Bir roman kahramanı olan Oliver Twist, Charles Dickens’ın 1983 yılında yayımlanan aynı adlı romanıyla tüm dünyaya tanıttığı yetimin adıdır. Oliver, yetimhanede dünyaya gelmiş ve adı yetimhane müdürü tarafından konulmuş bir çocuk karakterdir. Yazar, Oliver’ın hikâyesi üzerinden “hayat bazen çok zor olabilir; ancak inandıkça, kişilikli durdukça ve ona sımsıkı tutundukça aşılmayacak engel yoktur.” mesajını vermekte ve yaşam yolunda insanın kendisine hiç acımadan, daima ileri bakarak yürümesi gerektiğinin altını çizmektedir.

YETİMHANEDEN KAÇIŞ

Oliver’ın hayatını şekillendiren olaylar, 11 yaşındayken bazı tavırları yüzünden sorunlu bulunuşuyla ve yetimhane kurulunun onayıyla cenaze levazımatçısı Bay Sowerberry’nin yanına gönderilişiyle başlar. Oliver’ın bu adamın yanındaki çıraklığı çok uzun sürmez. Nedeni kendisi gibi orada çıraklık yapan Noah Claypole olur. Noah’ın Oliver’ı ölmüş annesiyle ilgili kışkırtarak kavgaya sürüklemesi baş kahramanımızın hiç hak etmediği halde dayak yemesiyle ve kaçmasıyla sonuçlanır. Oliver artık Londra’dadır. Sokaklarda aç, yorgun başıboş gezeceği şehirde… Kirli işlere bulaşmış Dodger’in onu bulup kalacak bir yer önereceği ve böylece Fagin’in yönetimindeki yankesici çocuklar çetesinin eline düşeceği şehirde.

BAY BROWNLOW İLE HAYATI DEĞİŞİR

Oliver, Dodger ve Fagin’in elindeki çocuklardan biri olan Charles Bates ile dışarı çıkacağı güne kadar nereye, kimlerin eline düştüğünün farkında değildir. Sokakta geçen bu günde Dodger’in bir centilmeni soymaya çalıştığını gören Oliver durumu anlasa da kendini kurtaracak zamanı bulamaz. Yaşanan kovalamaca sonucunda Oliver suçu kendisi işlemiş gibi yakalanır ve polisin eline düşer. ‘Sen doğru ol hak bir şekilde yerini bulur’ misali sorgulamalar sırasında bir tanık çıkar ve Oliver’ın masum olduğu yönünde şahitlik yapar. Oliver’ın suçsuzken suçlu durumuna düşmesi soyulmak istenen centilmeni yani Bay Brownlow’u üzer ve koruyucu bir tavır sergilemesini sağlar. Oliver bir süre Brownlow’un evinde hem kendisinin hem de kâhyasının yakın ilgisiyle ağırlanır.

HAKSIZ YERE SUÇLANIR

Ancak kötüler boş durmaz; Fagin ve çetesi Oliver’ı tekrar ağlarına düşürmek için plan yaparlar. Bu plan, Oliver’ın güvenilir bir çocuk olduğuna ikna olan Bay Brownlow’un bu nedenle eline verdiği 5 pound ile onu bir tüccardan bazı kitapları alıp geri getirmesi için dışarı yolladığı bir günde hayata geçirilir. Neler olduğunu bilmeyen Brownlow Oliver geri dönmeyince yanıldığına ve onun gerçekten bir hırsız olduğuna karar verir. Oysa Oliver tamamen masumdur. Tekrar çetenin eline düşen Oliver bir soygunda yer alması için zorlanır. Zorla gittiği bu soygunda ev halkının uyanması üzerine vurulur. Soygundakilerden biri tarafından olay yerinden uzaklaştırılıp bir kenarda bırakılır. Birkaç gün sonra çetenin inine geri götürülür ve iyileşmesi sağlanır. Ancak Fagin artık Oliver’dan kurtulmaları gerektiğine inanmaktadır. Yoksa başlarına birtakım dertler açılacağını düşünüp Bill Sikes ile Oliver’ın öldürülmesine karar verirler. Sikes’ın kız arkadaşı Oliver’ın kurtarılması ümidiyle hemen harekete geçer ve Bay Brownlow ile durumu anlatmak üzere bir görüşme ayarlar. Ancak takip edildiğinin farkında olmayan Nancy bu girişimi yüzünden öldürülür. Katili sevdiği adam, yani Sikes olur. Ceset Nancy’in küçük kız kardeşi Bet tarafından bulunca durum polise intikal eder ve Sikes’ın peşine düşülür.

MERHAMETİNİ KAYBETMEDİ

Polis her yerde Sikes’ı ve peşinde sürüklediği Oliver’ı ararken, Bay Brownlow Oliver’ın hayatıyla ilgili ciddi şüpheler içindedir. Polisin elinden kurtulmak için Londra’nın varoşlarındaki izbe evde Oliver’ı rehin tutan Sikes köpeğinin şaşırtması yüzünden, çatıda hazırladığı tuzağa kendisi düşer ve boynuna dolanan ipin ucunda can verir. Bu olayın ardından çete çökertilir ve Fagin içeri alınır. İdam edilecektir. Kendisine onca kötülüğü dokunmuş Fagin’e bile merhamet edecek kadar yüce gönüllü olan Oliver’ı artık mutlu günler beklemektedir.