Etiket: tabloları

Claude Monet Hayatı

Claude Monet, Fransız ressamdır. (Paris 1840 – Giverny 1926). 1859’da Paris’te Akademie Suisse’de resim öğrenimine başladı. Burada C. Pissarro ile tanıştı ve dostluk kurdu. 1962’de Le Havre’da Çalıştı. Paris’e döndükten sonra A. Renoir ve A. Sisley ile dost oldu ve onlarla birlikte açık havada çalıştı. 1870’ten sonra Argenteuil’de çalıştı, çok geçmeden açık hava ressamlığının ve izlenimciliğin (empresyonizm) öncüsü oldu. 1874’te bir limanın sabah sisleri arasından görünümünü yansıtan Impression, Soleil Levant (İzlenim, Güneşin Doğuşu; 1872, Paris Marmottan Müzesi) tablosuyla Salon’a kabul edilmeyen otuz ressamın Nadar fotoğraf atölyesinde açtığı sergiye katıldı. Bir eleştirmenin Monet’nin tablosunun adını özellikle gülünç bulması ve sergiye katılan tüm ressamlardan “izlenimciler” diye söz etmesi üzerine, bu tanımlama onların adı olarak kalacaktı. Monet, 1882’ye kadar izlenimcilerin tüm sergilerine katıldı. 1883’ten başlayarak bugün müze olan Giverny’ deki evinde (Paris’in kuzey batısında) yaşadı. Framoz’nun çeşitli yörelerine, Londra ve Venedik’e kısa süreli geziler yaptı. 1889’da Rodin ile birlikte Paris’ te başarılı bir sergi açtı. 1876-1878 arasında yaptığı Sain-Lazare Garı dizisinden sonra 1892-1895 arasında Katedraller dizisini oluşturdu. Giverny’deki evinin bahçesindeki beyaz nilüferler, 1899’dan yaşamının sonrasına kadar uğraştıran tek resim motifi ve ışık araştırmalarının doruk noktası oldu. 1923’ten sonra görme duyusunu kısmen yitiren sanatçı ölene kadar çalışmayı sürdürdü. Geliştirdiği kısa fırça darbesi tekniği ile doğrudan doğruya yan yana sürülen tamamlayıcı renklerle ışığın geçici oyunlarını yansıtma olanağı buldu. Geç dönem resimlerinde (Thames Irmağı, Venedik, nilüferler) somut nesneleri her şeyi kapsayan ışık hareketi yararına giderek eritti. Monet’nin resimlerinin en büyük koleksiyonu Louvre’ın İzlenimciler Müzesi’ndedir. 8 duvar resminden oluşan Nilüferler Dizisi (1915-1924) Tuileries’nin Orangerie’sindedir.

Öteki eserleri: Argentuil’de Yelkenli Yarışı (1872; Paris, Louvre) Şemsiyeli Kadın (1875; ay.y), Kayık (1887; Paris, Mormottan Müzesi), Kayıkta Genç Kızlar (1887; Tokyo, Ulusal Modern Sanat Müzesi), Günbatımında Soğuk Havada Saman Yığınları (1891; özel kol.), Rouen Katedrali (1894; Paris, Louvre), Londra, Parlamento Binası (1904; ay.y.).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Gustav Klimt Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında Gustav Klimt Tabloları

Gustav Klimt (1862-1918)

Avusturyalı avangard ressam ve tasarımcı Gustav Klimt Viyana’da doğdu ve 14 ile 20 yaşları arasında Viyana Plastik Sanatlar Okulunda öğrenim gördü. Sonra kendi stüdyosunu kurmadan kardeşi Ernst’le (1864-1892) tiyatro dekorları yaptı. 1897’de Art Nouveau’nun Avusturya modeli olan Vienna Secession’ın başkanı oldu. Öpücük gibi bol yaldızlı portreler ve sembolizm dolu fantezi sahneler yaptı.



Yaşam ağacı
öpücük


kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Vincent Van Gogh Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Van GoghDünya üzerinde en fazla tanınan birkaç ressamdan birisidir. 1853 yılında Hollanda’nın Brabant eyaletindeki Groot-Zundert kasabasında doğdu. Babası bir Kalvinist rahibiydi. Lahey’de tablo alım-satımı ile uğraşan dayısı Van Gogh’u onaltı yaşındayken yanına aldı. Van Gogh daha sonradan Londra ve Paris’te sanat eseri komisyoncularının yanında çalıştı. 1876’da İngiltere’de sanat öğretmenliği yaptıysa da sonradan bazı dini düşüncelerin etkisi altında Hollanda’ya döndü. Madencilerin arasında yaşadı. Bu arada resimle de yakından ilgileniyordu. 1880’de resim öğrenimi yapmak üzere Brüksel’e gitti.

Ağabeysi Theo, Van Gogh’un en büyük dayanak noktasıydı. Theo her fırsatta onda bir sanatkar ruhu bulunduğunu söylüyor, kendisini tamamen resme vermesini tavsiye ediyordu.

Van Gogh Anvers’teki kısa bir öğrenim devresinden sonra Paris’e, ağabeysi Theo’nun yanına yerleşti. Orada empresyonist ve neo-empresyonist ressamların etkisi altında kalarak şöhretinin temeli olan resimlerini yapmaya başladı.

Van Gogh Paris’te iki yıl kadar kaldıktan sonra ağabeysinden aldığı parayla güney Fransa’ya gitti. Provence eyaletinin Arles şehrine yerleşti. Orada devamlı olarak resim yapıyor kır manzaraları ile köy hayatını tual üzerinde ebedileştiriyordu.

Bir ara yeğeni olan ressam Gauguin de Arles’e gelerek beraber çalıştılar. Fakat Van Gogh asabi mizaçlı bir insandı. Sık sık sinir krizleri geçiriyor zaman zaman klinikte tedavi ediliyordu. Bu sinir krizlerinin birinde sebepsiz yere arkadaşı ressam Gauguin’i bıçakla tehdit etti. Sonra da pişman olarak kendi kulağını kesti. Bir müddet sonra da intihar ederek hayatına son verdi.

Van Gogh kendine has tarzı ile XIX. yüzyıl ikinci yarısının en ilgi çekici ressamlarından biridir. “Patates Yiyenler”, “Montmartre’ daki Lokanta”, “Arles’li Kadın”, “Beyaz Güller” gibi tabloları eserlerinin en ünlülerindendir.

Vincent Van Gogh Tabloları için buraya tıklayınız.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Bedri Rahmi Eyüboğlu Hayatı

Bedri Rahmi Eyüboğlu; şair ve ressamdır (Görele 1913-İstanbul 1975).

Trabzon Lisesi’nde iken Zeki Kocamemi’nin resim öğretmenliğinden etkilendi. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi (1929). Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı atölyelerinde çalıştı. Paris’e ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu’nun yanına gitti (1930). Andre Lhote’un öğrencisi oldu. Dönüşünde birikmiş ürünleriyle D Grubu’nun dördüncü sergisine katıldı (1934). İlk kişisel sergisini de aynı yıl Bükreş’te hazırladı. 1936’da Hamam eseriyle birinciliği kazandı, Akademi’nin Resim Bölümü Şefi Leopold Levy’ye asistan oldu (1937). Oradaki öğretim görevi profesörlük unvanıyla ölümüne kadar sürdü. Resim yapmak için yurt gezilerine (1938, 1941) katıldığı için köy görünümlerini, köy kahvelerini, yöresel özellikleri işledi. 1928’de başladığı şiir çalışmalarının ürünleri de bu dönemde dergilerde yayımlandı (Muhit, Yeni Adam), ilk kitabı da yerli ve renkli bir coşkunun ürünleriyle çıktı; Yaradana Mektuplar (1941). Önce duvar resimlerine(Lido Yüzme Havuzu’nda, 1943) yöneldi; atölyesini açtı (1947). İkinci kitabındaki birçok şiiri dillerde dolaştı: Karadut (1948). ikinci Paris gezisinde karşılaştığı (1950) ilkel sanat ürünlerinden esinlenerek, “güzelin aynı zamanda yararlı da olması” ilkesine sarıldı, bu tutumunu hiç değiştirmedi. Şiir çalışmalarını aksatmadan (Tuz, 1952; Üçü Birden 1953; Dördü Birden 1956) mozaik çalışmalarına yöneldi. Uluslararası Brüksel Sergisi için yaptığı büyük panoyla büyük ödül olan altın madalyayı kazandı (1958), NATO binası için 50 m2’lik mozaik hazırladı (1959). İki kez ABD’ye yararlı geziler yaptı (1960, 1961), 1969 Sao Paulo Bienali’nde onur madalyası kazandı (1969), altıncı şiir kitabı da bu yıl çıktı, Karadut 69. Devlet Resim ve Heykel Sergileri’nde birkaç kez dereceye girdikten sonra, 1972’de birinci seçildi. Önceki kitaplarını hep yeni eklemelerle zenginleştirdi: Dol Karabakır Dol (1974). Gezi notlarıyla sanat üzerine yazıları da ayrı bir dizi oluşturur: Canım Anadolu (1953), Tezek (1957), Delifişek (1975).

Ölümünden sonra basılanlar: Yaşadım (Şiirler), Binbir Bedros (resimler), Resme Başlarken (1977), Karadut (resimler) 1979, Babatomiler (e–tik resimler) 1979; Milliyet Sanat Dergisi tarafından “1976 Yılının Sanatçısı” seçildi.

Başlıca Resimleri: Salıpazarı (1938), Eren (1940), Nallanan Öküz (1947), Düşünen Adam (1953), İstanbul Resim ve Heykel Müzesi; Karadut Satıcısı (1954), Çömelmiş Köylü (1972), Ankara’nın Kavakları (1973), Son Kahve (1975), Ankara Resim ve Heykel Müzesi; Hilton ve Divan Otellerinin duvar resimleri; İşçi Sigortaları Samatya Hastanesi’nde seramik pano 1959; Marmara Oteli’nde Vakko fabrikasında mozaik panolar, çeşitli yerlerde duvar kabartmaları.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Diego Velázquez Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Diego VelázquezDiego Velázquez; (1599-1660) XVII. yüzyılda yetişen büyük bir İspanyol ressamıdır. Tekniğinde ustalık ve görüşündeki açıklıkla realizm (gerçekçilik) in kurucularından sayılır.

Diego Velazquez, Sevilla’ da doğdu. İlk resim öğrenimini Francisco Herrera’dan yaptı. 1622’de Madrid’e gelen Velazquez, eserleriyle ilgi topladı. Kral IX. Philip tarafından saray ressamlığına getirildi. Velazquez, sarayda, kırka yakın tablo yaptı. Ününü yaymaya yeten bu tabloların çoğu kral ve kral ailesiyle ilgiliydi.

1623’te Roma’ya giden Velazquez, İtalya’da o devrin büyük sanatçıları ile çalışmak fırsatını buldu. İtalya’ya yaptığı ikinci seyahatten dönüşünde de saray mareşalliğine atandı.

Velazquez, boya ve resim sanatını kiliseden çıkararak, hayatın gerçek yönünü canlandıran ilk sanatçılardan biridir. Görüşü ve canlandırışıyla milli olan Velazquez, dünyanın büyük ressamlarından biridir. Eserlerinin çoğu bugün Madrid’deki Prado Müzesi’ndedir.

Tabloları arasındaki «Venüs ve Aşk», «Mızraklar veya Breda’nın Teslimi», «Çarmıhta İsa» ve «İçki İçenler», Velazquez’in gerçek sanatının büyük örneklerinden sayılır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Pieter Brueghel Hayatı

Pieter BrueghelPieter Brueghel; Hollandalı ressamdır (Breda yakınları 1525-Brüksel 1569).

Köylü Bruegel ya da Baba Bruegel adlarıyla da tanınır. Pieter Coekce’nin yanına çırak olarak girdi. 1551’de loncaya usta olarak kabul edildi, İtalya’ya gönderildi. 1552’de Sicilya’ya, 1663’de Roma’ya gitti. 1554’te Alpler’i geçti. Bu gezi onun ilk manzara resimlerini ürettiği dönem oldu. Gravürcülere desenler çizdi. İlk resimleri Hieronymus Bosch’un etkisindeydi. İtalya’dan döndükten sonra Rönesans resminin etkisiyle figürle uğraştı. Figürlü resimlerinde de arka planda manzarayı kullandı. Günlük yaşamın gösterilmesinde sanatının amacını bularak biçimi araç olarak kullandı. Böylece 16. yüzyılın “günlük yaşam resmi”ndeki en ünlü ustası oldu. İlk resimlerinde izleyicide ilgi uyandıracak pek çok motif kullanarak ayrıntıların önem kazandığı gözlendi. 1554’ten sonra yaptığı resimlerde, kalabalık yerine, az sayıda figürlerden oluşan grupların işlendiği görülür.

Başlıca eserleri: San Gottardo Manzarası, 1553 (Kunstshistorisches Museum, Viyana); Ölümün Zaferi, 1563 (Prado Madrid), Karda Avcılar, 1565 (Kunsthit. Museum, Viyana); Körler Parabolü, 1568 (Galleria Nazionali di Gapodimonte, Napoli); Dilenciler, 1568 (Louvre, Paris); Köylü Dansı, 1568) (Kunsthist. Museum, Viyana).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , ,

Nihat Akyunak Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Nihat AkyunakNihat Akyunak; ressamdır (Tokat/Zile 1922-İstanbul 1986).

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Leopold Levy yönetiminde değişik hocalardan desen dersi aldı. Bir yıl Zeki Kocamemi ve Nurullah Berk Atölyesi’ nde, bir yıl da Cemal Tollu ile çalışma yaptı. Yüksek Resim Bölümü’nü bitirdikten sonra (1947) çeşitli devlet memurluklarında bulundu, resim çalışmalarını sürdürebilmek için kendi isteğiyle emekli oldu (1981), atölyesini açtı. 1957’den başlamak üzere İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir’de çeşitli galerilerde 25’ten çok kişisel sergi açtı. 1947’den günümüze uzanan yurtiçi karma, grup ve birleşik çeşitli sergilere yoğun katkısı oldu. Uluslararası Lugano “Bianca e Nero” (1962) ve “Sao Paulo Biennale”ine (1963) çağrılı olarak katıldı. Sağlam bir sanat öğrenimi ve eğitimi gören sanatçı, ilk çalışmalarının ardından bir dönem geometrik soyut eserler verdi, figürlü, kendine özgü bir izlenimciliği sürdürdü. Portre, natürmort ve özellikle manzara resimlerini, doğa önünde, tüm duyarlılık ve içtenlikle gerçekleştirdi.

Eserleri, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Bursa Güzel Sanatlar Galerisi, Ankara Milli Kütüphane Koleksiyonu, devlet daireleri, özel koleksiyonlarla İsviçre, Fransa, Avusturya ve başka bazı ülkeler koleksiyonlarında bulunmaktadır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Maurice Utrillo Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Maurice UtrilloMaurice Utrillo; Fransız ressamıdır (Paris 1883-Le Vesinet 1955).

Ressam Suzanne Valadon’un (1865-1938) evlilik dışı çocuğu olması ve babasının kendisini evlat olarak tanımaması üzerine İspanyol sanat eleştirmeni Miguel Utrillo’ca evlat edinildi ve onun soyadını aldı.

Alkol bağımlılığı yüzünden 1901’den sonra tedavi gördü. Annesinin desteğiyle resim yapmaya yöneldi. Resimlerine çeşitli zaman aralıklanyla belirgin renkler egemen oldu. 1906’ya kadar donuk renklerin ağır bastığı manzara resimleri, 1905-1908 arasında şiddetli karşıtlarla, yer yer iç açıcı berraklıklar içeren, Sisley ve Pissarro’nun etkilerinin yer aldığı resimler yaptı. İzlenimci akımı da yansıtan resimlerini beyaz dönem izledi. 1914-1920 arasında yaptığı resimlerde annesinin etkileri görüldü. Desenlerinde konturlan belirginleşen, renkli ve bölmeli bir üslup kullandı. 1920’lerde resimleri ilgi çekmeye başladığında daha renkli desenlere yöneldi. Kartpostalları büyüterek renklendirdi. 1928’de Legion d’Honne-ur nişanı aldı.

Başlıca eserleri: Montmagny Bahçesi (1907); Modern Sanatlar Müzesi, Paris), Berlioz Evi (1910), Montmartre’de Müller Sokağı’nda Kahvehane (1912; Sanat Müzesi, Bern), Moulin de la Galette (1922), Anse’de Sokak (1925; Modern Sanat Müzesi, New York), Montmartre Tiyatrosu (1931), Çiçekli Natürmont (1938-1939, Tate Galerisi, Londra).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , ,

Luca Signorelli Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Luca SignorelliLuca Signorelli; İtalyan ressamıdır (Cortona, 1445 -Cortona, 1523).

Piero Delia Francesca’nın nispeten eski özellikli (arkaik) resim tekniğiyle Michelangelo’nun kesinlikle “modern” olan anlatımı arasındaki geçişi sağlayan Luca Signorelli (Luca da Cortona denir), daha ilk yapıtlarından [Madonna, 1474, Oxford, Church Library; Tebşir, 1474, Arezzo, San Francesco Kilisesi; Kırbaçlama, 1475, Milano, Brera Resim Müzesi) başlayarak, Arezzo’da karşılaştığı (Vasari böyle olduğunu ileri sürer) Quattrocento (XV. yy.) ustası Piero Delia Francesca ile aynı görkemli kompozisyon kaygısı ve aynı kesin, güçlü desen anlayışı içinde olmuştur; ama Signorelli’de kompozisyon daha çok figürler üstünde yoğunlaşmış, hatta tablonun öbür bölümleri kimi kez figürler lehine ihmal edilmiştir.

BİR ANATOMİ DESENİ USTASI

1481’de, Perugino, Botticelli, il Pinturicchio ve Ghirlandaio ile birlikte Sistina Şapeli’nin duvarlarını süslemekle görevlendirilen Signorelli, burada gerçekleştirdiği Musa ‘nın Yaşamından Sahneler’le adını duyurdu. Roma’da bir süre kaldıktan sonra Citta di Castello’ya giderek Kâhin Kralların Tapınmasını (1482, Paris, Louvre Müzesi) yaptı; ardından Floransa’da Lorenze de’Medici’nin ısmarladığı Madonna’yı (1490, Floransa, Uffizi Müzesi) ve Pan ‘ın Zaferi ‘ni gerçekleştirdi. Berlin’deki Staatliche Museum’ da yer alan ama 1945’te yok olan bu çalışma, Signorelli’nin resim tekniğini çok iyi yansıtıyordu: Gerçekten de bu yapıtta, benzersiz hatta acayip olan bir eğilim, insan bedeninin davranışlarına aşırı bir ilgi gösteriyor, buna ressamın anatomi desenleri konusundaki ustalığı eşlik ediyordu.

Signorelli 1492-1494 yılları arasında, Kutsal Aile’nin (Floransa, Uffizi Müzesi) bir tondosunu ve bir dizi portre (Niccolo Vitelli, Birmingham Müzesi; Genç Adam, Philadelphia Sanat Enstitüsü; Hukukçu, Berlin, Staatliche Museum) yaptı. Ama çok geçmeden resim anlayışına daha uygun olan, daha geniş kompozisyonlar gerçekleştirmeye yöneldi; 1497-1498 yıllarında Monte Oliveto Maggiore Manastırı’nda Aziz Benedictus’un Yaşamı ‘yla ilgili 8 fresk yaptı. 1499-1502 yılları arasında, Orvieto Katedrali’ndeki San Brizio Şapeli’nin daha önce Fra Angelico’nun başlayıp bitiremediği süsleme işleriyle görevlendirildi. Ölülerin Dirilişi ve Deccal (Orvietolu tanrıbilimciler bu çalışmada simgelenen kişide, Floransa’da kısa bir süre önce yakılmış Savonarola’yı görüyorlardı) adlı çalışmalarındaki büyük temalarında, bedenlerin bilgiççe yapılmış desenleriyle kütlelerin dengesini kesinlikle kaynaştırdı.

Son Yargı adlı çalışmasındaysa, anatomi konusundaki derin bilgisi, tekniğinin gelişmesini sağladı: Çıplak bedenleri, derisi yüzülmüş cesetleri, kısaltmaları (rakursiler), kasılmış kasları, kıvranan ve bağıran, sanrılı bir bedenler kaynaşması içinde verirken, çalışmasında bütün bunlara egemen olan soğukkanlı meleklere ve korkunç bir boşluk içindeki gökyüzünü zarsı kanatlarıyla örten şeytanlara da yer vermiştir. Bu yapıtta renk öğesi, sanki hacimlerin şiddetiyle kavrulmuş gibi kupkurudur. İşte söz konusu yapıt, Signorelli’nin XV. yy’m en büyük fresk ustalarından biri olmasını sağlamış en önemli yapıtlarının sonuncusu olmuştur.

MİCHELANGELO’ YU ETKİLEMESİ

1508’de, papa julius II, Signorelli’yi Sodoma, Peruzzi, Bramantino ve Lotto ile birlikte Vatikan’ın Stanzalar’ını süslemeye çağırdı. Ama bir süre sonra, papa bütün bu sanatçıların işine son verip yalnızca Raffaello’ya görev verdi. Aynı yıllarda, Signorelli’nin Orvieto’daki fresklerini görüp şaşkına dönmüş olan Michelangelo da, Sistina Şapeli’nin tavanına ilk fırçayı vuruyordu.

Signorelli, Petrucci Sarayı’nda çalıştığı Siena’da bir süre kaldıktan ve yeni papa Leo X’a iş bulmak için yaptığı başvurunun sonuçsuz kalmasından sonra, 1513’te, doğduğu kent Cortona’ ya çekilerek kendine bir atölye kurdu. On yıl sonra da İsa ‘nın Vaftizi ‘ni (Cortona, Passerini Sarayı; bu yapıt bitmemiştir)bütünlemeye çalışırken öldü.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Hüseyin Zekai Paşa Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Hüseyin Zekai Paşa; (d. 1860, Üsküdar, İstanbul – ö. 1919, İstanbul), Türkiye’de Batılı anlayışta çalışan ilk ressamlardan biridir.

İlköğrenimini tamamladıktan sonra Kuleli Askeri İdadisi’ne girdi. Aralarında Hoca Ali Rıza’nın da bulunduğu birkaç öğrenci arkadaşıyla birlikte özel bir resim atölyesi kurulması için okul yönetimine başvurdu. Bu atölyede Osman Nuri Paşa ve Süleyman Seyyid’in öğrencisi oldu. Mezun olduktan sonra Mekteb-i Harbiye’ye girdi. Orada öğrenciyken yaptığı Boğaziçi’ndeki donanma gecelerinden birini canlandıran resmi Abdülhamid tarafından beğenilince, mezun olduktan (1883) sonra teğmen rütbesiyle Şeker Ahmed Paşa’nın yanına hünkâr yaverliğine getirildi. Bu yıllarda Askeri inşaat Komisyonu başkanlığı görevini üstlendi. Alman imparatoru II. Wilhelm’in Suriye gezisi sırasında, eski yapıtlar uzmanı olarak ona eşlik etti. Şeker Ahmed Paşa’nın ölümü üzerine 1906’da saray ressamlığına ve yabancı konuklar teşrifatçılığına getirildi. Bugünkü Askeri Müze’nin kuruluş çalışmalarına katıldı. 1908’de 1. Tugay komutanlığından emekli olduktan sonra ölümüne değin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Sanayi-i Nefise Encümeni üyeliğini sürdürdü. Geleneksel Türk el sanatlarıyla da yakından ilgilendi ve bu konuda Mübeccel Hazineler (1913) adlı bir kitapçık yazdı.

huseyin-zekai-pasa-1Hüseyin Zekâi Paşa, Avrupa’da resim öğrenimi görmemesine karşın, orada öğrenim görmüş ressamların yapıtlarını yakından incelemiş ve Batılı bir anlayışta çalışmıştı. İlk dönem resimleri, ayrıntıcı üslubu ile fotografik denebilecek bir gerçekçilikteydi. “Yıldız Sarayı Bahçesinden Peyzaj” (İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi) gibi bu yıllarda gerçekleştirdiği yapıtları, ince boya hamuru ve duru renkleriyle 19. yüzyıl manzara geleneğine bağlıydı. 1910’dan sonra katıldığı Galatasaray sergileri, Hüseyin Zekâi Paşa’nın Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’yle ilişki kurmasını sağladı. Bu tarihten sonra fotografik gerçekçi anlatım yerine, daha kalın fırça vuruşlarının egemen olduğu izlenimci bir anlayışa yöneldi. Bugün İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan “Cami”, “Ayasofya Camisi Hünkâr Mahfili” gibi en önemli yapıtlarını gerçekçi ve izlenimci anlayışları özümseyerek oluşturdu. Duyarlı bir anlatımla ele aldığı bu resimlerinde izlenimci renk anlayışını kompozisyonun bütünselliğini yok etmeyen bir ayrıntı işçiliğiyle birleştirdi. Manzara türünün yanı sıra portre ve figürler de yaptı. Yapıtlarından örnekler İstanbul, İzmir ve Ankara Devlet Resim ve Heykel müzeleriyle Dolmabahçe ve Topkapı saraylarında bulunmaktadır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Peter Hurd Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Peter Hurd; (d. 22 Şubat 1904, Roswell, New Mexico’ Toprakları – ö. 9 Temmuz 1984, Roswell, New Mexico, ABD), bölgesel gerçekçi üslupta çalışan ABD’li ressam, ilüstratör ve baskı ustasıdır.

İki yıl West Point’teki ABD Askeri Akademisi’ne devam ettikten sonra resim yapabilmek amacıyla okuldan ayrıldı. Pennsylvania’daki Haverford College’da eğitim gördüğü sırada o bölgede yaşayan ünlü kitap ressamı N. C. Wyeth ile tanıştı, ardından onun atölyesine çırak olarak girdi. Wyeth’ın ısrarıyla 1924’te Pennsylvania Güzel Sanatlar Akademisi’ne devam etmeye başladı. 1929’da Wyeth’ın ressam olan büyük kızı Henriette ile evlendi.

1920’lerde resimlediği çocuk kitaplarında Wyeth’ın aşın gerçekçi üslubunun güçlü etkileri yansıyordu. 1930’ların başlarında denemeye başladığı yumurtalı tempera tekniğini ilk kez 1933’te Roswell’deki New Mexico Askeri Enstitüsü’nün sipariş ettiği bir triptikte uyguladı. Bu arada New Mexico’nun parlak ışığının ve çocukluğundan bildiği manzaraların sanatına katkısı olacağını düşünerek 1930’larda ailesiyle birlikte yeniden bu kente taşındı. 1942 ve 1944’te Life dergisi için savaş muhabiri olarak yabancı ülkeleri dolaştı. 1967’de Başkan Lyndon B. Johnson’ın resmi portresini yaptı. Johnson’ın beğenme-yip reddettiği resmi Smithsonian Institution satın aldı. Hurd daha sonra suluboya, yumurtalı tempera ve taş baskı ile çalışmayı sürdürdü, doğduğu toprakların çorak düzlüklerini betimlerken gittikçe yetkinleştirdiği anonim, kuru ve ışıltılı anlatımıyla güçlü gerçekçi eğilimini korudu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

William Holman Hunt Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

William Holman HuntWilliam Holman Hunt; (d. 2 Nisan 1827, Londra – ö. 7 Eylül 1910, Londra, İngiltere), Ön-Raffaellocuların en önemli temsilcilerinden İngiliz ressamdır. Parlak ve sert renkler, göz alıcı bir ışık ve özenli ayrıntıların öne çıktığı üslubuyla tanınmıştır.

1843’te Kraliyet Akademisi Okulları’na girdi. Burada, dostlukları yaşam boyu sürecek olan ressam John Everett Millais ile tanıştı. Önceleri toplumun Hunt’a karşı tavrı olumsuzdu. Ama 1854’te insan ruhunun kapısını çalan İsa alegorisini işlediği “Dünya’nın Işığı” (Keble College, Oxford) adlı yapıtı eleştirmen Ruskin tarafından övgüyle karşılandı ve Hunt’a ilk başarısını getirdi. 1854’te dinsel içerikli resimlerinde yerel ayrıntıları saptayabilmek amacıyla Suriye ve Filistin’i içine alan iki yıllık bir geziye çıktı. Sürüden atılmış bir hayvanı Lût Gölü kıyılarında betimlediği “Günah Keçisi” (1855) bu gezide gerçekleştirdiği resimlerden biridir. Daha sonraki yapıtlarının en önemlileri, iki ayrı yorumunu yaptığı “Masumların Zaferi” (1884, Tate Galerisi, Londra ve 1885, Liverpool), “Magdalen Kulesi’nde Mayıs Sabahı” (1889, Lady Lever Sanat Galerisi) ve gözleri bozulmadan hemen önce tamamladığı “Kutsal Ateşin Mucizesi”dir (1898).

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Antoni Tàpies Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Antoni TàpiesAntoni Tàpies; İspanyol ressamıdır (Barselona, 1923 – 6 Şubat 2012).

Resim yapmayı kendi kendine öğrenen (1936-1942) Antoni Tapies, 1943’te hukuk öğrenimi görmeye başladı. 1946’da öğrenimim yarıda bırakarak kendini tümüyle sanatına adadı. 1945-1947 yılları arasındaki araştırmaları, kolaja ve ıskartaya çıkmış mallardan oluşan gereçlerin kullanımına (sicim ve kâğıt parçaları, vb.) dayanıyordu; bu çalışmalar, ressamın sonunda dada düşüncesini anımsatan yapıtlar yaratmasına yol açtı. Miro ile 1949’da karşılaşması, geleneksel tekniklere yabancı olan gereçleri özgürce kullanmasını sağladı.

1949’dan 1953’e kadar gerçeküstücülüğün ve Klee’nin etkisinde kaldı. 1953-1954’te kolaj çalışmalarına döndü, resimlerinde kullandığı maddelere kum da karıştırdı. O tarihten sonraki kompozisyonlarında dadanın ya da gerçeküstücülüğün izlerine Taslanmaz: Bunlar tam anlamıyla kişisel olan son derece belirsiz bir üslubun taslağı sayılır. Gerçekten de, bu üslup figüratif olarak nitelenemez ama bununla birlikte elden geldiğince yoğun bir biçimde, dolaysız “görünen”in altında yatan acıklı gerçekliği anımsatmayı amaçlar. 1960 yıllarında, yapıtları temelde “duvar imgesi”, bir başka deyişle gri ya da kahverengi düzlem yüzey çevresinde gelişir veya işaret ya da yazıtlarla (Graffitili Resim, 1969) örtülüdür. Sıkıntı izleriyle iyice ağırlaşmış olan bu garip yüzeylerde sanatçı 1969-1970 yıllarından başlayarak düğümlü paçavralar, torbalar, hatta mamul eşyalara yer verdi. Her zaman daha köktenci olan estetiği yadsımasıyla Tapies günümüzdeki kimi yoksul sanat temsilcilerinin deneyimlerine yaklaşmışa benzemektedir.

1990’da Barselona’da, 2,000 kadar sanatçının yapıtının bulunduğu Antoni Tàpies Vakfı (Fundació Antoni Tàpies) açıldı.Ressamın ayrıca sanat konusunda çeşitli yazıları vardır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , , ,

Alfred Sisley Hayatı ve Eserleri

Alfred Sisley; İngiliz ressamıdır (Paris, 1839-Moretsur-Loing, 1899).

Fransa’da yaşayan ve ticaretle uğraşan ailesi tarafından ticarete yönelmesi amacıyla İngiltere’ye gönderilen Alfred Sisley ticarete pek yatkın olmadığı için Paris’e döndü (1862) ve hemen Güzel Sanatlar Akademisi’ne yazılarak Charles Gleyre’in (1806-1874) atölyesine girdi. Burada Bazille, Monet ve Renoir’la dostluk kurdu. İki yıl sonra Gleyre’in artık ders vermeyi kestiği Güzel Sanatlar Okulu’nu bu sanatçılarla birlikte terk etti. Daha sonra, gene onları örnek alarak önce Fontainebleau yakınlarındaki Chailly-en-Biere, ardından da Marlotte’ta açık havada resim yaptı (1865-1866).

1866 Salonu’nda sergilediği La Celle-Saint-Cloud’da Kestane Ağaçlı Yol, Corot, Courbet ve Daubigny’nin, sanatçının ilk yapıtları üstündeki üçlü etkisini gözler önüne serdi. 1867’de Honfleur’de Bazille’le çalışmaya başlayan Sisley’in bu ressam tarafından bir portresi yapılmıştır. 1870’ten sonra, savaş nedeniyle babasının iflas etmesi üstüne en küçük mali güvenceden bile yoksun kalan Sisley, açıkça Monet, Renoir ve Pissarro’ya yaklaşan bir üslup benimsedi (Villeneuve-la-Garenne’de Köprü, New York, Metropolitan Museum of Art). Burada ressamın, yapıtlarının çoğunun hazırlanmasına egemen olan geleneksel bir uzam anlayışının varlığı gözlenir.

Fransa’daki Komün hareketi sırasında Londra’ya sığınmış olan Sisley, tablo tüccarı Durand-Ruel’le tanıştı. İzlenimci sanatçıların pek çoğunun tersine, eleştirmenler tarafından hiç de başarılı görülmedi, üstelik yoksulluktan da yakasını bir türlü kurtaramadı. Biri İngiltere’ye (1874), öbürü Normandiya’ya (1894), sonuncusu da Galler’e (1897) olmak üzere üç kısa yolculuk dışında Ile-de France’tan hiç ayrılmadı. Marly (Port-Marly’de Su Baskını, 1876, Paris, jeu de Paume Müzesi), Bougival (Bougival Alavere Havuzundaki Tekneler, 1873, Jeu de Paume Müzesi), Louveciennes (Louveciennes’de Kar, 1878 jeu de Paume Müzesi), Sèvres ve Saint-Cloud’da çalıştı. 1874, 1876, 1877 ve 1882’de katıldığı izlenimci sergilerdeki yapıtları kimi zaman ilgi çektiyse de hiçbir zaman heyecan uyandırmadı. 1882’de Sisley kesin olarak Loing kıyılarındaki küçük bir köy olan Moret’ ye yerleşti; 1883’te Durand-Ruel, sanatçı adına özel bir sergi düzenledi.

Yaşamının sonuna doğru Loing ırmağı ve çevresi, başlıca esin kaynağı haline geldi (Loing Kanalı, jeu de Paume Müzesi). Sisley 1895’ten beri istediği halde Fransız uyruğuna geçemeden öldü.

alfred-sisley-meadow

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , ,

Ike no Taiga Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Ike no Taiga; asıl adı Mataciro, İkeno Taifa olarak da bilinir (d. 6 Haziran 1723, Kyoto -ö. 30 Mayıs 1776, Kyoto, Japonya), Edo döneminin (1603-1867) ortalarında yetişmiş ressamdır. Buson ile birlikte Japonya’da günümüze değin gelen Buncin-ga (aydınlar resmi) üslubunu yerleştirmiştir. (Çin’de ortaya çıkan ve önceleri Nari-ga ya da Güney resmi denen bu üslup bilim ve edebiyatla yakından ilgiliydi.)

Babası çiftçiydi. Küçük yaşta kaligrafi ve Çin klasiklerini öğrenmeye başladı. Zamanla Edo döneminin önde gelen kaligraflarından oldu. Nan-ga üslubunu önce Çin resmi üzerine resimli bir kitap olan Bazhong huapu’dan (y. 1620) öğrendi. Daha sonra 1736’da tanıştığı Ryu Rikyo ile 1752’de tanıştığı Gion Nankai gibi Japon Nan-ga ressamlarından etkilendi. Buncin-ga üslubunu benimseyen çoğu meslektaşı gibi eski örneklere bağlı kalmak yerine daha serbest ve canlı bir üslup geliştirdi.

İke en çok manzara ve portre yaptı. Çalışmaları genellikle sonraki Buncinga ressamlarınınkilerden daha büyük boyutluydu. Her ikisini de Uci’deki Mampukuci (Mampuku Tapınağı) için yaptığı “Buda’nın 500 İzleyicisi” ve “Batı Gölü” ile Koya Dağındaki Hencoko-in (Hencoko Tapınağı) için yaptığı “Bir Dağdaki Çinli Münzeviler” adlı 10 paravana resmi bu tür büyük boyutlu çalışmalarının tipik örneklerindendi. İke, Erken Qing (Mançu) dönemi (1644-1911/ 12) şairlerinden Li Liweng’in şiirlerinden esinlenmiş albümler olan Cuben Cugiço’nun (1771; On Yarar ve On Haz) resimlenmesinde Buson ile birlikte çalıştı. On yararın resimlerini İke, 10 hazzın resimlerini ise Buson yaptı. İke’nin resim yapmayı öğrettiği karısı Gyokuran da ünlü bir ressam oldu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Giuseppe Arcimboldo Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Giuseppe Arcimboldo; (d. y. 1527 – ö. 1593, Milano), İtalyan toplumsal yergi ressamı. Meyve, sebze, hayvan, kitap ve başka nesnelerden oluşan grotesk kompozisyonları, insan portrelerini andıracak biçimde düzenlenmişti. Çift imgeli bu resimler 20. yüzyılda Salvador Dalí ve başka gerçeküstü-cü ressamlar arasında büyük hayranlık uyandırdı.

Sanat yaşamına Milano Katedrali’nin pencere vitraylarının (tasarımı ile başlayan Arcimboldo daha sonra Prag’a yerleşti ve orada Habsburg hükümdarlarından II. Maximilian ve II. Rudolf un en gözde saray ressamlarından biri oldu. Bir yandan da saray tiyatrosu için dekorlar yaptı ve yanılsama yaratmada ustalık kazandı. Resimlerindeki alegorik anlam, biçimsel oyun ve görsel şakalar o dönemde beğenilmekle birlikte daha sonraki izleyiciler için anlamlarını yitirdiler. Alışılmışın dışındaki bakışını en iyi temsil eden resimleri “Yaz” ve “Kış” (Viyana Sanat Tarihi Müzesi) adlı portreleridir.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Salvador Dali İngilizce Hayatı

Salvador Dali was a prominent Spanish surrealist painter born in Figueres, Catalonia, on 11 May 1904. Dali’s father was strict in the education of his children unlike the mother. Dali had a brother named Salvador who was born nine months before him and died of gastroenteritis. When he was five, Dali was taken to his brother’s grave and was told that he was his brother’s reincarnation.

Early age

At an early age, Salvador Dali’s parents encouraged him to produce highly sophisticated drawings and was sent to drawing school in Figueres, Spain, in 1916.

In February 1921, Dali’s mother died of breast cancer. Dali was 16 years old; he later said his mother’s death was the greatest blow he had experienced in his life. After her death, Dali’s father married his deceased wife’s sister. Dali did not resent this marriage, because he had a great love and respect for his aunt.

The development of his own style

In 1922, Dali moved to Madrid and studied at the Real Academia de Bellas Artes de San Fernando where he already drew attention as an eccentric and dandy. He was influenced by several different artistic styles, including Metaphysics and Cubism. Dalí was expelled from the Academy in 1926, shortly before his final exams when he was accused of starting an unrest.

Later, Dali visited Paris where he met Pablo Picasso whom he revered. Picasso had already heard favorable reports about Dalí from Joan Miró, a fellow Catalan who introduced him to many Surrealist friends. As he developed his own style over the next few years, Dalí made a number of works heavily influenced by Picasso and Miró.

Marriage to Gala

In August 1929, Dali met his lifelong and primary muse, inspiration, and future wife Gala. She was a Russian immigrant ten years his senior. They married in 1934. In addition to inspiring many artworks throughout her life, Gala would act as Dalí’s business manager.

Dali’s work

Dali was a skilled draftsman, best known for the striking and bizarre images in his surrealist work. His painterly skills are often attributed to the influence of Renaissance masters. His best-known work, The Persistence of Memory, was completed in August 1931. Dalí’s expansive artistic repertoire included film, sculpture, and photography, in collaboration with a range of artists in a variety of media.

Arab lineage

Dali attributed his “love of everything that is gilded and excessive, my passion for luxury and my love of oriental clothes” to an “Arab lineage”, claiming that his ancestors were descended from the Moors.

Eccentric manner

Dali was highly imaginative, and also enjoyed indulging in unusual and grandiose behavior. His eccentric manner and attention-grabbing public actions sometimes drew more attention than his artwork, to the dismay of those who held his work in high esteem, and to the irritation of his critics.

Death

In 1980 at age 76, Dali’s health took a catastrophic turn. His right hand trembled terribly, with Parkinson-like symptoms. His near-senile wife allegedly had been dosing him with a dangerous cocktail of unprescribed medicine that damaged his nervous system, thus causing an untimely end to his artistic capacity.

His wife Gala died on 10 June 1982, at the age of 87. After Gala’s death, Dali lost much of his will to live. On the morning of 23 January 1989, while his favorite record of Tristan and Isolde played, Dalí died of heart failure at Figueres at the age of 84.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Pablo Picasso İngilizce Hayatı

Pablo Picasso was born in Málaga, Spain. When he was baptized, he was named after various saints and relatives: Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Martyr Patricio Clito Ruíz y Picasso. His father, Jose Ruiz Blasco, was an artist and art professor who gave Pablo art lessons. His mother was Maria Picasso y Lopez. According to his mother, his first word was “piz” when he was trying to say “lápiz,” the Spanish word for pencil.

Picasso was not a good student. He often had to go to detention. Here’s what he said about it. “For being a bad student I was banished to the ‘calaboose’ – a bare cell with whitewashed walls and a bench to sit on. I liked it there, because I took along a sketch pad and drew incessantly … I could have stayed there forever drawing without stopping.”

When he was nine, Picasso finished his first painting, Le picador. It shows a man on a horse at a bullfight. When he started painting, he used a realistic style. He began to experiment with different techniques and styles. When he was 13, he was admitted to the School of Fine Arts in Barcelona, Spain. When he was 16, Picasso’s father and uncle decided to send him to Madrid’s Royal Academy of San Fernando. This was Spain’s top art school. He did not like formal instruction and soon stopped going to classes. He loved Madrid and enjoyed going to The Prado museum to see paintings by famous Spanish painters. He particularly like El Greco’s work.

In 1900, Picasso went to Paris. He met Max Jacob, a journalist and poet. Max helped Picasso learn to speak French. He also met many of the famous artists who lived in Paris. In 1905, American art collectors Leo and Gertrude Stein began to collect his work and helped to make him famous.

He and Georges Braque invented Cubism, a form of painting that featured simple geometric shapes. He is also known for making collages – gluing previously unrelated things together with images. He created oil paintings, sculpture, drawings, stage designs, tapestries, rugs, etchings, collage, and architecture. No other painter or sculptor was as famous while he was still alive. It is estimated that Picasso produced at least 50,000 works of art: 1,885 paintings; 1,228 sculptures; 2,880 ceramics, roughly 12,000 drawings, many thousands of prints, and numerous tapestries and rugs. He also wrote plays and poetry. He became very wealthy.

Some of his famous paintings include: The Old Guitarist; Asleep and Seated Woman, which portray Marie-Therese Walter, one of the women he loved; Guernica, a mural about the Spanish Civil War; and Three Musicians.

Picasso loved many women. He married two of them, Olga Khokhlova and Jacqueline Roque. He had four children: Paulo, Maya, Claude and Paloma, who is famous for her jewelry designs. He died April 8, 1973 in Mougins, France.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , ,

Bernard van Orley Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Bernard van Orley; Bernaert ya da Barend olarak da yazılır (d. 1492?, Brüksel -ö. 1542, Brüksel, Felemenk [bugün Belçika]), dinsel resimleri, portreleri ve duvar halısı tasarımlarıyla tanınan Flaman ressamdır.

Ressam Valentin van Orley’in oğluydu. 1515’te Naibe Margarete’nin (Avusturyalı) hizmetine girdi ve üç yıl sonra saray ressamlığına getirildi. Orley’in ilk önemli yapıtı, 1512 dolayında yaptığı ve Aziz Tomas ile Aziz Matta’yı konu alan altar panosudur. Bu panonun orta parçası bugün Viyana’da-ki Sanat Tarihi Müzesi’nde, kanatları ise Brüksel’deki Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi’ndedir. Orley 1516-22 arasında Jan Mabuse’ün üslubundan, bundan sonra da duvar halısı modelleri Brüksel’de bulunan Raffaello’dan etkilendi. “Eyüb’ün Sabrı” (1521, Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, Brüksel) adlı altar panosunda her iki sanatçının da etkileri açıkça görülür. İmzalı ve tarihli olan tek portresi Georg Zelle’ninkidir (1519, Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, Brüksel). “Maximilian’in Avları” (Louvre Müzesi, Paris) ve “Pavia Zaferi” (Napoli) duvar halısı tasarımlarından bazılarıdır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Adriaen van Ostade Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Adriaen van Ostade; (d. 10 Aralık 1610, Haarlem – gömülmesi 2 Mayıs 1685, Haarlem, Felemenk), köy yaşamını betimlediği tür resimleriyle tanınan Felemenkli barok ressam ve baskı ustasıdır. Dinsel konulu resimler, portre ve manzaralar da yapmıştır.

1627 dolayında, Adriaen Brouwer ile birlikte Frans Hals’ın öğrencisi olduğu sanılır. Ama iki sanatçı da Hals’ın üslubundan pek etkilenmemiştir. Brouwer gibi Ostade de, çoğu zaman ana tema üzerine odaklanmış bir ışık demeti dışında loş olan mekânları betimledi. “Köylüler Eğleniyor” (y. 1638, Eski Pinakotek, Münih) gibi resimlerinde tek renge yaklaşan yumuşak tonlardan, rahat ve canlı bir fırça işçiliğinden yararlandı; ayrıca köylü tiplemelerinin kabalığını vurgulamak amacıyla karikatür öğesini kullandı. 1630′ larda daha çok gri-mavi ve kahverengiyle çalıştı; 1640’larda ise daha canlı renklere yöneldi ve gene köylüleri konu almakla birlikte eski grotesk anlatımdan uzaklaştı. Olgunluk dönemi (1650-70) yapıtlarında dış mekânlara daha çok yer verdi.

Verimli bir sanatçı olan Ostade, küçük boyutlu yağlıboya çalışmalarını çoğunlukla ahşap panolar üstüne yapıyordu. Ayrıca suluboya resimler, mürekkepli kalem çizimler ve 50 kadar aside yedirme baskı yaptı. Yaşamı sırasında büyük bir ün kazandı ve 1662’de Haarlem Ressamlar Loncası’nın başkanı oldu.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,

Johann Friedrich Overbeck Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Johann Friedrich Overbeck; (d. 3 Temmuz 1789, Lübeck – ö. 12 Kasım 1869, Roma), Nazarenler ya da Lucas Birliği (Lukasbund) adıyla bilinen Alman ressamlar grubunun önderi romantik ressamdır. Yapıtlarında Hıristiyanlık konularını işlemiştir.

1806’da Viyana Akademisi’ne girdi. Akademinin eğitim anlayışından düş kırıklığına uğrayınca 1809’da Franz Pforr ile birlikte Lucas Birliği’ni kurdu. Amacı ortaçağ ressamlar loncası sistemini yeniden canlandırmaktı. Topluluğun sanatçıları Albrecht Dürer, Perugino ve Raffaello başta olmak üzere Rönesans sanatçılarından esinlendiler.

Nazarenler 1810’da Roma’ya yerleştiler ve çalışmalarını 1829’a değin bu kentte sürdürdüler. Overbeck grubun öbür üyelerinin ayrılmasından sonra da Roma’da kaldı. En önemli yapıtı “Aziz Francesco’nun Gül Mucizesi”ni Assisi’deki Portiuncula Şapeli için yaptı.

Overbeck’in yaşlılık dönemi resimleri soluk renkli ve basmakalıp olmakla birlikte, 19. yüzyıl Hıristiyan dinsel sanatını ve Ön-Raffaellocuların çalışmalarını büyük ölçüde etkilemiştir. Daha canlı olan ilk dönem resimleri ve desenleriyse yeniden keşfedildikleri 20. yüzyıl başlarında büyük ilgi toplamıştır.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , ,

Charles Willson Peale Aslen NERELİ , kimdir , kaç yaşında ,biyografisi , hakkında

Charles Willson Peale; (d. 15 Nisan 1741, Queen Annes ili, Maryland – ö. 22 Şubat 1827, Philadelphia, ABD), Amerikan Bağımsızlık Savaşı önderlerinin portreleriyle tanınan ABD’li ressamdır. ABD’deki ilk önemli müzenin kurucusudur.

1782’de Bağımsızlık Savaşı kahramanlarının portrelerinin yer aldığı bir galeri açtı. 1786’da doğa tarihiyle ilgili araştırmaların yapılacağı ve portre çalışmalarının yanı sıra doldurulmuş hayvanlarla garip aletlerin sergileneceği bir enstitü kurdu. Peale Müzesi olarak bilinen bu enstitü büyük-bir gelişme göstererek dönemin benzer müzelerine örnek oluşturdu.

Uzun yaşamı boyunca aralarında Washington, Franklin, Jefferson ve John Adams’ın portrelerinin de yer aldığı 1.100 kadar portre yaptı. Yapıtları J. L. David’in Fransa’da geliştirdiği yeni-klasik üslubun özelliklerini taşır. Peale ayrıca trompe l’oeil (göz aldatımı) tekniğinin bir ustasıydı. Oğullan Raphaelle ve Titian’ı gerçek insan boyutlarında betimlediği “Merdiven Grubu” (1795, Philadelphia Sanat Müzesi) adlı yapıtını bir kapı pervazı ile çerçeveleyerek bir basamağın üzerine yerleştirmesi, resimdeki kişilerin gerçek sanılmasına yol açmıştı, in kardeşi James’le (1749-1831) oğullan Raphaelle (1774-1825), Rembrandt (1778-1860), Rubens (1784-1865) ve Titian (1799-1881) da ressamdı.

kaynak:nkfu

Etiketler, , , , , , , , , , ,