Etiket: siyasi kariyeri

Erdal İnönü Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Erdal İnönüErdal İnönü; öğretim üyesi, politikacıdır (Ankara 1926 – 31 Ekim 2007, Houston).

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik ve Matematik Bölümü’nü bitirdi (1947). Kaliforniya İnstitute of Technology’de yüksek lisans yaparak doktora derecesi aldı (1951). Bir yıl da Princeton Üniversitesi’nde araştırma yaptı. 1952’de Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde fizik asistanlığına başladı. 1955’te doçent oldu. 1958’te yeniden ABD’ye giderek bir yıl Princeton’da, bir yıl da Oak Ridge National Laboratory’de araştırmalar yaptı. 1960’da yurda dönünce ODTÜ kuramsal fizik dalına profesör olarak atandı. Aynı zamanda 1964’e kadar kuramsal fizik bölümü başkanlığını da yürüttü. 1865-1968 arası ODTÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi dekanlığı yaptı, 1968’de bir kez daha ABD’ye gitti. 1970’te de rektör oldu. 1971’de TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü kazandı. 1975’te konuk öğretim üyesi olarak gittiği Princeton Üniversitesi’nden dönünce ODTÜ’den ayrılarak Boğaziçi Üniversitesi’ne geçti. Fizik Bölümü ve Temel Bilimler Fakültesi dekanlığı yaptı. Aynı zamanda TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü müdürlüğünü de yürüttü. 1983’te politikaya girmeye zorlanınca tüm görevlerinden ayrıldı. 6 Haziran 1983’te Sosyal Demokrat Partisi’nin (SODEP) kurucu üyesi ve genel başkanı oldu. Temmuz 1983’te Milli Güvenlik Konseyi tarafından üyeliği ve başkanlığı veto edildiyse de Aralık 1983’te yeniden genel başkanlığa geldi. 25 Mart 1984 Yerel Seçimlerinde, partisi % 21.7 oranında oy alarak ikinci büyük parti konumuna geldi. Halkçı Parti (HP) ile birleşme yönünde HP başkanı Aydın Güven Gürkan ile anlaşmaya vardı (Ağustos 1985). Kasım 1985’te toplanan kurultayda SODEP kendini kapatarak HP ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti’yi (SHP) oluşturdu. 1986 Mayısında toplanan SHP Kurultayı’nda da genel başkanlığa seçildi. 28 Eylül 1986’da yapılan ara seçimlerde ve 1987 genel seçimlerinde İzmir’den milletvekili seçildi. 1987 Kurultayı’nda, Haziran 1989, Şubat 1990 Olağanüstü kurultaylarında, genel başkan ve İzmir’den milletvekili seçildi. Ekim 1991 erken genel seçimlerinden sonra kurulan DYP-SHP koalisyon hükümetinde başbakan yardımcılığını üstlendi. Nisan 1993’te Turgut Özal’ın ölümüyle S. Demirel’in cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine koalisyon ortaklığını bir süre daha yürüttüyse de daha sonra siyasetten çekildi, anılarını yazdı.

Başlıca eserleri: Çıplak Homogen Reaktörler İçin Ekstrapolasyonun Tanımı Üstüne (1958), 1923-1966 Döneminde Fizik Dalındaki Araştırmalara Türkiye’nin Katkısını Gösteren Bir Bibliyografya ve Bazı Gözlemler (1971), M. Serdaroğlu ile birlikte Fizikte Grup Kuramı Yöntemleri (1983), Anılar ve Düşünceler (siyasal anılar, 1997).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Hüseyin Rauf Orbay Hayatı

Hüseyin Rauf OrbayHüseyin Rauf Orbay;siyaset adamıdır. (İstanbul 1881-ay.y. 1964).

Amiral Mehmet Muzaffer Paşa’nın oğludur. 31 Mart 1899’da güverte mühendisi (teğmen) rütbesiyle Deniz Harp Okulu’ nu bitirdi. Mahmudiye zırhlısında (1 Nisan 1901) üsteğmenliğe yükseldi. 23 Mart 1904’te yüzbaşı rütbesiyle Mesudiye zırhlısına atandı. İngiltere ve ABD’de bulundu. 28 Ekim 1906’da Asarı Tevfik zırhlısına atanarak Almanya’da Kiel Tersanesi’nde onarılıp yenileştirilen gemiyi yurda getirecek subaylarla birlikte Almanya’ya gönderildi. 2 Mart 1907’de Peyki Şevket gemisinin komutanlığına atandı ve Sisam’da patlak veren ayaklanmayı bastırmakla görevlendirildi. 31 Mart Ayaklanması nedeniyle İstanbul’a gelen Hareket Ordusu’nun eylemlerine katıldı. 5 Mayıs 1909’da Hamidiye kruazörünün komutanlığına atandı, bu gemiyle Arnavutluk’ta baş gösteren ayaklanmayı bastırdı. 1911 ‘te İtalyanların Trablusgarp’ı ele geçirmeleri üzerine buraya silah ve cephane taşımakla görevlendirildi. 1912 Balkan Savaşı’nda Varna ve dolaylarını bombaladı. 22 Aralık 1912’de Çanakkale Boğazı’ndan çıkarak yaptığı keşif harekâtı sırasında Delphin adlı Yunan denizaltısını ağır yaraladı.

Rauf Bey’in ünü, Balkan Savaşı’nın karanlık günlerinde Hamidiye kruvazörü ile yaptığı korsan savaşıyla başlar. Hamidiye 14 Ocak 1913’te Çanakkale önündeki Yunan Donanması’ nın önemli üslerinden biri olan Şira Limanı’nı topa tuttu ve Makedonya adını taşıyan yardımcı kruvazörü batırdı, barut fabrikasıyla cephane depolarına zarar verdi. Bu harekâttan sonra Mısır’ın Port Sait Limanı’na hareket etti. Ancak İngilizlerin limanda 24 saatten fazla kalmasına izin vermemeleri üzerine Kızıldeniz’e geçti. 11 Mart 1913’te yeniden Akdeniz’e açılan Hamidiye, Ad-riya Denizi’ne girdi ve bir ikmal üssü olan Draç Limanı’nı bombaladı ve Şingin Limam’nda cepheye gönderilmek üzere bekleyen Sırp askerleri ve savaş araç-gereçleriyle yüklü yedi Yunan taşıt gemisini batırdı. Doğu Akdeniz’de dolaştıktan sonra 6 Nisan 1913’te Kızıldeniz’e geçti ve Balkan Savaşı’nın bitimine kadar burada kaldı. Rauf Bey’in Hamidiye gemisiyle gösterdiği başarılar, ona “Hamidiye kahramanı” denmesine neden olduğu gibi, devlet “Hamidiye Kruvazörü Hümayunu” adını taşıyan bir madalya çıkardı. 2 Temmuz 1913’te binbaşı oldu. 4 Ekim 1915’te firkateyn kaptanı (yarbay), 28 Eylül 1917’de de kalyon kaptanı (albay) oldu ve savaş süresince deniz kurmay başkanı sıfatıyla bu görevde kaldı. Birinci Dünya Savaşı sonunda Talat Paşa Kabinesi’nin çekilmesi üzerine özellikle ateşkes koşullarını araştırmak üzere işbaşına gelen Ahmet İzzet Paşa ve öteki üyelerle birlikte Ankara’ya geldi. 12 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne Sivas milletvekili olarak katıldı. Meclis’in 17 Şubat 1920’de “Misak-ı Milli”yi kabul etmesi için çaba harcadı. 16 Mart 1920’de İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine sürüldüğü Malta Adası’ndan gelerek Sivas milletvekili olarak TBMM’deki yerini aldı. 17 Kasım 1921’de TBMM tarafından Nafıa (Bayındırlık) Bakanlığı’ na seçildi. 8 Temmuz 1922 ve 244 sayılı “İcra Vekillerinin Sureti İntihabına Dair Kanun”un kabulünden sonra yapılan seçimde İcra Vekilleri Heyeti Reisliği’ne (başbakan) getirildi. 4 Ağustos 1923’e kadar bu görevi sürdürdü.

Cumhuriyet’in ilanından sonra gazetelere yansıyan demecinden ötürü 25 Kasım 1923’te toplanan Halk Fırkasında ağır eleştirilere uğradı. Kasım 1924′ te bazı arkadaşlarıyla birlikte Halk Fırkası’ndan ayrılarak 17 Kasım 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurucuları arasında yer aldı. 14 Nisan 1925’te İstiklal Mahkemesi’nin kararıyla fırkanın İstanbul şubesinin kapatılması üzerine bağımsız milletvekili olarak görevini sürdürdü. 1926 başlarında tedavi için Avrupa’ya gitti. Londra’da bulunduğu sırada İzmir’de Mustafa Kemal Paşa’ya suikast düzenlenmesi olayı ile ilgili görülerek 26 Ağustos 1926 tarihli mahkeme kararıyla on yıl kalebentliğe mahkûm edildi; temyiz olanağından yoksun olduğu için Türkiye’ye dönmedi. Hükmün 26 Ekim 1933 tarihli af yasasıyla ortadan kalkmasından sonra 7 Temmuz 1935′ e yurda döndü. 3 Aralık 1935 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla emekli aylığı bağlandı. TBMM’nin 6. döneminde CHP Başkanlık Divanı 22 Ekim 1939 tarihli bir duyuruyla kendisini milletvekilliğine aday gösterdi. Bu duyuruda İzmir suikastiyle ilgili olmadığı da vurgulandı. 8 Kasım 1939’da Kastamonu milletvekili olarak TBMM’ne girdi. Türkiye’yi İngiltere’de temsil etmesi daha uygun görülerek 17 Şubat 1942’de Londra Büyükelçiliğine atandı. 3 Nisan 1944’e kadar bu görevi yürüttü, Türkiye’ye döndü; ölümüne kadar devlet görevi ve politikadan uzak kaldı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Kazım Orbay Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Kazım OrbayKazım Orbay; asker ve siyaset adamıdır. (İzmir 1887 – ay.y. 1964).

1907’de kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi’ni bitirdi. Bir süre Almanya’da staj gördü. 1909 Nisan’ında Hareket Ordusu ile İstanbul’a geldi. 1911’de, Trablusgarp Harekâtı’na katıldı. Balkan Savaşı’nda cephede çeşitli kıta ve karargâhlarda görev yaptı. 1914-1918 arasında Enver Paşa’nın başyaverliğini yaptı. 1920’de Milli Mücadele’ye katılmak üzere Anadolu’ya geçti. Doğu Cephesi Kurmay Başkanlığı’na getirildi. 31 Ağustos 1922’de mirlivarlığa (tuğtümgeneral) yükseltildi. 1924-1929 arasında genelkurmay ikinci başkanlığı yaptı. Korgeneral olarak 4. Kolordu ve Jandarma Gemel Komutanlığı görevlerinde bulundu.

30 Ağustos 1935’te orgeneralliğe yükselerek 3. Ordu Komutanlığı’na atandı. 1943’de Yüksek Askeri Şûra üyeliğine getirildi. 1 Aralık 1943’te ikinci kez Genelkurmay İkinci Başkanlığına getirildi. 12 Ocak 1944’te Genelkurmay Başkanı oldu. 6 Temmuz 1950’de emekliye ayrıldı. 6 Ocak 1961’de, devlet başkanı kontenjanından Kurucu Meclis’e seçildi. 25 Ekim 1961’e kadar başkanlık yaptı. 26 Ekim 1961’de, Cumhuriyet Senatosu üyesi bulunduğu bir sırada öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Kâzım Özalp Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Kâzım ÖzalpKâzım Özalp; asker, siyaset adamıdır (Tito Veles / Köprülü 1880 – Ankara 1968).

Üsküp Askeri Rüştiyesi’ni, daha sonra Manastır Askeri İdadisi’ni bitirerek 1900’de Harbiye’ye girdi. 1905′ te bugün Harp Akademisi adını alan Erkânıharbiye’den mümtaz yüzbaşı olarak mezun oldu. İlk görev olarak Selanik’te 36. Alay’ın 2. bölük komutanı olarak stajını tamamladı. İttihat ve Terakki Fırkası’na girdi. Kıta hizmetini bitirince Serez Redif Tümeni kurmay başkanı oldu (1908). Mahmut Şevket Paşa’nın Hareket Ordusu ile 31 Mart Ayaklanması’nı bastırma çalışmalarına katıldı (1909). Selanik Vilayet Jandarma Alayı komutanı olarak Rum ve Bulgar çetelerini izledi (1911). Balkan Savaşı’nın çıkması üzerine Komanova, Pirlepe ve Manastır cephelerindeki birliklerle savaşa katıldı (1912). İkinci Balkan Savaşı’nda Enver Bey ile birlikte Edirne’nin geri alınması harekâtına katıldı. Cemal Paşa’nın İstanbul Merkez Komutanı olması üzerine yardımcılığına getirildi. 1914’te binbaşı oldu. Yine aynı tarihte Van’da Ermenilerin ayaklanması üzerine Van Seyyar Jandarma Alay Komutanı olarak komutasındaki kuvvetlerin tümen düzeyine yükseltilmesiyle bu tümenin komutanı oldu. Güneydoğu cephesinde Dilman, Rumiye, Katar ve Saray cephelerinde Ermeni ve Rus kuvvetleriyle çarpıştı, yarbaylığa yükseltildi. 10. Jandarma Tümen Komutanı olarak Kiğı, Erzurum ve Kemah cephelerindeki başarılarından dolayı Başkomutanlık tarafından gümüş savaş imtiyaz madalyası (1915) ve Alman ikinci sınıf Demir Haç Nişanı aldı (1917), rütbesi de albaylığa yükseltildi. 1917 Sovyet Devrimi’nin gerçekleşmesi üzerine yapılan ileri harekâtta 10. ve 3. Kafkas tümenlerine komuta etti. Trabzon, Rize, Hopa ve Batum’un Ruslardan geri alınması üzerine Altın Savaş Liyakat ve Alman Leopold Şövalye madalyası aldı. Mondros Mütarekesi ile ordunun kadro haline indirilmesi üzerine, İzmir Cephesi’nin kuzey bölgesinde bulunan 61. Tümen komutanı oldu. Kurtuluş Savaşı boyunca Ege’de, özellikle Balıkesir bölgesinde Kuvayı Milliye’yi güçlendirdi. 23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Karesi (Balıkesir) milletvekilliğini birlikte yürüttüğü dönemde Kuzey Ege Cephe Komutanlığı Kocaeli Grup Komutanlığı yaptı. Sakarya Savaşı’nda Duatepe taarruzunu yöneterek Yunan savunma cephesini yarması üzerine mirlivalığa (tuğgeneral) yükseltildi.Fevzi Paşa (Çakmak) Hükümeti’nde Milli Müdafa Vekilliği’ne getirildi (Ocak 1922). Büyük Taarruz’dan sonra ferikliğe yükseltildi (Eylül 1922). 1924’te TBMM başkanı, 1926’da birinci ferik (orgeneral), 1935’te CHP Meclis Grup Başkanvekili oldu. 1950’de Van milletvekili seçildi. 1954’te seçimleri yitirince politikadan çekildi. Atatürk’ün yakın çevresinde bulunan kişilerden biri olarak öne çıktı. Milli Mücadele 1919-1922 adlı eseri ölümünden sonra yayımlandı (1972).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Urho Kekkonen Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Urho KekkonenUrho Kaleva Kekkonen; Finlandiyalı devlet adamıdır (Fialavesi 1900 -Helsinki 1986).

Helsinki Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi gördü. Tarım Partisi’nden milletvekili seçilerek parlamentoya girdi (1936). Adalet Bakanlığı (1936-1937, 1944-1946), İçişleri Bakanlığı (1937-1939, 1950-1951) görevlerinde bulundu. İkinci Dünya Savaşı’nda 1944’te SSCB ile başlatılan barış görüşmelerinin olumlu sonuçlanmasında önemli rol oynadı. 1950-1953, 1954-1956 arasında kurulan koalisyon hükümetlerinde başbakanlık görevini üstlendi.

Üç dönem (1596, 1962 1968) üst üste cumhurbaşkanı seçildi. 1974’te aday olmayacağını, politikadan çekileceğini duyurmasına karşın gerek kamuoyu, gerekse tüm siyasal partilerin ısrarı üzerine görev süresinin dört yıl uzatılmasını kabul etti. 1973’te Parlamentoda çıkarılan olağanüstü bir yasayla görev süresinin seçime gidilmeksizin uzatılması kararlaştırıldı. 1978’de dördüncü kez cumhurbaşkanı seçildi. 1981’de sağlığının bozulması sonucu istifa etti. Görevi süresince, Finlandiya’nın yansız bir dış politika izlemesine, SSCB ile komşuluk ilişkilerini geliştirilmesine çaba gösterdi. Çeşitli ülkelere yaptığı gezilerde dünya barışının sağlanması ve nükleer silahların azaltılması için girişimlerde bulundu. Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay‘ın davetlisi olarak Nisan 1971’de Türkiye’yi ziyaret etti.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Konrad Adenauer Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Konrad AdenauerKonrad Adenauer; Alman devlet adamıdır (Köln 1876 – Rhöndori 1967).

Köln ve Bonn üniversitelerinde hukuk ve siyasal bilimler öğrenimi gördü. 1906’da Köln Belediye Meclisi’ne, 1917’de Köln Belediye Başkanlığı’na, 1920’de Prusya Devlet Şurası’na seçildi, 1928’de Şura başkanı oldu ve Merkez Partisi’ne girdi. 1933’te Nazilerin devlet yönetimini ele geçirmeleriyle tüm görevlerinden alındı. 1934’te bir süre tutuklandı. Nazilerin ağır baskısı nedeniyle uzun süre sessiz kaldı. 1944′ te Hitler’e yapılan suikast sonucu birkaç ay tutuklandı. 1945’te Amerikan işgal güçlerince Köln Belediye Başkanlığı’na getirildi. Aynı yıl Hristiyan Demokrat Partisi’nin (CDU) kuruluşunda ve yönetiminde görev aldı. 1946’da Kuzey Ren Westfalya CDU’ nun başkanı oldu. 1949’da CDU’nun genel başkanlığına seçildi ve bu görevi 1966’ya kadar aralıksız sürdürdü. Fransız-İngiliz-Amerikan işgalindeki Almanya’da Eylül 1948’de toplanan Batı Alman Parlamento Konseyi’ne de başkanlık yaptı; Federal Almanya’nın kurulmasında, anayasasının oluşmasında etkili oldu. Ağustos 1949’da Bonn yerel parlamentosu üyesiyken Eylül 1949’da Federal Almanya’nın ilk başkanı oldu. 1951-1955 arasında aynı zamanda dışişleri bakanlığını da üstlendi. 1953, 1957, 1961 seçimleri sonucunda da başbakanlık görevini yürüttü. Ancak partisinin 1961 Seçimleri’nde salt çoğunluğu yitirmesi, 1962 sonbaharındaki hükümet bunalımı nedeniyle 1963’te 14 yıllık başbakanlık görevinden istifa etti. Görevi süresince Federal Almanya’nın bağımsızlığını pekiştirdi. Batı Avrupa Birliği’nde (WEU) ve Kuzey Atlantik Paktı’nda (NATO) Almanya’nın görev almasını sağladı. 1955’te Sovyetler Birliği’ni ziyaret ederek iki ülke arasında diplomasi ilişkilerini başlattı. Bu ziyaret sırasında Sovyetler Birliği’nin o güne kadar elinde tuttuğu binlerce Alman savaş suçlusunun özgür bırakılmasını ve Almanya’ya dönmelerini sağladı. 1956’da Türkiye’yi ziyaret etti. 1966′ da parti başkanlığından da istifa etti.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Yusuf Akçura Hayatı

Yusuf AkçuraYusuf Akçura; siyaset adamı, yazardır (Ulyanovsk/Eski Simbirsk 1876-İstanbul 1935).

Kazan Türklerindendir; babasını yitirince annesiyle birlikte İstanbul’a geldi (1883); ortaöğreniminden sonra Harbiye’ye girdi, kurmaylık öğrenimi sırasında Paris’teki Jöntürklerle ilişkisi olduğu suçlamasıyla Trablusgarp’a sürüldü (1896), Paris’e kaçarak siyasal bilimler öğrenimi gördü, Rusya’ya dönerek Kazan yöresinde öğretmenlik yaptı, gazetecilikte etkin oldu, İkinci Meşrutiyet’in gerçekleşmesiyle İstanbul’a geldi (1908), Darülfünun (Üniversite) ve Harp Akademisi’nde tarih öğretmenliği yaptı, yeni uyanmaya başlayan milliyetçilik bilincine hizmet amacıyla Türk Ocağı’nda görev aldı, Türk Yurdu dergisinin yayınında önemli katkılarda bulundu, Mütareke’ de tutsak değişimi için geçici bir görevle bir ara Rusya’da bulunduktan sonra Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’na katıldı, ölünceye kadar İstanbul milletvekili olarak TBMM’de görev aldı, öğretmenlik görevini çeşitli okullarda sürdürdü, Türk Tarih Kurumu başkanlığında bulundu (1932), son seçimde Kars milletvekili oldu.

Türkiye sınırları dışındaki hemen bütün Türkler gibi Türk bütünlüğü düşüyle düşüncesinin (Turan ülküsü) ardında çalıştı. Öncelikle Milli Edebiyat Akımı’nın oluşumuna yardım eden bu ülküsel eylem, dilde, edebiyatın öğelerinde, konu ve duygusal yaşamda milliyetçilik yönelişinin kökleşmesine destek oldu. Tarihsel bilgi ve belgelere dayanmakla birlikte bir inancın sıcaklığını yüklendiği için öznel yorumlara eğilim gösteren tarihçilik çalışmalarının başlıca ürünleri: Uç Tarz-ı Siyaset (1911, 1976), Mevkufiyet Hatıraları (1914), Muasır Avrupa’da Siyasi ve İçtimai Fikirler ve Fikir Cereyanları (1926), Türk Yıllığı (1928), Ta Kendim yahut Defter-i Amâlim (1944) vb.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Niccolò Machiavelli Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Niccolò MachiavelliNiccolò Machiavelli; İtalyan politikacısı ve yazarıdır (Floransa 1469-ay.y. 1527).

Özel öğretim gördü. Latince öğrendikten sonra tarih ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1498’de Floransa kançılarlığına, ardından da Onlar Kurulu Sekreterliği’ne seçildi. 1502-1512 arasında yürüttüğü ikinci görevi süresince Fransa’da, Almanya’ da ve Roma’da değişik diplomatik sorumluluklar yüklendi ve dönemindeki devletlerin politik kurumlan ile yöneticilerin ruhsal yapısı üstüne gözlemlerde bulundu. Bir süre sonra Leo adıyla papa olacak olan Kardinal Giovanni de Medici, 1512’de İspanyolların da askeri desteğiyle Floransa’yı ele geçirince (1512), Cumhuriyete bağlı kalan Machiavelli, önce görevinden uzaklaştırıldı, daha sonra bir ayaklanma hazırlığına katıldığı gerekçesiyle birkaç ay hapis yattı. Serbest bırakıldıktan sonra, karısı ve çocuklarıyla birlikte San Casciano’da yoksul bir yaşam sürmeye başladı; tüm zamanım Latin ve Yunan klasik yazarlarım okumaya ve kendi eserlerini oluşturmaya verdi. Yaşamının son yıllarında Medici iktidarı Machiavelli’den yararlanmak durumunda kaldı ve Floransa tarihini yazma görevi verildi. 1525’te bu kitabı bitirdikten sonra yeniden devlet görevine çağrıldı, Ancak Mediciler iktidardan düşünce görevden alındı (1527), Aynı yıl ağır biçimde hastalanarak öldü,

Cumhuriyetçi olmasına karşın güçlü bir devletin ve ordunun İtalya’yı kuzeyden gelen saldırılara karşı koruyacağına ve ülkenin politik birliğini sağlayacağına inanan Machiavelli’nin ünlü kitabı Prens, bu izlenimlerinin bir ürünü oldu, politik düşünceler tarihinde gerçek bir yenilik sayıldı. Bu eserde, güçlü ve sarsılmaz iradeli bir önderin sayısal egemenliği ele geçirmesi, artırması ve sürdürmesi için hangi yollardan gitmesi gerektiğini ortaya koydu. Bazı kimselerce, büyüklüğü onaylanmakla birlikte, önerileri akıl ve vicdana aykırı bulundu. Bazılarına göre halka despotluk konusunda kin veren, krallara ders verme bahanesiyle, halka nasıl yönetildiklerini öğreten, bir cumhuriyetçidir. Onun asıl amacı halkı, despotluğun boyunduruğundan kurtarmak için, kurnazca uyandırmaya çalışmaktır. Bacon da az çok aym düşüncededir. Onun da Machiavelli’nin de amacı, devlet yöneticilerinin alışkanlık haline getirdikleri şeyleri göstermekti. Günümüzde çoğu düşünürün üzerine anlaştıkları ortak düşünceye göre, Machiavelli’nin Prens’te asıl belirtmek istediği, bir devletin ya da bir devlet adamının (özellikle dış ilişkilerde) kendi ülkesinin birlik, bağımsızlık ve güvenliği için yararlı her türlü hareketi yapabileceği ilkesidir. Machiavelli’nin Konuşmalar’ı üç kitaba ayrılır; birinci kitapta Roma’nın içişleri, ikincide Romalıların egemenliklerini yaymaları, üçüncüde ise Roma Cumhuriyeti’nin bireylerin davranışları üstündeki etkisi ele alınır. Machiavelli bir politika yazarı olmasının yanı sıra, bir edebiyatçıdır. Şiirler, öyküler ve oyunlar da yazdı. Ünlü komedi eseri La Madragola 1520’lerden önce Floransa’da, sonra başka ülkelerde sahnelendi ve büyük başarı kazandı.

Başlıca eserleri: İl Principe (Prens) 1513, Discorsi Sopra la Prima deca di Tito Livio (Titus Livius’un İlk On Kitabı Üzerine Söylevler, 3 cilt) 1513-1517, L’arte della guerre (Savaş Sanatı) 1516-1520, La Mandragola (1520); İstoire Florentine (Floransa Tarihi, 8 cilt) 1520-1525.

Principe (İl), Prens, yazarın ölümünden sonra yayımlanan (1531) politik görüşleri (yazılışı, sürgünde, 1513). İtalya’daki politik bölünüşlerin güçlü ve tek bir devlet yaratmaya engel olan yöresel koşullarını değerlendiren yazar, Fransız ve İngiliz devlet yapısına dikkat çekerek onların toprak bütünlükleriyle ruhsal birliklerini örnek gösterir. Otorite sahibi bir hükümdarın (monark) başarabileceği uygulamalarla “amaca ulaşacak her yol geçerlidir” formülüne bağlandığı için yüzyıllarca tartışma konusu olmuştur. Bir prense önerdiği üstünlükler şunlardır: Devlet gücü, yasa temeli, ahlak sağlamlığı, ihtiyatlı davranış, bilgelik ve yüreklilik; bütün bunlar bir prensin (hükümdar) kişiliğinde birleşirse sonuç olumlu bir değerde olacaktır. İtalyan birliği özlemindeki yazarın ortaçağdan kalma politik yapıda bekleyebildiği gelişim ancak bu düzeydedir. Türkçeye “Hükümdar” adıyla da çevrildi.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Fidel Castro Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Fidel CastroFidel Castro; Kübalı devlet adamıdır (Oriento-Santiago de Cuba 1926).

Havana Üniversitesi’nde hukuk okurken 1947’de Dominik Cumhuriyeti diktatörü Trujillo’ya karşı düzenlenen başarısız bir eyleme katıldı. 1950′ de hukuk doktoru olarak üniversiteyi bitirdi. 1950-1952 arasında serbest avukatlık yaptı. 1953’te Batista yönetimine karşı devrimci çalışmalara başladı. 26 Temmuz 1953’te aralarında Che Guevera’nın da bulunduğu arkadaşlarıyla Santiago de Cuba’da Moneada Kışlası’na yaptıkları saldırıdan sonra tutuklandı. 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 21 ay hapis yattıktan sonra aftan yararlanarak cezaevinden çıktı. Önce ABD’ye gitti. 1955 ve 1956’yı Meksika’da geçirdi. Aralık 1956’da çevresine topladığı devrimci arkadaşlarıyla Gramna adlı bir gemiyle doğduğu ilin kıyılarına çıktıysa da başarısızlığa uğrayarak Sierra Meastra’ya çekildi. 1959’un başlarına kadar Che Guevera ile örgütledikleri ve halkın desteklediği birkaç yüz kişilik güçle Batista yönetimine karşı çete savaşı yürüttü. Eylemlerinin giderek geniş kitlelerce desteklenmeye başlaması üzerine Batista, seçimlerin yapılacağını duyurdu. Castro’nun etkisiyle halk, seçimleri boykot etti. 31 Aralık 1958’de Batista ailesiyle birlikte Dominik Cumhuriyeti’ne kaçtı. 2 Ocak 1959’da da Castro’ nun devrimci ordusu Havana’ya girdi. Aynı yılın şubatında başbakan oldu. Cumhurbaşkanlığına Dr. Manuel Urrutia Leo getirildi. Toprak reformuna girişti. Kooperatif ve halk çiftliği uygulamaları getirdi. Cumhurbaşkanının reformları onaylamaması üzerine başbakanlıktan ayrıldı. Ülke çapında doğan tepki üzerine bu kez Urrutia, cumhurbaşkanlığından çekildi, yerine Osvaldo Doticas geçti. Yeniden başbakan olan Castro, reformları gerçekleştirme olanağı buldu; endüstri alanında devletleştirmelere girişti. ABD şirketleri devletleştirildi. Castro’nun bu katı tutumu üzerine ABD’ye kaçan Kübalı göçmenler CIA’ nın da yardımıyla Nisan 1961’de Domuzlar Körfezi Çıkarması adıyla anılan başarısız bir eyleme giriştiler. Bu olaylar sonucunda Castro, SSCB’nin Küba’da füze üslendirmesini kabul etti (1962). Bu olay ABD ile SSCB arasında uluslararası boyutlara ulaşan bir bunalım yarattı. Ancak iki ülke belirli konularda uzlaşınca bu kez Castro ile SSCB’nin arasına soğukluk girdi. Küba, Amerika Devletleri Örgütü’nden (OAS) çıkarıldı. 1965’te Küba Komünist Partisi’ni (PPC) kurarak sekreterliğini üstlendi. SSCB’nin Küba ile yeniden ekonomik alanda ilişkiyi kabul etmesiyle soğukluk bitti. Bu arada Castro bağlantısızlara yaklaştı. 1969’da Peru ve 1971’de Bolivya ile ilişkilerini düzeltti. Aynı yıl Şili’de Ailende yönetimini desteklediği duyurdu. ABD ile ilişkileri yoluna koymak için girişimlerini artırdı. 1974’te Küba yeniden OAS’a alındı. Şubat 1976’da ilk sosyalist Anayasayı halkoylamasına sunarak benimsetti. Böylece Komünist Partisi Birinci Sekreteri, Devlet Kurulu Başkanlığı, Devlet Başkanlığı, Hükümet Başkanlığı, Başkomutanlık görevlerini üstlendi. Bağlantısız ülkelerine 1979 Konferansı’nın Havana’da toplanmasını sağlayarak bu harekette önderlerden biri oldu. 1979’da tüm siyasal tutukluları serbest bıraktı. 1980’de sınırları göçe açarak 120 bin kişinin ABD’ye göç etmesine izin verdi. Aynı yıllarda Angola’da devrimci hareketi desteklemek için asker gönderdi. History Will Absolve Me (Tarih Beni Bağışlayacaktır) 1967, adlı eseri dışında ABD yayınevlerince anılara ve ideolojik görüşlerini kapsayacak 3 ayrı kitap için 750 bin dolara anlaştı (1985).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Ali Fuat Cebesoy Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ali Fuat Cebesoy Ali Fuat Cebesoy; asker ve siyaset adamıdır (İstanbul 1883 – ay. y. 1968).

1905’te Harbiye’yi bitirdi, kurmay yüzbaşı oldu. Beyrut ve Selanik’te stajını yaparak kolağalığına yükseldi (1907). Osmanlı-İtalyan Savaşı’ndan önce Roma’da ataşemiliter olarak görev aldı (1908-1911). Balkan Savaşı sırasında Kolordu Erkânı Balkan Savaşı sırasında Kolordu Erkânı Harp Başkanı sıfatıyla Yanya’nın savunmasında gösterdiği yararlılık sonucu kaymakamlığa (yarbay) yükseltildi. Birinci Dünya Savaşı’ndaki komutanlık başarıları nedeniyle miralay (albay) (1915) ve mirlivalığa (tuğgeneral) terfi ettirilerek (1916) 20. Kolordu Komutanlığı’na atandı. 1918’de kolordunun karargâhını Konya Ereğlisi’ne taşıdı. Amasya Genelgesi’ne imzacı olarak katıldı. Daha sonra kolordusuyla Ankara’ya gelip Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’da ilerlemeleri karşısındaki ilk çete birliklerini kurarak direnme cephesi oluşturulmasına katkıda bulundu. Sivas Kongresi ile benimsenen ilkeler ışığında Umum Kuvayı Milliye Komutanlığı’na getirildi. Bir süre Batı Cephesi’nde, içinde Çerkez Ethem kuvvetlerinin de bulunduğu çetelere ve yeni yeni oluşturulmaya başlanan düzenli birliklere komuta etti. Yerine İsmet Paşa atanınca kendisi olağanüstü yetkilerle Moskova’ya büyükelçi olarak gönderildi (1920). Moskova’da Lenin ve Stalin ile yaptığı görüşmeler sonucu Ulusal Kurtuluş Savaşı’na silah ve para desteği sağlanmasında etkili oldu. Yurda dönüşünde Konya’dan milletvekili seçilerek Büyük Millet Meclisi’ne ikinci reis oldu (1922) ve uzun süre bu görevde kaldı. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve Cumhuriyet’in ilanından sonra orduda çalışmak istediği için tümgeneral rütbesiyle II. Ordu Müfettişliğine atandı. 1924’te ordudan ayrıldı ve Konya’dan TBMM’ye girdi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurucuları arasında yer aldı (17 Kasım 1924), fırkanın ilk genel sekreteri oldu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Şeyh Sait Ayaklanmasının doğurduğu kargaşalıklar nedeniyle Ankara İstiklal Mahkemesi’nce kapatıldıktan sonra Cebesoy, Atatürk’e karşı suikast girişimine katılma suçuyla İstanbul’da tutuklanarak İzmir İstiklal Mahkemesi’nce yargılandı, ancak Kâzım Karabekir ile birlikte aklandı. Bu dönem politikadan uzak kaldı. 1931’de Eskişehir’den milletvekili seçilerek Meclis’e girdi. 1935-1939 arasında yerini korudu ve Nisan 1939-Mart 1943 arasında Nafıa (Bayındırlık) Bakanlığı yaptı. Münakalat (Ulaştırma) Bakanlığı (9 Mart 1943-5 Temmuz 1946), TBMM Başkanlığı (Ocak-Kasım 1948 arası) görevlerinde bulundu. Demokrat Parti’ nin iktidarı döneminde bu kez DP’den İtanbul milletvekili seçildi (1950). 1957’de İstanbul’dan bağımsız milletvekili seçildi. 1960’tan sonra politikadan çekilerek anılarını yazmakla uğraştı: Milli Mücadele Hatıraları (1953), Moskova Hatıraları (1955), Siyasi Hatıralar (2 cilt, 1957-1960) ve Sınıf Arkadaşım Atatürk (1967).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Neville Chamberlain Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Neville ChamberlainNeville Chamberlain; İngiliz siyaset adamıdır (Birmingham 1869-Hampshire 1940).

Babasının ticaret bakanlığı sırasında edindiği Bahama Adalarındaki kenevir işletmelerini yönetti. 20. yüzyıl başlarında Birmingham’a dönerek madeni eşya endüstrisinde önde gelenler araşma girdi. 1915’te Birmingham Belediye Başkanı seçildi. Birinci Dünya Savaşı içinde bazı kamu görevleri üstlendi. 1918’de Muhafazakâr Parti’den Avam Kamarası‘na seçildi. Bir ara sağlık işlerinden sorumlu bakan oldu. 1923’te maliye bakanı oldu, bu görevi 1924’e kadar sürdü. İkinci kez bu göreve 1931’de getirildi. 1937’ye kadar süren bu görevi sırasında hükümeti ekonomik alanda reform yapmaya zorladı. 1937’de başbakan oldu. Almanya’nın hızla silahlanması üzerine, İngiltere’nin silahlanmasını sağlarken öte yandan Fransız Başbakanı Daladier ile birlikte barış için çabalarını sürdürdü. Eylül 1938’de Çekoslovakya’ya yönelik tehditleri nedeniyle Hitler ile görüştü. Daladier’nin de desteğini alarak % 50’den fazla Almanın yaşadığı toprakları Almanya’ya bırakmasını Çekoslovakya’ dan istedi. Aynı yıl Hitler ile ikinci kez görüştü. Hitler isteklerini artırınca görüşmeler kesildi. Bir süre gerginlik sonunda Hitler, Daladier ve Musollini de Çekoslovakya’da plebisit yapılacağına ilişkin Münih Antlaşması’nın imzalanmasını sağladı (30 Eylül 1938). İtalya ile Fransa arasında iyi ilişkiler sağlamak için Ocak 1939’da İtalya’ya gittiyse de başarı elde edemedi. 27 Şubat 1939’da Franco rejimini tanıdı. Münih Antlaşması’na karşı Mart 1939′ da Almanya Çekoslovakya’ya girdi. Chamberlain bu kez Alman tehditi altındaki ulusların bağımsızlıklarının güvence altında olduğunu duyurarak ilk kez böyle bir garantiyi Polonya’ya verdi (31 Mart 1939). 18 Nisan’da Hollanda, İsviçre ve Danimarka’nın da bağımsızlığının İngiltere tarafından güvence altına alındığını duyurdu. Mayısta Türkiye ile bir ittifak oluşturdu. Aynı zamanda Fransa ile ortak olarak Romanya ve Yunanistan’m destekleneceği duyuruldu. 24 Ağustos’ta İngiltere-Polonya Paktı açıklandı, 1 Eylül’de de Almanya Polonya’ya saldırdı. Bunun üzerine 3 Eylül’de İngiltere Almanya’ ya savaş açtı. Nisan 1940’ta İngiltere’ nin Norveç’e düzenlediği seferin başarısızlığa uğraması eleştirilere neden oldu, Chamberlain Muhafazakârların desteğini yitirdi. Mayıs 1940’ta Almanya; Hollanda, Danimarka ve Belçika’yı işgal edince görevinden ayrıldı. Yeni hükümeti kuran Churchill’e bir süre danışmanlık yaptıysa da hastalanınca bu görevi de bıraktı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Oliver Cromwell Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Oliver CromwellOliver Cromwell; İngiliz askeri ve devlet adamıdır (Huntingdon 1599-Londra 1658).

17 yaşında Cambridge’ te okudu. 21 yaşında Lincoln İnn’de hukuk öğrenimi gördü. 1928’de Huntingdon’dan parlamento üyesi seçildi. Ancak, 1629’da dağıtılan parlamento 1640’a kadar 11 yıl bir daha toplanmadı. 1630’da Huntingdon’u krallığa karşı ayaklanmaya kışkırtmaktan özel meclis önüne çıkarılınca, St. İves çevresine yerleşti. 1640’ta Cambridge temsilcisi olarak Avam Kamarası‘nda yer aldı. 1640’tan sonra aşırı Kralcılık karşıtlarıyla güçbirliği yaptı. 1641 İrlanda Ayaklanmasını duyması sonucu Avam Kamarası‘nı parlamentoya milis güçlerinin denetim hakkı verilmesi yolunda özendirdi. 1642’de Kral I. Charles parlamento güçlerine karşı savaş açınca 60 atlıdan oluşan bir birliğin başında kral güçlerine karşı Edgenill’de dövüştü; 1643’te albay rütbesiyle buyruğunda 14 askeri birlik vardı. 1644’te tümgeneral olarak parlamentonun süvari birlikleri komutanlığına getirildi ve Marston Moor’da büyük bir zafer kazandı. 1645’te önce Naseby’de, sonra da Longport’ta Cromwell, Yeni Model Ordu’yu zafere ulaştırınca, 1646’da parlamento savaşı kazanmış oldu. Parlamento ile ordu arasındaki çekişmenin doruğa tırmanması üzerine ordu Newmarket’ten Londra üzerine yürüdü ve ancak Parlamentodaki Presbiteryen önderler kaçtıktan sonra geri çekildi. Ağustos 1647’de süvarilerinin başında Londra’ya girdi; düzeni sağladıktan sonra ayrı görüşleri bağdaştırmaya yöneldi.

Kral I. Charles, Wight Adası’na kaçtı ve kendisini yeniden tahta oturtacak bir ordu kurmak için İskoçlarla temasa geçti. İkinci İç Savaş 1648’de başladı. Cromwell Güney Galler’de bir kralcı ayaklanmasını bastırdıktan sonra İskoçları Preston’da bozguna uğrattı. İki krallığı birbiriyle savaştırdığı için I. Charles’ın yargılanması gerektiği konusunda görüş birliğine varıldı. Cromwell bu tutumu onayladı ve ağırlığını kralın yargılanarak idam edilmesinden yana koydu. Krallığın ve Lordlar Kamarası’nın kaldırılması sonucu İngiltere ilk olarak 1640’ta seçilen Avam Kamarası‘nın arıtılmış azınlığınca yöneltiliyordu. Cromwell hem bu azınlık parlamentosunun hem de Devlet Şurası’nın üyesiydi. Önce Kralcılar’ın üstlendiği İrlanda’yı fethetti; daha sonra II. Charles’ın kral duyurulduğu İskoçya’ya yöneldi. Ancak, Fairfax’in eski müttefikleri İskoçlar üzerine yürümeyi reddedip görevden ayrılması üzerine Cromwell başkomutan oldu. 1650’de Dunbar’da, ertesi yıl da Worcester’de iki büyük zafer kazanarak II. Charles’ ın İngiltere kralı olma şansını yok etti. Worcester’den sonra ordunun desteğiyle 1653’te Parlamentoyu dağıttı. Yakın silah arkadaşlarından oluşturduğu Subaylar Konseyi daha sonra 140 kişilik bir meclis oluşturmayı kararlaştırdı ve Cromwell kral vekili olarak devlet başkanı ilan edildi. Oluşturduğu ilk parlamento (1654-1655) zamanını onu ve orduyu eleştirmeye ayırınca, bu parlamentoyu da dağıttı. 1655’te Kralcı bir ayaklanmayı bastırdıktan sonra İngiltere’yi her biri bir korgeneralin yönetiminde 11 bölgeye ayırdı. İspanya ile sürdürülen savaş (1655-1659), yüzünden artan borçların sonucunda 1656’da yeni bir parlamento oluşturmak zorunda kaldı. Tutucu çoğunluğun yönetimindeki parlamento, 1657’de Cromwell’in kral olmasını sağlayacak yeni bir anayasayı benimsemesi önerisinde bulundu. Bu öneriyi geri çevirirken, ardılını seçme yetkisiyle birlikte önerilen tüm öteki yetkileri kabul etti. Bu tarihten ölene kadar ülkeyi parlamentosuz yönetti. Dışta İngiltere’nin saygınlığım büyük ölçüde artırmış, ancak içte kalıcı düzen kuramamış bir diktatör olarak sıtmadan öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Winston Churchill Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Winston Churchill Winston Churchill;İngiliz devlet adamıdır (Oxfordshire’de Blenheim Sarayı 1874-Londra 1965).

Horrow’da ve Sandhurst Askeri Akademisi’nde okudu, 1895’te orduya katıldı; Küba, Hindistan ve Sudan’da sömürge savaşlarına katıldı. 1899’da London Morning Pot’un savaş muhabiri olarak Güney Afrika’daki savaşı izlerken Boerler’e tutsak düştü, kaçışının kendi klasik anlatımı özyaşamöyküsünün bir kesiti olan My Early Life (Gençlik Yıllarım)’ın (1930) coşkulu bir bölümüdür. The Story of the Malakand Field Force (Malakand Sahra Taburunun Öyküsü), 1898, The River War (Irmak Savaşı) 1898, Hamilton’s March (Hamilton’un Yürüyüşü) 1900, Mr. Brodrick’s Army (Bay Brodrick’in Ordusu) 1903, My African Journey (Afrika Yolculuğum) 1908 gibi katıldığı askerlik eylemlerini anlatan ilk kitapları içinde yalnızca babasının özyaşamöyküsü Lord Randolph Churchill (1906) önem taşır.

Bir Muhafazakâr Partili olarak 1900’de Parlamento’ya girdi. 1904’te Liberallere katıldı, 1906’da bu partinin seçimleri kazanması üzerine aynı yıl Koloniler Bakanlığı Müsteşarı, 1908’de Ticaret Bakanı, 1910’da İçişleri Bakanı oldu, ertesi yıl Bahriye Bakanlığı’na getirildi. Bu görevleri sırasında işçilerin sağlık ve ihtiyarlık sigortalarını, Lordlar Kamarası’nın Avam Kamarası‘nın kararlarına uyguladığı veto hakkının kaldırılmasını sağladı. Özellikle Bahriye Bakanı iken bir dünya savaşının çıkacağını sezinleyerek donanmayı yenilemesi, denizaltı yapımı, uçak filoları oluşturması nedeniyle Birinci Dünya Savaşı çıktığında İngiliz Donanması iyi durumdaydı. Ruslara yardım için Fransızlarla birlikte bu iyi durumdaki donanmaya güvenerek Çanakkale çıkarmasına karar verdi. Çanakkale Savaşlarının kesin başarısızlığı ününe ve meslek yaşamına ağır bir darbe indirdi, küçük bir memurlukla Lancaster Dükalığı’na gönderildi, kısa bir süre sonra bu görevinden ayrıldı, subay olarak Fransa cephesine gitti. 1917’de Lloyd George Hükümeti’nde Savaş Gereçleri Bakanı oldu. 1919’da Savaş ve Hava Bakanlığı’na getirildi, Kızıl Ruslara karşı Beyaz Ruslara yardım kararının başarısızlığı Lloyd George Hükümeti’nin düşmesine neden oldu, 1924’te Muhafazakâr Parti’ye katılıp yeniden Parlamento’ya girdi, Baldwin Hükümeti’nde Ticaret Bakanı olarak görev aldı, 1929’da İşçi Partisi Hükümeti iktidara gelene kadar görevde kaldı ve Hitler’e karşı savaş açılana kadar da başka hiçbir resmi görevde bulunmadı. Altı ciltlik The World Crisis (Dünya Bunalımı) 1923-1931, Thoughts and Adventures (Düşünceler ve Serüvenler) 1932, dört ciltlik Marlborough; His Life and Times (Marlborough’un Yaşamı ve Dönemi) 1933-1938. Great Contemporaries (Çağımızın Büyük Kişileri) 1937, While England Slept (İngiltere Uyurken) 1938, Step bay Step (Adım Adım) 1939, bu dönem içinde yazdığı kitaplardır. İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında Bahriye Bakanı olarak göreve aldı, 1940’ta N. Chamberlain’ın çekilmesi üzerine 65 yaşında İngiltere başbakanı oldu ve bir koalisyon kabinesi kurdu. Bir lider olarak olağanüstü nitelikleri ve büyük bir hatip oluşu onu zulme karşı direnen İngiltere’nin simgesi haline getirdi. Savaşın ilk yıllarında İngiltere’nin ada oluşu avantajından da yararlanarak silahlanmaya hız verdi, halka moral gücü kazandırdı, daha sonra ABD’nin önce yardımını, ardından savaşa fiilen katılmasını sağladı. Sovyetler Birliği’nin de İngiltere yanında yer almasını sağlayarak Müttefiklerin savaş stratejisinin belirlenmesinde etkili oldu. Tahran, Quebec, Kahire, Yalta, ilk Potsdam konferanslarında İngiltere’yi temsil etti. Churchill’in koalisyon hükümeti zaferden sonra 1945’te seçim yenilgisine uğradı. 1951’de Muhafazakâr kabinenin başbakanı olarak yeniden işbaşına döndü ancak yaşlılığı, çalışma gücünü etkilediğinden 1955’te görevinden çekildi.

Başlıca eserleri: The Gathering Storm (Yaklaşan Fırtına) 1948, Their Finest-Hour (En Güzel Saatleri) 1949, The Grand Alliance (Büyük İttifak) 1950, The Hinge of Fate (Yazgmın Desteği) 1950, Closing the Ring (Halkanın Kapanışı) 1951, Triumph and Tragedy (Zafer ve Facia) 1954 adı altında topladığı altı ciltten oluşan İkinci Dünya Savaşı (The Second World War) 1948 -1954, 4 ciltlik A History of the English-Speaking People (İngilizce Konuşan Kişilerin Tarihi) 1956, 1958. 1953 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Çu Enlay Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Çu EnlayÇu Enlay; Çinli siyasal önder, devlet adamıdır (Hua İ An 1898-Pekin 1976).

1917’de öğrenim için gittiği Japonya’da Marksçılığı benimsedi. 1919′ da öğrenimini tamamlamak için döndüğü ülkesinde, kitle eylemlerine katıldı ve tutuklanarak bir süre hapis yattı. 1920’de gittiği Fransa’da Çinli işçi ve öğrencileri çevresinde toplayarak Çin Komünist Gençlik Örgütü’nü kurdu. Ülkesine dönüşünde (1924) Çin Komünist Partisi’nin yanı sıra Guomitang Partisi’nde de görev aldı. Çan Kay Şek’in kurduğu ordunun Siyasal Komiserliği’ne atandı. 1927’de SSCB’ ye gitti. 1930’da ülkesine dönüp ÇKP Merkez Komitesi üyesi olarak Çan Kay Şek’e karşı düzenlenen ayaklanmaları örgütledi. Kiangşi’de kurtarılmış bölge kuran Mao Çe Tung’a katıldı (1931). Çan Kay Şek’in saldırıları sonucu Kiangşi’den başlayan Uzun Yürüyüş’te (1934-1935) Mao ile birlikte Komünistlerin önderliğini üstlendi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’li General C. Marshal aracılığıyla yürütülen ÇKP-Çan Kay Şek görüşmelerinde ÇKP’yi temsil etti. Hızlanan Çin Devrimi’nin sonucu kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’nde Başbakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nı üstlendi (1949). 1954 Cenevre ve 1955 Bandung konferanslarında ülkesinin özellikle- 3. Dünya Ülkeleri’nce tanınmasını sağladı. 1970’li yıllarda Çin’in ABD ile yakınlaşma çabalarına katkıda bulunarak ülkesinin Birleşmiş Milletler’e alınmasını sağladı (1971). 1972’de ABD Başkanı Nixon ile buluştu. Aynı yıl Fransa Cumhurbaşkanı Pompidou’nun Çin’i ziyaretini sağladı. 1972’de kanser nedeniyle 1974’te uzun süre hastanede yattı. Aynı yıl Deng Şiao Ping’in siyasal büroya alınmasını sağladı. Çin’in dış dünyaya açılmasında birinci derecede etkin oldu. Ocak 1975’te yeniden başbakanlığa seçildi. Ölümüne kadar bu görevi yürüttü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Dwight Eisenhower Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Dwight EisenhowerDwight Eisenhower; ABD’li asker, 34. devlet başkanıdır (Teksas/ Denison 1890 – Washington 1969).

1915’te West Point Askeri Akademisi’ni bitirdi. Aynı yıl Birinci Dünya Savaşı’na katılmak için Fransa’ya gitti. 1922-1924 arasında Panama Kanal Bölgesi’nde görev aldı. 1924’te girdiği Ordu Komuta ve Genelkurmay Okulu’nu 1926’da bitirerek kurmay binbaşı oldu. 1927’de Paris’te Harp Anıtları Komisyonu’nda bulundu. 1933-1935 arasında General McArthur’un yanında kurmay olarak görev aldı. 1935-1940 arasında Filipinler’de görev yaptı. 1941’de general olarak Genelkurmay Hareket Dairesi Başkanlığı’na getirildi. 1942’de Avrupa’daki ABD birliklerinin komutanlığına atandı. Müttefiklerin Kuzey Afrika harekâtını yönetmek üzere Londra’ ya gitti. Sicilya ve İtalya çıkarmalarını yönetti (1943). Avrupa’daki Müttefik Orduları başkomutanı olarak (1944) Normandiya Çıkarması’nı hazırladı ve yönetti. 1945’te Almanya’daki, ABD işgal güçleri komutanı olarak savaş sonunda gösterdiği başarı nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı’na getirildi (1945). 1948’de ordudan ayrılarak Columbia Üniversitesi rektörü olduysa da aynı yıl yeniden orduya döndü. 1950’de Başkan H. Truman’ın önerisiyle NATO Avrupa Kuvvetleri Başkomutanı olarak Paris’e gitti ve Birleşik Avrupa askeri gücünün oluşmasına katkıda bulundu. 1952’de ordudan ayrılarak Cumhuriyetçi Parti’den Başkanlık için adaylığını koydu, partinin etkisinden çok kişiliği nedeniyle seçimleri kazanarak başkan seçildi (4 Kasım 1952). Özellikle ekonomi alanında liberal önlemler alarak özel kesimi özendirdi, sosyal güvenlik önlemlerine önem verdi. Dış politikada Dışişleri Bakanı John Foster Dulles’ın uyguladığı hızlı silahlanma nedeniyle ABD ve SSCB’nin önderliğindeki bloklar arasında “Soğuk Savaş”ın şiddetlenmesini önleyemedi.Ancak 1953′ te Kore’de ateşkes imzalanmasında etkili oldu. 1954’te Tayvan (Milliyetçi Çin) ile işbirliği antlaşması imzaladı. Uluslararası alanda oluşan yumuşama nedeniyle 1955’te Cenevre’de yapılan Silahsızlanma Konferansı’na başkanlık yaptı. Aynı yılın eylülünde bir rahatsızlık geçirip bir süre görevinden uzaklaştı. 1956 Süveyş Bunalımı sırasında Lübnan’a asker çıkarılması kararını onayladı. 1956’da ikinci kez başkan seçildi. Dünya politikasında artan gerilim ve Ortadoğu’da SSCB etkinliğine karşı “Eisenhower Doktrini” diye anılan bir bildiriyle Ortadoğu’ya yönelik ABD politikasının ilkelerini duyurdu. 1959’dan başlayarak dış gezilerle ABD politikasını benimsetmeye çalıştı. 1959’da Kruşçev’in ABD’yi ziyaret etmesiyle yumuşamaya yüz tutan ABD-SSCB ilişkileri 1960’ta U-2 casus uçakları nedeniyle yeniden gerginleşti. 1961’de başkanlığı sona erdi. Başkanlık yıllarım White House Years (Beyaz Saray Yılları) 1965, 1956-1961 anılarını ise At Ease (Rahatta) 1967 adlı kitaplarda topladı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Gerald Ford Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Gerald Ford Gerald Rudolph Ford; Amerika Birleşik Devletleri’nin 38. başkanıdır (Omaha 1913 – 26 Aralık 2006).

Michigan ve Yale üniversitelerinde hukuk öğrenimi gördü. İkinci Dünya Savaşı’nda deniz kuvvetlerinde görev yaptı. 1947-1949 arasında avukat olarak çalıştı. 1949’da ABD Temsilciler Meclisi’ne seçildi. 1973’te Spiro Agnew görevden çekildikten iki gün sonra Başkan Nixon tarafından başkan yardımcılığına atandı. 1974’te Başkan Nixon, Watergate olayı nedeniyle görevden ayrılmak zorunda kalınca, ABD’nin 38. başkanı olarak and içip göreve başladı.

Devlet Başkanı olarak SSCB ve Çin ile uzlaşmaya, Ortadoğu’da geçici barışa yönelik bir yumuşama politikası izledi. Ancak kamuoyunun daha güçlü önderlik nitelikleri taşıyan bir başkan arayışı içinde olması sonucu 1976 başkanlık seçimlerinde Demokrat Partili rakibi Jimmy Carter karşısında yenilgiye uğradı.

1977’de Ulusal Eğitimi Geliştirme Akademisi, 1981’de “20th Century Fox” Filmcilik Şirketi 1982’de “American Express Company” yönetim kurulları başkanlıklarına seçildi.

Başlıca eserleri: John R. Stiles ile Birlikte Portrait of the Assassin (Suikastçinin Portresi) 1964 ve anılarını içeren A Time to Heal (Yaraları Sarma Zamanı) 1979.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Lenin Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

leninLenin; Rus düşünür ve yazarı, siyaset ve devlet adamı; devrimle SSCB’ nin kurucu önderidir (Simbirsk, günümüzde Ulyanovsk 1870-Nijni-Novgorod 1924); asıl adı Vladimir İlyiç Ulyanov.

Gerekli kültür havasında (piyano ve müzik dersi, zengin bir kitaplık ve okuma alışkanlığı, satranç) hoşgörülü ama disiplinli çevrede yalan bir kız kardeşle (Anna) bir ağabeyin de (Şaşa, 1886-1887), etkisinde kaldı. Vladimir, Latincede çok başarılı, tarih, edebiyata yakın, yabancı dillere yatkın bir yapıdaydı. Vladimir İlyiç’i etkileyen iki önemli olay, babasının beyin kanamasından ölümü (Ocak 1886), Çar III. Alekandr’ı amaçlayan bir suikast girişiminin hazırlıkları sırasında yakalanan ağabeyi Aleksandr’ın öldürülüşü (8 Mayıs 1887) oldu. Vladimir İlyiç, Kazan Üniversitesi Hukuk Fakültesine bu acıların kırılışlarıyla başladı. Ağabeyi gibi Narodnaya Volya (Halkın İradesi) örgütüne katılmadıysa da bir öğrenci eylemi yüzünden okuma hakkı elinden alındı, Kazan’ın Kokuşkino Köyü’ne sürüldü (Aralık 1887 günümüzdeki adı: Lenino). Bir buçuk yıl sonra Kazan’da otrma iznini elde etti (1888 Güz). Önceki okumalarına eklenen zengin bir çalışmaya başladı: Marx (Das Kapital). Marksçı görüş, Vladimir’in mizacı da bu kuramın sözcülüğünü etmeye biçilmiş kaftandı. Keskin zekâsı, döğüşken doğası, sert ve iğneliyici eleştiriye yatkınlığı derin bir duyarlıkla karmaşmış uzaksılığı Marx’i baştacı etmesi için yeter özelliklerdi” (Sosyalist Akımın Gelişmesi: Lenin Petrogradda., Edmund Wilson). 1889-1891 arasında kendi yöetimiyle kendini yetiştirmenin en verimli dilimini yaşadı, St. Petersburg (Leningrad) Hukuk Fakültesi’ni dışardan katıldığı sınavlarla birincilikle bitirerek avukatlık yapmakını kazandı. Annesini desteksiz bırakmamak, hatırını kırmamak için Samara’ya döndü, kendisine çok boş zaman bırakacak biçimde biraz avukatlık da yaptı, okumalarını sürdürdü. 1803 güzünde St.Petersburg’ a gitti, Sosyal Demokratların Starik (Büyükler) denen yeraltı grubuna katıldı, işçi topluluklan arasında öğrenci ve kışkırtıcı çalışmalara girişti, ağır bir zatüree yüzünden yurt dışına çıkma izni alınca (1895 bahan) oralarda oralarda yaşayan marksistlerle tanışma olanakları buldu (Plehanov, Akselrod, Paul Lafargue), bu yıllarda kimliğini gizlemek için yazılanndan kullandığı takma ad K. Tülin idi. Tutuklandı (20 Aralık 1895). St. Petersburg cezaevindeki on dört ayını, çeviriler yapmak, anlaşma şifreleri hazırlamak, beden eğitimiyle kendisini sağlıklı tutmak gibi yöntemli oyalanışlarla doldurdu, üç yıllık Doğu Sibirya sürgününü geçirmek üzere Şuşensko köy-kasabacığına getirildi (Mayıs 1897). Burada uzun yürüyüşler, av gezileri, beden eğitimi, çeviri çalışmalan yanı sıra sürekli okuyup yazarak zamanını değerlendirdi, ikinci seçtiği takma adla (Vladimir İlin) basılacak (Petersburg) kitabını burada hazırladı: Razvitiye Kapitalizmo v Rossi (Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi) 1899. Ufa’da sürgüne yargılı Nadejda Krupskaya ile evli olarak birlikte yaşama izni sağladı (1898) çalışmalarını ortaklaşa yürüttüler.

Süresini dolduran Vladimir İlyiç, eşini Ufa’da bırakarak Avrupa’ya kaçmadan önce başkente ve Moskova’ya uğradı, gizli parti için sürekli bir yayın organının örgütlenmesi gerektiğine inanarak çevreyi hazırladı, işbirliği yapacağı marksistlerle buluşup nicedir düşlediği gazetenin yayınını hazırladı: İskra (Kıvılcım). Lena Irmağı’nın adından yararlanan Vladimir İlyiç, ilk kez Lenin takma adını bu yıl kullandı (Lena’lı) ve bir daha bırakmadı. Bundan sonra Avrupa kentlerindeki sürgünlük yaşamı, parti kongreleri, gazete yazarlığı, kitap yaratıcılığıyla dolacak, yaşamı, aile ve yakınların yardımlarından, parti dayanışmasından, yabancı ülkeler sosyalistlerinin konukseverliğinden, yazı ve kitap ücretlerinden karşılanacaktır. Bu dönemde ilk ve önemli eseri: Çto Dellat? (Ne Yapmalı?) 1902-1903 Kongresinde (Brüksel, Londra 19033) partiyi ikiye böler: Lenin ve yandaşları {Bolşevikler. Çoğunluk), Martov’un ardından gidenler {Menşevik: Azınlık). İşçi-köylü birliğine dayalı devrimci demokratik diktatörlük isteyenlerle (Lenin) liberal burjuvaziye yaslanan burjuva demokratik devrimini gelişme aşamasının zorunlu adımı sayanlar (Menşevikler). 1912’deki Prag Kongresi’ne (6.) kadar sürece bu iki başlı akım, İskra’nın yayımını bozmadı. Gazetenin dağıtımı işte bu yüzden bir “tohum serpme” idi ve bu arada Lenin önemli bir eserini daha hazırladı: Şag Vperyood Dva Şag a Nazad-(Bir Adım İleri İki Adım Geri) 1904. Londra’daki 5. Kongre’de (30 Nisan-19 Mayıs 1907) ise gerçek çoğunluk gücünü Bolşevikler elde etti. Lenin Finlandiya ve İsveç’teki kısa bir dönemden sonra yine Avrupa’ya döndü (1907). Bu dönemde Lenin en önemli eserlerinden birini yazdı: Materializm i Empiriokritism (Özdekçilik ve Deneysel Eleştiricilik) 1908. Parti’nin 66. Kongresi’nde (Prag 1912), Menşeviklerin dışlanması kabul edildi, yasal Bolşevik gazete Pravda’nın (Gerçek) yayımı başladı (22 Nisan 1912 St. Petersburg). Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla II. Enternasyonal’e katılmış partiler, ulusal hükümetlerine destek olmaya öncelik verirlerken Lenin, karşı koymaya çağırdı. Lenin’e göre sosyal şoven partilerin bu eğilimine son verilmeli ve savaş, iç savaşa dönüştürülmeliydi. Bu dönemin önemli eseri: Imperyalizm kak Noveysp Etap Kapitalizma (Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması) 1916. Savaşın başından 1914 sonuna kadar 70 kadar greve katılan işçi sayısı 35 bin olduğu halde 1915’te patlak veren binden fazla greve yarım milyondan çok insan katıldı. Bu arada Rusya’da bütün kaynaklar tükenmiş gibiydi, kentlerde açlık başlamıştı (1916). Savaşı sürdürebilmek için Rusya, 8 milyon rublelik bir borç bekliyordu. Çeşitli günlük hoşnutsuzlukların körüklendiği grev dalgası gittikçe büyüyordu. 1917’nin ilk ayında 250 bin işçi greve katılmış, Şubatta bu sayı yarım milyona yaklaşmıştı. Şubat Devrimi diye anılan eylemler dizisi bu hava içinde başladı. 8 Mart 1917’de greve başlayan Putilof Fabrikası işçileri kendilerine eklenenlerle Petrograd’da uzun yürüyüşler yaptılar. 26 Şubatta grev silahlı çatışmaya dönüştü. Polislerin silahlarını ele geçiren işçiler, 40 arkadaşlarının ölümü üzerine inandırıcı bir coşkuyla askerleri yanlarına çekmeyi başardılar. 27 Şubatta cephanelik ele geçirilmiş, 60 bin asker işçilere katılmış, işçi-asker Sovyetlerinin kuruluşu hemen gerçekleştirilmişti. Bundan sonra, dünyada ilk sosyalist hükümetle yönetilecek olan Rusya’nın (daha doğru bir deyişle Sovyetler Birliği’nin) tarihsel takvimidir ve Lenin’in bu büyük değişimdeki rolü çok önemliyse de toplumun dönüşümü açısından yine de ancak bir (kişilik) liderlik yer tutar. Asker kaputu giymiş köylülerle işçiler arasında bir ittifak doğunca Bolşevik Partisi Merkez Komitesi ve halk, Çarlığı devirmeye, geçici bir devrim hükümeti kurulması için çarpışmaya çağıran bir bildiri yayımladı. Çarın tahttan çekilmesi (3 Mart) Kerenski Hükümeti (3 Mart), Almanya üzerinden Rusya’ya dönmeyi göze alan Lenin’in Petrograd’a gelişi (3 Nisan) Nisan Tezleri’m partiye kabul ettirip Pravddda yayımlatışı (7 Nisan), böylece eylemin Bütün İktidar Sovyetlere amacına dönüşmesi, 7. parti kongresinin başkentte toplanışı (24-29 Nisan 1917), ülke çapında işçi-köylü Sovyetlerinin örgütlenişi (800 kadar), geçici hükümetin Sovyetlere karşı giriştiği toplu kıyım eylemi (4-8 Temmuz), Lenin’in gizlenişi, Kornilof askeri darbesinin önlenişi (25 Ağustos), Petrograd Sovyeti’nin “bütün iktidarın Sovyetlerin Bolşeviklere katılışı (31 Ağustos ve sonrası), Lenin’in önemli kitabının (Gosudarstvo i Revolyutsiya: Devlet ve İhtilâl) çıkışı, gönderdiği iki önemli mektubun (Bolşevikler İktidarı Almalı mıdırlar?, Marksizm ve Ayaklanma) merkez komitesinde değerlendirilişi (15 Eylül), “Buhran Olgunlaşmıştır” makalesinin Raboçi Put (İşçi Yolu) gazetesinde yayımlanışı (29 Eylül), Lenin’in Petrograd’a dönüp Viborg işçi mahallesinde bir eve yerleşmesi (7 Ekim), 5 parti üyesini temsil eden Petrograd Bolşevikleri 3. Konferansının Lenin’in ayaklanma kararını kabul edişi (11 Ekim), 200 bin yeni işçinin Kızıl Muhaızlar’a katılışı (Ekim başlan), Petrograd Garnizonu’nun devrimci askeri komitenin buyruğuna girişi (21 Ekim) Lenin’in kongre toplantı tarihinden (25 Ekim) önce ayaklanmayı başlatma ısrarı (24 Ekim), aynı gün eyleme geçiş, Kerenski’nin kaçışıyla geçici hükümetin dağılışı (25 Ekim), Kışlık Saray’ın da ele geçirilişiyle hükümet üyelerinin tutuklanışı (26 Ekim), devrimin zaferi (bu yüzden 25 Ekim yeni takvimle 7 Kasım), sosyalist devrimin yıldönümü olarak kutlanmaktadır.

Sovyetler Kongresi 26 Ekim 1917’deki toplantısında Halk Komiserleri Konseyini (Sovnarkom) seçti ve Lenin konsey başkanlığına getirildi. Lenin, yaşamının geri kalan birkaç yılım yeni toplumun gereksinimlerine göre yön bularak coşkuyla doldurdu, iç savaşa bütün gücüyle karşı koydu, “savaş komünizmi” dediği bu tutumun özel önlemlerini yürürlüğe soktu, Kızılordu’yu kurdu (Ocak 1918) ama cephede savaş sürerken boş durmayan karşı devrimcilerin kötü isteklerine engel olamadı. Bir tören dönüşünde Lenin, Dora Fanny Roid-Kaplan adlı bir kadın sosyalistin zehirli kurşunlarına hedef oldu (30 Ağustos 1918). Ölmediyse de yaşamını sınırlayan bir sakatlığa boyun eğmek zorunda kaldı, son iki yılını yarı inmeli olarak ve zorlukla konuşarak geçirdi, sonra hiç konuşamadı. Gorki Kenti’nde öldüğü zaman (21 Ocak 1924) uzun süredir kurduğu hükümet başka önderlerin (Stalin) yönetimi altındaydı.

Yaşamı boyunca bütün yazdıkları derlenip sınıflanarak 1960-1970 arasında 45 cilt olarak basıldı. Bozulmaması için gereğince tahnit edilen cesedi, Ocak 1924 cenaze töreniyle Moskova Kızıl Meydan’da kendisi için yapılan özel mezar-anıta konuldu. SSCB’nin çöküşünden sonra mozolesi tartışma konusu oldu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Bülent Ecevit Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Bülent EcevitBülent Ecevit; siyaset adamı, gazeteci, şairdir .

Robert Koleji bitirdi (1944). Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü’nde çevirmenlik yaparken 1944-1946 arası DTCF İngiliz Filolojisi’nde okudu. 1946’da, kolej yıllarında tanıştığı Rahşan Aral ile evlendi. Aynı yıl öğrenimini yarıda bırakarak Londra Basın Ataşeliği’nde görev aldı. 1950’de yurda döndükten sonra CHP’nin yayın organı Ulus’ta sanat eleştirmenliği, çevirmenlik ve sonraları fıkra yazarlığı yaptı. Genel Yayın Yönetmeni ve fıkra yazarı olarak çalıştı. Rockefeller Bursu ile ikinci kez ABD’ye giderek Harvard Üniver-sitesi’nde sekiz ay Ortadoğu tarihi ve psikoloji üzerinde çalışmalarda bulundu. Yurda dönüşünde politikaya atılarak CHP’den Zonguldak milletvekili seçildi (1957). CHP 14. Kurultay’ında Parti Meclisi üyesi oldu. 27 Mayıs 1960’tan sonra Kurucu Meclis’te CHP temsilcisi olarak bulundu (6 0cak-20 Ekim 1961). 1961’den sonra beş dönem (son dönem 1977) Zonguldak’tan milletvekili seçildi. İsmet İnönü’nün kurduğu CHP-AP Koalisyon Hükümeti’nde çalışma bakanı oldu (20 Kasım 1961). İsmet İnönü’nün kurduğu CHP-YTP-CKMP-Bağımsızlar Koalisyon Hükümeti’nde de (25 Haziran 1962) aynı görevini sürdürdü. Çalışma Bakanlığı sırasında çalışanlara yeni haklar getirilmesi yolundaki yoğun çabaları sonuçlandı; 15 Temmuz 1963’te TBMM’den geçen Toplu İş Sözleşmesi, Grev, Lokavt ve Sendikalar Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlandı. 24 Temmuz, İşçi Bayramı sanıldı. İsmet İnönü’nün kurduğu CHP-Bağımsızlar Koalisyonu’nda, çalışma bakanlığına getirildi (25 Aralık 1963-20 Şubat 1965). Bir süre Milliyet Gazetesi’nde fıkra yazmaya başladı. CHP içinde, İsmet İnönü’nün ileriye sürdüğü “ortanın solu” politikasının benimsenmesinde etkin rol oynadı.

10 Ekim 1965 Seçimlerinde Zonguldak’tan milletvekili seçildi. 18-21 Ekim 1966’daki CHP’nin 18. Kurultayında “Ortanın Solu” partinin resmi politikası kabul edildi. Ecevit, genel sekreterliğe seçildi.

19. CHP Kurultayı’nda CHP Parti Meclisi, Bülent Ecevit’i, genel sekreterliğe yeniden seçti (Ekim 1968). 20. CHP Kurultayı, Ecevit ve yandaşlarının zaferiyle sonuçlandı. Bülent Ecevit yeniden CHP Genel Sekreterliği’ne seçildi (5 Temmuz 1970). 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra, İsmet İnönü’nün Nihat Erim Hüküme-ti’ne CHP’den bakan verme kararı alması üzerine Ecevit, bu tutuma ve 12 Marta karşı çıkarak CHP genel sekreterliğinden ayrıldı.

CHP’nin 5. Olağanüstü Kurultay ı’nda İnönü-Satır Ekibi ile Ecevitçiler arasındaki çekişmeyi Ecevitçiler kazandı (6 Mayıs 1972). 8 Mayıs 1972’de, İsmet İnönü’nün CHP genel başkanlığından istifası üzerine toplanan Özel CHP Kurultayı’nda, Ecevit CHP Genel Başkanlığı’na seçildi (14 Mayıs). 14 Ekim 1973 Seçimleri’nde, CHP’nin birinci parti (185 milletvekili) durumuna gelmesinde, partiye yeni bir dinamizm kazandırılması önemli rol oynadı. Na-im Talu’nun ayrılışından sonra hükümeti kurma görevi, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e verildi (25 Ekim 1973). Ecevit, hükümeti kuramayacağını cumhurbaşkanına bildirdi. Hükümet bunalımının 83. gününde Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk hükümeti kurma gönevini yeniden Bülent Ecevit’e verdi (15 Ocak 1974) ve 26 Ocak 1974’te, Ecevit’in başbakanlığında CHP-MSP Koalisyon Hükümeti kuruldu.

18 Mayıs 1974’te genel af yasasının çıkarılması; 1 Temmuz 1974’te haşhaş ekim yasağının kaldırılması, Ecevit Hükümeti’nin ilk olumlu uygulamaları oldu. Bunları; Yunan cuntası desteğinde Kıbrıs’ta Makarios’u devirerek yönetimi ele alan N. Sampson’un, Türkiye tarafından tanınmaması ve “Garantör” devlet olarak Kıbrıs Barış Harekâtı‘nın gerçekleştirilmesi (20 Temmuz 1974) izledi. Koalisyon ortakları arasında başgösteren anlaşmazlıkların büyümesi üzerine, başbakanlıktan aynldı (17 Eylül 1974). CHP 17. Kurultayı’ nda yeniden Genel Başkan seçildi (16 Aralık 1974).

1975-1976’da ana muhalefet partisi olarak Süleyman Demirel’in başkanlığındaki MC (Milliyetçi Cephe) yönetimine karşı demokratik sol çizgide mücadelesini yürüttü. 5 Haziran 1977 seçimlerinde de zaferle çıkılmasında karizmatik kişilinin büyük rolü oldu. 5 Haziran 1977 Seçimleri’nin ardından 21 Haziran 1977’de, tek başına (CHP) bir azınlık hükümeti kurduysa da, güvenoyu alamadı (21 Temmuz). 5 Ocak 1978’de, bağımsız 11 milletvekilinin desteğiyle ikinci kez başbakanlık görevini üstlendi. Ancak, terör, enerji bunalımı, enflasyon sorunlarının çözümünde somut sonuçlar alınamadı. 14 Ekim 1979 Senato 1/3 yenileme ve milletvekilliği ara seçimlerinde, CHP’ nin büyük oy kaybı üzerine, başbakanlıktan çekildi (12 Kasım). 12 Eylül Askeri Harekatı’ndan kısa bir süre sonra CHP genel başkanlığından istifa etti (30 Ekim). Askeri yönetim tarafından Hamzakoy’da (Gelibolu), öteki parti liderleriyle bir ay gözetim altında kaldı (Eylül-Ekim). Nisan 1981’de 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 6 Temmuz 1982’de, bu kez Hollanda TV’si ve Federal Almanya’da yayımlanan bir demecinden ötürü 2 ay 27 güne mahkûm oldu. Kasım 1982 Anayasası hükümleri uyarınca 10 yıhpolitika yasaklıları kapsamına alındı. 6 Eylül 1987’de yapılan halkoylaması sonucu, politik yasakların kalkmasıyla yeniden politikaya döndü.

Kuruluşunu desteklediği ve ilk genel başkanlığını eşi Rahşan Ecevit’in yaptığı Demokratik Sol Parti’nin (DSP) genel başkanlığına getirildi (13 Eylül 1987). 29 Kasım 1987 genel seçimlerinde, DSP’nin % 10’luk oy barajını aşmaması üzerine, etkin politik yaşamdan ve parti başkanlığından çekildiğini açıkladı (Şubat 1988). Ancak, parti tabanının baskısı karşısında, yeniden DSP genel başkanlığı görevini üstlendi (Mart 1989). 2. Olağan Genel Kurultay’da (Mart 1991) tek aday olarak yeniden genel başkan seçildi. 20 Ekim erken genel seçimlerinde yeniden Zonguldak milletvekili seçilirken partisi DSP de % 10’luk ülke barajını aşarak ancak 7 milletvekili çıkarabildi. 25 Aralık 1995 erken genel seçimlerine kadar etkili bir muhalefet örneği gösterirken bu seçimlerden % 15 civarında oy alarak 75 milletvekili çıkardı. Uzun görüşmeler sonunda Mart 1996’da Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan ANAP-DYP Hükümeti’ne dıştan destek verdi. Bu hükümetin 3 ay gibi kısa bir süre sonra yıkılması üzerine kurulan RP-DYP Hükümeti’ne (Haziran 1996) şiddetli bir muhalefet yürüttü. Bu hükümetin yıkılması üzerine CHP’nin dışarıdan desteklediği Mesut Yılmaz başbakanlığındaki ANAP-DSP-DTP Hükümeti’nde başbakan yardımcılığını üstlendi. (Temmuz 1997).

11 Ocak 1999’da 4. kez başbakan oldu. Ardından yapılan 18 Nisan 1999 seçimlerinde partisi DSP %22,19 oranında oy topladı ve seçimlerden birinci parti olarak çıktı. 28 Mayıs 1999’da kurulan yeni koalisyon hükümetinde yeniden başbakanlık görevini üstlendi. İlerleyen günlerde Bülent Ecevit’in tartışmalı sağlık sorunları ortaya çıktı. Hastalığı sebebi ile ortay açıkan tartışmalar sonrası partisi DSP’den başlayan istifalar sonrası erken seçime gidildi. 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan erken genel seçimde partisi DSP barajı aşamayarak meclis dışı kaldı. 25 Temmuz 2004 tarihine kadar aktif siyasetin içerisinde kaldı ve o gün yapılan DSP kongresinde aktif siyasi hayatına son verdiğini ilan etti.

Bülent Ecevit 81 yaşında iken 5 Kasım 2006 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.

Ecevit, politikanın yanı sıra edebiyatla da uğraştı. Tagore ve T.S. Eliot’tan çeviriler yaptı, kendisi de şiirler yazdı.

Başlıca eserleri: Ortanın Solu (1966), Bu Düzen Değişmelidir (1968), Atatürk ve Devrimcilik (1970), Demokratik Solda Temel Kavramlar ve Sorunlar (1975), Şiirler (1976), Umut Yılı(1911).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Alfred Hugenberg Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Alfred HugenbergAlfred Hugenberg; (d. 19 Haziran 1865, Hannover – ö. 12 Mart 1951, Kükenbruch, Batı Almanya), Alman sanayici ve siyaset adamıdır. Başında bulunduğu büyük basın ve filmcilik imparatorluğuyla ve tutucu Alman Ulusal Halk Partisi’ndeki (DNUP) etkin konumuyla Weimar Cumhuriyeti döneminde (1918-33) Alman kamuoyu üzerinde büyük etkide bulunmuş, Hitler’in iktidara tırmanışını maddi olarak desteklemiştir.

Pangermen Birliği adlı milliyetçi örgütün kurucularından olan Hugenberg 1903’te Prusya’da maliye bakanlığında görev aldı. 1909-18 arasında dev sanayi birliği Krupp’ un yönetim kurulu başkanlığını yaptı. 1916’dan sonraki yatırımları sonucunda Weimar döneminde, Almanya’da yayımlanan gazetelerin hisselerinin önemli bir bölümünü, bir teleks ajansını ve UFA adlı filmcilik şirketiyle birlikte pek çok kuruluşu ele geçirdi. Koyu bir monarşist olarak 1919’da DNUP’a girdi ve partinin sağ kanadının başına geçti. 1920’de Reichstag (Parlamento) üyesi oldu. Propaganda alanında Almanya’nın en güçlü adamı olarak Versailles Antlaşması’na (1919) ve Almanya’nın antlaşmadaki konumuna karşı çıktı; ayrıca komünizmle sosyal demokrasiye karşı sert bir saldırıya girişti. Almanya’nın batı sınırlarını belirleyen ve Fransızların geri çekilmesini hızlandıran Locarno Paktı’na (1925) karşı tutum aldı. 1928’den sonra partinin önderi olarak Nazilerle birlikte tazminatlar konusundaki Young Planı’na karşı kampanya yürüttü. Uzlaşmaz tutumuyla, daha ılımlıların partiden ayrılmasına yol açtı. Seçimlerde Nazilerin kazandığı başarıları kendi siyasi emelleri için kullanmak istedi. Bu amaçla milliyetçi, tutucu çevrelerle Hitler arasında Hareburg Cephesi adlı ittifakı kurarak Brüning hükümetini düşürmeye çalıştıysa da Nazileri istediği biçimde yönlendiremedi. Ama Harzburg Anlaşması’ndan sonra Alman sanayicilerince Hitler’in partisine yapılan büyük yardımların Nazilerin güçlenmesine önemli katkısı oldu. Hugenberg 30 Ocak 1933’te ekonomi ve gıda bakanı olarak Hitler’in kabinesine girdiğinde hâlâ Nazileri denetim altına almayı umuyordu, ama bunun bir yanılgı olduğu kısa sürede anlaşıldı. 26 Haziran 1933’te istifa etti, partisi ise dağıtıldı. 1945’e değin Reichstag üyeliğini sürdürmekle birlikte bu dönemde siyasal nüfuzu kalmadı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Kardinal Mazarin Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ünlü bir Fransız devlet adamıdır. Sicilyalı Mazarini ailesinin oğludur. İlkin Roma Cizvit papazlarının yanında, sonra Alcala Madrit üniversitelerinde okudu, sonra diplomatlık mesleğine girdi. Başarıları üzerine 1634’te, bir görevle Paris’e gönderildi. 1640’ta Fransa hizmetine girdi. Kardinal De Richelieu, ona kardinallik derecesi kazandırdı, ölümünden sonra kendi yerine onun geçmesini istedi.

Mazarin son derece uysal görünüşlü olmakla birlikte, sezişi, siyasi anlayışı gayet yüksekti. Kraliçe onu 1643’te başbakan yaptı. Mazarin Fransa’ya çok yararlı işler gördü. Bu arada, zaman zaman mevkii sarsılmasına rağmen, ölünceye kadar bu görevde kaldı. Napoli isyanını bastırdı, Alman imparatoruna Alsace’ı Fransa’ya bıraktırdı. Yalnız, karşılaştığı mali güçlükler yüzünden giriştiği teşebbüsler halkın ondan nefret etmesine yol açtı. Parlamentoyla asillerin bozuşması üzerine, saray halkını alıp Paris’ten çıkmak zorunda kaldı. 1653’te yeniden Paris’e döndü. 1659’da Cromwell’le birleşip İspanyollar’ı kesin şekilde yendi. İspanyol prensesi Marie Therese’i XIV. Louis ile evlendirerek İspanya’ yı Fransa’ya bağladı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Camille Huysmans Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Camille Huysmans; (d. 26 Mayıs 1871, Bilzen – ö. 25 Şubat 1968, Anvers, Belçika) 20. yüzyılın ilk yarısında Belçika’da Flaman milliyetçi hareketinin ılımlı kanadına önderlik eden ve 1946-47 yıllarında başbakanlık yapan sosyalist devlet adamı ve yazardır.

Filoloji öğrenimini tamamladıktan sonra Ypres (leper) kentindeki yüksekokulda, Ixelles’deki (Elsene) Atheneum’da ve Brüksel’deki Yeni Üniversite’de ders verdi. 1910’dan sonra sırasıyla Brüksel ve Anvers milletvekili olarak Temsilciler Meclisi’nde görev yaptı. Bu arada merkezi Brüksel’de bulunan II. Enternasyonal’de sekreterlik görevini de yürüttü (1905-22). I. Dünya Savaşı öncesinde Le Peuple’de ve başka sosyalist gazetelerde yazılar yazdı. Savaşın başlamasından sonra Anvers’de Volksgazet adlı Felemenkçe bir gazete çıkardı. Aynı dönemde Sosyalist Parti’nin Anvers örgütünün kuruluş çalışmalarına katılan Huysmans 1933’te de Anvers belediye başkanlığına seçildi. Eğitim bakanı olarak görev yaptığı dönemde (1925-27) ülkenin Flamanların yaşadığı kuzey kesiminde Flamanca eğitime ağırlık kazandırmaya yönelik bir politika izledi. 1936-39 arasında Temsilciler Meclisi başkanlığı görevinde bulundu. Ülkenin Nazilerce işgal edilmesi üzerine (1940) Londra’ya kaçarak Belçika Parlamenter Danışma Komitesi’nin başkan yardımcılığını üstlendi. Savaştan sonra kurulan koalisyon hükümetinde başbakanlık (1946-47), Paul-Henri Spaak hükümetinde ise eğitim bakanlığı (1947-49) yaptı.

Huysmans’ın yapıtları arasında Soixantequinze années de domination bourgeoise (1905; Burjuva Egemenliğinin 75 Yılı), La Révolution de 1830 et le mouvement politique (1905; 1830 Devrimi ve Siyasal Hareket), L’Affiliation des syndicats (1907; Sendikaların Birleşmesi), Études sur les assurances sociales (1913; Sosyal Sigorta Üzerine İncelemeler) ve Quatre Types (1937; Dört Model) sayılabilir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , ,

Nicolae Iorga Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Nicolae Iorga; (d. 18 Haziran 1871, Botoşani – ö. 28 Kasım 1940, Strejnicu, Romanya), Rumen tarihçi ve devlet adamıdır. Ülkenin önde gelen tarihçileri arasına girmiş ve kısa bir süre (1931-32) başbakanlık yapmıştır. Kariyeri, milliyetçi tarihçiliğin milletlerin ve milli devletlerin oluşumunda oynadığı role örnek sayılır.

1895’te Bükreş Üniversitesi’nde dünya tarihi profesörü oldu. Geschichte des rumänischen Volkes (1905; Rumen Halkının Tarihi) ve Geschichte des osmanişchen Reiches (1908-12, 5 cilt; Osmanlı İmparatorluğu Tarihi) adlı kitaplar ve haçlı seferleri üzerine incelemeleriyle kısa sürede büyük ün kazandı. Osmanlı Devleti’nin “Bizans’tan sonra Bizans” demek olduğu gibi, daha sonra Türk milliyetçi tarihçilerinin çok karşı çıkacağı bir tezi ortaya attı. Parlamentoya seçildiği 1907’den başlayarak ülke politikasında önemli rol oynadı ve Ulusal Demokrat Parti’yi kurdu. 1931-32 yıllarında başbakan ve eğitim bakanı olarak görev yaptı. Çok üretken bir araştırmacı olan Iorga, 1933’e gelindiğinde yüzlerce makale ve kitap yazmış, Vâlenii de Munte’de bir halk üniversitesi (1908) ile Güneydoğu Avrupa Enstitüsü’nü (1913) kurmuş ve çok sayıda dergi çıkarmıştı. 1936-39 arasında Istoria Românilor (Rumen Tarihi) adlı 10 ciltlik tarih yapıtını yayımladı. Öte yandan milliyetçi görüşlerini dile getirdiği yazıları ve konferanslarıyla ülkenin düşünsel yaşamım derinden etkiledi.

Eski bir öğrencisi olan ve 1930’da sürgünden dönerek tahta çıkan Kral II. Carol yönetimini destekledi. Kasım 1940’ta faşist Demir Muhafızlar örgütü militanları tarafından öldürüldü. Yapıtlarından biri Türkçede İstanbul’un Zaptı Hakkında İhmal Edilmiş Bir Kaynak (1948) başlığıyla yayımlanmıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Keisuke Okada Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Keisuke Okada; (d. 20 Ocak 1868, Fukui -ö. 17 Ekim 1952, Tokyo, Japonya), 1934-36 arasında başbakanlık görevini yürüten Japon amiraldir.

1901’de Deniz Kuvvetleri Kurmay Okulu’ nu bitirdi. 1924’te amiralliğe yükseldi. Bir süre donanma başkomutanlığı görevini yürüttükten sonra, önce Tanaka hükümetinde (1927), ardından da Saito hükümetinde donanma bakanı oldu. 1934’te başbakanlığa getirildi.

Okada’nın başbakanlığı sırasında Tokyo Üniversitesi profesörlerinden Minobe Tatsukiçi’nin imparatorluk kurumunu bir “devlet organı” olarak yorumlayan yaklaşımı büyük çalkantılara neden oldu. İmparatorluk kurumunun tanrısal bir nitelik taşıdığını savunan ordu, Minobe’nin kuramından sorumlu tuttuğu Okada’ya karşı yoğun bir suçlama kampanyası başlattı. Genç subayların 26 Şubat 1936’da başlattıkları ayaklanma sırasında ölümden kıl payı kurtulan Okada, olayların sorumluluğunu üstlenerek başbakanlıktan istifa etti.

1937’de, eski devlet adamlarından oluşan bir gruba katıldı ve II. Dünya Savaşı’nın sonuna değin Japon siyasal yaşamının önde gelen kişileri arasında yer aldı. Savaşın sonlarında Japonya’nın yenilgisinin kesinleşmesi üzerine Toco hükümetini devirmek ve Müttefiklerle barış masasına oturmak için yürütülen çabaları destekledi.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Adnan Menderes Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

1899 yılında Aydın’da doğdu. Babası izmirli Katip-zade İbrahim Ethem Bey, annesi Aydın’lı Hacı Alipa-şazadeler’den Tevfika Hanım’dır. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetti. O’nu anneannesi büyüttü. Tahsil hayatına İzmir İttihat ve Terakki Mektebi’nde başlayan Adnan Menderes, Kızılçulu Amerikan Koleji’nde okurken misyonerlerle başı derde girdiği için, çeşitli makamlara müracaat etti. Müracaat ettiği makamların birinin başında Celal Bayar vardı. Bayar’la böyle tanışmış oldu.

Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiren Adnan Menderes, I. Dünya Savaşı sırasında yedeksubay olarak askerliğini yaptı. Aydın’da bazı arkadaşlarıyla birlikte Ay-yıldız Çetesi’ni kurdu. Daha sonra Sökl’de Piyade Alay Yaveri olarak savaşa katıldı. Savaştan sonra İstiklal Madalyası aldı.

Ali Fethi Okyar tarafından 1930 senesinde kurulan ancak kısa sürede kapatılan Serbest Fırka’nın Aydın Teşkilatı’nı kurarak partiden Aydın Milletvekili seçildi.

1945 senesine kadar TBMM’de komisyon raportörlüğü yapan Adnan Menderes, o yıl Saraçoğlu Hükümeti’nin getirdiği Toprak Kanunu Tasarısı’nı şiddetle reddederek komisyondan istifa etti. Partide yaptıkları muhalefetten dolayı, Refik Koraltarı ve Fuat Köprülü ile birlikte CHP Disiplin Kurulu tarafından 12 Haziran 1945’te ihraç edildiler.

Celal Bayar da hem partiden hem de milletvekilliğinden istifa etti. Bu hareketler Demokrat Parti’nin 7 Ocak 1946’da kurulmasına sebep oldu. 1946 seçimlerinde Demokrat Parti’den Kütahya Milletvekili olarak meclise girdi. Celal Bayar’dan sonra ikinci adam durumuna geldi.

14 Mayıs 1950 seçimlerinde DP oyların 53,5’ini alarak iktidar oldu. 10 senelik DP iktidarının tek başbakanı oldu ve o döneme damgasını vurdu, iktidarı zamanında 5 hükümet kurdu. Bu 10 senelik zaman içinde Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde büyük gelişmeler oldu. Sanayileşme ve şehirleşme hamlesi başladı, köye makine girdi, ulaşım, enerji, eğitim, sağlık, sigorta ve bankacılık yeniden başladı. Türkiye kalkınma yolunda önemli adımlar attı.

27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan askeri darbeyle iktidardan indirildi. Yassıada’ya hapsedildi. Milli Birlik Komitesi tarafından kurulan Yüksek Adalet Divanı’nca idama mahkum edildi. Yassıada’da tutuklu bulundu. Bu sırada çeşitli işkencelere maruz kaldığı söylenir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,