Etiket: tabloları ile ilgili bilgi.

Eşref Üren Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Eşref Üren Eşref Üren; ressamdır. (İstanbul 1898-Ankara 1984).

İbrahim Çallı ile tanıştıktan sonra ressam olmaya karar verdi. Sanay-i Nefise Mektebi’ne (Güzel Sanatlar Akademisi) giderken bir yandan özel dersler aldı. 1925’te Galatasaray’da ilk kez katıldığı sergiden Afgan kralının bir tablosunu alması üzerine, 1928’de kendi olanaklarıyla Paris’e gitti. D Grubu’na katıldı. Türkiye’ye dönüşünde çeşitli kentlerde resim öğretmenliği yaptı. 1942’de katıldığı 4. Devlet Sergisi’nde üçüncülük, 1945’te ikincilik, 1964’te birincilik ödülü, 1981’de Atatürk Sanat Armağanı’nı kazandı. 50’nin üzerinde tablosunun ve ressam olan eşi Melahat Üren’in (1918 -1969) bazı tablolarını Türkiye İş Bankası’na armağan etti. 1910 kuşağının geç izlenimci havasından ayrılarak özgün anlayışlara öncülük etti.

Başlıca eserleri: Kadın Portresi (1935), Paris Pont Mari (1964), Natürmort (1969), Paris’ten (Ankara Resim ve Heykel Müzesi), Su İşleri Kampı (Ankara Resim ve Heykel Müzesi), Ağaçlıklı Yol (İstanbul Resim ve Heykel Müzesi), Manzara (İstanbul Resim ve Heykel Müzesi), Karlı Peyzaj vb.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Francisco Goya Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Francisco GoyaFrancisco Goya; İspanyol ressamıdır (Aragon/ Fuendetodos 1746 – Bordeaux 1828).

13 yaşındayken Zaragoza’da Jose Luzan’ın atölyesine girdi ve dört yıl eğitim gördü. 1763’te Madrid’e gitti. 1766’da, sonradan kız kardeşiyle evleneceği, ressam Bayeu Y Subias’ın yanında çalışmaya başladı. 1770-1771 yıllarında İtalya gezisine çıktı. İspanya’ya döndüğünde Zaragoza Katedrali’nin küçük koro bölümünün süslemelerini yaptı. 1774’te Madrid’e çağırıldı. Santa Barbara Krallık Halı Tezgâhlarında halı örnekleri hazırlamakla görevlendirildi. 1779 Kral III. Carlos’ un portresini yaptı. 1780’de kralın ressamı oldu ve San Fernando Akademisi’ne girdi. 1785’te Akademi’nin resim bölümü yardımcı yöneticiliğine getirildi. 1789′ da Kral IV. Carlos tarafından saray ressamı payesi verildi. Kralın çeşitli portrelerini yaptı, ünü giderek yayıldı ve bu yıllarda varlık içinde yaşadı. 1792’de hastalandı, sağır oldu ve ruhsal bunalıma düştü. Tutkuyla bağlandığı Alba Düşesi’nin yanında Endülüs’te bir yıl yaşadı (1793), Madrid’e döndü, 84 baskıdan oluşan ünlü gravür dizisi Caprichos (Kaprisler) üzerinde çalışmaya başladı (1795-1798). 1795’de tüm resmi görevlerinden ayrılmış ve iyileşmiş olarak kent dışındaki San Antonio de le Flora Kilisesi’ni kubbesini freskolarla süsledi. Freskolarında Padova’lı Aziz Antonis Mucizesi’ni günlük yaşamdan alınmış, neşeli, çağdaş bir sahne gibi işledi. 1799’da saray başressamlığı payesini aldı. 1800 dolayında gerçekleştirdiği kral ailesinin grup portresi (Madrid, Prado) onun bu alandaki veriminin doruğunu oluşturdu. 2-3 Mayıs 1808 kıyımını canlandıran iki ünlü tablosu ve 80 yapraktan oluşan gravür dizisi Dessastres de la guerra (Savaşın Felâketleri) 1808-1814 işgal döneminin başlıca eserleridir. 1814’te VII. Ferdinando tahta çıktı. Fransız işgali sırasında Joseph Napoleon’a hizmet ettiği için Goya’nın yeni kralla ilişkileri güçleşti. Bir süre sonra bağışlanınca saray başressamlığını sürdürdü. 1819′ da saraydan ve dış olaylardan giderek uzaklaşarak Manzanares kıyısındaki “Sağırın Evi” olarak bilinen evine yerleşti. Evin duvarlarım sonradan Siyah Resimler (1819-1823; Madrid, Prado) adı verilen 14 fantastik düşsel resimle süsledi. 1820 liberal devriminin üç yıl sonra yıkılıp yeni bir baskı dönemi başlayınca 1824’te kraldan izin alarak önce Paris’e gitti, oradan Bordeaux’ya geçti. Başressamlıkta kalabilmek için iki kez İspanya’ya döndüyse de (1826-1827) ölümüne kadar burada yaşadı. Goya’nın dahice yaratısı, çeşitli tekniklerle gerçekleştirdiği çeşitli konuları kapsar. Özellikle grafik dizeleri ününü pekiştirdi ve çağdaş grafik sanatını etkiledi. Dekoratif çalışmalarına ünlü İtalyan ressamı Tiepolo’nun İspanya’daki freskolarının etkisiyle başladı. Portrelerinde Mengs’ten, 18. yüzyıl İngiliz portre ressamlarından ve özellikle eserlerini yoğun biçimde incelediği öncüsü Velazquez’ den etkilendi. Son yıllarında hafif renklerle yaşamla barışık resimler yaptı. (Bordeaux’lu Sütçü Kız, 1827/1828; Madrid, Prado).

Öteki tanınmış eserleri: Halı Örnekleri (28 adet, 1776-1792, Madrid, Prado), Şemsiye (1777, ay. y.),Alba Düşesi (1796 New York; Pihanic Society), Çıplak Maya (1797, ay.y.), Kral IV. Carlos ve Maria-Louisa At Üstünde (1799, ay.y.), Yelpazeli Kadın (1807 Paris, Louvre), Balkondaki Mayalar (1810-1815, New York, Metropolitan Müzesi), Dev ya da Panik (1810-1812, Madrid, Prado), İsyancıların Kurşuna Dizilmesi (3 Mayıs Kıyımı). (1814, ay.y.), Çocuklarını Yutan Satürn (1820, ay.y.), Cadıların Toplantısı (1820-1822, ay.y.). Baskı dizileri: Tauromaquia (Boğa Güreşi) 1815, Atasözleri (1815), Disparates (Tuhaflıklar) ölümünden sonra 1850′ de basıldı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

El Greco Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

El GrecoEl Greco; Yunan kökenli İspanyol ressamıdır (Girit/Kandiye 1541 – Toledo 1614).

Venedik Cumhuriyeti’ne bağlı olduğu dönemde Girit’te yaşayan Yunanlı bir ailenin üyesiydi. Bu nedenle sonraları, İspanyolcada Yunanlı anlamına gelen El Greco adı verildi. 1565’te Venedik’e gidip San Giorgio Kilisesi ya da Yunanistan’dan gelen sanatçıların Bizans üslubunda eserler yaptıkları Rio dei Greci yakınında bir atölyede çalıştı. Kimi kaynaklara göre Venedik’e geldiğinde eğitimini tamamlamış varsayılan sanatçı, önce Jacopo Bessano’ nun, 1565-1566’da Tintoretto’nun atölyesinde çalıştı. 1567’de Tiziano‘nun öğrencisi oldu. 1570’te Roma’ya gitti. İtalyan insancıları (hümanistler) ve o dönemde Mahşer adlı eserini yapan Michelangelo ile ilişki kurdu, 1572’de Roma’dan ayrıldı. Bir süre Madrid’de kaldıktan sonra 1577′ de Toledo’ya yerleşti. Kral II. Felipe’nin hizmetinde çalıştı. 1586’da Toledo, San Tome Kilisesi için yaptığı Kont Orgazm Ölümü adlı eseriyle ilgi çekti. Bundan sonra kilise ve manastırlar için ısmarlanan resimleri atölyesinde oğlu Jorge Manuel, ressam Luis Tristan ve Francisco Preboste ile birlikte yaptı.

Sanat tarihinde maddeci (materyalist), Rönesans kültürüne karşı, insan ruhunun savunucusu sayılır. Doğduğu ülkede ortaçağdan sonra yeni bir sanat üslubu gelişmemişti. Eski Bizans üslubunda yapılmış, görkemli ve gerçekçilikten uzak aziz figürlerini görmeye alışmıştı. Resimlerinde çizim doğruluğuna önem vermiyordu. Bu nedenle Venedik’te yaygın olan maniyerist (yapmacıkçı) üslubu yadırgamadı. Önceleri Bassano, Tiziano ve Tintoretto’ nun, sonra Michelangelo‘nun son eserlerinin etkisinde kaldı. Tintoretto’ya özgü simetridışı ve karşı gelenekçi kompozisyon yöntemini ve Parmigianino’nun aşırı üslupta uzamış figürlerini kullandı. Aşırı dindar bir ülke olan İspanya’da çalışması ve kendi tutuculuğu nedeniyle dinsel konuları yeğledi. Bu nedenle üslubuyla ilgili eleştiriler yapılmadı. Doğal renk ve biçimleri yadsıyan görüntülerinin özgünlüğü nedeniyle Tintoretto’nun maniyerizmini bile aştığı söylenir. Tiziano‘nun etkisinde portreler de üretmiştir. Çeşitli müze, kilise ve koleksiyonlarda bulunan eserlerinden başlıcaları: Kutsal Üçlü (1577-1579); Kont Orgaz’ın Gömülüşü(1586-1588),Kardinal Don Fernando Nino de Guevara’nın Portresi (1600); Toledo’dan Görüntü (1604-1614); Laocoon (1610-1614).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Matthäus Günther Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Matthäus Günther; Alman ressamıdır (Yukarı Bavyera/Tritschengreith 1705-Wessobrunn/Hid 1788).

C. D. Asam’ın öğrencisiydi. 1731’de Augsburg’da usta ressam oldu. 1762’den başlayarak Augsburg Akademisi’nin yöneticiliğini yaptı. Güney Almanya’da rokoko yapıları için gerçekleştirdiği freskolarla tanınır. Aydınlık renkli freskoları biçem yönünden geç baroktan rokokoya geçiş özellikleri gösterir. Freskolarının bulunduğu yapılar: AmorbacKta Manastır Kilisesi (1745-1747), İnnsbruek yakınlarında Wilten Kilisesi (1754), Sünching Sarayı (1761), Rott am Inn Manastır Kilisesi (1763).

matthaus-gunther-eserleri-1
matthaus-gunther-eserleri-2

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Nazmi Ziya Güran Hayatı

Nazmi Ziya GüranNazmi Ziya Güran; ressamdır (İstanbul 1881-ay.y. 1937).

1901’de Mülkiye’yi bitirdi, bir süre edebiyat ve felsefeyle ilgilendi. 1902’de girdiği Sanayi-i Nefise Mektebi’ni (Güzel Sanatlar Akademisi) bitirdikten sonra Paris’e gitti (1908). Julien Akademisi’nde öğrenim gördü. Monet, Pissaro ve Cezanne’a duyduğu hayranlık nedeniyle izlenimciliğe (empresyonizm) yöneldi. Yurda döndükten sonra yöneticilik, müfettişlik ve Sanayi-i Nefise Mektebi Müdürlüğü (1918-1921, 1923-1927) yaptı. Aynı okulda öğretim üyeliğini ölümüne kadar sürdürdü. Kişisel sergilerinin yanı sıra Güzel Sanatlar Birliği’ nin İstanbul ve Ankara’da açtığı sergilere katıldı. İzlenimciliğin yerli temsilcilerinden oldu ve resimlerinde renk, ışık oyunlarıyla İstanbul görünümlerini işledi.

Başlıca eserleri: Boğaziçi (1916), Ziyalar (1933), Köprüaltı (1933), Kumkapı (1935), Baharda Çamlıca (1936), Heybeliada (1936), Boğaziçinde Sabah (1936).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Zeki Faik İzer Hayatı

Zeki Faik İzerZeki Faik İzer;ressamdır. (İstanbul 1905 – ay. y. 1988).

Sanayi-i Nefise Mektebi’nde (bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi) İbrahim Çallı atölyesinde resim eğitimi gördü (1923-1928). Okulu birincilikle bitirdikten sonra Paris’te çalıştı. Türkiye’ye döndüğünde Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’ne (bugünkü Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) resim öğretmeni atandı (1932).

Beş arkadaşıyla birlikte D Grubu’nu kurdu (1933). Yeniden Paris’e giderek eski ustaların eserlerini inceledi (1934-1936). İstanbul’a geldiğinde Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğraf Atölyesi başkanı afiş ve resim öğretmeni oldu. Akademi’nin müdürlüğüne atandı (1948-1952). Türk Sanat Tarihi Enstitüsü’nü kurdu (1951). UNESCO’nun Paris’te açtığı Uluslararası Modern Sanat Sergisi’nde Türk resmi bölümünü düzenledi (1946). Paris’te, Nurullah Berk ile Ceunuschy Sergisi düzenlenmesine katıldı (1947). Brüksel’de düzenlenen Uluslararası Modern Resim Sergisi’nde Cevat Dereli ile Türkiye’yi temsil etti (1958). Türkiye birincisi olarak Gaugenheim Uluslararası Sergisi’ne katıldı (1960). Devlet Resim ve Heykel sergilerinin ikisinde birincilik (1942 ve 1957) ve 1946’da Çanakçı Ödülü’nü kazandı. Çeşitli karma sergilerin yanı sıra birçok kişisel sergi de açtı. İstanbul ve Ankara Resim ve Heykel müzelerinde, Philadelphia Müzesi’nde, yerli ve yabancı koleksiyonlarda eserleri vardır. Önceleri izlenimci ve kübist akımların etkisinde çalıştı.

Bu dönemdeki renkçi üslubunu 1955′ den sonra yöneldiği soyut resimde de sürdürdü. Son dönem eserlerindeyse lekecilik görülür. İlk eserlerinde geometrik kurguya ve düşünceye dayalı hesaplı bir teknik bulunmasına karşın, son dönemde doğaçlamayı ve içgüdüselliği yeğledi.

Başlıca eserleri: Natürmort (1958), İnkilap Yolunda (İstanbul Resim ve Heykel Müzesi), Sultan Ahmed Camii’nin Camları (ay. y.), Soyut Kompozisyon (ay. y.), Missa Solemnis (ay. y.), Dolmabahçe Sarayı, Düğün Çiçekleri, Büyük Balık, Deniz Kabuğu ve Ayçiçeği, Akdeniz Mitolojisi, Müzik, İmparator Konçertosu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Pierre Auguste Renoir Hayatı

Pierre Auguste RenoirPierre Auguste Renoir;Fransız ressamı ve heykelcisidir (Limoges 1841-Cagnes-sur-Mer 1919).

1862’de Güzel Sanatlar Akademisi’ne (Ecole des Beaux-Arts) girdi. Ancak çok geçmeden akademik öğretiyle sıkıcı kuru buldu. Yakın arkadaşları arasında Alfred Sisly, Frederick Basille, Claud Monet gibi sanatçılar vardı. Oluşturdukları Barbizon adlı grup, basit sahneler, kırlardan ya da tarlalardan alınan görüntüleri yeğliyordu. Dönemin sanatçılarını tanıtmak amacıyla düzenlenen Salon sergilerine altı kez kabul edilerek, akademik başarısını kanıtladı. Devletin desteklediği tutucu sanat anlayışı yüzünden, Salon sergilerinin kalitesi zamanla bozuldu. Masalımsı ve aşırı duygusal bir anlatımın egemen olması, Barbizon grubunu yeniden biraraya getirerek yeni bir seçenek aramaya yöneltti. Böylece izlenimci (empresyonist) akım gündeme geldi. 1866’da Emile Zola gibi aydınların da katıldığı tartışmaları başlatan sanatçı Monet idi. Sisley, Pisareo, Degas ve Cezanne gibi sanatçıların oluşturduğu izlenimcilik, Renoir’i derinden etkiledi. 1868’den sonra etkin bir çalışma dönemine girdi. Mademoiselle Romaine Lacoux (1864; Sanat Müzesi Cleveland) en erken eseri sayılır. Diana (1867; Ulusal Sanat Galerisi Washington). 1870 Fransız-Prusya Savaş’na alındıysa da, savaşa etkin olarak katılmadı. 1874’de altı eseriyle, büyük tepki görerek sanat dünyasından dışlanan ilk izlenimci sergiye katıldı. 1876’dan sonra üslubunu sergileyen büyük ölçekli, karmaşık eserler üzerine çalıştı. 1881’de Aline Charigot ile evlendi. Balayı için gittikleri İtalya’da Pompesi ve Venedik’ten etkilendi, kanalları ve San Marco Bazilikası’nı eserlerine yansıttı. 1883’de sanat anlayışını kökten değiştirdiğini açıkladı. Bundan sonra, çizim ve kompozisyon üzerine yoğunlaşarak 1888′ de beliren hastalığı yüzünden, 1912’de tekerlekli sandalyeye mahkûm olmasına karşın resim yapmayı dirençle sürdürdü. Daha sıcak renkler kullandı; altın, çilek kırmızısı gibi tonların yanı sıra, gölgeleri belirginleştirdi. 1913’de galerici Ambroise Vollard’ın önerisiyle heykele yöneldi. 1915’de eşinin ölümünden sonra 1886’da yaptığı Bayan Charpentier’in Tablosu Louvre Müzesi’nde sergilendi. Manzara resmi yapan çağdaşlarına karşın, Renoir yaşamı boyunca hep insanların resmini yaptı. Tablolarında her sınıftan çeşitli insanları, hizmetçileri, tiyatro sanatçılarını, yüksek sosyete hanımlarını, neşeli işçileri ya da kendi dostlarını betimledi.

Başlıca eserleri: Matmazel Romaine Lacaux (1864; Cleveland Museum Art), Anthony Ana’nın Hanı (1866; Ulusal Müze, Stockholm), Diana (1867; National Galery of Art, Washington), Ressam Sisley ve Karısı (1868; Wallraf-Richarts Müzesi, Köln) Seine Üzerinde Sandallar (1869; National Galery Art Washington), Loca (1864; Courtauld Enstitüsü Galerisi, Londra), Salıncak (1876; Jeu de Paume Müzesi, Paris), Moulin de la Galette (1876: Louvre Müzesi, Paris), Deniz Kıyısında Çocuklar (1881; Güzel Sanatlar Müzesi, Boston), Kayıkçıların Öğle Yemeği (Özel Koleksiyon, Washington), Bouvigal’de Dans (1883; Güzel Sanatlar Müzesi, Boston), Kırda Dans, Kasabada Dans, Yıkananlar (1884-1887; Sanat Müzesi; Philadelphia), Elinde Çember Tutan Jean Renoir (1898; Sanat Müzesi, Sao Paolo), Bacağını Kurulayan Kadın (1905; ay.y.), Paris’in Seçimi (1914), Yıkananlar (1918; Jeu de Paume Müzesi, Paris).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Rembrandt Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

RembrandtRembrandt Harmenszoon van Rijn; Hollandalı ressamdır (Leiden 1606-Amsterdam 1669).

1620’de Leiden Üniversitesi’ne girdi, ancak çok geçmeden buradan ayrıldı. Leiden’in en tanınmış ressamı Jakop ve Swanenburgh ile üç yıl çalıştıktan sonra, Amsterdam’a gitti (1624). Burada Peter Lastman ile altı ay çalıştıktan sonra, Leiden’e geri döndü. 1632’de babasının ölümü üzerine yeniden Amsterdam’a gittiğinde, eserleriyle dikkati çeken bir ressam olarak orta tabakanın portrelerini yaptı. Nicholas Tulp’un Anatomi Dersi adlı eserinin kazandığı büyük başarı, Rembrandt’ı bir atölye açmaya yöneltti. 1641’de oğlu Titus’un doğumundan sonra eşi Saskia 30 yaşında öldü. 1655’te metresi Hendrickie Stoffels’den bir kızı oldu. 1656’da alacaklıları evine ve değerli eşyalarına haciz koyunca bir han odasına sığınmak zorunda kaldı. 1661’de sipariş aldığı Julius Civilis’e Suikast adlı tablosu Amsterdam Belediyesi tarafından reddedildi. Son büyük eseri Kumaşçı Loncaları 1662’de tamamladı. Ressama esin kaynağı olan Hendrickje’nin 1663’teki ölümü onu büyük bir mutsuzluğa itti. Son yıllarda dostları tarafından da terk edildi.

Rembrandt’ın anlatımcı tekniğinin oluşmasında ustası Lastman’ın önemli yeri vardır. Portre çalışmalarında daha duyarlı bir yol izleyerek, dinsel konulara ağırlık verdi. 700 kadar yağlıboya tablosunun yam sıra, 500 kadar da gravürü bilinir. Rembrandt portrelerde gerçekçi bir içtenliğe yöneldi. Bu eserlerde insanların yalnızlıkları, ilgi gereksinmeleri, eğilimleri büyük bir incelikle betimlenir. Yüzeylerin parlak dokusunu vermede Rubens ve Velazquez kadar ustadır. İlk bakışta koyukahve izlenimi bıraksa da, parlak ve gözalıcı renkleri belirginleştiren bu koyu renklerdir. Işık ve gölge kontrastı ile sahnenin dramatikliğini vurgulamak ister. Rembrandt’ın kullandığı oyma tekniği tığkaleme göre daha hızlı ve rahat çalışma olanağı veren asit oyma tekniğidir. Ustası aracılığıyla tanıştığı Caravaggio’nun eserlerinden etkilenerek, onun gibi güzellik ve uyum gerçeği ve içtenliği üstün tutuyordu. Bu yüzden ele aldığı konular Amsterdam’ın yoksul mahallerini, Zencileri, Yahudileri ve her tür inşam kapsar.

Başlıca eserleri: Okuyan Yaşlı Kadın (1631; Rijkmuseum, Amsterdam), Prosperina’nın Kaçırılması (1631-1632; Devlet Müzesi, Berlin), Dr. Tulp’un Anatomi Dersi (1632; Mau-ritshuis Müzesi, La Haye), İsa’nın Çarmıhtan İndirilmesi (1633; Eski Pinakotek, Münih), Samson un Kör Edilmesi (1635; Ermitage Müzesi, Petersburg), İbrahim’in Oğlunu Kurban Edişi (1635; Ermitage Müzesi, Petersburg), Aziz Yahya Vaaz Veriyor (1636; Devlet Müzesi, Berlin), Gece Devriyesi (1640-1642; Rijkmuseum, Amsterdam), İsa Emmaus’da (1648; Louvre Müzesi, Paris), Altın Miğferli-Adam (1651; Devlet Müzesi, Berlin), Aristoteles Homeros’un Büstü Önünde (1653; Metropolitan Müzesi, New York), Banyo Yapan Kadın (1654; Louvre Müzesi, Paris), Aziz Petrus’un İnkârı (1660; Rijkmuseum, Amsterdam), Simeon Tapınakta (1660; Ulusal Müzesi, Stockholm), Yakup’un Melek ile Güreşi (1660-1661; Devlet Müzesi, Berlin), Julius Civilis’e Komplo (1661, Ulusal Müzesi, Stockholm), Kumaşçı Loncaları (1662; Rijkmuseum Amsterdam), Kendi Portresi (1664; Uffizi Galerisi, Floransa), Derisi Yüzülmüş Öküz (1665; Louvre Müzesi, Paris) Yahudi Gelini (1665; Rijkmuseum, Amsterdam), Kendi Portresi (1667; Ulusal Galeri, Londra), Aile Portresi (1667-1669; Herzog Anton Ulrich Müzesi, Brunswick), Hz. İsa’nın Başı (1668-1669; Metropolitan Müzesi, New York).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Joshua Reynolds Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Joshua Reynolds; İngiliz ressamıdır (Devonshire/Hlympton 1723-Londra 1792).

1749-1752 arasında eğitimini sürdürdüğü İtalya’da Raffaello, Michelangelo ve yüksek rönesansın Venedikli ustalarının eserlerini inceledi. Londra’ya döndükten sonra gerçekleştirdiği portrelerle kısa zamanda büyük bir ün kazandı. Siparişleri karşılayabilmek için birkaç yardımcı çalıştırmak zorunda kaldı. 1768’de Londra’da yeni kurulan Krallık Sanat Akademisi başkanlığına getirildi. Bu görevini 1792’ye kadar sürdürdü, 1784’te Kral III. George’un saray ressamlığına atandı. Tarihsel konulu resimleri dışında 2.000 kadar portre yaptı. Eserlerinde A. van Dyck’ın incelikli portre geleneğini ve Rembrandt‘ın ışık gölge tekniğini antik ve İtalyan örneklerinden etkilenmiş biçim anlayışıyla yoğurdu.

Portreleri yüksek İngiliz toplumunun bir aynası sayılır: Başarılı politikacılar, askerler, şefkatli anneler (Devonshire Düşesi ve Küçük Kızı, 1786; Chatsworth), çocuklar (Çilekli Kız, 1773; Wallace Koleksiyonu Londra). Yaklaşık 1760’a kadar rokoko özellikleri gösteren portreleri (Nelly O’Brien, 1760-1762; ay.y.) 1770’ten sonra klasikçi anlayışta oluşturulur; modeller çoğu kez antik ya da tarihsel rollerde betimlenir; Trajedi Esin Perisi olarak Bayan Siddons (1784). Reynolds 1781’de Hollanda’ya gitti ve Rubens’i inceledikten sonra resim anlayışında belirli bir yalınlığa ulaştı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Diego Rivera Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Diego RiveraDiego Rivera; Meksikalı ressamdır (Guanajuata 1886-Mexico City 1957).

Ülkesinde başladığı sanat eğitimini Avrupa’da sürdürdü. Paris’te Cézanne, Picasso ve Henri Rousseau’nun eserlerinden etkilendi. İtalya’da eski ustaların freskolarını inceledi. 1921’de “Ulusal Devrim”den sonra Meksika’nın kültürel örgütlenmesinin başladığı yıl ülkesine döndü. Bu tarihten başlayarak çeşitli kamu yapılarında, yeni devletin sosyalist düşüncelerini açıklayan ve propagandasını yapan fresko dizileri gerçekleştirdi. Meksika’nın baskı altındaki geçmişi, bugünkü ve parlak geleceğini yansıtmayı amaçlayan sanatçı, enerjik, dengeli ve açık bir üslupla çalıştı. 1930’larda ABD’de çeşitli yapıları freskolarla bezedi.

Başlıca fresko çalışmaları: Mexico City’de: Hazırlık Okulu (1921-1922), Ulusal Eğitim Bakanlığı (1922-1929), Ulusal Saray (1929-1934), Güzel Sanatlar Sarayı (1934); Moskova’da: Kızılordu Evi (1923); Detroit’te Institute of Arts (1930-1931); New York’ ta: Rockefeller Center (1933).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,