Louis Pasteur, (27 Aralık 1822 – 28 Eylül 1895), dünyaca tanınmış bir Fransız kimyacısıdır. Döle’ de doğdu, babası dericiydi. Pasteur, başarılı sayılamayacak bir öğrenimden sonra, Besançon, Dijon, Strasbourg lise ve üniversitelerinde fizik, kimya öğretmenliklerinde bulundu. Yalnız, kendini gittikçe daha derin araştırmalara vererek bilgisini ilerletti, Paris’teki Ecole Normale’in (öğretmen okulunun) bilimsel araştırmalar müdürü oldu. Durmadan çalışıyor, daima yeni buluşlar peşinde koşuyordu. Kısa zamanda bütün Fransa’ da, hatta Avrupa’da tanındı. Bilim Akademisi, Tıp Akademisi ile bazı yabancı benzeri kurumların üyesi oldu. Yalnız, 1870 Fransız-Alman Savaşı’nda, Almanya ile ilgili bütün payelerini geri çevirerek savaşı protesto etti. 1874’te Fransız hükümeti Pasteur’e ölümünden sonra eşiyle çocuklarına da kalmak üzere belirli bir gelir bağladı. Pasteur, 1888’de bugün bütün dünyaca ünlü Pasteur Enstitüsünün müdürü oldu. 1895’te Sorbonne’da kendisi için yapılan büyük jübileden bir müddet sonra Marnes-la-Coquette’da öldü.
Pasteur hayatını insanlığın iyiliğine harcamış büyük bilim adamlarından birisidir. Buluşları ile yalnız insanlar değil, evcil hayvanların da birçoğu korkunç salgın hastalıklardan kurtulmuşlardır, Bu arada Pasteur Fransa’da ipek böceklerini kırıp geçiren, ipek sanayiine büyük zararlar veren bir mikrobu bulmuş, bunu yok etmeyi başarmıştır.
Pasteur’ün, adının bütün dünyaya yayılmasını sağlayan buluşları salgın hastalıklar üzerindeki buluşlarıdır. Şarbon (karakabarcık), tavuk kolerası, kuduz gibi hastalıklarında aşılarını bularak bu hastalıkların yayılmasının önüne geçti. Böylece, hayvan yetiştiriciliğinde büyük ilerlemeler kaydedilmesi mümkün oldu. Bundan sonra Pasteur, kuduz bîr köpeğin ısırdığı bir çocuğa aşı yaparak, kuduz, aşısının insanlar üzerinde de aynı başarıyla kullanılabileceğini ispat etti.
Pasteur’ün buluşları tıp alanında önemli ilerlemelere yardım ediyordu. O zamana kadar hastanelerde, ameliyatlarda temizliğe pek dikkat edilmez, hastaların çoğu, mikrop kapmasından kısa zamanda ölürdü. Pasteur’un ortaya koyduğu usullerle ntisepti, asepsi, gibi koruyucu yöntemler bulundu. Aslında doktor olmayan bir kimsenin, araştırma yolu ile tıp alanında bu derece önemli buluşlar yapmış olması her zaman için takdirle karşılanmaya değer. Nitekim, Fransızlar da Pasteur’ü milli kahramanlarından biri saymış, Napolyon’la Victor Hugo’nun üstünde bir yer vermişlerdir.
Sütü Pastörize Etmek Yöntemi
Süt ve benzeri sıvıların mikropsuz bir şekilde uzun zaman saklanması usulüne, bunu Pasteur bulduğu için, onun adından ötürü «pastörize etmek» yöntemi denir. Sütü pastörize etmek demek, onu ekşiten, ya da içinde bulunup başka hastalıklar meydana getiren bakterileri öldürmektir. Bu da, sıvıyı 60-65°’ de, 20-30 dakika ısıtmakla yapılır. Bu sıcaklık buharla sağlanır. Süt şişelere konulurken, özel bir aletten ağır, ama kesiksiz bir halde geçer. Birçok yerlerde, evlerde çocuklara pastörize süt hazırlayabilmek için basit, ucuz aletler satılmaktadır.
kaynak:nkfu