Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942’de Nadire ve Hakkı Şinasi Mumcu’nun oğulları olarak Kırşehir’de dünyaya geldi. Tapu Kadastro memuru olarak çalışan Hakkı Bey’in görevi nedeniyle burada dünyaya gelen Mumcu’nun ailesi aslen Ankara’lıydı. Bu yüzden eğitimini Ankara’da tamamladı. Önce Devrim ardından Ulubatlı Hasan İlkokullarını, Cumhuriyet Ortaokulu’nu ve Deneme Lisesi’ni bitrdikten sonra, 1961’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. “Türk Sosyalizmi” başlıklı yazısıyla 1962’de Yunus Nadi Makale Ödülü’nü kazanan Mumcu, 1963’de Hukuk Fakültesi Öğrenci Derneği’ne Başkan seçildi.
Uğur Mumcu 1965’de avukat olarak mezun oldu. Doğan Avcıoğlu, Mümtaz Soysal ve İlhami Soysal’la birlikte Yön hareketini başlatanlardan biri olan Cemal Reşit Eyüpoğlu‘nun yanında avukatlık yapmaya başladı. Aynı yıl 18 Haziran’da “Biz Anayasayı Savunuyoruz. Ya Siz?” başlıklı makalesi Yön Dergisi’nde yayımlandı. 30 Haziran 1967’den itibaren “Kitap Toplatmak Anayasaya Aykırıdır” başlıklı yazısıyla Kim Dergisi’nde de yazıları yayımlanmaya başlayan Mumcu’nun, 18 Ağustos’taki “Anayasaya Saygı” başlıklı yazısıyla birlikte Akşam Gazetesi’nde de incelemeleri yayımlanmaya başlandı.
1968’de gittiği İngiltere’de bir yıl gibi bir süre kalan Mumcu burada yabancı dilini geliştirdi ve yazılarına Londra’dan devam etti. Akşam Gazetesi’ndeki inceleme yazılarının sonuncusu 25 Şubat’ta yayımlanırken, Kim Dergisi’ndeki son yazısı da 1 Mart tarihli “Yeter Artık Beyler” başlıklı yazı oldu. Mumcu, 25 Mart’tan itibaren yazılarını aralıklarla Türk Solu Dergisi’nde yayımlatmaya başladı.
31 Ocak 1969’dan itibaren mezun olduğu fakültenin İdare Hukuku Profesörü olan Tahsin Bekir Balta‘nın asistanlığını yapmaya başlayan Mumcu, 13 Kasım’da Ankara Barosu Levhasından kaydını sildirerek avukatlığı bıraktı. 1969-1971 yılları boyunca Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi’nde yazılarını yayımlamaya devam etti. 15 Temmuz 1969 itibariyle Milliyet Gazetesi’nde de incelemeleri yayımlanmaya başlandı. Aynı dönemde Ant Dergisi’nde ve Cumhuriyet Gazetesi’nde de makale ve incelemeleri yayımlanan Mumcu, 1970 yılı 24 Mart’ından 27 Ekim 1971’e kadar Devrim Dergisi’nde yazdı.
12 Mart 1971 tarihinde gerçekleşen darbenin ardından 17 Mayıs’ta gözaltına alınan Mumcu, Mamak Askeri Cezaevi‘nde yaklaşık bir yıl boyunca kaldı. Yedi yıl hapse mahkûm edildi fakat Yargıtay bu kararı bozdu. 10 Ekim 1972’de serbest bırakıldı ve hemen askerlik görevine alındı. Tuzla Piyade Okulu’nda verilen 3 aylık eğitimden sonra, okul yönetimi tarafından “kötü hal ve düşünce sahibi” şeklinde suçlandı ve “er” çıkarıldı. Ardından da Ağrı’nın Patnos ilçesine gönderilen Mumcu, 31 Ocak 1974’te askerliğini sakıncalı piyade eri olarak tamamladı.
Bu konuyla ilgili olarak “Evet, evet ne olursa olsun, ben Patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı, emekli olduktan sonra siyasal iktidarın uzattığı yönetim kurullarında, on binlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem.” diyen Mumcu, yedek subaylık hakkı ve aylıkları için açtığı açtığı maddi tazminat davasını kazandı.
Askerliğini tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi’ndeki asistanlık görevinden ayrılan Uğur Mumcu, profesyonel olarak gazeteciliğe başladı. 25 Şubat 1974’te “Anarşist!..” başlıklı yazısıYeni Ortam Gazetesi’nde yayınlandı ve burada çalışmayı 12 Mart 1975’e kadar sürdürdü.
1975’te Cumhuriyet Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Anka Ajansı’nda da çalışmaya devam eden Mumcu, 1975’te Suçlular ve Güçlüler adındaki, Mart dönemini sergilediği makalelerinden oluşan kitabı yayımlandı. Altan Öymen’le birlikte hazırladıkları ve Yahya Demirel’in “hayali mobilya ihracatını” konu edinen, Mobilya Dosyası adlı kitabı yine aynı yıl yayımlandı.
1977’den itibaren yanlızca Cumhuriyet Gazetesi’ndeki Gözlem adlı köşesinde yazmaya devam eden Mumcu, bunu 1991 yılının Kasım ayına kadar sürdürdü. Sakıncalı Piyade ve Bir Pulsuz Dilekçe adlı kitapları 1977’de yayımlanan Mumcu, 1978’de Sakıncalı Piyade’yi Rutkay Aziz’le birlikte tiyatroya uyarladı. Bu oyun Ankara Sanat Tiyatrosu’nda 700 kere sahnelendi.
1978’de Büyüklerimiz adlı kitabını yayımlayan Mumcu, 1979’da Çıkmaz Sokak ve 1981’de terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak” amacıyla yazdığı “Silah Kaçakçılığı ve Terör” adlı kitapları yayımlandı.
Papa’yı öldürme girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca’yı inceleyen Mumcu’nun çalışmaları 1982’de Ağca Dosyası adıyla yayımlandı. 1983’de onunla cezaevinde röportaj yapan Mumcu, daha sora Papa-Mafya-Ağca adlı kitabını yayımladı. 1987’de araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen Rabıta ve 12 Eylül adlı kitapları yayımlanan Mumcu’nun, 1991’de en önemli araştırmalarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925 adlı kitabı yayımlandı.
İlhan Selçuk dahil birçok Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve çalışanıyla birlikte 1991’de gazeteden ayrılan Mumcu, 1992 yılında 1 Şubat gününden 3 Mayıs’a kadar Milliyet Gazetesi’nde yazdıktan sonra, yönetim değişikliği yapılmasıyla 7 Mayıs 1992’de Cumhuriyet Gazetesi’ne döndü.
Uğur Mumcu, 1993’de kendisine düzenlenen bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. 24 Ocak günü, arabasına kurulan ve patlama gücü yüksek C-4 plastik patlayıcısından oluşan harekete duyarlı bombanın patlamasıyla katledilen Mumcu’nun cinayet failleri hala bulunamadı.
Uğur Mumcu, 19 Temmuz 1976’da Güldal Homan ile evlendi ve çift Özgür ve Özge isimli iki çocuk sahibi oldu. Ailesi 1994 Ekim ayında Mumcu’nun anısı için Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nı kurdu.
Tüm Eserleri:
Mobilya Dosyası (1975)
Suçlular Ve Güçlüler (1975)
Sakıncalı Piyade (1977)
Bir Pulsuz Dilekçe (1977)
Büyüklerimiz (1978)
Çıkmaz Sokak
Tüfek İcad Oldu
Silah Kaçakçılığı Ve Terör (1981)
Söz Meclisten İçeri (1981)
Ağca Dosyası (1983)
Terörsüz Özgürlük
Papa – Mafya – Ağca
Liberal Çiftlik
Devrimci Ve Demokrat
Aybar İle Söyleşi
İnkılap Mektupları
Rabıta
12 Eylül Adaleti
Bir Uzun Yürüyüş
Tarikat – Siyaset – Ticaret
Kazım Karabekir Anlatıyor
40’ların Cadı Kazanı
Kürt İslam Ayaklanması 1919-1925
Gazi Paşa’ya Suikast
Sakıncalı Piyade (Tiyatro)
Söze Nereden Başlasam
Bu Düzen Böyle Mi Gidecek?
Bomba Davası Ve İlaç Dosyası
Sakıncasız
Eğilmeden Bükülmeden
Kürt Dosyası (1993)
Ödülleri:
1962 “Türk Sosyalizmi” başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülünü aldı.
1979 Türk Hukuk Kurumunca “Yılın Hukukçusu”, aynı yıl Çağdaş Gazeteciler Derneğince “Yılın Gazetecisi” seçildi.
1980 Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşme ve Gazetecilik Ödülünü Cüneyt Arcayürek ile paylaştı.
İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin inceleme dalında verdiği ödülü aldı.
1982 İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin inceleme dalında verdiği ödülü aldı.
1983 Balıkesir Barosundan “Cumhuriyet Döneminin Anıtlaşmış Hukukçusu” ödülü verildi.
İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin röportaj ve seri röportaj dalında verdiği ödülü aldı.
1984 Nokta Dergisinin “Yılın Doruktaki Gazetecisi” ödülünü aldı.
1985 Nokta Dergisinin “Yılın Doruktaki Gazetecisi” ödülünü aldı.
1987 İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin güncel yazılar dalında verdiği ödülü aldı.
Nokta Dergisinin “Yılın Doruktaki Gazetecisi” ödülünü aldı.
Cumhuriyet Gazetesinden “Rabıta Olayı dolayısıyla Örnek Gazeteci” ödülünü aldı.
1988 Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşme ve Gazetecilik Ödülünü aldı.
Cumhuriyet Gazetesi “Bülent Dikmener Haber Ödülü”nü aldı.
Ankara Tabipler Odasından “Basın Sağlık Ödülü” aldı.
Boğaziçi Üniversitesinden “En Çok Okunan Gazeteci Ödülü”nü aldı.
1992 Ankara Sanat Kurumundan “Onur Ödülü” aldı.
Öldürülmesinden Sonra Verilen Ödüller:
1993
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu
“Basın Şehidi” Plaketi “İnandığı doğruları yaşamı boyunca savunduğu, yazdığı, ödün vermediği için”
Orhan Apaydın
“Demokrasi ve Barış Vakfı” Gümüş Kupa
Nokta Dergisi
“Doruktakiler Basın Onur Ödülü”
Gazeteciler Cemiyeti
“Basın Özgürlüğü Ödülü”
SHP İstanbul İl Örgütü Kadın Komisyonu
“Güldal Mumcu’ya”
Kiraz Belediyesi
“Mumcu Anısına” Plaket
Eczacı Odaları
2. Kamu Eczacıları Ulusal Kurultayı’nda
“İlaç Dosyası” ile insan sağlığına ve eczacılık mesleğine katkılarından dolayı
İstanbul SBF Mezunları Derneği
“Uğur Mumcu anısına demokrasi ve insan hakları” Ödülü
Ulusal Birlik ve Dayanışma Derneği
“Derneğin onur üyesi Mumcu anısına” Plaket
Türkiye Ziraatçiler Derneği
“Mumcu anısına” Plaket
Kırşehir Valiliği – Vali Neşet Kanyılmaz
“Mumcu Anısına” Pirinç Tabak
Söke Belediyesi Başkanı Mehmet Semerci
“Mumcu anısına plaket ve imza defteri”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur “Mumcu anısına”
1995
Evrensel Kardeşlikler Dünya Barışına Çağrı Vakfı
“Örnek Çalışmaları Nedeniyle”
Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk
“Cumhuriyetin 72. yılında Cumhuriyet ilkelerinin yaşatılmasındaki katkılarından dolayı”
Mülkiyeliler Birliği
Seyfi Oktay, Nuri Alan, Prof.Dr. Taner Timur, Emin Çölaşan, Prof.Dr. Alparslan Işıklı, Salih Er
“Ülkede temiz toplum oluşturma yolunda düşünce, yapıt ve eylemleriyle katkılarından dolayı”
Uluslararası Lions Yönetim Çevresi 118-T Plaket
Güneysınır Belediye Başkanı Mehmet Yakıcı
“Mumcu Anısına” Plaket1997
1996 yılı Başarılı Gazeteciler Ödülü
Bugünü dünden haber verdiği için” Jüri Özel Ödülü
2003
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi
Atatürkçü Düşün Sistemine unutulmaz katkıları anısına” Plaket
Kaynak:Biyografi.info
Kaynak: biyografi info
Ece Temelkuran, 22 Temmuz 1973 tarihinde İzmir’in Bornova ilçesinde doğdu. 1991 yılında Bornova Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra, 1995 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni tamamladı.
1993 yılında Cumhuriyet’te gazeteciliğe, Patika dergisindeki yazarlığa giriş yaptı. Çok farklı alanlarda çalışmalar yapıtı. 1996’da yazdığı “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır” adlı kitabı sayesinde Alman hükümeti tarafından yılın gazetecisi seçildi.
1997 yılında “Oğlum Kızım Devletim-Evlerden Sokaklara Tutuklu Anneleri” adlı araştırma kitabı yayınlandı. Yazdığı “Bekâret Testi Suçtur” adlı makalesiyle Tabipler Odası Yılın Araştırma Yazısı ödülünü aldı.
Bir dönem CNN Türk’te muhabirlik yaptı. Dünya Sosyal Forum’unu izlemek için 2003’te Brezilya’ya, 2004’te Hindistan’a gitti. Venezüella ve Arjantin’deki ekonomik krizden sonra oluşan halk hareketini inceleyerek “Buenos Aires’te Son Tango” adı altında bir yazı dizisi yayınladı. Birgün, Milliyet ve Habertürk gazetelerinde yazdı. Habertürk TV kanalında iken “Kıyıdan” adlı bir programı sundu. Ancak 4 Ocak 2012 tarihinde Temelkuran’ın işine son verildi.
Yazar Metin Solmaz ile 1996 yılında evlenip 1998 yılında boşandı. Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun oğlu Özgür Mumcu ile 2007 yılında evlenip 2009 yılında boşandı.
Bütün Kadınların Kafası Karışıktır (İletişim, 2008)
Oğlum Kızım Devletim-Evlerden Sokaklara Tutuklu Anneleri (Metis, 1997)
Kıyı Kitabı (Everest, 2002)
İç Kitabı (Everest, 2002)
Dışarıdan Kıyıdan Konuşmalar (Everest, 2004)
İçeriden Kıyıdan Konuşmalar (Everest, 2005)
Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita! (Everest, 2006)
Ne Anlatayım Ben Sana! (Everest, 2006)
Ağrının Derinliği (Everest, 2008)
Muz Sesleri (Everest, 2010)
İkinci Yarısı (Everest, 2011)
Kayda Geçsin (Everest, 2012)
Düğümlere Üfleyen Kadınlar (Everest, 2013)
Devir (Can, 2015)
Kaynak:Enson haber Biyografi
Özgür Mumcu, 1977 yılı Mayıs ayında İstanbul’da doğdu. İlk adı Şinasi olan Özgür Mumcu, Türkiye’nin tanınmış gazetecilerinden Uğur Mumcu ile CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkan Yardımcısı Şükran Gürdal Mumcu’nun oğludur.
Babası Uğur Mumcu’yu 1993 yılında bir suikast sonrası kaybeden Özgür Mumcu Ankara Büyük Kolej’den 1995 yılında mezun oldu. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1996 yılında mezun olan Mumcu, Fransa’nın ünlü Sorbonne Üniversitesi’nde 2003 yılında Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Örgütler Hukuku doktorası yaptı. Mumcu, halen Galatasaray Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.
Özgür Mumcu, 2007 yılında Ulaş Bayraktar, Burak Cop, Sinan Altuç gibi genç kuşak yazarların yenisoz.net web sitesindeki yazılarıyla dikkatleri üzerine çekti. Özellikle yenisöz.net sitesindeki “AKP’yi savunmak demokratlık değildir” yazısıyla sadece muhalif sol camia tarafından yeni nesil solcu gençlere rol model oldu. Aynı zamanda akademisyen olarak mesleğini sürdüren Özgür Mumcu, 2009 yılında bir süre Birgün gazetesine muhalif yazılarıyla destek verdi ve daha sonra 2010 yılında Radikal gazetesinde yazarlık kariyerinin parlak günlerini yaşadı.
Özgür Mumcu 1 Ağustos 2014’ten bu yana Cumhuriyet gazetesinde yazmakta.
Özgür Mumcu ile gazeteci ve yazar Ece Temelkuran, Paris’te başlayan aşklarını 2007 yılında evlenerek taçlandırdı. Ancak iki ünlü yazar, 2009 yılında evliliklerini sonlandırdı.
2012 yılında şarkıcı Sıla Gençoğlu ile birlikte olan Özgür Mumcu, 2014 başlarında şarkıcı Sıla’dan ayrıldı.
Popstar Tarkan’ın uzun yıllar birlikte olup ayrıldığı Avukat Bilge Öztürk ile ilişkisi olduğu iddia edilen Mumcu, bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Ancak ikili paparazziler tarafından Asmalımescit’te dudak dudağa yakalandı. Mumcu, muhabirlerden fotoğrafları silmelerini isterken, Bilge Öztürk “Sevgilimiz var, mahvoluruz” açıklaması ile gündeme geldi.
Özgür Mumcu, son olarak Twitter’da @ozgurmumcu hesabında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine dava açtığını duyurarak “Erdoğan bana dava açmış. Kıyamam” cümleleriyle gündeme geldi. Ancak bu konuda daha fazla paylaşımda bulunmayan Mumcu, Twitter üzerinden giriştiği tartışmalarla gündeme gelmeyi başarabilmekte.
Kaynak:Enson haber Biyografi