladılar. Nimitz 1945-47 arasında Deniz Kuvvetleri Harekât Dairesi başkanı olarak çalıştı. E. B. Potter ile birlikte Sea Power, a Naval History (1960; Deniz Gücü, Bir Donanma Tarihi) adlı kitabı yayına hazırladı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Ergin Orbey Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ergin Orbey; (d. 14 Ağustos 1936, İstanbul – ö. 18 Temmuz 2012, İstanbul), tiyatro oyuncusu, yönetmeni ve yöneticisidir. Genel müdürlüğü sırasında Devlet Tiyatroları’nın izleyici sayısının iki kat artmasını sağlamıştır.

Kabataş Lisesi’nde öğrenciyken İstanbul Belediye Konservatuvarı’na devam etti. Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Yüksek Devresi’ni bitirdi (1961). Dört yıl Devlet Tiyatroları’nda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Bu arada kuruculuğunu üstlendiği Eskişehir Belediye Tiyatrosu’nda (1963) oyuncu, yönetmen ve yönetici olarak görev aldı. 1967-71 arasında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyunculuk ve sanat yönetmenliği yaptı. 1971’de İstanbul’a yerleşerek sinema yönetmeni, senaryo yazarı ve sinema oyuncusu olarak çalıştı. Bu dönemde Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1973), Delisin (1974), Bizim Aile (1975), Meraklı Köfteci (1976), Gel Barışalım (1976) ve Tatlı Kaçık (1977) gibi filmleri yönetti. Bu arada ayrıca Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü başkanlığı (1974-75) ile Şehir Tiyatroları’nda yönetmenlik, yönetim kurulu üyeliği, ekip sanat yönetmenliği görevlerinde bulundu.

1978’de Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne getirilen Orbey kısa süren bu görevi sırasında oyun repertuvarını zenginleştirdi, tiyatronun geniş kitlelere ulaştırılmasına çalıştı ve oyunların daha önce tiyatrodan yoksun olan bölgelere götürülmesini sağladı. 1979’da görevden alınarak Kültür Bakanlığı danışmanlığına getirildi. 1980’den başlayarak Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde dersler verdi. Ayrıca Ankara ve İstanbul radyolarında çok sayıda radyo oyunu yönetti.

Yönettiği oyunlarda ayrıntıya önem vermesiyle tanınan Orbey’in başarıyla sahnelediği oyunlar arasında Büchner’den Woyzeck (1962), Dürrenmatt’tan Fizikçiler (1963), Adalet Ağaoğlu’dan Evcilik Oyunu (1965), Orhan Asena’dan Simavnalı Şeyh Bedrettin (1969), Kerim Korcan’dan Linç (1970), kendi derlediği Birinci Kurtuluştan (1970), Oktay Arayıcı’dan Seferi Ramazan Beyin Nafile Dünyası (1971), Kemal Tahir’den uyarlanan Yorgun Savaşçı (19771, Brecht’ten Şvayk Hitler’e Karşı (1976), Haldun Taner’den Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (1978) ve Turgut Özakman’dan Resimli Osmanlı Tarihi (1982) sayılabilir.

Orbey, 1971’de Ankara Sanatsevenler Derneği, 1978’de Ulvi Uraz, 1982 ve 1985’te de Ankara Sanat Kurumu en iyi yönetmen ödüllerini kazandı. Yönettiği Bizim Aile filmine Taşkent Film Şenliği’nde (1977) jüri özel ödülü verildi.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Rauf Orbay Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Rauf Orbay; (d. 1881, İstanbul – ö. 16 Temmuz 1964, İstanbul), asker, siyaset ve devlet adamıdır. Kurtuluş Savaşı’nda yer almış, başbakanlık yapmış ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın (TpCF) kurulmasında önemli rol oynamıştır.

Trablusgarp valiliği ve Heyet-i Ayan üyeliği yapmış Muzaffer Paşa’nın oğluydu. Trablusgarp Askeri Rüştiyesi’ni, Bahriye Mektebi’ni (sonradan Deniz Harp Okulu) ve Mühendishane-i Bahri-i Hümayun’u bitirerek Osmanlı donanmasına katıldı. Yemen harekâtında ve Sisam Ayaklanması’nın bastırılmasında (1908) görev aldı. 1909’da Tuna Uluslararası Suyolu Komisyonu’nda Osmanlı temsilcisi olarak bulundu. Trablusgarp Savaşı’na (1911-12) katıldı. Balkan Savaşı’nda Hamidiye kruvazörüyle Karadeniz ve Akdeniz’de düzenlediği vur kaç baskınlarıyla ün kazandı ve deniz savaşlarındaki başarılarından dolayı “Hamidiye kahramanı” olarak anılmaya başladı. I. Dünya Savaşı’nda (1914-18) Afganistan’ ın Osmanlı Devleti yanında yer alması için olağanüstü temsilci olarak Kâbil’e gönderildi. Görevini tamamlayamadan, Enver Paşa tarafından Genel İran Cephesi komutanlığına atandı. İstanbul’a döndüğünde kaymakamlığa (yarbay) yükseltildi ve Bahriye Nezareti Erkân-ı Harbiye reisliğine getirildi. Türk ve Rus tutsakların değişimi amacıyla 1917’de Danimarka’da toplanan komisyonda, miralay (albay) rütbesiyle Türk delegasyonuna başkanlık etti. Brest-Litovsk Konferansı’nda (1918) Osmanlı delegesi olarak bulundu. 14 Ekim 1918’de kurulan Ahmed İzzet Paşa hükümetinde bahriye nazırı olarak görev aldı. Mondros Mütare-kesi’ni (30 Ekim 1918) imzalayan Osmanlı delegasyonunun başkanlığını yürüttü.

Askerlikten 8 Mayıs 1919’da ayrıldı ve Mustafa Kemal’in (Atatürk) ardından Anadolu’ya geçti. Amasya Tamimi’nin (21 Haziran 1919) hazırlanmasına katkıda bulundu. Erzurum Kongresi’nde (23 Temmuz-7 Ağustos 1919) Heyet-i Temsiliye’ye seçildi. Sivas Kongresi’nde (4-11 Eylül 1919) başkan yardımcılığını üstlendi. 12 Ocak 1920’de toplanan son Heyet-i Mebusan’a Sivas mebusu olarak katıldı. Mecliste Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adına Felah-ı Vatan Grubu’nu kurdu. Sivas Kongresi kararlarının ana hatlarıyla yer aldığı Misak-ı Milli’nin kabul edilmesinde büyük rol oynadı. 16 Mart Baskını (1920) sonrasında İngiliz işgal kuvvetlerince tutuklanarak Malta’ya sürüldü.

Lord Curzon’un yeğeni Binbaşı Rawlin-son’la değiştirilerek 16 Mart 1921’de serbest bırakıldıktan sonra 11 Kasım’da Ankara’ya gitti. Sivas mebusu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) katıldı ve nafıa vekilliğine getirildi. 21 Kasım’da TBMM başkan yardımcılığına seçildikten sonra her iki görevi birlikte yürüttü. 12 Temmuz 1922’de başvekillik görevini üstlendi. Bu görevdeyken başlayan Lozan Barış Konferansı’nın (1922-23) ön hazırlıklarını yönetti. Mecliste Mustafa Kemal’e karşı muhalefeti oluşturan İkinci Grup içinde yer aldığından ve İsmet Paşa (İnönü) ile anlaşmazlığa düştüğünden 4 Ağustos 1923’te görevinden ayrıldı. Halifeliğin kaldırılmasının gündemde olduğu günlerde İstanbul’da Halife Abdülmecid Efendi ile görüştüğü için sert eleştirilere hedef oldu. Halk Fırkası’ndan (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi) ayrılan mebuslarla birlikte TpCF’yi kurdu (17 Kasım 1924).

Kâzım Karabekir’in başkanlığını, Ali Fuat Paşa’nın da (Cebesoy) genel sekreterliğini üstlendiği TpÇF, TBMM’de etkili bir grup oluşturarak İsmet Paşa’yı başvekillikten çekilmeye zorladı. Ama çok geçmeden Şeyh Said Ayaklanması’nın (1925) kışkırtıcıları arasında gösterilerek kapatıldı (3 Haziran 1925). Baskıların yoğunlaştığı bu dönemde tedavi amacıyla Avusturya’ya giden Hüseyin Rauf, Haziran 1926’da İzmir Suikastı girişimiyle ilgili görülerek gıyapta yargılandı ve 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Uzun süre yurtdışında kaldıktan sonra 1935’te Türkiye’ye döndü ve Ali Fuat Cebesoy aracılığıyla Atatürk tarafından Ankara’ya çağrıldı. Hakkındaki suçlamanın kaldırılmaması üzerine yeniden İstanbul’a döndü. İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanı olmasından sonra, cezalandırılmasının adli bir hata olduğu sonucuna varıldı. 1939’da Kastamonu milletvekili seçildi. 1942’de Londra büyükelçiliğine atandıysa da bakanlıkla anlaşmazlığa düşerek 1944’te görevinden ve devlet memurluğundan ayrıldı. İsmet İnönü’nün yeni bir parti kurma önerisini geri çevirerek yaşamının geri kalan bölümünü siyasetten uzak geçirdi. Cemal Kutay’ın, Rauf Orbay’ın anılarından ve belgelerinden yararlanarak hazırladığı Osmanlıdan Cumhuriyete Yüzyılımızda Bir İnsanımız: Hüseyin Rauf Orbay (1881-1964) adlı beş ciltlik bir yapıt 1992’de yayımlanmıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,