Virginia Woolf Kimdir

Virginia Woolf Kimdir

Virginia Woolf İngiliz kadın yazarıdır (Londra 1882-Sussex 1941). Gerçek adı Adeline Stephen’dir. Sağlıksız oluşu yüzünden okula gönderilmedi, ev yaşamında babasının gözetimi altında yetiştirildi. 12 yaşlarında annesini, 22 yaşında da babasını yitirince yetişmiş dört kardeş Bloomsbury semtindeki bir eve yerleştiler. Aile dostlanyla çevrelerindeki aydınlardan oluşan bir küme insanı ağırlamaya çalıştılar (Bloomsburg Group).

Gazeteci-eleştirmen Léonard Sidney Woolf ile evlendi (1912). İlk romanının yayımı 1915’te gerçekleşti: The Voyage Out (Dışan Yolculuk). Daha çok iç dünyanın yansıtıldığı bu eser ilerde benimseyeceği bilinç akımı (akışı) yönteminin küçük izlerini taşıyordu. Karı koca küçük bir yayınevi kurdular. Öncü eserlere ayrıcalık tanıyarak başlayan alçakgönüllü bir uğraş zamanla önemi artan bir güce erişti. Savaş kargaşasında oluşturdukları küme dağılır gibi olduysa da ilkeleri zihinlerde yaşatıldı. Gerçeği arayış, özgür söz ve yazı, sanata sevgiyle yaklaşım, ahlak saygısı, geleneklerin yaşatılması, bireyi önde tutma ölçüsü.

İkinci eseri de alışılan yapıdaydı: Night and Day (Gece ve Gündüz) 1921; yanı sıra daha yeni özellikleri göze çarpan bir öykü derlemesi; Monday or Tuesday (Pazartesi ya da Salı) 1921. Bu aşamadan yeni sayılabilecek, bilinç akımı yöntemine uygun bir ürüne geçiş zor olmadı: Jacob’s Room (Jacob’un Odası) 1922.

Artık bilinen zaman birimleri yerine, bireyin zihinsel dünyasında derinliğine oluşan çağrışımlar dizisinin akışı söz konusuydu. Bu yüzden bazı açıklamalar gereğini duydu, denemelerini ortaya çıkardı: The Common Reader (Genel Okur) 1924. Romancılığının çağdaş yönteme uygun ürünlerini sürdürdü: Mrs. Dalloway (1925). J. Joyce ile W. Faulkner’in başarıyla uyguladıkları bilinç akımı bu romanda da kusursuz bir sergileniş içindeydi. Roman kahramanı hanım, bir gün içindeki izlenimlerinin geçmişi uyaran etkileriyle bir kitap dolusu düşünüyor, anıyor, birleştiriyor, değerlendiriyordu. Bu yöntemin en ileri ürün de oyların pek az yer, izlenimlerle çağrışımların çoğunluk oluşturduğu To The Lighthouse (Deniz Feneri) 1927 oldu. Yine denemelerinin anahtarlığına başvurdu, çalışan bir kadın olmanın ülkesinde sorunlarını bağımsız yazılarda işledi: A Room of One’s Own (Kendinin Olacak Bir Oda) 1928.

Bu kez altı ayrı insanın dünyasını yeğlediği teknikle yansıtma denemesine girişen romanını yarattı: The Waves (Dalgalar) 1931; sonra geçmişteki benzerlerine küçük bir dönüş: The Years (Yıllar) 1937. Son romanı şiirsel anlatımının inceliğiyle sivrilse de pek de yüceltilir bir değer sayılmadı: Between the Acts (Perdeler Arkasında) 1941.

Dünyayı artık yaşanası görmeyerek canına kıymaya karar verdi, Sussex’te ki Ouse Irmağı’na, boğulmak amacıyla atladı (28 Mart) Ardında bıraktığı birçok eser ve mektupları eşi ve dostlarınca yayımlatıldı.

kaynak:nkfu

Sen de Yorum yazmalısın bence.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir